Denizcinin anasayfası

Arkas: “Stajlarda kalıcılığa önem veriyoruz”

Sadece Denizcilik Dergisi’nde

İTÜ Denizcilik Fakültesi (1998) mezunu Arkas Holding Deniz Ticaret Filosu Personel Müdürü Kaptan Ferit Gökdeniz, şirketin stajyer politikası ve kariyer planlamaları hakkında merak edilenleri anlattı.

Konuşmasına başlarken Kariyer Günleri’nin kariyer planlamada ve stajyerlerin ilerde çalışacakları firmaları tanıma fırsatı sunmada büyük önem taşıdığını söyleyen Gökdeniz, “Her şey hayal etmekle başlar biz de sizlerden hayal etmenizi istiyoruz” dedi.

Şirketin kronolojisinden ve çalışanlarından bahseden Gökdeniz, şunları söyledi :

“1902 yılında ithalat şirketi olarak kurulan, yüz yılı aşkın süredir gelişen, 2000’li yılların başında kurumsallaşarak yeniden yapılanan Arkas bugün 66 şirketi ile 7300 kişiye istihdam sağlıyor. Acentelik, Armatörlük, Limancılık ve deniz, kara, demir, havayolu taşımacılığını entegre ederek sunduğu Lojistik Hizmetleri gibi ana iş kollarının yanında; gemilere yakıt ikmalinden otomotive, sigorta hizmetlerinden bilgi sistemlerine ve kruvaziyer turizmine kadar birçok farklı sektörde faaliyet gösteriyor.

Dünya çapındaki armatörlerin acenteliğini yaparken diğer taraftan 1996 yılında kendi gemi filosunun oluşturmaya başlayan Arkas’ın Deniz Ticaret Filosu bugün 48 gemisi ile Türkiye’nin en büyük konteyner gemi filosudur. Filosunda ayrıca 6 tane yakıt ikmal tankeri bulunuyor. Türkiye’de özel sektördeki ilk Türk bayraklı konteyner hat taşımacılığını gerçekleştirmek amacıyla kurduğu armatörlük şirketi Arkas Line, Akdeniz, Karadeniz ve Batı Afrika’da Arkas filosundaki konteyner gemileri ile düzenli servis veriyor.

Arkas Holding çatısı altındaki herkes gibi başarının temelinde güçlü bir aile olmanın yattığının bilincinde, bir aile ferdi olarak huzur ve güven içinde çalışmaktadır. Oldukça büyük bir oran olarak 48 gemiden 31 tanesi Türk Bayraklı gemilerden oluşan filomuzda, gemiadamlarımızın sosyal güvenlik primleri ve maaşları düzenli olarak ödenmekte ve sosyal hakları kurumsal kriterlerle korunmaktadır. Yabancı bayraklı gemilerde görev yapan gemiadamları ise maaş ödemelerine ek olarak, SGK prim ödemelerini de almaktadırlar”

“Deniz çalışanlarının yüzünü güldüren bir noktaya ulaştık”

ARKAS DTF’de, sektördeki alışılagelmişin dışında uygulanan bir sistem ile, ekonomik işletme istikrarı deniz çalışanının yüzünü daha da güldüren bir noktaya ulaşmış durumdadır. Gemi çalışanlarımızın maaşlarına ek olarak, ARKAS ailesine katıldıkları tarih esas alınarak hesaplanan ve yıldan yıla artış gösteren senyorite ödemeleri yapılmaktadır. Ayrıca kaptan ve başmühendislerimiz tüm bunlara ek olarak, çalıştıkları süreçlerde performans değerlendirme sistemine tabi tutulmaktadır. Performans sistemi 6 aylık dönemler halinde uygulanmakta olup, 2020 yıl sonu itibariyle 22 dönem geride bırakılmıştır. Bu sistem sayesinde çalışanların performansı ile birlikte yapılan işlerin kalitesi de artmakta, gemi-ofis iletişiminde süreklilik sağlanmaktadır. Böylelikle kaptan ve başmühendisler sadece denizde değil, karada da yönetimin bir parçası olmaktadır. Dolayısıyla bu sistemin aslında çalışanlara dinamizm kazandıran bir kalite kontrol sistemi olduğundan bahsedilebilir.

“Deniz çalışanlarının karada değerlenebileceği alan oldukça geniş”

ARKAS DTF’de dinamizmin bir diğer ayağı da, deniz çalışanlarının şirketin kara yapılanmasında uzmanlaşabilecek alan bulabilmesidir. Bugün ofis çalışanları arasında 362 denizci personelin bulunması da bunun bir göstergesidir. Gemi üzerinde gerekli tecrübeleri edinen personel, yeterliliğine uygun terfilerle denizdeki iş yaşantısına devam edebileceği gibi, bu tecrübeleri kara yapılanması içerisinde de değerlendirebilir. Gemi işletmeciliğindeki konuların operasyon, planlama, teknik bakım-onarım, malzeme tedariği ve insan kaynaklarının yönetimi, işletme ve denetleme gibi çok geniş bir yelpazeye sahip olduğu düşünülürse; deniz çalışanının karada değerlendirebileceği alan da aynı ölçüde geniştir. ARKAS, ulusal ve uluslararası taşımacılık bağlantıları da göz önüne alındığında, bir denizcinin deniz yaşamı ile kara yaşamını entegre edebileceği ve çeşitli kariyer planlamaları yapabileceği dünya çapında bir havuza sahiptir.

“Çalışanların hakları ve sağlığının korunması konusunda sektörde öncüyüz”

ARKAS gemilerinin Akdeniz havzasında Türk limanları uğraklı çalışıyor olması ve şirket yapılanmasının aile bütünlüğüne değer veren politikaları sayesinde, denizcinin belki de en büyük sosyal problemi olan “ailenin yokluğu”nun önüne geçilmiş olmaktadır. Her ne kadar konteyner taşımacılığı, zamana kafa tutan bir ticari koşu olsa da, diğer gemi taşımacılığı türlerinde olduğu gibi sosyal çevre ve aile ile iletişimde uzun süreli kopuşlar meydana gelmemektedir. Ayrıca dünyadaki limanlar arasında bir değerlendirme yapıldığında, konteyner gemilerinin uğrak limanlarının daha sağlıklı koşullara sahip olduğu görülecektir. Bu durum hem gemiadamı için hem de gemi üzerindeki aile bireyleri için avantajlı bir durumdur. ARKAS DTF gemilerinde gerek bayan çalışanlarımızın gerekse aile bireylerinin varlığı, denizin insan psikolojisi üzerindeki asosyalleştirici etkisini ortadan kaldırmakta, sıcak bir ev ortamındaki aile havasını hissettirmekte ve bunun sonucunda gemiadamının toplumun bir bütünü olarak kalması sağlanmaktadır.

Gemi içi yaşam koşullarına baktığımız zaman, denizcilik sektörünün son zamanlarda gündeminde olan Maritime Labour Convention (MLC-Denizcilik İş Sözleşmesi) denen uluslararası sözleşmede bahsi geçen standartların, gemilerimizde halihazırda varolduğunu görmekteyiz. Gerek gemi yaşam düzenlemelerinin, gerekse maddi hakkedişler ve çalışan sağlığının korunması ile ilgili sorumlulukların yerine getirilmesi hususunda, ARKAS DTF sektörde öncü bir konumda bulunmaktadır.

“Kalıcılığa önem veriyoruz”

İşletmelerin başarısı, çalışanlarının işletmeye bağlılığı ile doğru orantılıdır. Şirkette kalış süresini uzatmanın en temel yollarından biri “aidiyet duygusu”dur ve çalışanlar açısından kendilerine sunulan maddi olanaklardan önde gelir.

“Turnover oranı” yani personel sirkülasyonu açısından bakıldığında da, ARKAS deniz çalışanlarının “kendilerini şirketlerine ait hissettikleri” kolaylıkla görülebilir. Sektörümüzde gemiadamlarından en sık duyulan şikayet “kendini şirketine ait hissedememe” sıkıntısıdır. Ülkemizde DB. Deniz Nakliyat sonrası denizcilik, ilk çalışmaya başlanılan yerden emekli olunacak bir meslek olarak görülmemiştir. Çalışanların çalışmakta oldukları firmalara duydukları güven ile alakalı bu durum, sektörde turn over oranının yüksek olmasına neden olmaktadır. Sektöre kıyasla düşük turn over oranına sahip olan filomuzda personel memnuniyetine bir örnek vermek gerekirse; 2019 yıl sonu verilerine göre, genel filo turnover oranı %14,05’dir.

“Arkas eğitim ihtiyaçlarını belirleyip açığı gideriyor”

Şirketimiz personelinin eğitimleri, bilgilendirme ve yönlendirmeler DTF Eğitim Bölümü tarafından yapılmaktadır. Hali hazırda şirket bünyesinde çalışan deniz personelimizin, göreve yönelik eğitim ve yönlendirmeleri takip etmesi yeterli olacaktır. Çabalaması gereken, bizim işaret ettiğimiz yolu takip etmek olacaktır.

Arkas DTF Eğitim Bölümü, filo genelinde eğitim ihtiyaçlarını belirlemekte ve açığı gidermektedir. Ayrıca, olası eğitim ihtiyaçlarının analizini gerçekleştirerek geleceğe hazırlık yapmaktadır.

Dümenci projesi

Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi ile simülasyon değerlendirmelerinde, Türk Hava Yolları ile ortaklaşa “Makine ile çalışan insanın değerlendirmesi” üzerine bir çalışmamız oldu. Bu çalışma sonunda denizcilik sektöründe çalışan personelin teknik ve mental değerlendirmesi ile davranışlarını olumluya yönlendirme konusunda sonuçlar elde edildi.

DEÜ DF akademisyenleri ile usta gemicilere dümen tutma eğitim ve değerlendirme simülatörü oluşturuldu. Şirketimizde görev yapan usta gemicilerin simülasyon sonuçları ile gemilere atandıktan sonra, reel olarak dümen tutma yetenekleri aynı kriterler göz önünde tutularak değerlendirildi. Çıkan sonuçlara göre program kalibre edildi. “Dümenci Projesi” halen şirketimizde kullanılmaktadır.

Ayrıca deniz personelinin işe alımlarında ve görev yükseltmelerinde psikoteknik testler yapılmaktadır. Bu testler “Viyana Testi” olarak anılmakta olup, dünyada birçok ülke tarafından kullanılmaktadır. Bu testlerle ölçümlerde; personelin stres altında karar vermesi, çoklu ve durağan ortamda dikkat ve algısı vb. üzerine değerlendirmeler yapılmaktadır.

Denizcilik eğitimi veren kurumlar IMO’nun uluslararası anlaşmalarının öngördüğü akademik müfredat üzerinden eğitim vermektedir. Dünyada sektör tarafından en çok sıkıntısı çekilen nokta, bu eğitimleri alan kişilerin öğrendiklerine reel ortamda çalışırken karşılık bulamamaları, işin yapılabilmesi için gerekenlerin akademik dökümanlarda uygulanması istenilen ideal şartlardan çok farklı olmasıdır. Bu gerçekten hareketle bizler aramıza katılan tüm yeni arkadaşlarımıza “mezun olduğunuz yer size denizci gibi düşünme yetisini ve ehliyetinizi sağladı, bizler ise sizi denizci yapacağız” diyoruz.

Sahip olduğumuz değerlere değer katmaya ve bu aidiyet duygusunu bizlerle birlikte yaşamaya gönüllü iseniz, sizlerin de ARKAS ailesinin bir ferdi olmanızdan mutluluk duyarız.


Bunları da beğenebilirsin