Denizcinin anasayfası

2021 susuz kalmasın

Denizkartali.com’un haberine göre su kaynakları hızla azalan ve iklim değişikliğiyle yüzyıl öncesine göre 1,5 derece sıcak kış geçiren İstanbul’un su sorunu, bilim insanlarını düşündürüyor. Barajlardaki doluluk oranı yüzde 20’ye kadar düşen İstanbul’un barajlarını gezen Doç. Dr. Ahmet Ertek ve Dr. Hakan Kaya mega kenti bekleyen büyük sorunu belgeledi. Türk Coğrafya Kurumu Başkanı Doç. Dr. Ahmet Ertek, “İstanbul’un içme suyu havzaları, yağışa azlığıyla yok oluyor. Yağışlar mevsim normallerinin üzerine çıkmaz, su tüketimi sınırlanmaz ve buharlaşma bu hızla devam ederse İstanbul’u susuz günler bekliyor” dedi. Dr. Hakan Kaya ise, su kaynaklarının 100-150 metre çekildiğini derinliğinin ise 3-5 metre azaldığını gözlemlediklerini söyledi.

Türkiye ekonomisine yön veren sanayi kuruluşlarının bulunduğu ve 16 milyon insanın yaşadığı İstanbul, son yüzyılın en büyük su sorunuyla karşı karşıya. İstanbul’a su sağlayan kaynakların doluluk oranı 2 Ocak’ta yüzde 20’ye düştü. İstanbul’a su sağlayan kaynaklar Ömerli, Pabuçdere, Sazlıdere, Büyük Çekmece, Alibeyköy, Terkos, Kazandere, Darlık, Elmalı baraj ve göletleriyle Istıranca. Sadece yüzde 4,3’ü dolu olan Kırklareli’deki Pabuçdere en az doluluk oranına sahip. Şile’deki Darlık barajı ise yüzde 46 ile en fazla hacimde. Metrekareye düşen yağış 2010 yılında Bin 093 mm iken 2020 yılında 530 mm’ye geriledi. İklim değişikliğinin sonucu kuraklıkla, su tüketimindeki kontrolsüzlük bilim insanlarını tedirgin ederken İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr Ahmet Ertek ile İ. Ü Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü’nden Jeomorfolog Dr. Hakan Kaya, İstanbul’un barajlarını dolaşarak kuraklığı belgeledi.

7 yıllık periyod şaştı

Büyük Çekmece, Kurtdoğmuş, Ömerli, Sazlıdere ve Terkos kaynaklarını kontrol eden Türk Coğrafya Kurumu Başkanı Doç. Dr. Ahmet Ertek deneyimlerini Milliyet’e anlattı. Ertek, “İklim değişikliği yani küresel ısınma günümüz dünyasında önemli değişiklikler yapıyor. Son yıllarda artan sıcaklık ve yağış azalması insanoğlunun yaşam koşullarını doğrudan etkiliyor. Yapılaşmayla sağlıksız kentlerin ve sanayileşmenin artması, mega projelerin ve dikine binalarla birlikte betonlaşma, baca gazlarının çoğalması, orman ve yeşil alan azalırken nüfusun artması, temiz suya artan talep, suyun yanlış kullanımı ve ormanların bozkırlaştırılması İstanbul’da kuraklığın şiddetini katlıyor. Küresel ısınmayla kuraklık gelecekte de dünya için şiddetli problem olacak. 7 yıllık periyoda göre İstanbul’da 2000-2007-2014-2021’in kurak olması gerekiyordu. Güneşteki patlamalar ve güneş lekelerine dayalı 7’şer yıllık periyodlar kuraklığı arttırıp azaltıyor. Türkiye’de gece sıcaklıkları ısınma eğiliminde. Şehir ısı adası olan binalar, yollar, asfaltlar ve baca gazlarının etkisiyle kar yağışı yağmura, yağmur ise az yağışa dönüşebilir” dedi.

İstanbul’u susuz günler bekliyor

Doç. Dr. Ertek, “İstanbul’un içme suyu havzaları, yağış ve su azlığına dayalı kuraklıkla yok oluyor. Yağışlar mevsim normallerinin üzerine çıkmaz, su tüketimine sınırlama getirilmez ve sıcaklığa bağlı buharlaşma bu hızla devam ederse İstanbul’u susuz günler bekliyor. Su kaynaklarında azalmayı gördük. Mevsim normallerinin üzerindeki sıcaklıklar, altında kalan yağış miktarı ve yanlış su kullanımı son yılların en kurak dönemini yaşatıyor. İSKİ verilerine göre, barajların doluluk oranı 15 yılın en düşük seviyesinde. 2018’de yüzde 80 olan baraj doluluğu yüzde 20’ye geriledi. Sadece İstanbul’da değil, şehre su sağlayan İstanbul dışındaki Kazandere, Pabuçdere ve Istıranca barajları da kurumak üzere” dedi. Zaman kaybetmeden su tüketimine yönelik planlama yapılması gerektiğini hatta koronavirüs pandemisindeki kısıtlamalardaki gibi su kısıtlaması yapılması gerektiğini vurgulayan Ertek, “2021 yazı susuz yaz olabilir. Susuzlukla birlikte hijyenin azalması ve pandeminin ülkemizde geç bitmesine neden olabilir” dedi.

“Hidrolojik kuraklık başlayacak“

Dr. Hakan Kaya ise, “Meteorolojik kuraklıkla yeraltı suyu seviyeleri azalacak, göl ve barajlarda su seviyeleri hızla düşecek. Böylece hidrolojik kuraklık başlayacak. Gittiğimiz yerlerde kuraklığa bağlı tarımsal ve ekonomik alanlarda ciddi sorunlar yaşanabileceğini gördük. 2021 ve 2022 yıllarına tarımsal faaliyet planlaması şimdiden yapılmalı. Yeterli yağış olmazsa ilkbahar ve yaz aylarında kalan su hızla buharlaşacak, topraktaki nem azalacak ve doğal afetlerin en sinsisi tarımsal kuraklık başlayacak. İstanbul baraj göllerinin yamaç eğim farkıyla yatayda 100-150 metre düşeyde 3-5 metre çekildiğini gördük. Suyun doğru kullanımına yönelik çalışmalara hız verilmeli. Tarım ve sanayide kullanılan sularla ilgili tasarruf yapılmalı, gerekirse yeraltı sularından faydalanılmalıdır. Gelecekte kuraklığın artabileceği düşünülmeli, atık suların geri dönüşümü ve deniz sularının rafine edilerek kullanımı yönünde çalışmalara hız verilmelidir” dedi.


Bunları da beğenebilirsin