Maritime SheEO Konferansı Yönetim Rollerinde Eşitlik ve Dahil Olma Paneline ,SheFarers Platformu Ortak Kurucusu Port Kaptan Ayşe Aslı Başak, Norveç Future Leaders Global CEO’su Chris Hovde tarafından yönetilen panel oturumuna Norveç Bergen Denizcilik Otoritesi CEO’su Siv Remoy, Hindistan Kolkata Limanı Kılavuz Kaptanı Reshma Nilofer, , İsveç Linnaeus Üniversitesi’nden Dr. Cecilia Österman, Grieg Star Başkan Yardımcısı Eli K. Vassenden ve İrlanda’dan Güverte Zabiti Aoibhin Mary Dolan katıldı.
“Şirketler tüm denizcileri içine dahil eden bir yönetim stratejisi belirlemeli”
Dahil olma ve çeşitlilik hakkında açıklama yapan Başak, “Dahil olma ve çeşitlilik felsefesi Denizcilik sektöründe sadece kadınlara ait bir olgu olarak görülmemeli. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma 2030 hedeflerinden biri cinsiyet eşitliği, bir diğeri ise jenerasyon eşitliğidir. Artık dünya daha eşit bir yapıya bürünürken Denizcilik şirketleri de sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için genç yetenekleri, farklı milletleri ve kadın erkek ayırt etmeksizin tüm denizcileri içine dahil eden bir yönetim stratejisi belirlemelidir. Dahil olma ve çeşitlilik bir firmalar tarafından çalışılması ve benimsenmesi gereken bir yönetim stratejisidir. Firmaların bunu sağlayabilmesi için eşit fırsat yaklaşımı ile hareket etmesi gereklidir. Görevde olduğum Mid-Ship Group İstanbul ofisinde 4 sene önce Port Kaptan olarak gemiye gitmem gerektiğinde şirket üst yönetimi tarafından yaklaşım hep eşit fırsatlar sunulması yönünde oldu. Bu yüzden İstanbul ofisimizin %50’den fazla iş gücünü kadınlar oluşturuyor. Eşit fırsatlar sunulduğunda bu fırsatları değerlendirip görevimizi layıkıyle gerçekleştirmek ve çalışarak görevimizde başarı elde etmek ise kişisel kariyer stratejisinin en önemli adımlarından biri. Tek bir şeyi değiştirmeye imkanım olsa bu dünya için daha adil ve eşit bir ortam yaratmak isterdim. İnsanlık olarak hepimiz eşitiz ve değişen dünyada hep birlikte mücadele halindeyiz. 20 sene önce kadın denizcilerin yaşadığı zorlukları 2020 yılında tekrar Z jenerasyonu yaşamak zorunda değil çünkü dünya değiştiği için herkesin farklı bir mücadele hali söz konusu. Şu an hepimiz pandemi nedeniyle evlerimizdeyiz ve hiç kimsenin öngöremediği bir yaşam formuna evriliyoruz. Dolayısıyla gelişime, değişime ayak uydurmalı ve artık bu gemide Bilek birliği felsefesiyle yolumuza devam etmeliyiz” diye konuştu.
“Her koşulda eşitken neden eşit davranılmıyor sorgulanmalı”
Kılavuz Kaptan Reshma Nilofer ise konuya ilişkin olarak “Hindistan’ın ilk kadın Kılavuz Kaptanı olarak görevime başladığım günden bu yana abartısız her gemiye çıktığımda şaşkın gözlere maruz kalıyorum. Görevde olduğum Kolkata Nehri Kılavuz Kaptanı olarak yoğun bir tempo ile gemilere çıkıyorum. Gemiye çıktığımda Kaptanlar genelde “Peki Baş Pilot nerede, o da geliyor mu?” diye soruyorlar. Pilotun ben olduğumu söylediğimde daha da çok şaşırıyorlar sonra da gurur duyduklarını belirterek durumu benimsiyorlar. Bu değişimi görmek muazzam. Kadın olduğum için yaşadığım bir zorluk olmadı mesleğimde ama Pilot olarak en büyük zorluklardan bir tanesi ise standartlara uygun olmayan pilot çarmıhlarıdır. İki ay önce gemiye tırmandığım esnada çok büyük bir kaza geçirdim ve bota düştüm, kaburgalarım çatladı. Çok büyük bir tehlike atlattım. Sadece bu bile aynı koşullarda çalıştığımız için eşit olduğumuzun özeti niteliğinde. Zorluklar eşit, standartlar eşit peki şirketler neden hala eşit davranmıyor bunu sorgulamak gerekli” dedi.
“Eşitlikten bahsetmediğimiz, bu konuyu aştığımız yeni bir dünya isterdim”
İsveç Linnaeus Üniversitesi’nden Dr. Cecilia Österman ise şunları ifade etti: “Bundan yıllar önce ticari gemilerde Kaptan olarak görev yaptım. Baktım ki denizciliğin kadın akademisyenlere de ihtiyacı var gemilerden sonra rotamı araştırmaya yönelttim. Denizcilik sektöründe deniz kökenli olup akademik alana yönelen kadın sayısı gerçekten çok az ve bu konuda da atılması gereken adımlar var. Yani daha fazla dahil olma politikası belirlemeliyiz. Ben öğrencilerime hep bunu aşılamaya çalışıyorum, onlara kendi aralarında eşit bir ortam yaratmayı kadın-erkek ayırt etmeksizin birbirlerine karşı bile eşit statüde davranma bilincini öğretmeye çalışıyorum. Kesinlikle faydasını da görüyorum. Eşitlik eğitimle mümkün. Okullarda öğretmenler, akademisyenler olarak gençlere nasıl davranırsak, nasıl öğretirsek onu benimsiyorlar. Bu yüzden Denizcilik eğitiminde de doğru adımlar atarak öğrencilerin kendi içlerinde eşitlik felsefesini yaymalıyız. Tek kelimeyle değiştirmek istediğim şey bu dünyada kesinlikle artık eşitlik ve dahil olma konularından bahsetmeyeceğimiz, bu konuları aştığımız bir yeni dünya olurdu