Denizcinin anasayfası

Haliç Tersanesi 565 yaşında

Fatih Sultan Mehmet, deniz savaşının ve donanmanın ne kadar önemli olduğunu İstanbul’un fethi sırasında bir kez daha anlamıştı. Bunun için gemilerini karadan indirdiği yer olan Kasımpaşa’dan Hasköy’e kadar uzanan bir alanda, İstanbul’u aldıktan iki yıl sonra Tersane-i Amire’nin kurulmasını istedi ve 11 Aralık 1455 tarihinde tersanenin temeli atıldı. 1455 yılında birkaç göz inşa kızağı ile faaliyete geçirilen Tersane-i Amire’ye, o tarihten itibaren aynı zamanda İstanbul Tersanesi de dendi. Tersane Osmanlı Devleti’nde modern bilimin de ilk kez uygulandığı bir endüstri merkezi oldu.

Vezüv Yanardağı’ndan volkanik taşlar

Tersane-i Amire yani Unkapanı Köprüsü ile Alibeyköy arasındaki sahil şeridinde, 40-45 bin kişi çalışıyor, yılda 150 gemi üretiyordu. Teknolojik gelişmeler ve filodaki büyüme dikkate alınarak ilk olarak Valide kızakları inşa edildi. 1787’de İtalya’daki Vezüv Yanardağ’ından gemilerle getirilen volkanik taşlarla havuz inşasına başlandı. Tersanenin aktif olan kuru havuzlarından ilkini III. Selim 1790’da yaptırdı. İkinci havuzu, II’inci Mahmut 1825’de devreye soktu. En büyükleri olan üçüncü kuru havuzun inşasına ise Sultan Abdülmecit zamanında 1856’da başlandı ancak 1870’de Sultan Abdülaziz döneminde tamamlandı. 14, 28 ve 32 bin metreküplük havuzlar, yeraltından tünellerle birbirine bağlandı.

İTÜ’nün temelini atan tersane

İlk mühendislik okulu Mühendishane-i Bahri-i Hümayun, şimdiki adıyla İstanbul Teknik Üniversitesi, 1773’te Haliç Tersanesi’nde gemi mühendisi yetiştirmek için kuruldu. Osmanlı döneminde yelkenli ve buharlı gemilerin yanı sırada denizaltılar da Haliç Tersanesi’nden çıktı. Cumhuriyet döneminin ilk gemileri de Haliç Tersanesi’nde üretildi.

 

En kıdemlilere vefa

İBB Şehir Hatları Genel Müdürü Sinem Dedetaş, Sultan III. Selim tarafından 1790’da hizmete sokulan kuru havuzunun başında, çalışanlarla birlikte tersanenin yaş levhasını çaktı. Ardından tersaneden emeklilerinin en yaşlısı olan Dursun Bekçi’ye (81) teşekkür plaketi takdim etti. Dedetaş ayrıca, 48 yıldır tersanede çalışan Mehmet Yazıcı’ya da bir teşekkür plaketi verdi. Dedetaş tersanenin doğum günü pastasını, Bekçi ve Yazıcı ile birlikte kesti.


Bunları da beğenebilirsin