Kenan Mete gemisi Mısır’ın Süveyş Kanalı’ndaki Adebiya Limanı’nda 25 Haziran 2020’de borçları nedeniyle tutuklandı. Geminin Gürcistan, Hindistan, Rusya, Suriye, Türkiye ve Ukraynalı toplam 25 personeli vardı. Mısır yetkilileri mürettebatın karaya ayak basmasına izin vermedi. Uluslararası denizcilik kuruluşları ise olayın başından bu yana denizcilerin yanında durdu. Ancak 14 Aralık’ta gemide koronavirüs tespit edildi. Gemi karantinaya alındı.
Sadece kaptan kaldı
Uluslararası kuruluşların devreye girmesiyle personel evlerine gönderildi. Ancak Mısır makamları, Türk Kaptan Vehbi Kara’yı gemi hacizden satılıncaya kadar adli muhafız olarak atadı.
Farelerle baş başa
Mısır mahkemesinin aldığı karar Kaptan Vehbi Kara’yı cezalandırmaktan farksızdı. Türk kaptan gemide tek başına yaşamaya başladı. Yazdığı mektuplarda, gemide çok fazla fare olduğunu, geceleri uyuyamadığını anlattı. Hatta geçtiğimiz 11 Şubat’ta geminin acil durum jeneratörü arızalanınca elektriksiz, susuz ve yiyeceksiz kaldı. Vehbi Kara yazdığı bir mektupta bu duruma isyan ederek, “Bana karşı yapılan işlem insan haklarına aykırıdır. Sinir krizi geçiriyorum. Kalp hastalığım var. Hastalıklarım yüzünden her gün ölüme yaklaşıyorum. Hastaneye yatırılmam gerek. Ölüyorum ve yardım istiyorum” dedi.
Şimdi otelde
ITF Arap Dünyası ve İran Şebeke Koordinatörü Mohamed Arrachedi, Kaptan Vehbi Kara’nın durumuyla özel olarak ilgilendi. Mısırlı yetkililerle temas kurdu. Devreye Türkiye’nin Kahire Büyükelçiliği de girdi. 14 Şubat gecesi gemiden alınan alınan Vehbi Kara Kızıldeniz Oteli’ne yerleştirildi. Ancak bu kez de Kaptan Vehbi Kara için otelde esaret başladı.
Kaptan’ı ülkesine göndermek istiyoruz
İTF’den Mohamed Arrachedi, Vehbi Kaptan’ı Türkiye’ye gönderebilmek için çare aradıklarını belirterek şunları söyledi:
“Mevcut durum, Kaptan Kara’yı gelirsiz, ücretsiz ve bu geminin satışına kadar Mısır’da kalmaya mahkum ediyor. Bu adil değil ve temel ve temel denizci haklarını ihlal ediyor. Bu sorunun çözülmesinin öncelikli olarak ele alınmasını umuyoruz. Mürettebatın geri kalanı zaten evde olduğu için kaptanın ülkesine geri gönderilmesi gerekiyor. Mısır’daki denizcilik yetkilileri, denizcilerin ülkelerine geri gönderilmelerine itiraz etmediklerini ve bunun yerine mahkemenin kararının bir meselesi olduğunu söylüyorlar. Ancak gerçek şu ki, denizcilik yetkilileri, mahkemenin rızasıyla bir yardımcısı ayarlayıp, bu geminin ‘yasal muhafızı’ olmanın yükünü tek bir adamın omuzlarına bu kadar ağır basmaktan alıkoyabilirdi. Her şeyi denemeliler. “