Denizcinin anasayfası

Üsküdar Vapuru Faciası’nda ölenler anıldı

1 Mart 1958 Üsküdar Vapuru faciasının 61. yıl dönümünde, hayatını kaybedenler düzenlenen programlarla İzmit’te anıldı.

Kocaeli Körfezi’nde Üsküdar Vapuru’nun 1 Mart 1958 tarihinde batması sonucu hayatını çoğunu öğrencilerin oluşturduğu 300’den fazla kişi için İzmit’te anma töreni düzenlendi. Acı olayın 61. yıl dönümünde İzmit Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde başlayan tören İzmit Lisesi bahçesinde devam etti.

Anma programına yerel yöneticiler ve siyasi partilerin temsilcileri ile birlikt İzmit Lisesi Müdürü Fatih Taşdelen ve öğrenciler katıldı.

Anma programına ilgi yoğun olurken program kapsamında öğrenciler ellerindeki beyaz balonları gökyüzüne bıraktı. Ardından programa katılan protokol üyeleri hep birlikte İzmit Lisesi bahçesinde yer alan anıta karanfil bıraktılar.

Programda ilk olarak konuşan İzmit Lisesi Mezunları Derneği Başkanı Cem Gökmen, “61 yıl önce yaşanan bu acı olayda hayatını kaybedenleri rahmetle anıyoruz. Bizim bu programa katılan protokol üyelerinden bir isteğimiz var. İzmit sahiline bir anıt yapılmasını istiyoruz” dedi.

Daha sonra konuşan İzmit Belediye Başkanı Dr. Nevzat Doğan ise, 61 yıl önce yaşanan facianın acısının taze bir şekilde sürdüğünü ifade ederek, “İzmit Lisesi mezunu olupta bu şehrin insanı olup da bu kadar hazin bir olaya üzülmemek elde değil. Tahsillerini yapmak için mücadele veren yetenekli güzel gençlerimizi o dönemin yönetim eksiklikleri nedeniyle kaybettik. 61 yıl önce hayatını kaybeden büyüklerimiz için rahmet diliyorum. Bize düşen hayatını kaybeden büyüklerimize layık olmaktır. İzmit Lisesi adı altında daha güçlü ve daha başarılı olmaktır. Bize düşen o elim kazada vefat eden büyüklerimiz için okulumuzun ve şehrimizin adını daha yukarı çıkarmaktır” diye konuştu.

Ne olmuştu?

1 Mart 1958 Cumartesi günü Üsküdar isimli vapur, İzmit-Gölcük seferini yapmak üzere iskeleden ayrıldı. Vapurun kaptanı, hava şartları daha fazla kötü olmadan, bir an önce seferi tamamlayabilmek için hareket etti.

Çoğu ilköğretim ve lise öğrencisi yaklaşık 400 kişinin olduğu vapur, İzmit İskelesi’nden hareket ettikten kısa bir süre sonra aniden çıkan fırtınaya yakalandı ve battı. Facia sonrası, 387 kişinin cansız bedenine ulaşıldı. Türkiye’nin en ölümcül deniz kazası olan bu faciada, hiçbir yetkili ceza almadı.

Yolcuların çoğu öğrenciydi

O tarihte, İzmit’in dışında lise yoktu. Başta Gölcük ve Karamürsel ilçeleri olmak üzere diğer sahil şeridindeki yerleşim birimlerindeki gençler, vapur ile İzmit Lisesi ve İzmit Sanat Okulu’na gidiyorlardı. Cumartesi günü yarım gün öğrenim gören öğrenciler, öğlen 12.30 sıralarında vapura bindiler.

Yıllarca İstanbul Boğazı’nda hizmet eden, 31 yıllık eski ‘Üsküdar’ vapuru, büyük çoğunluğu öğrenci olan yolcularıyla hareket etti. Vapurun yolcu kapasitesi 344’tü ancak, 400’den fazla yolcu alınmıştı ve 12 kişilik de mürettebat vardı. Havanın parçalı bulutlu olması nedeniyle, daha fazla yolcu alınması engellenmişti.

Kaptanın kararıyla sefer başladı

Dakikalar ilerledikçe, bölgedeki fırtına etkisini artırmış; rüzgâr, iskelede bağlı gemiyi hızla iskeleye çarpmaya ve bağlantıyı sağlayan halatları zorlamaya başlamıştı.

Üsküdar vapurunun 52 yaşındaki tecrübeli kaptanı Mehmet Aşçı, içi yolcu dolu olan geminin iskelede bulunmasının daha tehlikeli olacağını ve denize açılması gerektiğini düşündü. “Hareket etmemesi” yönündeki uyarılara aldırmadan, tarifeli hareket saatinden 3 dakika önce denize açıldı.

Hareketinden dakikalar sonra sulara gömüldü

Hareket ettikten yaklaşık 5 dakika sonra, Derince açıklarında rüzgâr hızını iyice arttırdı ve dalgalar, şiddetle gemiye çarpmaya başladı. Kaptan Mehmet Aşçı, geminin yönünü kıyıya çevirmek ve en yakın kıyıya ulaşmak için hamle yaptı.

Tam bu sırada, Mehmet Aşçı ve yardımcısı Mustafa Deniz’in de içinde olduğu kaptan köşkü, dev dalgalar ve rüzgârın da etkisiyle yerinden koptu ve denize uçtu.

Kumandasız kalan vapurun ön bölümünde bulunan, ikinci mevki salonunun camları kırıldı ve içeriye sular dolmaya başladı. Vapur, hareketinden 26 dakika sonra, yan yattı ve tamamen sulara gömüldü.

Sadece 40 yolcu kurtarılabildi

Faciada denize dökülen yolcuların yardımına Gölcük Donanma Komutanlığı’na bağlı savaş gemileri ile bir denizaltı yetişti. Yapılan kurtarma çalışmalarıyla yalnızca 40 yolcu kurtarılabildi.

O gün havanın çok soğuk olması nedeniyle birçoğu donarak, bir bölümü de boğularak olmak üzere, resmi kayıtlara göre 387 kişi hayatını kaybetti. Ancak, vapurun içinde kaç yolcu olduğu hiçbir zaman net olarak bilinemedi.

“Kaptan gemiyi terk etti” iddiaları

Yaşanan bu facianın ardından, Kaptan Mehmet Aşçı’nın gemi batmadan önce can yeleğini giyip vapuru terk ettiği iddiaları ortaya atılmıştı. Ancak birkaç gün sonra, denize ağ atılarak yapılan ceset arama çalışmalarında, kaptan Mehmet Aşçı’nın cesedi ağlara takılarak su yüzüne çıkarılmış, kaptanın gemiyi terk etmediği anlaşılmıştı.

Kaptan Mehmet Aşçı’nın cansız bedeni, daha sonra ortaya çıkan kargaşa nedeniyle gizlice gömüldü. Aşçı’nın mezarının nerede olduğu hâlen bilinmiyor.

Birçok insana mezar oldu

Üsküdar Faciası’nda kurtarma çalışmalarını yürüten bir denizaltıda görev yapan Mustafa Sağlık, faciaya şahit olanlardan biri. Sağlık, o günkü tabloyu şu sözlerle anlatıyor: “Ben denizaltıcıydım o zaman. Hava çok güzeldi. Sonra birden gökyüzü karardı ve fırtına çıktı. Yaklaşık 20-25 dakika sürdü. O zaman Donanma Komutanlığı’da görevliydim. Telsizle bir bilgi geldi bize. Telsizde, “Üsküdar gemisi Seka önlerinde alabora oldu.” diye. O zamanın Donanma Komutanı Kayacan Paşa ‘nın verdiği emirle Seka önüne hareket ettik. Gördüğümüz tablo felaketin büyüklüğünü ortaya seriyordu. Her tarafta donarak ölenlerin cesetleri vardı. Kimileri telaştan can yeleklerini ters giymişti. Dalgalar dindikten sonra yardıma başka gruplar da geldi. Kurtarabildiklerimizi kurtardık. Daha sonra batan gemi donanma tarafından çıkarıldı ve ikmal merkezinin önüne getirildi. Gemiyi dolaşma fırsatı buldum ve gözlerime inanamadım. Geminin içi kum doluydu. Kanepelerin üstüne kadar kumlar vardı. Kumları kaldırdıkça altından cesetler çıkmaya devam ediyordu. Körfez bu faciayla çoğu genç birçok vatandaşımıza mezar oldu.”


Bunları da beğenebilirsin