Denizcinin anasayfası

Genç yaşta icat çıkarmak

Merhaba. Ben Ömer Kara. Rize’nin Derebaşı Köyü’nde 1994 yılında doğdum. Lise eğitimimi Rize Hasan Kemal Yardımcı Anadolu Denizcilik Meslek Lisesi Gemi Yapımı Bölümü Gemi Ressamlığı Dalı’nda birinci olarak tamamladım.

Lisans eğitimimi İTÜ Denizcilik Fakültesi Gemi Makinaları İşletme Mühendisliği Bölümü’nde tamamladım. Halen ikinci üniversite olarak İstanbul Üniversitesi’nde İşletme Bölümüne devam etmekteyim.

Lisans eğitimim devam ederken zamanımın büyük çoğunluğunu araştırmalar yapmakla ve ilgimi çeken konular üzerine, “Ben bu konuda daha fazla ne yapabilirim, nasıl katkı sağlayabilirim?” diye düşünerek ve çalışmalar yapmakla geçirdim.

Son yıllarda araştırmalarım daha çok insan yaşamları, yaşam koşullarındaki eksiklikler, sürdürülebilirlik, alternatif enerji gibi konulardaki iyileştirmeler üzerine yoğunlaştı. Araştırmalarıma ve çalışmalarıma ilham olan şey ise, İTÜ Denizcilik Fakültesi’nde almış olduğum lisans eğitimim gereği yaptığım açık deniz eğitim (uzakyol stajı) stajım oldu.

Staj yaptığım dönem boyunca gemideki yaşam koşulları, mürettebatın gemide maruz kaldığı fiziksel problemleri, gemide çalışma koşullarındaki zorlukları gözlemledim. Ayrıca gemi makine dairesindeki çalışma koşullarında yapılabilecek iyileştirmeler üzerine oldukça düşünme fırsatı elde ettim. Stajım bitince karşılaştığım problem ve deneyimlediğim yaşam ve çalışma koşullarındaki eksiklikler üzerine araştırma yapmaya başladım. Bu sürede İTÜ Denizcilik Fakültesi’de bulunan Denizcilik Araştırmaları Kulubü’nün AR-GE Departman Sorumlusu olarak görev aldım. Çalışmalara, teknik ve akademik bilgisine güvendiğim İTÜ Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mustafa Özdemir ile birlikte fen edebiyat fakültesinin düşük sıcaklık laboratuvarında başladım.

Bu süreçte Prof. Dr. Mustafa Özdemir’in emekli olmasıyla birlikte projelere İTÜ Denizcilik Fakültesi öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Yalçın Durmuşoğlu ile birlikte devam ettim. Yalçın hocamla birlikte önce bitirme tasarım projesi ile başlayan serüvenimiz sonrasında bu yıl Gaziantep’te düzenlenen Teknofest yarışmasının sonuna kadar devam etti.

Yaptığımız çalışmalar başlarda birçok kez deneme ve testlerde başarısız sonuçlar elde etmesine rağmen, yapmış olduğumuz hatalara daha çok odaklanarak çalışmalarımızı en iyi şekilde yürüttük. Çalışmalarda maddi desteğimizi kendi imkanlarımızla sağladık. Bir buçuk yıllık sürecin sonunda karşılaştığımız maddi ve manevi zorluklara rağmen testler başarılı sonuçlar vermeye başlayınca dört farklı proje elde ettik. Böylelikle projelerimizi belli bir düzeye getirmiş bulunduk. Şubat 2020’de Dr. Yalçın Durmuşoğlu hocamdan aldığım bir e-posta ile heyecandan elim ayağım titredi. E-posta bir yarışmadan söz ediyordu ve hocam, “Bu yarışmaya katılalım mutlaka, amacımız birinci olmak değilse de projelerimizi tanıtarak çalışmalarımıza maddi destek bulabilecek sponsorlarla tanışmak olsun” demişti. Bu haber beni çok mutlu etmişti. Hemen resmi yazışmalara başladık ve kendimizi projeye katılımcı olarak bulduk, hem de dört projemizin tamamı ilk elemeden geçmişti. Sonrasında malum süreç, ani Covid-19 salgını, baş gösterdi. Fakat biz durmadık elbet. Yalçın hocamla beraber bütün yaz boyunca projelerimize odaklanmıştık ve asla vazgeçmiyorduk.

Thermotech Projesi : Atık Isıdan Elektrik Üretimi

Projelerimizden ilki, gemilerdeki buhar borularında, gemi bacalarında vb. yerlerde oluşan atık ısıyı tekrardan kullanabilmek amacıyla oluşturulan “Thermotech” projesiydi. Bunun için bacadan atmosfere salınan atık ısı enerjisinin elektrik enerjisine dönüşümü için bir ısıl pil tuğlası tasarladık. Isıl pil tuğlasında sıcaklık farkından elektrik enerjisine dönüştürebilen ve bizzat kendimizin tasarladığı ve ürettiği peltier modüllerini kullandık. Tasarım yapay ısıtma uygulanarak test edildi. Sonrasında kurulan bu sistemden elde edilen elektrik gerilimi (voltaj) ile batarya şarj edildi. Bu depolanan elektrik enerjisi ile günlük yaşamdaki ihtiyaçların bir kısmı karşılanabildi. Örnek olarak, elde edilen elektrik enerjisi ile cep telefonunun kolayca şarj edilebilmesi, yaşam alanlarımızdaki aydınlatmanın bu yolla sağlanması, verilebilir.

Fighter Sound Projesi : Yüksek Ses Frekansını Sönümleme

İkinci projemiz, gemi makine dairesinde meydana gelen yüksek sesin insan sağlığı üzerinde yaratabileceği olumsuz etkiyi ve kulağa verebileceği zararı araştırarak, “Fighter Sound” ismini vermiş olduğumuz projemizdir. Bilindiği gibi gürültünün ve ses kirliliğinin yoğun olduğu iş alanlarında çalışan insanlarda belli bir süre sonra ciddi işitme kayıpları görülmektedir. Projemiz aynı zamanda makine sistemlerinde arıza tespit edebilme, arıza erken teşhis ve önceden önlem alabilme imanı da sağlayabilmektedir. Böylelikle projemiz hem insan sağlığına faydası olacak hem de arıza tespiti yaparak erken teşhis ile önlem alabilme kabiliyetine sahip olacaktır.

Presure Gain : Dengesiz Basıncı Elektrik Enerjiye Dönüştürme

Bir üçüncü proje konumuz ise “Presure Gain Projesi” idi. Bu proje ile yine gemi makine dairesinde titreşimlerden kaynaklanan dengesiz basınç dalgalanmasını enerjiye dönüştürmeyi amaç edindik. Bu proje ile tasarladığımız prototip modül, titreşimlerin yoğun olduğu yerlere kolayca monte edilebilirken, makine dairesinde oluşan farklı basınç dalgalanmalarını elektrik enerjisine dönüştürmek mümkün oldu.

Fullinlight : Kapalı Alanlara Güneş Işığı

Son projemiz “Fullinlight” isimli projemizdi. Bu projede ilham kaynağımız yine gemi makine dairesinde çalışan gemi personelinin güneşten ve dolayısıyla D vitamininden mahrum kalması sebebiyle oluşturuldu. Aslında proje tamamen kapalı, ışık görmeyen ortamlara güneş ışığını transfer etmek fikrine dayanıyordu. Projemizde odaklandığımız güneş enerji alanı ise hiçbir elektrik enerjisini kullanmayarak güneş ışınlarını belli bir düzenek sistemi kurarak evin içine, kapalı yaşam alanlarına veya istenilen bir alana aktarmaktır. Böylelikle insanlar hem gün ışığından faydalanacak hem güneşten alınması gereken vitaminlerini (özellikle D vitamini) karşılamış olacak hem de elektrik enerjisi kullanarak yapılan yapay aydınlatma yerine bu tip uygulama ile ilgili alanların gün ışığından yararlanarak aydınlatılması sayesinde ülke ekonomisine büyük ölçekte fayda sağlanmış olunacaktır.

Gemideki yaşam ve çalışma koşullarından kaynaklanan problemlerden yola çıkarak meydana getirdiğimiz çözümlerimiz sadece gemiye yönelik olmamakla birlikte yaşamın her alanında rastlanabilecek zorluklara cevap niteliğindedir. Bundan dolayı daha geniş bir kitleye ulaşabilmek adına belli bir başarıya ve düzeye getirmiş olduğumuz dört projemizle katıldığımız ve Eylül ayında Gaziantep’te düzenlenen Teknofest 2020 yarışmalarında iki projemizle son finallere kalma başarısını gösterdik. Aynı zamanda projelerimiz yarışma boyunca çok büyük ilgi ve takdir topladı. Projelerimizin finale kalması, bize yerinde ve ihtiyaçlara cevap veren çözümler olduğunu kanıtladı.

Belki bu sene ilk üçe giremedik ama Dr. Yalçın Durmuşoğlu hocamın da dediği gibi, “Aslında kaybettiğimiz bir şey yok, kazanımlarımız daha çok. Kazanan denizcilik fakültemiz oldu. Gelecek yıllarda seni örnek alarak çalışmalar yapmak isteyecek genç denizci kardeşlerimiz oldu. Hiçbir zaman durmak yok, yorulmak yok, daima ileri sloganıyla çalışmalarımızı geliştirmeye devam edeceğiz”

Bu süreçte hem teknik hem akademik hem de psikolojik desteklerini esirgemeyen danışmanlarım Prof. Dr. Mustafa Özdemir ile Dr. Öğr. Üyesi Yalçın Durmuşoğlu’na ve Teknofest 2020 Yarışması boyunca İTÜ’nün tüm olanaklarıyla bizlere desteğini esirgemeyen İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu ile İTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Kızıl’a minnet duygularımla sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

E-mail : karaomer.itu@gmail.com
İnstagram : omerr_karaa

Thermotech Proje İnstagram Hesabı : thermal_battery

Fullinlight Proje İnstagram Hesabı : full_in_light

Pressure Gain Proje İnstagram Hesabı : presure_gain

Fighter Sound Proje İnstagram Hesabı : fighter_sound


Bunları da beğenebilirsin