Denizcilik camiasının duayenlerinden, Yüksek Denizcilik Okulu’nun (YDO) unutulmayan “Protokol” dersi hocası ve DP Deniz Nakliyatı T.A.Ş. eski Teftiş Kurulu Başkanı Halit Gürdeniz’i, aramızdan ayrılışının 14. yılında özlemle ve minnetle anıyoruz.
Geçen sene pandemi koşullarından dolayı tören düzenlenemezken, Halit Hoca son olarak İTÜ Denizcilik Fakültesi’nde düzenlenen “Halit Gürdeniz’in rotasında Zor Anları Yönetmek” konulu konferansta ve ardından İLKFER Müzesi’nde düzenlenen törenle anılmıştı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Dekan Prof Oğuz Salim Söğüt, “Halit Gürdeniz hocamız, 1948 – 49 makine bölümü mezunlarımızdan. Yüksek Denizcilik Okulu’nda ve tabii devamında İTÜ Denizcilik Fakültesi’nde, 1974 yılından 1996 yılına kadar, öğretim üyeliği yaptı ve değerli eserler bıraktı. Özellikle iki tanesi çok referans alındı ve alınmaya devam ediyor.” demişti.
“Babam bu camiayı çok seviyordu”
Mavi Vatan kavramının da yaratıcısı olan emekli Tümamiral Cem Gürdeniz ise babası Halit Gürdeniz için ailesi ve denizciliğin çok önemli olduğunu söylemişti.
Gürdeniz, “DB Deniz nakliyat, Yüksek Denizcilik Okulu… Babam bu camiayı çok seviyordu. Çok şey verdiğine de inanıyorum. Şimdi şunu görüyorum; babam demek ki o dönem haklı olarak gurur duyuyormuş siz denizcilerle. Bizim ailede 5 kişi sizin okuldan mezun. Bunu gururla söylüyorum. Ben çoğu kişiyi tanırım hatta lakabıyla bilirim. Damarımı kesseniz yarısı çift çıpa akar, bahriyeyi de çok seviyorum ama sizleri de seviyorum. Bana bazen diyorlar; ‘deniz bu kadar nasıl sevilir’. Bunun iki sebebi var. Birincisi deniz kenarında büyümüş olmam, ikincisi ise ben deniz ticaret filosunun çocuğuyum. Geçen gün denizcilik okuluna gittim. İçeri girdim, karşılaştığım okul yöneticisine, ‘ben denizi bu kadar seviyorsam ve amiralliğe kadar geldiysem bunun sebebi Heybeliada değildir bu okuldur’ dedim. Çünkü gözümü açtığımda o beyaz Yüksek Denizcilik Okulunu, Hamit Naci Gemisini, okulun limanını gördüm. Çok güzel bir mesleğimiz var” demişti.
Gürdeniz : “Babamın ruhu sizlerle yükseliyor”
Gürdeniz şunları söylemişti :
“Bugün buraya babamın rozetini takarak geldim.Babam bu camiayı çok seven bir insandı çok da şeyler verdiğine inanıyorum. Ne zaman onu arasam konu ya okula ya sektöre ya da okul arkadaşlarına gelirdi. Öğrencileri sizler gibi büyüdükçe, belli yerlere geldikçe onlarla gurur duyduğunu anlatırdı. Babam anlatırdı, işte bugün şuraya gittik, beni şu eve getirdiler, bu çocuğu hatırlıyorum, okuldayken şöyleydi böyleydi şimdi bak böyle olmuş nasıl gurur duydum anlatamam derdi. Babam bazende çok kızardı sandal bile emanet edilmez bunlara derdi. Ama şimdi şunu görüyorum babam demek ki o dönemde haklı olarak gurur duyuyormuş siz denizcilerle.Çok güzel bir mesleğimiz var. Dilerim babamın ruhu da sizler yükseldikçe, değerler ürettikçe sizi kutluyordur.” demişti.
