Denizcinin anasayfası

Kıran: Karadeniz’de 48 adet Türk sahipli gemi var

DTO Başkanı Tamer Kıran, Karadeniz’de 48 adet Türk sahipli gemi bulunduğunu açıkladı.

İMEAK Deniz Ticaret Odası’nın (DTO) Mart ayı Meclis Toplantısı, yapıldı. Video konferans yönteminin yanı sıra Oda Meclis Salonu’nda pandemi koşulları önlemleri alınarak kısıtlı sayıda katılımın sağlandığı toplantıya, İMEAK DTO Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır başkanlık yaptı. Toplantıda, DTO’nun  2021 Yılı Bilanço ve Kesin Hesabı onaylandı.

İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran da yaptığı konuşmada, Odamızın 2021 Yılı Bilançosu ve Kesin Hesabı’nı onayladıkları için Meclis üyelerine teşekkür etti, 2022 yılında da aynı mali disiplin içerisinde çalışmalarına devam edeceklerini belirtti.

Rusya-Ukrayna Savaşı

Bir süredir Rusya ile Ukrayna arasında gerginliğe sahne olan Karadeniz bölgesinde maalesef arzu edilmeyen gelişmelerin yaşandığına dikkat çeken Tamer Kıran, Rusya’nın, 24 Şubat tarihinde bu ülkeye başlattığı askeri harekâtın ardından çatışmaların Ukrayna genelinde devam ettiğini, sivil halkın durumunun endişe yarattığını söyledi. 

Ticaretimizin yoğun olarak devam ettiği bir bölge olan Karadeniz’de, çok sayıda gemimiz hizmet verdiğine dikkat çeken Tamer Kıran, krizin ilk gününden itibaren Oda olarak Dışişleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı Sahil Güvenlik Komutanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bünyesinde kurulan Ana Arama Kurtarma Koordinasyon Merkezi ile yakın irtibat kurarak, gelişmeleri çok yakından izlediklerini, bölgeye ilişkin ulusal ve uluslararası uyarıları üyelere duyurduklarını kaydetti.  

Tamer Kıran, “Geldiğimiz noktada Türk sahipli yabancı bayraklı bir gemiye yapılan, çok şükür ki can kaybı ve yaralanmanın olmadığı saldırı dışında başka bir saldırı yaşanmadı. Halen Ukrayna ve Rusya limanlarında operasyonlar durmuş vaziyettedir.  Bu limanlarda bugün itibarıyla tespit edebildiğimiz kadarıyla 48 adet Türk sahipli gemi bulunmaktadır. Bu gemilerin güvenli şekilde bölgeden ayrılmaları en büyük dileğimizdir. Bölgeye yakın seyreden gemilerimizin de güvenlik uyarılarına en üst düzeyde riayet etmelerini önemle belirtmek isterim.” dedi.

Rusya’nın Ukrayna operasyonu ile başlayan son jeo-politik gelişmelerin küresel büyüme ve enflasyon üzerinde yeni ve önemli bir risk olarak karşımıza çıktığını, Avrupa’nın merkezine yakın bir bölgede yaşanan bu sıcak savaş ortamının başta bu bölge olmak üzere tüm dünyada ekonomik aktiviteyi yavaşlatma riski taşıdığını belirten Tamer Kıran, sürecin uzadığı müddetçe ticaret ve büyüme üzerindeki risklerin de o kadar artacağını vurguladı. 

Tamer Kıran, “Türkiye olarak 2022 yılında ekonomimiz sanayi üretimine dayalı ihracata yönelik ivmelenmeyi sürdürme aşamasında iken, hemen yakınımızda çok iyi dış ticaret ortaklarımız olan iki ülke arasında savaşın başlaması bizim açımızdan da hiç arzu edilmeyen bir durumdur. Önümüzdeki süreçte savaşın gidişatına bağlı enerji, gıda ve turizm başta olmak üzere negatif etkilerini göz ardı etmememiz gerektiği kanısındayım. Bölgemizin ve dünyanın güvenliğine ciddi bir tehdit teşkil eden iki ülke arasındaki bu savaşın bir an önce sonlanması en büyük temennimizdir. İnşallah bir an önce barışı sağlayacak adımlar atılır, özellikle can kayıplarına son verilir.” diye konuştu.

Tarihi Önemde Bir Büyümeye İmza Atıldı

Türkiye ekonomisinin beklentilere paralel olarak 2021 yılının son çeyreğinde yüzde 9,1, yılın tamamında ise yüzde 11 büyüdüğünü, böylece OECD ülkelerinin hatta dünya ekonomisinin ortalama büyümesinin oldukça üzerinde bir büyümenin başarıldığını belirten Tamer Kıran, “Açıkça ifade etmeliyiz ki; küresel ekonomik büyüme oranını ikiye katladık. Daha da önemlisi genelde yüksek cari açık vererek büyüdüğümüz bir sendrom yerine bu sefer cari açık 2020 yılındaki 35,5 milyar dolardan 14,9 milyar dolara indirilmiş iken tarihi önemde bir büyümeye imza atılmıştır. Özellikle belirteceğimiz bir konu da Türkiye ekonomisinin küresel ticaretteki canlanma ile korelasyonu yüksek bir büyüme sergilediği, bu anlamda dış ticaretimizin ana taşıyıcısı olan denizcilik firmalarımıza büyük görev düştüğüdür.” diye konuştu.

Açıklanan büyüme oranının yanı sıra, dolar bazlı olarak cari milli gelirin 6 sene sonra yeniden yükselişe geçmiş olmasının dikkate değer olduğunu belirten Tamer Kıran, 2020 yılında 717 milyar dolar olan Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın, 2021 yılı sonunda yüzde 12 artışla 802,7 milyar dolara yükseldiğini, böylece aynı zamanda kişi başına düşen gelirin kayda değer yükselişle 9.539 dolar düzeyine geldiğini söyledi. 

Tamer Kıran, “Yılın genelinde mal ve hizmet ihracatımız ve hane halkı tüketimi büyümede öncü olmuştur.  Dış ticaretin katkısına gelince; 2021 yılında ihracatımız %24,9 artarken, ithalat sadece yüzde 2 artmıştır. Bütün bu pozitif gelişmede itici güç nedir diye baktığımızda sanayi kesiminin etkisini takdir ile ifade etmeliyiz. Sürdürülebilir büyüme için yıllardır ifade edilen sanayi sektörümüz 2021 yılının Gayri Safi Hasılası içindeki payı bir önceki yılki %22,6’dan %26’ya yükselmiştir.” dedi.

Küresel olarak yüksek seyreden enflasyonun ülkemizde de halen stres oluşturduğunu gördüklerini belirten Tamer Kıran, “Evet, enflasyon tarafında önemli bir yükseklik yaşanmakla birlikte az önce belirttiğimiz üzere; bu kez ciddi bir ekonomik büyümeyi hem sanayimiz hem ihracatımızdaki muazzam gelişme ile başarmaktayız.” ifadelerini kullandı.

Yine bu yıl için asıl kaygı noktasının, ABD Merkez Bankası FED’in faiz artırma kararı olduğuna dikkat çeken Tamer Kıran, “Şimdi ABD Merkez Bankası FED tam da Mart ayında faizi artırmaya başlayacağını ifade ederken araya savaş girdi. Bu doğrultuda tahminimiz FED’in Mart ayı toplantısında beklendiği kadar yüksek bir faiz artışına gitmeden, sözünü tuttuğunu gösterecek bir artış oranında kalacağıdır. Ancak netice itibariyle, küresel likidite kontrolü dönemi başlıyor ve bizler de özellikle orta vade için daha tedbirli olmak durumundayız.” dedi.

Denizcilik Piyasalarında Pozitif Gelişmeler

Denizcilik piyasasında genel olarak Şubat ayında pozitif gelişmeleri izlediklerini, 2022 yılına düşüşle başlayan dökme yük navlunlarının Şubat ayının son haftasında toparlanarak Ocak ayının ilk haftası seviyelerine çıktığını belirten Tamer Kıran, konteyner piyasası için 2021 yılını etkileyen liman sıkışıklıkları ve lojistik aksamaların, 2022 yılı başlarında da devam ederken, bu durumun yıl boyunca devam edebileceğinin öngörüldüğünü söyledi. Bununla birlikte 2022 yılına yüksek seviyelerle başlayan konteyner piyasasının, Şubat ayında tüm zamanların en yüksek rakamlarına ulaştığını bildiren Tamer Kıran, buna paralel olarak konteyner yeni gemi inşa piyasasında, Ocak ayında, toplam tahmini yatırım değeri 3,8 milyar dolar olan 311 bin TEU’luk 34 geminin sipariş edildiğini kaydetti.

Tamer Kıran, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) dış ticaret verilerine göre, 2021 yılında ülkemizin toplam ihracatının 179 milyon 261 bin ton, toplam ithalatının 230 milyon 947 ton olduğunu, buna göre ihracatımızın 144,9 milyon tonunun, ithalatın da 213,1 milyon tonunun denizyoluyla yapıldığını kaydederek, “böylece 2021 yılında ihracat ve ithalatın toplamının yüzde 87,5’i denizyolu ile gerçekleştirilmiştir.” dedi.

İklim Değişikliği Tedbirlerinin Türk Sahipli Filoya Etkileri

DTO bünyesinde geçen yıl başlatılan “Deniz Ticaretinde İklim Değişikliği Tedbirlerinin Türk Sahipli Gemi Filosuna Etki Değerlendirme Analizi” projesini tamamladıklarını belirten Tamer Kıran, projenin sonuçlarını paylaştıktan sonra şunları söyledi:

“Sonuç olarak tüm bu kurallara Türk sahipli filonun uyum sağlayabilmesi için özellikle AB uygulamalarını bizim de hayata geçirmemiz gerekmektedir. Bu çerçevede aynı AB’de olduğu gibi bizim de kendi Emisyon Ticaret Sistemimizi kurup, ülkemiz limanlarına gelen gemilerden bedel almamız, elde edilecek gelirden pay ayrılarak Türk sahipli filoyu desteklemek için emisyon azaltıcı projelerde kullanılması büyük önem taşımaktadır. Türkiye’de de benzer bir sistemin kurulması için çalışmaların olduğunu biliyoruz dolayısıyla önümüzdeki dönemde üzerinde çalışmamız gereken önemli konulardan birinin bu olacağını belirtmek isterim.”

Şubat ayının son günlerinde maalesef, Türk iş dünyası ve denizcilik sektörüne büyük emekleri geçmiş, Odamızın Kurucu Meclis Üyesi ve Eski Yönetim Kurulu Üyesi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bir önceki Yönetim Kurulu Başkanı ve Odamız Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Faruk Miras’ın babası Fuat Miras’ın vefatının çok derin üzüntüsünü yaşadıklarını belirten Tamer Kıran, merhum Fuat Miras’ın bilgi ve tecrübesiyle Odamızın kuruluşunda çok büyük emek sarf ettiğini söyledi.

Tamer Kıran, “Devleti iyi tanıyan, Ankara nezdinde Odamızı ve sektörümüzü fevkalade iyi temsil eden, son derece yardımsever, bu meziyetleri sayesinde sektörümüzde ve Anadolu iş dünyasında Fuat ağabey olarak anılan bir isimdi. Vefatıyla maalesef denizcilik sektörünün tarihinden bir yaprak daha kopmuştur. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesi, yakınları ve tüm denizcilik camiasına başsağlığı diliyorum.” dedi.

Tamer Kıran, 8 Mart’ta Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla denizcilik sektörü başta olmak üzere tüm çalışan kadınları kutladı. 

18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü’nde başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere vatanımız için canını feda eden aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anan Tamer Kıran, 17 Mart Perşembe akşamı idrak edilecek Berat Kandili’nin ülkemize, İslam alemine sağlık, huzur ve hayırlar getirmesini diledi.

Toplantıda, Emekli Tuğgeneral İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Naim Babüroğlu, ”Jeopolitik Güç Mücadelesinde Ukrayna Gerginliği” konulu sunum yaptı. Toplantıya, İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın, Hizmet İhracatçıları Birliği (HİB) Yönetim Kurulu Muhasip Üyesi Mehmet Erdoğan katıldı.


Bunları da beğenebilirsin