Denizcinin anasayfası

Balina ve yunusların yaşadığı bölgeler araştırılıyor

Deniz Memelileri Araştırma Derneğince araştırma kapsamında, Fethiye Limanı'ndan İskenderun'a kadar tarama yapılıyor.

Deniz Memelileri Araştırma Derneği (DMAD), Doğu Akdeniz’de balina ve yunusların yoğun yaşadığı bölgelerin tespiti, deniz memelilerinin yaşam özellikleri ve koruma alanlarının oluşturulması için çalışmalarını sürdürüyor.

DMAD saha araştırmacıları, akademisyen ve gönüllülerden oluşan ekip, Derin Denizlerin Dev Koruyucuları Projesi kapsamında 2018’den bu yana Doğu Akdeniz’de araştırma gerçekleştiriyor.

Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF-Türkiye) iş birliğiyle, yılın 4 mevsiminde 4 kez yapılan araştırmada, Fethiye Limanı’ndan İskenderun’a kadar gerçekleştirilen taramada balina ve yunuslar hakkında bilgi toplanıyor.

Şu ana kadar 11. gerçekleştirilen ve her seferi yaklaşık 3 hafta süren araştırmada, başta sayıları azalan ispermeçet ve gagalı balinalar ile şişe burunlu (Afalina), çizgili ve tırtak (Bayağı) türü yunuslar hakkında gözlem ve su altı dinlemesi yapılıyor.

2028’de sonuçlanması planlanan araştırmanın ardından, balina ve yunusların yoğun yaşadığı bölgeler tespit edilerek yaşam karakterlerinin belirlenmesi ve koruma alanlarının oluşturulması hedefleniyor.

Projede gönüllü çalışan Bedirhan Bartu Tekin, çalışmalar kapsamında denizdeki ses frekanslarını dinlediklerini belirterek, “Sesin çıktığı kaynağın ısı görüntüsünü de görüyoruz. Sesin frekansına ve ses dalga boylarına göre izliyoruz ve hangi memeli olacağına dair tanımlama yapıyoruz. Her deniz memelisinin kendine has bir frekansı var. Akdeniz’de en sık şişe burunlu ve çizgili yunuslara rastlıyoruz, ispermeçet, oluklu ve gagalı balinalar da çok nadir görüyoruz.” diye konuştu.

“Amacımız, denizde koruma alanları oluşturulmasına yardımcı olmak”

Projede görevli veteriner Yağmur Atalan da proje kapsamında Doğu Akdeniz’de yunus ve balinalar üzerine araştırmalar yaptıklarını ifade etti.

Doğu Akdeniz’de zikzak çizerek tarama yaptıklarına dikkati çeken Atalan, şunları anlattı:

“Her mevsim olacak şekilde yılda 4 kez tarama yapıyoruz. Hem açıklarda hem de kıyıya yakın bölgelerde canlıları tarıyoruz. Şu an 11. seferi gerçekleştiriyoruz. Bu çalışmadaki amacımız, tür çeşitliliğini hem popülasyonlarını takip etmek, davranışlarını gözlemlemek ve topladığımız verilerle denizde koruma alanları oluşturulmasına yardımcı olmak. Dernek çalışanları ve gönüllülerin topladığı veriler daha sonra bilimsel olarak işleniyor. Bu şekilde bilimsel literatüre kazandırıyor.”

Doğu Akdeniz’deki deniz memelileri araştırmalarına gönüllü katıldığını ifade eden Leyla İsrapilova da denizden kaydettikleri canlı frekanslarıyla data altyapısı oluşturduklarını dile getirdi.

Çalışmalarında gözlemin önemli bir yer tuttuğunu anlatan İsrapilova, “Gözlem yaparken de kullandığımız bazı spesifik programlar var. Olabildiğince bilimsel ve doğru veriler toplamaya çalışıyoruz. Deniz memelileri, hem dünyada hem Akdeniz özelinde tehlikede olan canlılar. Canlıların popülasyon durumlarını tehdit eden bazı unsurlar mevcut, bunların başında sanırım deniz kirliliği geliyor. Özellikle denizlerin plastikle kirlenmesi.” diye konuştu.

Projede kullanılan teknenin kaptanlığını yaptığını belirten Çağlar, projenin Türkiye açısından son derece önemli olduğunu ifade etti.

Çağlar, Türkiye’de birçok kişinin Akdeniz’de balina ve yunusların bulunduğunu bilmediğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Ailece denizci olmamıza rağmen Akdeniz’de balinaların ve yunusların yaşadığını bilmiyorduk. Ara ara kaptan ve balıkçı arkadaşların gördüklerini de şans eseri oradan geçen hayvanlar zannederdik. Bu projeyle ben de büyük memelilerin, balinaların Akdeniz’de yaşadığını öğrendim.”​​​


Bunları da beğenebilirsin