Denizcinin anasayfası

‘İklim için hep birlikte çalışmalıyız’

Nobel ödüllü Brander, "balık azlığını sadece iklim değişikliğine bağlamak doğru değil" dedi.

Birleşmiş Milletler İklim Eylem Zirvesi New York’ta devam ederken, 2007 yılında yazdığı iklim raporuyla Nobel Barış Ödülü kazanan Danimarkalı bilim insanı Keith Brander Türkiye’ye geldi. TÜDAV’ın davetlisi Brander, “Bireysel önlemler iklim değişikliğiyle mücadele için önemli ama tek çare tüm ülkelerin ortak hareket etmesi.” dedi. Brander, balık azlığını sadece iklim değişikliğine bağlamanın doğru olmadığını da ekledi.

İklim değişikliğinin izlerini takip etmek ve küresel ısınmayı 2030 yılından önce 2 derecenin altında tutmak için toplanan Birleşmiş Milletler İklim Eylem Zirvesi 75 ülkenin katılımıyla gerçekleşiyor. ABD-Newyork’ta ki zirvede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra tüm liderler sera gazı yaratan emisyonların düşürülmesine ve iklim değişikliğine karşı hazırladıkları programları anlatılıyor. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in ev sahipliğinde düzenlenen zirve şimdiye kadar yapılan en büyük iklim buluşması olurken 16 yaşında okyanusu tek başına geçen İsviçreli Greta Thunberg’ın konuşmasıyla dünyaya sesini duyurdu. Etkileri her geçen gün artan iklim değişikliğini anlatmak için 2007 yılında bir grup bilim adamıyla hazırladığı raporla Nobel Barış Ödülü’ne layık görülen Danimarkalı bilim insanı Prof. Keith Brander, İstanbul’da deneyimlerini anlattı.

 

Yabancı türler için Karadeniz riskli

Türk Deniz Araştırmaları Vakfı’nın davetlisi olarak Danimarka’dan gelen Prof. Brander, Süveyş Kanalı yoluyla kıyılarımıza gelen türleri bildiğini ve gelişmeleri takip ettiğini söyledi. Brander, “ Sıcak sulardan gelen türler iklim değişikliğiyle göçe başladı. Geldikleri ortama adapte olmayı başarıyorlar. Akdeniz’i takip etmelisiniz ama bu canlılar Karadeniz için büyük sıkıntı yaratabilir.” dedi. İsviçreli Greta ile Kopenhang’da tanıştığını söyleyen Brander,“ Tüm dünyada iklim değişikliğiyle mücadele konusunda bir uyanış ve hareketlilik var. Her yerde söylediğim gibi tüm ülkelerin hep birlikte çalışması ve ortak amaç uğruna politikalarını belirlemesi gerekiyor. İklim değişikliği raporunu hazırlarken Türk bilim insanları da çabaladı. Atmosferdeki karbondioksitin yaklaşık yüzde 30’u okyanuslar tarafından emilir. İklim değişikliğinde okyanusların sera etkisini azaltma önem ve etkisi tartışılamaz. Okyanusları koruyamazsak bu oran gelecekte devam eder mi? Yeni yaklaşım, iklim değişikliğinin etkisinin azaltmak için okyanusların en az yüzde 30’nun koruma alanı ilan edilmesi yönünde.” dedi. Annesinin 1934 yılında Nazi Almanya’sından kaçarak Türkiye’ye geldiğini ve Türkiye’yi çok sevdiğini söyleyen Brander, “2005 yılında Suriye’de yaşanan kuraklıkla birlikte tarımdaki verimsizlik köyden kente göçü doğurmuştu. Halen süren savaşın bir nedeni de bu kuraklıktır” dedi.

“İklim değişikliği aynı zamanda güvenlik sorunudur”

İngiltere’de Balıkçılık ve Deniz Ekosistemi uzmanı olarak başladığı kariyerini Danimarka’nın iklim programını koordine etmek için Uluslararası Deniz Araştırma Konseyi’nde sürdüren Brander, Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’ne hazırlanan raporun başyazarıydı. Nobel Barış Ödülü’nü kazanan Brander’ı davet eden TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, “İklim değişikliği sadece ekonomik ya da ekolojik değil güvenlik sorunudur. Uzun vadeli planlara, yönetim ve organizasyonlara en önemlisi halkın bilinçlendirilmesine ihtiyacımız var. Bir yarımada ülkesi Türkiye değişimden mutlaka etkilenecek. Deniz çayırlarının çiçeklenmelerinin değiştiğini, yılan balıklarının nehirlerde azaldığını, mercanların toplu ölümlerine, yabancı istilacı türlerin arttığına, balık göçlerinin değiştiğine şahit oluyoruz. Bunların mali portresi milyonlarca dolar olarak hesaplanıyor. Okyanuslardaki bir derecelik artış deniz canlılarının kütlesini yüzde 5 azaltır. Deniz suyunun asit nitelik kazanmasıyla azalan çözünmüş oksijen, canlılarının yaşamını sınırlar.” dedi.


Bunları da beğenebilirsin