Hürriyet Gazesi’nden Eyüp Serbest’in haberine göre, Malta bayraklı, 183 metre boyundaki ‘Alithini 2’ isimli petrol tankeri 17 Kasım günü Nijerya’nın Lagos Limanı’ndan yarım yüklü olarak ayrılarak Atlas Okyanusu’na açıldı. Dev tanker 11 gün boyunca hiç durmaksızın yol alarak 28 Kasım’da İspanya’ya bağlı Kanarya Adaları’nın Las Palmas Limanı’na geldi ve yanaşmak için sıraya girdi. Bu sırada İspanyol Sahil Güvenlik ekipleri geminin yekesinde (dümen) 3 kişi olduğunu fark etti. Sahil Güvenlik teknesiyle gemiye yanaşan ekipler, açlık ve susuzluk nedeniyle yarı baygın haldeki 3 kişiyi tekneye aldı. Kanarya Adaları’ndaki hastaneye kaldırılan ve tedavi altına alınan 3 kişinin Nijerya’dan bu yana ölümüne yolculuk ettikleri tespit edildi.
‘PARÇALANABİLİRLERDİ’
Yıllarca yük gemilerinde çalışan uzakyol gemi kaptanı Mustafa Can, “Özellikle geri kalmış ülkelere seyahat eden gemilerde kaçak yolcu sık görülen bir olaydır. Öncelikle geminin içine, ambarlarına girmeye çalışırlar. Bu olayda da geminin yeke dediğimiz dümeninde seyahat etmişler. Orası hareketli bir alan. Gemi manevra yaparken o dev demir parçası dönüyor. Hemen arkasında da dev bir pervane var. En ufak bir dalgada oradan düşebilir ve gemi pervanesi tarafından parçalanabilirlerdi. Ölüme meydan okumuşlar. Mucize eseri kurtulmuşlar” dedi.
ACI OLAYLAR YAŞANDI
Uluslararası kurallara göre gemide herhangi bir kaçak yolcu bulunmasından gemi personeli ve gemi armatörü sorumlu tutuluyor. Geçmişte benzer olaylarda, sorumluluktan kaçmak isteyen gemi personelinin kaçak yolcuları bir varil ya da yüzecek bir kutu içerisinde açık denize bıraktığı olaylar da yaşanmıştı. Uluslararası Denizcilik Örgütü (İMO) bu konuda bir kılavuz hazırlamış ve katı kurallar getirmişti. Kılavuza göre, gemi personeli hareket etmeden önce tüm bölümleri kontrol etmek zorunda. Gemi kaptanı kaçak yolcuyu tespit ederse gideceği limana bilgi vermeli ve yolcuyu teslim etmeli. Kaçak yolcunun teslim edildiği ülke transit geçiş vizesi vermek, geminin armatörü ise masrafları ödemek zorunda.
