Denizcinin anasayfası

Kapt. Mutlu Dündar : “Önceliğimiz güvenli çarmıhlar”

TKKD yeni Yönetim Kurulu Başkanı Kapt. Mutlu Dündar, derneğin önümüzdeki dönemdeki planlarını Denizcilik Dergisi'ne anlattı.

Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği’nin (TKKD) 36. Genel Kurulu, pandemi nedeniyle getirilen kısıtlamalar nedeniyle olağan tarihten beş ay gecikmeli de olsa geçtiğimiz Mart 2021’de yapıldı. Seçim sonucu Kapt. Mutlu Dündar başkanlığındaki ekip TKKD’nin yönetimini üstlendi.

Denizcilik Dergisi olarak Kapt. Mutlu Dündar’a kılavuz kaptanlığın işlevinden derneğin önümüzdeki dönemde planladığı çalışmalara kadar sorularımızı yönelttik.

Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği yeni yönetimi

Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği Yönetin Kurulu Başkanı Kapt. Mutlu Dündar kimdir?

27 Şubat 1971 tarihinde öğretmen bir ailenin çocuğu olarak Kayseri’de doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Kayseri’de tamamladım. Kayseri Lise‘sinden mezuniyetim sonrası, İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Güverte bölümüne girdim ve 1992 senesinde mezun oldum. Deniz hayatımın ilk yıllarında D.B Deniz Nakliyat gemilerinde güverte zabiti olarak çalışmaya başladım. Glasgow Üniversitesi’nde İş İdaresi üzerine eğitimim ve askerliğime müteakip, 1995 senesinde Çolakoğlu Holding iştiraki kuru yük taşımacılığı yapan Denak Denizcilik gemilerinde 1. Zabit (2. Kaptan) olarak denizde çalışmaya devam ettim, aynı şirkette bilahare enspektörlük de yaparak 2004 senesine kadar çalıştım.

2004 senesinde Türkiye Denizcilik İşletmeleri, Kılavuzluk Servisinde kılavuz kaptan olarak şimdiki mesleki kariyerime başladım. Çanakkale Boğazı, İstanbul Boğazı ve İstanbul Limanı kılavuz kaptanı olarak 2016 senesine kadar önce TDİ ve daha sonrasında KEGM bünyesinde görev yaptım. 2016 senesinden itibaren Deniz Kılavuzluk A.Ş bünyesinde İzmit Körfezi’nde kılavuz kaptan olarak görev yapmaktayım.

Kapt. Mutlu Dündar

Daha önce genel sekreter olarak bir dönem görevde bulunduğum Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği’nde Mart 2021 tarihindeki Genel Kurulda yapılan seçim sonrası 36. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı olarak camiamıza hizmet etmekteyim.

Evli ve iki çocuğum var. Eşim Çiğdem Dündar öğretmen ve çocuklarımız Ada ve Derin öğrenim hayatlarına devam etmekte.

Hammurabi Kanunları’ndaki kılavuz kaptanlar

Deniz ile ilgili olan herkes iyi kötü kılavuzluk mesleği hakkında bilgi sahibi ancak bu mesleğin tarihçesi pek bilinmiyor. Bize kılavuzluğun tarihçesinden bahseder misiniz?

Tarihte kılavuzluğun izini, uygarlığın insanlığın ticaret yapacak düzeye ulaşmasından itibaren sürmek mümkün. Deniz taşımacılığının başlaması ile birlikte can ve mal kaybına sebep olabilecek türlü doğal tehlike ve engeller içeren suyollarında, bu tehlikelere karşı emniyet içinde yol alabilme gereksinimi nerede ise dünyanın en eski mesleklerinden birisi olan kılavuzluğun bir uzmanlık dalı olarak ortaya çıkmasına neden olmuştur. Örneğin Eski Ön Asya’da Kalde’nin Ur liman kentinde kılavuz kaptanlar görev yapmaktaydı. Tespit edilebilen en eski yazılı yasa metinleri olan, Babillilere ait M.Ö. 1700 yıllarından bugüne ulaşmış Hammurabi Kanunları’nda kılavuz kaptanlara değinilmektedir.

MÖ 3. yüzyılda Rodoslu Apollonius, The Argonautica adlı kitabında da kılavuz kaptanın “yetenekli bir dümenci” olarak tanımlamıştır. Kitapta efsanevi kahraman Jason’un “Altın Postu” aramak için Argonotlarını Boğaz’dan Colchis’e götürmeye yönlendirdiğinden bahsedilir. Apollonius’un kitabında “Boğaz’dan geçmek, Colchis’e giden yoldaki en büyük zorluklardan biriydi” diyerek bahsettiği kılavuzla geçilen boğaz İstanbul Boğazı’dır. Bu yolculuk MÖ 1200-1300 yıllarına tarihlenmektedir.

Modern kılavuzluğun temellerinin ise Avrupa’da XV. yüzyıla atıldığı söylenebilir. 1514 yılında bir kılavuzluk kurumu olarak Trinity House kurulmuş ve meslek loncası halinde kılavuz kaptanların örgütlenmesi ile kılavuzluk resmi bir hüviyet kazanması sağlanmıştır.

Denizcilik tarihi boyunca, kılavuzluk da birçok yönden gelişmiş beraberinde verilen hizmetlerin düzenlemesi için birçok kural, gelenek ve uygulama getirilmiştir ancak kılavuzluğun ruhu asla değişmemiştir. “Yerel, güvenilir ve uzman bir kılavuz kaptan, gemilerin güvenli geçişi için gemi kaptanının yanında her zaman hazırda olacaktır.”

İngiliz edebiyatının önemli yazarlarından Joseph Conrad 1899 tarihli romanı “Heart of Darkness” (Karanlığın Yüreği) adlı romanında eşsiz bir kılavuz kaptan tanımlaması yapmıştır. Conrad romanında, Thames nehri üzerinde seyir eden bir teknede baş tarafta denizi gözleyen bir karakterden bahsederken “He resembled a pilot, which to a seaman thrustworthiness personified” – bir denizcide güvenilirliğin vücut bulmuş hali olan kılavuza benziyordu- demiştir.
Ülkemiz sularında verilen kılavuzluk hizmetlerinin modernleşmesi dünyanın büyük bir bölümünde olduğu gibi 19 yy. bulmuştur. Bunun öncesinde Osmanlı döneminde kıyılarda ikamet eden ve yaşadıkları bölgenin coğrafi koşullarını iyi bilen kişiler tarafından, kendilerine tanınan vergi bağışıklıkları ile bulundukları bölgeden geçen gemilere kılavuzluk hizmeti vermeleri sağlanırdı.

Süleyman Nutki’nin çabaları

19 YY’a. gelindiğinde karada kullanılması ile birlikte buhar gücünden denizyolu taşımacılığında da faydalanmaya başlanıldı. Osmanlı denizciliğini güçlendirmek için bu gelişmelerle aynı dönemde atılan en önemli adım III. Selim’in 1804 yılında çıkardığı Bahriye Kanunnamesi’dir. Osmanlı bahriye teşkilatını yeniden yapılandırmayı amaçlayan bu kanunnamede kılavuzluğa da yer verilir ve “Tersane-Amire’ de sürekli kılavuz kaptan bulundurulur, bunlar gereksinim halinde gemilere sevk edilir.” ibaresi yer alır. Osmanlı döneminde kılavuzluğun modernleşmesi sürecinde öne çıkan kişi ise Süleyman Nutki’dir. 1851-1924 yılları arasında yaşayan Osmanlı donanmasında yarbaylığa kadar yükselmiş olan Süleyman Nutki’nin çabaları ile 21 Aralık 1914 tarihli bir nizamname ile Boğazlar, Marmara Denizi ve İstanbul Limanında kılavuzluk imtiyazı tanınan Osmanlı Seyr-i Sefain İdaresi, İstanbul limanıyla Salacak, Seddülbahir, Gelibolu ve Anadolu Kavağı’nda birer kılavuzluk istasyonu kurmuştur.

Süleyman Nutki

Cumhuriyet döneminde denizcilik sektörünü ilgilendiren yasal düzenlemeler arasında kılavuzluk hizmetlerinin de sağlam temellere oturtulmasına çalışılmıştır. 13 Ocak 1924 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile Türkiye sahillerinde kılavuzluk imtiyazı Türkiye Seyr-i Sefain İdaresi’ne verilmiştir. 14 Nisan 1925 tarihli Limanlar Kanunu 17. Maddesindeki “Gemi ve süvarilerinin icabında alacakları kılavuzların liman idarelerince müseccel (yetkilendirilmiş) olması şarttır” hükmü ile kılavuzluk resmi kayıt altına alınan bir hizmet hüviyeti kazanmıştır. Kılavuzlukla ilgili bir diğer önemli düzenleme de 1 Temmuz 1926 tarihinde yürürlüğe giren kabotaj Kanunu’nda yer almaktadır. Yasanın 1. Maddesi ile kılavuzluk hizmetleri Türk bayrağı taşıyan gemilerle verilebilir ve 3. Maddesi ile de kılavuzluk Türk vatandaşları hasredilir hükümleri getirilmiştir. Kabotaj kanunu ile ilk defa yabacıların kılavuzluk yapmaları önlenmiştir.

En kritik aşamada devreye gireriz

Kılavuzluk veya kılavuzlama nedir? Bir kılavuz kaptanın hangi niteliklere sahiptir?

Deniz taşımacılığın en kritik evreleri gemilerin limana yanaştığı, limandan ayrıldığı veya seyrin nispeten tehlikeli olduğu, boğazlarımızdaki gibi kısıtlı suyollarından geçişlerdir. Bu aşamalarda gerek manevra alanının kısıtlanması, gerekse de mevcut su derinliklerinin azalması, akıntılar ve/veya yoğun yerel trafik vb. etmenler bu pasajların iyi planlanmasını gerektirir.

Kılavuzlama, bu kritik bu pasajlarda karşılaşılabilecek seyir tehlikeleri ile trafik düzeni gibi yerel şartları iyi bilen, mevcut akıntılar ve hava koşullarının gemiye etkilerine aşina bir uzman olarak gemiye çıkan kılavuz kaptan tarafından gerçekleştirilir. Kılavuz kaptan kılavuzlama esnasında geminin sevkini yürüten ve seyri gerçekleştiren köprüüstü takımı dediğimiz ekibe dâhil olur. Bir yandan geminin emniyetle seyir edip etmediğini takip ederken, seyir bölgesindeki Gemi Trafik Hizmetleri, yerel idare ve/veya liman tesisi ile koordinasyon kurar, gerekli raporlamaları gerçekleştirir, mevcut koşullarda en emniyetli şekilde geminin geçişini ve manevrayı tasarlar, manevra yardımcı unsurlarını (bunlar römorkörler, palamar botları, palamarcılardır) yönlendirir. Kılavuz kaptan Kılavuzlama esnasında bütün bilgilerin toplandığı, işlendiği ve komutların yönlendirildiği adeta bir kontrol merkezidir.

İyi bir yönetici olmalıdır

Birden çok görevi farklı taraflarla aynı anda yerine getirmeye çalışan kılavuz kaptanlar öncelikle iyi birer yöneticidir. Kendilerine güveni tam ve kararlarında net hatta iddialıdırlar. Aynı zamanda iyi bir takım oyuncu olarak köprüüstü takımına da uyum sağlarlar. Seyrin veya manevranın kritik evrelerine bir emniyet unsuru olarak bütün değişkenleri takip ederek, sürekli risk analizi yapar ve gereken kararları tereddüt göstermeden alarak bunu etkili ve net şekilde karşı tarafa iletebilirler. Kılavuz kaptanlar proaktif düşünebilen, iyi bir gözlemci ve liderlik yönü gelişmiş denizcilerdir. Temsil ettiği kamu iradesinin hizmet verdiği gemideki yüzü olarak aynı zamanda farklı milliyetten denizcilerle diplomasi yürütebilen, yeri geldiğinde anlaşmazlık ve çatışmalardan kolayca kaçınabilen usta iletişimcilerdir.

Yasal mevzuatımızda yegâne kılavuz kaptan tanımı mülga 2006 yönetmeliğinde yapılan tanımdır. “Kılavuz kaptan, bu yönetmelikte belirtilen kılavuz kaptan yeterlik belgelerinden birisine sahip olarak; gemi kaptanına, yetkili kılavuz kaptan belgesi ile yetkilendirildiği alan dâhilinde uluslararası denizcilik teamüllerine göre geminin seyir ve manevrasına yönelik konularda danışmanlık yapan ve gemi kaptanının sorumluluğu esas olmak üzere hizmetleri seyir ve manevra ile sınırlı olarak gemiye kılavuzluk eden kişiyi” ifade ettiği şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanım ülkemizde yapılan kılavuz kaptanlık için çok uygun bir tanımdır. Mevcut yönetmelikte kılavuz kaptan tanımı; “Yönetmelikte belirtilen kılavuz kaptan yeterlik belgesine sahip olan kişiyi” şeklinde tanımlanmıştır.

7/24 devam eden bir meslek

Kılavuzluk hizmeti ülkemizdeki nasıl veriliyor açıklar mısınız?

Kılavuzluk hizmeti, geminin bulunduğu liman veya suyoluna özel olarak o bölgede uzmanlaşmış, seyri tehlikeye sokabilecek etmenlere hâkim, hava koşulları, akıntı rejimi ve yerel trafiğe aşina kılavuz kaptanlar tarafından fiziki olarak hizmet verilen gemi üzerinde gerçekleştirilir.

Kılavuzluk, gemi kaptanı ve kılavuz kaptan arasındaki o esnada tesis edilen güven ve kaptanın gemi sevk yetkisini geçici süre için kılavuz kaptan ile paylaşmasıyla başarılmaya çalışılan görevler bütünüdür. Gemi tipi, hava koşulları, coğrafik koşullar, yerel düzenlemeler vb. birçok değişkenle birlikte içerdiği risk ve insan faktörünün varlığı kılavuzluk mesleğini benzersiz yapmaktadır.

Gemiler açık denizde tabi olduğu kuralların yanı sıra bulundukları ülkelerin karasularında, suyollarında ve limanlarında o ülkenin kural ve uygulamalarına da tabi olurlar. Denizcilikte geminin bayrağını taşıdığı ülke haricinde bulunduğu sularda hüküm süren devlet “Liman Devleti” (Port State) olarak adlandırılır. Bir geminin açık deniz seyrinin ardından limana varması, açık deniz seyri öncesi limandan ayrılması veya dar bir suyolundan geçişi deniz taşımacılığının kritik evreleridir. Liman devletleri bu kritik evrelerde gemiler için kılavuzluk hizmetini mecburi kılabilir veya ihtiyari olarak emniyet için tavsiye edebilir.

Bununla ilgili olarak Uluslararası Denizcilik Örgütü-IMO’nun A.827 No’lu resmi kararı ile (Resolutions A.827(19) (adopted 1995) on Ships’ Routeing includes in Annex 2 Rules and Recommendations on Navigation through the Strait of Istanbul, the Strait of Çanakkale and the Marmara Sea the recommendation that “Masters of vessels passing through the Straits are strongly recommended to avail themselves of the services of a qualified pilot in order to comply with the requirements of safe navigation) Türk Boğazlarında kılavuz kaptan alınması şiddetle tavsiye edilmekte ve Türk Boğazları Deniz Trafik Düzeni Yönetmeliği Kılavuz Kaptan Alma başlıklı Madde 28’de de “Türk Boğazlarından uğraksız geçiş yapacak gemilere seyir emniyeti ile can, mal, deniz ve çevre güvenliği bakımından kılavuz kaptan almaları önemle tavsiye edilir.” şeklinde olup IMO kararı paralelinde önemle tavsiye edilmektedir.

Ülkemizde limanlarımıza yanaşacak veya limanlarımızdan ayrılacak 500 GT ve daha büyük tanker ve her türlü tehlikeli madde taşıyan gemiler ve 1000 GT ve daha büyük Türk Bayraklı gemilerin kılavuz kaptan alma zorunluluğu vardır. Aynı şekilde 500 GT ve daha büyük bütün yabancı bayraklı gemiler ile 1000 GT ve üzerindeki yabancı bayraklı ticari ve özel yatlar da kılavuz kaptan alma mecburiyetindedir. Limanlarımızda kılavuzluk hizmeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş; özel kılavuzluk teşkilatları ve özel liman işletmelerinin kılavuzluk teşkilatları tarafından verilmektedir. Türk Boğazları ve bağlantılı limanlarında, İzmir, Zonguldak limanlarında ve Mersin-2 bölgesinde kılavuzluk hizmetleri kamu eliyle Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından verilmektedir.

Türk bayraklı gemiler ve Marmara Denizi içi limanlarına uğramayacak olan yabancı bayraklı ve özel bir durumu olmayan gemilerin Türk Boğazlarından geçerken kılavuz kaptan alma zorunluluğu yoktur. Ancak yabancı bayraklı gemiler Marmara Denizi içi limanlarına uğrayacaksa tonajlarına bakılmaksızın Türk Boğazlarında kılavuzluk hizmeti alması zorunludur. İstanbul ve Çanakkale Boğazlarından geçen gemilere kılavuzluk hizmet ise yine Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı adına Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından verilmektedir.

Ülkemizde kılavuzluk hizmeti Türk Boğazlarında ve limanlarda yılın 365 günü 7/24 kesintisiz olarak devam ettirilmektedir.

Kılavuzluk bir emniyet unsurudur

Dünya denizciliği içerisinde kılavuzluğu nerede konumlandırırsınız?

Günümüz denizciliği, kaliteli taşıma hizmetinin emniyetli ve sürdürülebilir bir şekilde sunulmasını gerektiriyor. Özellikle denizciliğin son çeyrek yüzyılında; teknolojik ilerlemeler ile sürekli gelişme trendi ve artan toplumsal farkındalık sonucu denizcilik endüstrideki majör hedef deniz kazalarının ve denizcilik aktivitelerinden kaynaklanan çevre kirliliğinin en aza indirilmesi olmuştur. Bu da hizmet kalitesi anlayışının emniyet ile ölçüldüğü bir noktaya gelmesini sağlamıştır.

Deniz taşımacılığında gemi tipi, gemi personeli, coğrafi ve çevresel koşullar gibi değişkenler dikkate alındığında, en kritik aşamalarda gerçekleştirilen kılavuzluk tam anlamıyla bir emniyet unsurudur. İnsan hayatı, deniz çevresi, liman ve geminin korunması amacıyla bütün taraflardan bağımsız olarak sadece emniyet için gerçekleştirilen kılavuzluk aynı zamanda ülkemiz dış ticaretinin yüzde 88’nin denizyoluyla gerçekleştiği dikkate alındığında kılavuzluk ekonomi için de doğrudan ve dolaylı olarak önemli bir katkı sağlamaktadır.

Dünyada çok iyi durumdayız

Dünyada gerçekleştirilen kılavuzluk hizmetleri içerisinde ülkemiz kılavuzluğunun yeri nedir dersek, nerede konumlandırırsınız?

Ülkemizde verilmekte olan kılavuzluk hizmetlerinin kalitesini çok iyi belirttiğini düşündüğüm geçenlerde yayınlanan bir istatistiği paylaşmak isterim. Uluslararası P&I Kulüpleri Grubu’nun (IGP&I), 1999-2019 yılları arasında dünya çapında kılavuz kaptanın gemide olduğu ve 100 bin doların üzerinde tazminat ödenmek zorunda kalınan gemi kazalarına ilişkin bir rapor yayınlandı. Bu rapora göre dünyadaki genelinde bütün limanlara girip/çıkarken ve suyollarını kullanırken kılavuz kaptan almış olan gemilerin karıştığı 1046 kazadan sadece 13’ü bir başka değişle yüzde 1,25’i ülkemiz limanlarında ve suyollarında gerçekleşmiştir.

Seyir zorlukları tüm dünyaca bilinen Türk Boğazlarında ve Mavi Vatanımızın limanlarında meslektaşlarımızın üstlenildikleri gemi trafiği dikkate alındığında (Türk Boğazlarında yıllık 80 binin üzerinde ve limanlarında 70 binin üzerinde) Türk Kılavuz Kaptanlarının görevlerini yerine getirmedeki başarısı bu rapor ile dünya nazarında da tescillenmiş olmaktadır.

Önceliğimiz kusurlu kılavuz transfer donanımları

Son olarak Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği ve 36. dönemde yapmayı planladığınız çalışmalardan kısaca bahseder misiniz?

Türk Kılavuz kaptanlar Derneği 29 Ocak 1968 yılında kurulmuş olan ve Türkiye’de kılavuz kaptanların ilk ve yegâne mesleki örgütlenmesidir. Derneğimizi Türk kılavuz kaptanlarının tamamına yakınını temsil eden bir meslek kuruluşu olması ve boğazlarımızın ve limanlarımızın emniyetine yönelik yürüttüğü araştırmalar ve akademik çalışmalar değerlendirilerek; T.C Bakanlar Kurulu’nun 5 Haziran 1996 tarihinde aldığı karar ile isminin başında “Türk” ibaresinin kullanılmasına hak kazanmıştır. Aktif ve emekli 500’ü aşkın kılavuz kaptan üyesi bulunan derneğimiz aynı zamanda Avrupa Kılavuz Kaptanlar Birliği’nin (European Maritime Pilots Association, EMPA) üyesi olarak ülkemizi uluslararası mecrada temsil etmektedir.

Yönetimimizin önceliği derneğimizin de kuruluş amaçlarının başında olan meslek ve mesleğimizin gelişmesi ile ilgili teknik çalışmalar yapmak, kılavuz kaptan meslektaşlarımızın refah seviyelirinin artırılması ve mesleğimizin gelişimi için her fırsatı değerlendirmek olacaktır. Bu bağlamda kılavuz kaptanların emniyetle çalışabilmeleri için özellikle pilot çarmıhı hatalarından kaynaklanan kazaların önüne geçilmesi gerektiğini biliyoruz. Bu konu hakkında farkındalık yaratmak öncelikli planladığımız işlerden.

Her sene Derneğimiz öncülüğünde camiamız ve paydaşlarımızla Mayıs ayının son haftasında gerçekleştirdiğimiz Kılavuz kaptanlar Haftası’nın 12.cisini bu sene 24-28 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirdik. Ne yazık ki süregelen pandemi koşulları nedeniyle daha önceki senelerde gerçekleştirdiğimiz mesleki paneller, denizcilik öğrencileri ile bir araya geldiğimiz meslek tanıtım forumları ve sosyal etkinliklere bu sene yer veremedik. Ancak istisnasız her sene yerine getirdiğimiz Meslek Şehitlerini Anma törenlerini derneğimiz yönetimi ile İstanbul’da ve diğer teşkilatlardaki meslektaşlarımızla birlikte Mavi Vatanımızın dört bir yanında yerine getirdik.

Her ne kadar kılavuzluk hizmetlerinde emniyetin sağlanabilmesi için uluslararası birçok kural ve uygulama bulunsa da özellikle kılavuz kaptan transferinde ne yazık ki standart dışı veya uygun olmayan birçok donanım kullanılmaya devam ediyor. Şöyle ki dünya genelinde IMPA tarafından yapılan sörveyler gösteriyor ki kılavuz kaptanların mesailerinde karşılaştıkları her beş kılavuz transfer donanımından bir tanesi (yüzde 20 ye tekabül ediyor) ya kurallara uygun donatılmamış ya da kötü durumda. Bu nedenle ne yazık ki çarmıh kazaları nerede ise her gün yaşanmakta ve kılavuz kaptanların can kayıpları devam etmekte.

Yurt dışında üyesi olduğumuz EMPA dâhilindeki ülkelerin birlikleri ile birlikte bu konu ile ilgili gelişmeleri takip ediyor ve gerek sosyal medya üzerinden gerek ortak projelerle kılavuz kaptanların sıklıkla karşılaştıkları hatalı/kusurlu transfer donanımlarını görevde olduğumuz sürece her fırsatta gündeme getiriyor olacağız. Bununla alakalı olarak da kuralların ve sık yapılan hataların gösterildiği küçük bir el kitabı ve kontrol listesini broşür şeklinde hazırladık ve geçtiğimiz ay meslektaşlarımızın gemi kaptanları ile gözden geçirmeleri için öncelikli olarak Türk Boğazlarındaki üyelerimize ulaştırdık.


Bunları da beğenebilirsin