Denizcinin anasayfası

Kılavuzluk ve Römorkörcülük Hizmetleri Hakkında Yönetmelik ne getiriyor?

Kılavuz Kaptan Ali Cömert, "Kılavuzluk ve Römorkörcülük Hizmetleri Yönetmeliği"nin artılarını ve beklentileri yazdı.

Kapt. Dr. Ali Cömert

Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nde görevli Kılavuz Kaptan ve Denizcilik Dergisi Yayın Kurulu Üyesi Dr. Ali Cömert, bugün yayınlanan “Kılavuzluk ve Römorkörcülük Hizmetleri Yönetmeliği” ile bir önceki “Kılavuzluk ve Römorkörcülük Hizmetleri Yönetmeliği”ni karşılaştırdı.

Cömert, “Hizmet verdikleri gemilerde ülkenin temsilcisi ve görünen yüzü olan kılavuz kaptanların” mesleki ve yaşam kalitelerinin yükseltilmesi için de önerilerini sıraladı.

Kılavuzluk ve Römorkörcülük Hizmetleri Hakkında Yönetmelik (8 Ocak 2020 tarihli yeni yönetmeliğin, 31 Aralık 2018 tarihli bir önceki yönetmelikten farkları.

* Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının, Kılavuzluk ve Römorkörcülük Hizmetleri Hakkında Yönetmeliği

Genel olarak ve mevcut işleyişi etkilemesi bakımından önemli farklar görünmüyor. İlk yayınlanan 31 Aralık 2118 Yönetmeliği’ne ilave düzeltmeler yönerge, genelge gibi açıklayıcı ek düzenlemeler ve bazı eleştiriler de göz önüne alınarak tekrar kaleme alınmış hali diyebileceğimiz bir metin olmuş.

Öncelikle adında biraz farklılık var. Önceki “Kılavuzluk ve Römorkörcülük Hizmetleri Yönetmeliği” iken yenisi “Kılavuzluk ve Römorkörcülük Hizmetleri Hakkında Yönetmelik” olmuş.

Kapsam daha belirgin olmuş

Kapsam başlığı altında, “MADDE 2 – (3) Türk Boğazlarını kullanan gemilere Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından verilen kılavuzluk ve römorkörcülük hizmetleri bu yönetmelik kapsamı dışındadır. (4) Kamu kurum ve kuruluşları tarafından işletilmekte olan kıyı tesisleri ile özelleştirme sonucu işletme/imtiyaz hakkı elde etmiş olan kuruluşlar tarafından işletilmekte olan kıyı tesislerine verilen kılavuzluk ve römorkörcülük hizmetleri bu Yönetmelik kapsamı dışında olup İdarenin kontrol ve denetimine bağlı olarak verilmeye devam edecektir.“ Madde 2’nin yeni bentleri, yönetmeliğin kapsamının daha belirgin olmasını sağlamış.

Üç tanım eklenmiş

Tanımlara ve ilgili maddelere Faaliyet Lisansı Komisyonu, Hizmet İzin Belgesi ve Hizmet İzin Komisyonu eklenmiş. MADDE 5’de idarenin yönetmeliğin yayımlanmasını müteakip hizmet sahalarını ilan süresi bir aydan 15 güne indirilmiş. Daha sonraki maddelerde başvuru süreleri de eski sürelerin yarısı olarak belirlenmiş.

Tersaneler ve Gemi Geri Dönüşüm Tesisleri

Tersane veya gemi geri dönüşüm tesislerine yönelik kılavuzluk ve/veya römorkörcülük hizmetleri, bu işletmecilerin sahip olduğu bir kuruluş tarafından yapılabileceği hususunda bahse konu kuruluşun ortaklarının en az yüzde 80’inin tesis işletmecilerinden olma şartı “yüzde 60’ı tesis işletmecilerinden tesis işletmecilerinin ortakları veya birinci derece yakınlarından oluşmalıdır” şeklinde değişmiş. Ayrıca “bu fıkra hükmüne uygun olarak kurulmuş teşkilatlar 11’inci Madde’nin 2. Fıkrası hükmünden muaftır” hükmüyle bu kuruluşların kılavuzluk ve römorkörcülük hizmetlerini birlikte verebileceği açık olarak belirtilmiş.

Kılavuz kaptan ağır para cezasından çıkarılmış ama…

MADDE 19 kapsamında eski “20. maddenin beşinci fıkrası uyarınca ağır ihmal ve kusuru tespit edilen kılavuz kaptana ve/veya kılavuzluk ve/veya römorkörcülük teşkilatına yüz bin Türk Lirasından bir milyon Türk Lirasına kadar idari para cezası uygulanır” hükmünden kılavuz kaptan çıkartılmış.

Sonuç olarak eski yönetmelikteki tartışmalı hususlardan Türk Boğazları’nda kılavuzluk ve römorkörcülük hizmetlerinin birlikte ve devlet eliyle verilmesine ilişkin mevcut uygulamanın terk edilmesine neden olabilecek hususlar düzeltilmiş. Teşkilat kurma hakkına ilişkin kısıtlamalar (farklı meslek faaliyet gurupları için) kaldırılmış.

İşten çıkarılan Kılavuz kaptan için Disiplin Komisyonuna sevk kaldırılmış

Kılavuz kaptanın iş akdinin feshi ile birlikte disiplin komisyonuna sevki uygulaması terk edilmiş. Kılavuz kaptanlara yönelik cezalara ilişkin eleştirilen hususlar genel olarak devam etse de en azından ağır ihmal ve kusurda teşkilatla birlikte çarptırıldıkları ağır para cezasından vazgeçilmiş görünüyor. Yönetmeliğin ceza maddeleri mesleğin yetki ve sorumluluk sınırlarına ve gerekse kanunsuz suç olmaz ilkesine aykırı bir düzenleme olarak görülüyor.

Ceza maddelerinin tamamı çıkarılmalı

Anayasa’nın 38. Maddesi “Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.” hükmüyle suç ve cezanın kanuniliği ilkesini vurgular. Ayrıca ilgili yönetmeliğe göre de idare adına kamusal bir hizmet yaptığı kabul edilen kılavuz kaptanların durumuyla ilgili olarak Anayasa’nın 128. Maddesi’nde kamu personelinin her türlü iş ve işlemleri ile disiplin cezalarının kanun ile düzenlenmesi gerektiği hükmü vardır. Bu nedenle kılavuz kaptanlara yönelik tüm ceza maddelerinin yönetmelikten çıkarılması gerekir.

Kanuni grev tartışması

Önceki yönetmeliğin değerlendirilmesinde ayrıntılarıyla eleştirilen, İdarenin kanuni grevi acil durum kabul edip müdahale rolü üstlenmesi gibi devletin kanuni bir yaptırımı etkinsizleştirmek gibi bir görevi olup olmadığı tartışmasını yaratacak hükümler (Madde 6’nın 5. Fıkrası’nda) ve başka çözümler yerine istendiğinde uygulanabilecek muafiyetler (Madde 22’nin 6. Fıkrası’nda) halen devam etmektedir.

Kılavuz kaptanların standart beklentisi

Halen eksik veya ilave edilebilecek hususlar yenilenen yönetmelikle de geçerliliğini korumaktadır. Yönetmelik içinde ticari bir şirketin belli bir sayıda bulundurması gereken unsurlar olarak zikredilen kılavuz kaptanlar buna rağmen meslekten men cezalarıyla yaptırımlara konu olmuşlar. Her durumda ve her konuda idareye bağlı ve hesap sorulan durumda tutulmuşlar. Kanuni grev hakları bile etkinsizleştirilmiş. Her şeyleri idareye bağlı ama maaşlarını bağlı oldukları şirketlerden alacak kılavuz kaptanlar için özlük hakları bakımından hiçbir standart getirilmemiş. Her şeylerine karışılan kılavuz kaptanların bir tek özlük haklarına ve maaşlarına karışılmamış. Her konuda standartlar belirleyen idarenin bu konuda da standartlar belirlemesini beklemek haklı bir beklenti olarak değerlendirilmelidir.

Maaş ve özlük haklarında alt sınır belirlenmeli

Yönetmelik kapsamında kılavuz kaptan maaşlarının ve özlük haklarının alt sınırlarının belirlenmesi uygun olacaktır. Ayrıca kılavuz kaptanların sendikaya ve sendikal haklara sahip olmasının sağlanması, kapsamlı kaza ve özel sağlık sigortalarıyla desteklenmeleri, mesleki ve mali risklerinin sigortalanması, kılavuz kaptanlar tarafından kurulmuş mevcut sivil toplum kurumlarının korunması ve bir meslek odası oluşturmalarının desteklenmesi gibi çalışmalar tamamlanmadan oluşturulan teşkilat yönetmelikleri eksik kalacaktır.

Kılavuz botları gözden geçirilmeli

Kılavuz kaptanların kullanacağı pilot motorları (kılavuz botları) standartları da söz konusu yönetmelikte istenen hız ve boy kriterlerinin ötesinde ayrıntılı olarak belirlenmelidir. Hizmetin ve transfer kazalarının eksiksiz kaydı için teknenin içinden ve dışından sürekli ve otomatik kayıt yapan görüntü ve ses kayıt sistemi, kaza vukuunda kullanılabilecek acil müdahale ekipmanları ve ayrıntıları işin uzmanı hekimlerce belirlenecek acil müdahale tıbbi donanımı bulundurulmalıdır. Kamu kurumlarınca verilmekte olan üst düzeyde hizmetin altına düşülmemesi için kamu kurumlarında kılavuz botu inşası için kullanılan son şartnamelerin asgari standartlarından yararlanarak yeni bir asgari standart oluşturulabilir.

Koruyucu donanım unutulmamalı

Hizmet verdikleri gemilerde ülkenin temsilcisi ve görünen yüzü olan kılavuz kaptanların kullanımı için, yönetmelikte belirtilen koruyucu emniyet donanımına ek olarak emniyetle çalışmaya uygun, sıcak, soğuk, yağmur, kar, gibi koşullara uygun hafif ve nefes alabilir, su kaydırma özellikleri olan, işe ve temsil ettiği değerlere uygun şıklık ve kalitede mont, pantolon, gömlek, eldiven gibi yüksek standartta yazlık ve kışlık giysiler belirlenmeli ve teşkilatlarca temini sağlanmalıdır.

Takiple beraber karşılanma ve temin görevi

“Yasaklar ve yükümlülükler” başlığı altında madde 17’nin 11. Fıkrası’nda belirtilen “Kılavuz kaptanların ilgili mevzuat uyarınca almaları gereken yenileme eğitimleri ile sağlık durumlarının takibi yetkili kılavuzluk teşkilatının sorumluluğundadır.” hükmünün yalnızca takibi ile bırakılmayıp “karşılanması” veya “temini” ilavesiyle ve diğer gerekli eğitim ve belgeler de eklenerek düzenlenmesi uygun olacaktır. Benzeri eğitimler, STCW belgeleri gibi tüm gemiadamı eğitim ve belgelerinin düzenleme ve yenileme ücret, harç ve masrafları kılavuzluk/römorkörcülük teşkilatları tarafından karşılanmalıdır.

Teknolojik gereklilikler

Kılavuz kaptanların tanker veya diğer tehlikeli yükleri taşıyan gemilerde de kullanımına müsaade edilen taşınabilir VHF deniz telsiz cihazları, dünyadaki teknolojik gelişmelere uygun, manevralarını takip ve kayıt edebilecekleri, hizmet sahasının güncelleme abonelikleri olan, güncel deniz haritalarıyla donatılmış, bluetooth veya muadili teknolojiyle gemi AIS portuna kablosuz bağlantı imkânı olan PPU (pilot portable unit) kılavuz kaptan taşınabilir cihazları, hizmetlerini kaydettikleri çevrimiçi internet bağlantılı elektronik hizmet fişi düzenleme sistemleri gibi cihaz ve donanımların asgari standartları tanımlanarak teşkilatlardan istenebilir.

Kılavuzluk istasyonları hizmete uygun olmalı

Kılavuzluk istasyonlarının kılavuz kaptanların ruhsal ve bedensel olarak sağlıklı ve dinlenmiş hizmet verebilmelerini sağlayacak, iaşe ve ibate (yeme/içme ve barınma) koşulları asgari kurallara bağlanmalıdır. Bu kurallar kapsamında her istasyonun ses, sıcaklık, ışık yalıtımı olan, kişisel banyo ve tuvaleti olan iyi havalandırma, ısıtma, soğutma olanakları olan odaları, yemek ve dinlenme salonu, spor salonu gibi asgari konfor, sağlık ve temizlik standartları belirlenmelidir. Yönetmelikte istasyonların ayrıca gözcü-muhabereci kulesi ve bu kulede bulunması gereken RADAR, ECDIS, AIS, VHF, internet ve e-posta haberleşmesi, telefon, faks, diğer haberleşme ve ofis donanımları olmak üzere asgari teknik donanım standart olarak belirlenip istenmelidir. Kılavuzluk istasyonunun hizmet sahasına uygun yakınlıkta olması ulaşım, deniz vasıtaları için iskele ve benzeri olanaklara ilişkin asgari standartlar belirlenmelidir.

Gözcü – Muhaberecilerin Yeterliği en az GMDSS/GOC olmalı

Gözcü-muhabereci personelin kılavuzluk hizmetlerinde büyük önemi vardır. Bu nedenle bu hizmetin uygun yeterlik ve vasıflarda, yeterli sayıda personel tarafından verilmesi için asgari standartlar yönetmelikte yer almalıdır. Mevcut yönetmelikte istenen GMDSS/ROC ehliyeti haberleşme sınıfında A1 bölgesi (kıyıdan 25 mil uzaklaşmayan deniz araçları) için gerekli olan ve daha çok kıyısal sefer yapan küçük tonajlı gemilerin personel donatımlarında kullanılan sınırlı bir ehliyettir. Kılavuzluk hizmetleri büyük oranda 1000 groston ve üzeri büyüklükteki gemileri kapsamaktadır. Bu gemiler de en az GMDSS/GOC (Genel Telsiz Operatörü Sertifikası) ve üzeri REO (Telsiz Elektronik Zabiti) gibi yeterlik belgelerine sahip haberleşme personeliyle donatılmışlardır. Dolayısıyla bu gemilerin muhatap olduğu kılavuzluk istasyonlarındaki gözcü-muhabereci personelin de gerek haberleşme ve gerekse emniyetli kılavuzlama bilgilendirmelerinde en az gemi personeli kadar donanımlı, tecrübeli ve ehliyetli olmaları gerekmektedir. Bu nedenle ilgili personelin sahip olması gereken yeterlik en az GMDSS/GOC düzeyinde olmalıdır.

Ayrıca gözcülük ve haberleşme hizmetinde kullanılacak personelin yeterli düzeyde denizcilik İngilizcesi ve SMCP kalıplarını kullanma yeterliği olması gerekir. Kılavuzluk istasyonları gece-gündüz her gün ve her saatte, haftada 7 gün günde 24 çalışılan, hizmete hazır beklenilen yerlerdir. Dolayısıyla istasyonların ve gözcü-muhabereci kulelerinin beş dakika dahi boş bırakılması can ve mal emniyeti açısından sakıncalıdır. Bu nedenle yıllardır trafiğin yoğun olduğu bölgelerde kılavuzluk hizmeti veren teşkilatlar, hizmet verilen gemi sayısının ve kılavuz kaptan sayısının günümüze göre nispeten az olduğu dönemlerde bile istasyonda görevli aynı anda 2 hatta 3 muhabereci bulundurmuştur. Bu sebeple her istasyonda aynı anda en az 2 muhabereci, elde yeterli personel varsa 3 muhabereci olarak donatılması ve en az iki kişiden üçlü vardiya olarak düşünüldüğünde, 2×3 toplam en az 6 gözcü – muhaberecinin gerekeceği açıktır. Hizmet yoğunluğu az olan istasyonlara ise birer kişilik üç vardiyada en az üç kişinin gerekli olacağı kabul edilebilir. Bu sayının altında hizmet kalitesi ve emniyete ilişkin hususlar olumsuz etkilenebilir. Yönetmelikte “C” sınıfı hizmet sahaları için müsade edilen gözcü – muhabereci personelin hiç bulundurulmaması hizmet kalitesi ve emniyeti etkilemenin yanında, mecburiyetten bu görevlerin de kılavuz kaptanlar tarafından yapılmasına neden olacağı için, yorgunluk, asli işine odaklanmada zafiyet gibi başka sorunlara da neden olur.

Bir önceki yönetmelikte getirilen olumlu yenilikler devam ediyor

Bir önceki yönetmelik hakkında yönetmeliğin getirdiği olumlu yenilikler başlığı altında tespit edip belirttiğim iki husus vardı. Bunlardan biri yönetmeliğin personele ilişkin oldukça yeni ve önemli değişiklikler getiren hükümleriydi. Söz konusu personelin fiilen ve hukuken teşkilat bünyesinde çalışması, teşkilatın bordrolu personeli olması, bu durumun sosyal güvenlik kayıtları ve diğer belgelerle ortaya konulabilmesinin mecburi tutulması önemli bir koşul idi.

Bazı teşkilatlarda, kendileri iş sahibi olmadığı ve sabit ücret esasına göre çalıştırıldığı halde serbest meslek makbuzu kestirilerek SSK yerine BAĞKUR’lu olmak mecburiyetinde bırakılan, emeklilik ve kıdem tazminatı konularında hak kayıpları olan kılavuz kaptanlar ve diğer personel için düzeltici bir hüküm olduğunu düşünerek meslektaşlarımız adına sevinmiştik.

Bu tür sözleşmelerle çalışan ve zaten emekliliğini hak edip de işe giren belli bir yaşın üzerinde personel için çok büyük sorun ve kayıplardan söz edilmese de genç yaşta istihdam edilip yıllarını bu tür sözleşme yapan teşkilatlarda veya taşeron, taşeron görünümlü, personeli girdi çıktılarla hak mahrumu yapan teşkilatlarda hizmet vererek geçiren kılavuz kaptanlar ve diğer personel için ciddi hak kayıpları söz konusuydu.

Yönetmelik en azından bundan sonrası için bu sorunu giderecek gibi görünüyor demiştik. Yeni yönetmelikte de Madde 7, (1), ç’de ilgili hükümler korunmuş ve devam ediyor. Uygulamanın da bu yönde gelişeceğini umut ediyoruz.

Çalışanların haklarının korunması için asgari bir standart olarak aynı hakların bu yönetmelik kapsamı dışında olup idarenin kontrol ve denetimine bağlı olarak verilmeye devam edecek olan kılavuzluk ve römorkörcülük hizmetlerinde de uygulanması yine idarenin kontrol ve denetimine bağlı olacaktır.

Devletimizin hileli istihdam, kayıt dışılık ve taşeronluğu bitirme yolunda ve sosyal devlete yakışır çabalarına uygun olarak Kılavuzluk ve Römorkörcülük Hizmetleri çalışanlarının ülkemizin tüm teşkilatlarında asgari bu yönetmelik standartlarında istihdamlarının bizzat İdarenin kontrol ve denetimleriyle sağlanacağına inanıyoruz.

Eski yönetmeliğin yayın tarihinden sonra ilk defa kullanılacak olan römorkörlerin Türkiye’de inşa edilmesi zorunlu tutulmuştu.

Bu maddeyle Türk gemi inşa sektörüne destek verilmiş olması da olumlu bir karardı. Yeni yönetmelikte de bu maddenin Madde 8, (4), f’de korunması olumlu ve sevindirici olmuş.

Kılavuzluk kamusal hizmettir

Söz konusu yönetmeliğin daha da geliştirilmesi için yukarıdaki hususların dikkate alınması faydalı olabilir. Özellikle kılavuzluk hizmetlerinin ticari bir işlem değil, can, mal, çevre, genel olarak denizcilik ve seyir emniyetinin en önemli unsurlarından olan bir kamusal hizmet olduğu unutulmamalıdır.


Bunları da beğenebilirsin