Denizcinin anasayfası

‘Pendik – Sulzer kalbimde yaradır’

Yüksek Mühendis Ali Can, "İnşa ettiği bir geminin motorlarını imal edemeyen bir ülke asla gerçek bir gemi sanayi ülkesi olamaz" dedi.

Sadece Denizcilik Dergisi’nde

Haliç Tersanesi eski Müdürü ve Denizcilik Bankası Eski Müdür Yardımcısı, Yüksek Mühendis Ali Can,  İTÜ Denizcilik Fakültesi’nde (YDO) düzenlenen “Pendik-Sulzer Motor Fabrikası” konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı.

Konferansa katılanlar arasında İTÜ Denizcilik Fakültesi (YDO) Dekanı Prof. Dr. Oğuz Salim Söğüt, Türkiye Denizcilik Federasyonu (TÜRDEF) Başkanı Erkan Dereli, TMMOB Gemi Makineleri İşletme Mühendisleri Odası (GEMİMO) Yönetim Kurulu Başkanı Feramuz Aşkın, Denizcilik Mensupları Derneği (DENİZDER) Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Demirdöven ve denizcilik sektöründen birçok isim yer aldı.

Açılış konuşması yapan  İTÜ Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oğuz Salim Söğüt, “Çok iyi yaptığımız kabuk inşaatın yanında makine, donanım, pervanesiyle bir taşıt olarak gemiyi ortaya çıkarma çabalarımız eksik kalmıştı. Yüksek Mühendis Ali Bey, Gülnur Dikeç, Mühendis Mustafa Erkan ve Şükrü Yücekaya çabalarıyla, istekleriyle bir motor fabrikası inşa ettiler. Kendilerine bu başarıları ve kahramanlıkları için çok teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

Yüksek Mühendis Ali Can ise önce, Türk tersaneciliği hakkında kısa bir tarihçe sundu.

Daha sonra Pendik Tersanesinin kuruluşunu anlatan Can, “Pendik Tersanesi, Büyük Atatürk’ün 1935 yılında verdiği emirle kurulmaya çalışılan ancak bir türlü tamamlanamayan bir tersanemizdir. İsmet İnönü tersane ziyaretinde bulunuyor ve hiç bir şey yapılmadığını görüp tersaneyi kapattırıyor. 1969 yılına kadar istimlak faliyetleri devam ediyordu. 1969 yılında tersane ihaleye çıkartılıyor. Polonya firması kazanıyor. 1969’dan 1973’e kadar çalışmalar yapıldı. Fakat bu arada 1970 senesinde Turgut Özal’a Japon IHI firmasından ortaklık teklifi geliyor. 1973 yılına kadar çalışmalar yine duruyor. Daha sonra tekrar 1973 yılında başa gelen Bülent Ecevit tersanenin milli imkanlar ile yapılmasına karar veriyor. Tersaneye tekrar başlanıyor, ihaleler falan yapılıyor, müteahhitlere veriliyor ama yanlış kişilere verildiğinden yine yapımı bitmiyor. 1977 senesinde tersaneye müdür olarak geldim ve bu durumdan tersaneyi kurtarmak için çok çalıştık.”

“Türkiye’nin en büyük tersanesi”

Pendik Tersanesi’nin Türkiyenin en büyük tersanesi olduğunu belirten Can, “Tersaneyi 1 Temmuz 1982’de bitirilip faaliyete geçirdik. Pendik Tersanesi’nde Süveyş Kanalı’ndan geçebilecek en büyük gemi olan 150 bin DWT’lık gemileri inşa edebilsin diye projelendirdik ve ona göre donattık. Açıldığından Deniz Kuvvetleri’ne devredildiği yıla kadar toplam 25 adet gemi inşa edildi, bunlardan beş adedi de Almanya ve Polonya’ya ihraç edildi.” diye konuştu.

“Pendik Sulzer ortaklık çalışmaları”

Pendik Tersanesi bünyesinde, Denizcilik Bankası, Sulzer ve Dünya Bankası ortaklığı ile bir Dizel Motor Fabrikası kurulmasının, 1965’ten itibaren bütün 5 yıllık kalkınma planlarına konulduğu halde gerek Dünya Bankası’nın gerekse Sulzer’in ortaklığa razı edilememesi dolayısı ile sürekli askıda kaldığını belirten Can, “Hiç bir şey yapılamamış. 1977 senesinde iş başı yapınca bu durumu da ele almak istedim. Biz mühendislere bu durum ağır gelirdi, kendimiz üretmek varken dışardan alıyor almak. Bir de o zamanlarda kur farkı yüzünden sipariş verilen ürünler 3-5 yıl sonra gelirdi biz bundan da bıkmıştık” diye konuştu.

“Göreve başlar başlamaz bu işin peşine düştüm”

Can şunları söyledi :

“1977 yılında Denizcilik Bankası’nda tersanelerden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu üyesi olarak çalışmaya başladığım zaman ilk olarak, Sulzer’in mümessili Cihat İren Bey’i ziyaret ettim. Gecikmenin sebebini öğrendikten sonra, şansımızı denemek maksadıyla birlikte İsviçre’ye gittik. Sulzer yetkilileri, Dünya Bankası ortak olursa bu işe gireriz dediler. Bunun üzerine Genel Müdür Nezih Neyzi Bey’ ile Dünya Bankası yetkilileriyle görüşmek üzere Amerika’ya gittik. Dünya Bankası, birkaç ay sonra bir uzmanını İstanbul’a gönderdi. Uzman, toplantının yapıldığı odanın duvarındaki resimlerden, genel müdürlerin sık sık değiştiğini ve Nezih Bey’in de görevden alındığını öğrenince rahatsız oldu. Bu durumu bir olumsuzluk olarak merkeze rapor edilmiş olmalı ki, Dünya Bankası’ndan ses seda çıkmadı”

“Siz burada motor parçası değil, motor bile yapabilirsiniz”

Camialtı Tersanesi’nde inşa edilen 5500 DWT’luk 8 adet yük gemisine konulacak 24 adet dizel jeneratör ihalesini, Polonya’da Sulzer lisansı ile dizel motoru üreten Cgielski-Sulzer Motor Fabrikası’nın kazandığını gördüm. Randevu alarak Polonya’ya gittim. İhaleyi kazandıkları için tebrik ettiğimi ancak karar değiştirerek bahis konusu 24 motoru satın almak yerine, tersanemizde imal edebileceğimiz parçalar dışındaki bölümlerini kendilerinden almak istediğimizi söyledim. İhaleye komple motor satmak için girdiklerini, kısmi satışı kabul edemeyeceklerini belirttiler. İhaleyi iptal edeceğimizi söyleyince girişilen müzakerelerden sonra birlikte Sulzer Firması’na gidip durumu anlattık. Firma yetkilileri, imalat yapacağımız tesisleri gördükten sonra karar vereceklerini söylediler. İki ay sonra gelen mühendisler, tesislerimizi incelediler ve ‘Siz burada motor parçası değil, motor bile yapabilirsiniz’ deyip müspet rapor verdiler.

Polonya’dan bize imalat için nezaret edecek mühendis, bizden de Polonya’ya eğitim için eleman gönderildi. Mukavelenin imzasından sonra derhal imalata geçtik. İlk motorumuzu 1982 Mart ayında teste koyduk. Haliç Dökümhanesi ve Haliç Makine Atölyesi’nin imkanları da kullanılarak ilk motorlarda yüzde 38 daha sonraki motorlarda da yüzde 60’ın üzerinde yerli katkı sağlanmıştır”

“Sulzer ile ana lisans anlaşması”

“24 adet jeneratör dizelinin imalatında gösterdiğimiz başarı, Polonyalılar gibi ana firma SULZER yetkilileri tarafından da takdirle karşılanmıştı. ‘A’ sınıfı küçük motorların imalatında gösterilen büyük başarı üzerine 13 temmuz 1981’de İsviçre’nin Sulzer firması ile Sulzer Lisansı altında her türlü dizel motoru imal edebilme hakkını elde ettiğimiz lisans anlaşması imzalandı. Lisans anlaşmasını, yönetim kurulumuza, Ulaştırma Bakanlığı’na, Sanayi Bakanlığı’na ve Maliye Bakanlığı’na tasdik ettirmek için bir sürü formalite ile uzun süre uğraştıktan sonra yürürlüğe koyduk. Hemen ardından büyük güçteki motorları imal edeceğimiz fabrika inşaatına giriştik ve tamamladık. Yapılacak fabrikanın projesi, Sulzer ile müştereken hazırlanmış ve fabrikanın temeli, Pendik Tersanesi açılış günü olan 1 Temmuz 1982 de atılmış ve fabrika 1985 de tamamlanarak işletmeye açılmıştır.

“99 adet dizel motor üretildi”

“Fabrikanın açılmasından önce imal edilmeye başlanan ‘A’ tipi motorlar ve sonra imal edilen ‘RTA’ motorlarla birlikte, Pendik’te, 1999’da fabrika kapatılıncaya kadar en büyüğü 14.000 HP olmak üzere muhtelif güçte tam 99 adet dizel motor imal edilmiştir. Bu motorlar konuldukları gemilerde yardımcı dizel ve ana makine olarak halen arızasız bir şekilde başarıyla o günden bugüne hala çalışmaktadırlar.

“Kalbimden kurşunla vurulmuşa döndüm”

“Bu benim yaramdır. Pendik Tersanesi 1999 senesinde tamir atölyesine dönüştürüldüğü zaman ilk kurşunu ben yedim. Kalbimden kurşunla vurulmuşa döndüm. Büyük bir gaye uğruna motor yapacağız diye bu kadar insan uğraşıyoruz bunu yap, ondan sonra sen burayı tamir atölyesine dönüştür. Olacak şey değildir. Sana lazım değilse buradaki motorlar o zaman Denizcilik Bankası işletmeye devam etsin. Son sözüm de şudur ki, İnşa ettiği bir geminin motorlarını imal edemeyen bir ülke asla gerçek bir gemi sanayi ülkesi olamaz”


Bunları da beğenebilirsin