Denizcinin anasayfası

Toros: “Birlikten kuvvet doğar”

Takım ruhunun, farklılıkların tek bir ses olarak planları uygulayabilmesiyle  başarının elde edileceğini  gösteren bu etkinlik; öncelikle okul öğrencileri, öğretmenleri ve velilerinin bir arada olduğu bir fotoğrafın katılımcılara gösterilip bu resimden yola çıkıldığında ne anlaşıldığı sorularak başladı. İTÜ MTAL Müdürü Prof. Dr. Hüseyin Toros gösterilen fotoğrafın bir okulda bulunan öğrencilerin, öğretmenlerin ve velilerin beraberce o okul için uğraştıklarının göstergesi olduğunun altını çizerek, “Herkes farklı yorumlayabilir, kimisi aile görür kimisi eğitim için çabalayan insanlar görür. Bu fotoğrafı seçmemin sebebi de tam olarak buydu. Çünkü bugün takım başarıdır konusunu işliyoruz. Okul olarak başarılarımızı, bilim ve teknoloji seminerlerini artırarak, robot ve otonom sistemler geliştirerek ve bunlara değer katabilmek için uğraşıyoruz. Biyomedikal bölümü açmak istiyoruz.  Denizcilik ve biyomedikal, ülkemize katkı sağlayacak önemli iki sektör ve burada yakalanacak başarı da takım çalışmasına bağlı.” diye konuştu.

“Hepimiz birer dünyayız”

Farklı fikirlerin iş birliğiyle başarıya ulaşılacağını  belirten Toros, şunları söyledi: “Takım çalışmasının ne olduğuna değinecek olursak; örneğin hepimiz farklı yerlerden geliyoruz, farklı kültürlere sahibiz.  Bu açıdan hepimiz birer dünyayız. Eğer bu farklılıkları üretime dökebilirsek başarıyı yakalayabiliriz. Bu da iş birliğiyle olur. Biz kendimize neden başarılı ve başarısız olunur bunu sormalıyız. Nereye bakarsak bakalım her yerde takımlar görebiliriz. Peki başarı ve başarasızlık nasıl geliyor, bunu sorup öğrenmemiz lazım. Aynı zamanda başarı için bir ölçüt var mıdır sorusunun cevabını da biliyor olmalıyız. Takımları birbirinden ayıran değerler nelerdir veya takım olmak için temel nitelikler hangileridir, takımda etkileşim ve işbirliği nasıl olmalıdır sorularını yola çıkarken sorgulamalıyız. Herkes herkesle etkileşim halinde. Farklı birer dünya olduğumuz için her olaya aynı düşünceyle yaklaşmamız mümkün olmayacaktır. Eğer bu farklılığı kabul edersek başarıya ulaşmada kolaylık sağlarız. Son olarak bir de takımlarda herkes her işi yapmalı mıdır sorusu var. Bunun cevabı elbette hayır. Bir arabayı ve parçalarını düşünelim. Her bir parça başka bir işi yapmak için görevlendirilmiştir. Herkes işini yapmalı ki, bu da iyi bir kurguyla olur. Bir işi yapabilmek için bir  hedefin olması gerektiği unutulmamalıdır.”

“Takım birbirini tamamlayanlar bütünüdür”

Bir konuda kargaşa yaşanmaması için sözlüğe bakılması gerektiğini söyleyen Toros, “Peki takım ne anlama gelir. Bu da önemli bir nokta. Ben herkese, bir konuyu işlerken hatta bir kelimeyi kullanırken bile eline bir sözlük alıp o kelimenin ne anlama geldiğinin incelenmesini tavsiye ediyorum. TDK’ye göre takım kelimesi, birbirini tamamlayanlar bütünü, aynı hedef için bir araya gelmişler olarak tanımlanıyor. Unutulmamalıdır ki eğer bir konuda veya kelimede herkes aynı şeyi hayal etmezse veya kendi penceresinden yaklaşırsa kargaşa meydana gelir” diye belirtti.

“Takım ruhu özellikle meslek liseleri için mesleki büyümenin bulunmuş olmasıyla sağlanır”

Takım ruhunun nasıl sağlandığına da değinen Toros, şu ifadeleri kullandı: “Takımın bütünlük arz etmesi için ortak anlayış, ekip olarak çalışma becerisi, planlamaların yapılması, meslek liseleri için oldukça önemli olan mesleki büyümenin bulunmuş olması, yönetim, öğrenimde sorumluluk ve gözden geçirme gibi konular da tamamlanırsa takım ruhu sağlanmış olur. Takımın hem pedagojik hem de fiili faydaları vardır. Çıktılar takım çalışmasında daha kolay elde edilir. Birlikten kuvvet doğar sözü burada önem kazanıyor. Tıpkı şu an olduğu gibi. Hepimiz bir konu etrafında bir araya geldik ve teknolojinin nimetlerinden faydalanıyoruz. Bütün bu süreçlerde de iş birliği önem kazanıyor, olmadığında iş geliştirmek mümkün olmuyor.”

“Mahalle baskısını kaldıralım”

Okulun 2023 Eğitim Vizyonu çerçevesinde eğitim verdiğinin altını çizen Toros, “Okul olarak 2023 Eğitim Vizyonu çerçevesinde hareket ediyoruz. Herkesin bu vizyonun neleri içerdiğini bilmesini istiyorum. Bu vizyon küresel anlamda nitelikli insan kaynağı oluşturabilmek adına yapıldı. Hangi proje olursa olsun mutlaka değerlendirme ve derecelendirme söz konusu. Ancak bunu yaparken başarı şart değil. Burada amaç hangi noktalarda başarılı hangi noktalarda başarısız olduğunu saptamak. Bazen başarısız olmak da fayda sağlayabilir. Başarısızlık bize çekidüzen verir, geriye dönüp yetkilendirme yapmamızı sağlar ve ivme kazandırır. Biz öğrencilerimizin bulundukları konuma en iyi dereceyle gitmelerini istiyoruz. Fakat herkes üniversite hayali kurmayabilir veya açıktan okumak isteyebilir bunu da doğal kabul edelim. Mahalle baskısını kaldıralım” dedi. 

“Şüphe varsa başarı vardır”

Bir hedefin belirlenmesinde sorulması gereken sorulara da değinen Toros, şunları kaydetti: “Bir işe başlarken neden bir araya geldik, ne yapacağız ve ne zaman yapacağız gibi birçok sorunun sorulması gerekiyor. Ve bu soruların cevaplarını not etmek gerekiyor. Çünkü söz uçar yazı kalır. Yanlışlar olabilir fakat önemli olan herkesin aynı hedefe ilerlemesidir. Bilim ispata dayalıdır. Sizin ispatladığınız bir şey ertesi gün yanlışlanabilir ki bu zaten bilimin temelinde şüphecilik olduğunun en büyük göstergesidir. Toplumda birçok konuda şüphe etmek doğru veya güzel  güzel görülmese de bilimde şüphe gerekir. Şüphe varsa başarı vardır.”

“Her bir üye bütünlük için değerlidir”

Üyeler arası iletişimden bahseden Toros, “Takım yapısında iletişim çok önemli. Burada iş, takım kaptanına düşüyor. Takım kaptanı üyeler arasında gözlem yapmalı ve iletişim kabiliyetlerini değerlendirmeli. Sorun giderme becerisi erkenden kazanılmalıdır. Ayrıca alt takım becerilerine de değer verilmesi gerekir. Alt takımlar da farklı konularda çalışmalar yapmak için uzmanlarla görüşür. Böylelikle ürün geliştirme gerçekleşir. Her bir üye bütünlük için değerlidir. Baş parmağa bir iğne batsa bütün vücut hisseder. Eğer bu ruh kazanıldıysa korkmaya gerek kalmaz. Hatalardan ders almalıyız. Olumsuz düşüncelerden uzak durup çözüme odaklanmalıyız” şeklinde konuştu.

“Tarafsız değerlendirme başarı için en önemlisidir”

Son olarak hedefe ulaşma sürecinin nasıl olması gerektiğinin bilgisini veren Toros, konuşmasını şöyle tamamladı:  “Hedefe ulaşmak konusunda bütçe, planlama, iş takvimi ve çerçevenin belirlenmesi önemli. Eğitim vizyonumuz çerçevesinde değerlendirildiğinde projenin uyumlu olduğunu görmemiz gerekir. Yani küresel ölçekte olmalı. Değerlendirme ve sürekli eğitim hizmetleri de süreçte daima bulunmalı. Tasarıma gelirsek; tasarımların uygulamaları tecrübeler eşliğinde yapılmalı. Bu süreçte farklı düşünceler göz ardı edilmemeli, şahsi görüşlere de yer verilmeli, değerlendirmeler hem şahsi hem de ekip olarak değerlendirilebilmeli. Uygulama sürecine gelindiğinde ise büyük takımlar alt takımlara ayrılmalı. Seçimleri genelde biz yapıyoruz bunun sebebi herkesle çalışmayı öğrenmeniz gerektiğini düşünmemiz. Sonuçta ileride iş hayatında kimlerle çalışacağınızı siz seçmeyeceksiniz buna alışmanız gerekiyor. Çalışmaların değerlendirilmesi de uygulama aşamasında önem arz ediyor. Son olarak değerlendirme sürecine gelindiğinde bazen dış denetleyici olmalıdır. Ayna kendini değerlendiremez sonuçta. Değerlendirme, sonucun nereye gittiğini görmek için yapılır. Çok farklı değerlendirme şekilleri vardır.  Değerlendirmenin ne zaman ve hangi aralıklarla yapılması gerektiği belirlenmelidir.  Ama mutlaka ara değerlendirmelere yer verilmelidir ki her şey sonuca kalmasın. Tarafsız değerlendirme başarı için en önemlisidir. Bütün bu süreçlerin sonunda kazanımlar, kayıplar ve çıkarılan dersler olacaktır. Toplum olarak kayıpları ifade etmekte zorlanıyoruz. Ama kayıpların doğal olduğunun farkına varmak oldukça önemlidir. Yeni çalışmalar da eskilerden edindiğimiz tecrübelerle gerçekleşecektir. Ders çıkarmak da bu noktada önem kazanıyor. Takım başarıdır arkadaşlar.”


Bunları da beğenebilirsin