Denizcinin anasayfası

TÜRKKAPDER : “Yıpranma ve yeşil pasaport dosyaları hazır”

Türk Uzak Yol Gemi Kaptanları Derneği (TÜRKKAPDER) Yönetim Kurulu Başkanı Kapt. Zafer Akbulut, yeni dönemde yapacaklarını Denizcilik Dergisi’ne anlattı.

Türk Uzak Yol Kaptanları Derneği’nin yeni yönetim kurulu başkanı Kapt. Zafer Akbulut önümüzdeki dönemde önceliklerinin yıpranma hakkının geri alınması ve denizcilere yeşil pasaport verilmesinin oluşturduğunu söyledi.

Bu konuda Türkiye Denizcilik Federasyonu (TÜRDEF) ile iş birliği içinde hareket edeceklerini belirten Kapt. Akbulut, ”Öncesinde, Mavi Vatan olarak adlandırdığımız denizlerimizden alacağımız suları TÜRDEF yönetimi ile beraber Anıtkabir’de götürerek Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesine, Türk topraklarının yanına koymak istiyoruz. Anıtkabir’de 81 ilimizin toprağı var ama hiçbir denizimizin suyu yok. Ulu önderimizin dediği gibi ‘denizlere hakim olan cihana hakim olur’” dedi.

Kapt. Zafer Akbulut, Denizcilik Dergisi’nin sorularına şu yanıtları verdi :

Yıpranma ve yeşil pasaport dosyaları hazır

Arif Kaptan’da (Arif Bostan) varken bazı planlarımız vardı ve bunların dosyalarını hazırladık ama TÜRDEF seçimlerinin yapılmasını bekledik. Herkesin dilinde olan ama bizim 3 yıl önce resmi yazışmalarını yaptığımız yıpranma hakkı ve yeşil pasaport dosyalarımız hazır. Dünyada olan ve Türkiye’de olması gerekenler diye 20 sayfaya yakın dosya hazırladık. Ankara ile yazışmalarımız devam ediyor.

Denizcilerin gurur duyacağı proje

Seçildikten sonra TÜRDEF ve Türk Uzakyol Gemi Kaptanları Derneği olarak Ankara ziyaretimiz olacak. Anıtkabir’de Ulu Önderimizi ziyaret edeceğiz. Orada en çok istediğimiz şey şu oldu. Denizci ülke, denizci millet diyoruz ama 81 ilimizin toprağı Anıtkabir’de olmasına rağmen hiçbir denizimizin suyu orada yok. Böyle bir projemiz var TÜRDEF ve TÜRKKAPDER olarak.

Karadeniz’den, Akdeniz’den, Marmara Denizi’nden, Ege Denizi’nden, Van Gölü’nden şişelere koyacağımız suları Anıtkabir’e götürmek istiyoruz. Ülkemizin dörtte 3 buçuğu sularla kaplıyken bizim böyle bir proje yapmamamız olmazdı. Anıtkabir’le yazışmalarımız devam ediyor. Onları da yaparsak ve resmi olarak da bakanlıktan randevu alabilirsek bu konudaki çalışmamız devam edecek. Karadeniz’deki, Akdeniz’deki, Ege’deki TÜRDEF delegeleri bu suları alarak Anıtkabir’e getirecek.

TÜRDEF projesi olarak hayata geçecek. Büyük oktavlı işleri TÜRDEF’in başkanlığında yapmayı uygun görüyoruz. Çünkü Türkiye’de 3 bin 500 uzakyol gemi kaptanı var ama TÜRDEF olarak baktığımız zaman on binlerce delegesi oluyor.

Staj sorununu çözmemiz gerek

Çözmeyi en çok istediğim konu kardeşlerimizin stajla ilgili sıkıntıları. Mesela sörveyleri gelen gemilere gross’a göre nasıl biz pilotaj, römorkaj veriyorsak veya liman masrafları alınıyorsa, gemilerin gross’una göre o gemilere stajyer konulmasının önünü açmak. Kadın zabit çalıştırmayan şirket sahipleriyle bağlantıya geçmek gibi projeler var. Kadın denizcilerle ilgili bir çalışmamız mutlaka olacak. Nil Deniz kaptan ve Aslı kaptan ile beraber bizim kendi projemiz olacak. Bunun haricinde ayda en az bir iki kez denizcilik okullarına eğitim için gitmek, çocukların eğitimine yardımcı olmak istiyoruz. Türk Uzakyol Kaptanları Derneği olarak tüm okullarımızla yazışıp, sonra gidip seminer, konferans vermek istiyoruz. Yönetim kurulumuz ve yedek üyelerimizle bunun organizasyonunu yapacağız. Biz sivil toplum kuruluşuyuz. Maaş hesabı yapan, sadece bunu konuşan bir yapımız yok.Biz sivil toplum kuruluşuyuz sendika değiliz.

Dünyada devlet teşvik ediyor

Dünyada büyük firmalar stajyerleri alıp, zabit olduklarında da istihdam ediyor ve devletten teşvik alıyor. Ben İtalyan, Yunan gemilerine çıkıyorum. Hemen hepsinde stajyer var, kadın zabit var. Dünyada devletler stajyerlerinin, çalışanlarının haklarını arıyor. Bizde de devlet bir teşvik verebilir. Bu kadar okul açıp, sonra da çocukları ellerinde çantayla staj aratmak yakışmıyor. Çocuklara da ayıp oluyor. Bu çocuklar belki 10-15 yıl sonra geminin kaptanı, baş mühendisi olacaklar.

Staj gemisi değil, denize çıksınlar

Staj gemilerinde iki aylık stajlar olabilir ama genç kardeşlerim bulabiliyorlarsa gemilere gitmelerinde fayda var. Ben 2.5 aylık iki stajımı da gemilerde yaptım, 7 aylık stajımı da gemide yaptım. Ama artık okul çok ve yurtdışına gidiş-dönüş masraflarının artması, pandemi nedeniyle iki aylık staja çok sıcak bakmıyorlar uzak sefer yapan gemiler. Ama gönül isterdi ki, büyük firmaların kısa sefer yapan gemileri üç beş stajyer alsın. Çünkü denizcilik gemilerde öğreniliyor. DTO ile birlikte bakanlığın yürüttüğü bir proje var karadaki stajın deniz stajından sayılması için ama denize çıkmaları lazım. Çünkü bu iş masa başında oturmakla değil, boya badana yaparak değil, bu işin hiyerarşisini öğrenerek oluyor. Okullarda yatılılık ve hiyerarşik düzen taraftarı olmamızın sebebi de bu. Okuldayken bazı zorlukları çekmen gerekiyor ki denizde çalışıp çalışamayacağını, uygun olup olmadığını anlayacaksın. Eğer orada başarılıysan senin bir yaş üzerindeki adama abi demek bir yaş üzerindekine efendim demek, ondan iş almak, emir almak senin zoruna gitmiyorsa ki gitmemesi gerekiyor. Denizcilik camiası böyle.

Okul gemisi çok masraflı

Okul gemisi işine gelirsek, çok masraflı. Bunun yakıtı var, para kazanmıyorsun, oraya gönderdiğin öğrencinin iaşesi var, çalışan personelin maaşı var. Sonuçta bunu devlet de karşılamıyor. Karşılasa da bu gemi yatan bir gemi olacak. Gemiyi çalışır hale getirmek de zor. Çok konuşuldu bu gemiyi çalıştıralım diye. Mesela feribot. Bunu nasıl çalıştıracaksın. Yolcu mu var. Meyve sebze mi taşıyacak? İDO’nun deniz otobüsleri bile yüzde 20-40 kapasiteyle çalışırken, yakıttan dolayı hatlar durdurulurken staj gemisini işletmek mümkün değil.

Okul değil kaliteli lazım

Türkiye’de denizcilik eğitim veren 11-12 tane üniversite var. Lise ile beraber toplam 25-26 tane olur. Türk Uzak Yol Gemi Kaptanları Derneği olarak 6-7 yıl önce bakanlığa davet edildiğimizde, ‘denizcilik okulu açarak denizci ülke olunmuyor. Denizciliğin kalitesinin yükselmesi lazım dedik. Aynı yerde yan yana iki okul var. Aynı yerde iki okul olduğu zaman ikisine de simülatör almalısın. İki tane havuz olması lazım. İkisine de kalite eğitmen bulmalısınız. Ne gerek var ki?  Aynı okulun kapasitesini artırırsın ya da aynı okulu büyütürsün.

Bence okul açmak demek aslında ülkeye, vatana, millete başarı değildir aslında başarısızlıktır. Okul sayısı fazla olmasaydı öğrenci sayısı fazla olmasaydı gemiler de staj için yeterli olacaktı. Şu anda Türkler’e ait bin 500’e yakın Türk ve yabancı bayraklı gemi var. Tonajımız 30 milyon DW ton. Bu artıyor mu hızlı? Artmıyor. Ama mezun sayısı çok hızla artıyor.

Gemi insanı ihraç ederiz ama…

Filipin’in yaptığı gibi gemi insanı ihraç edebiliriz ama bunu denizciliğe önem verirsek yapabiliriz. Bu kadar katma değere sahip bir meslek grubuna önemin en üst düzeyde olması gerekmektedir. Denizcinin işini kolaylaştırmak lazım. Neden yeşil pasaport verilmiyor. Denizcilerimiz mesela yarın gemiye katılması lazım, ne diyorsun, vize alman lazım. Sen denizciliğe önem verirsen yatırım yaparsan denizcilik de sana önem verir, karşılığında büyük döviz girdisi olur. Biz denizciliğe yatırım yapmıyoruz. Ben 22 yıllık denizciyim, 17 yıl uzak yol gemi kaptanıyım, benim yeşil pasaportum yok. Havaalanlarında bile denizciliğe öncelik verilmiyor. Denizciler gidiyor sıra bekliyor. Yani ayrı bir sistem olması lazım. Mesela her havalimanında bir tane bankoyu denizcilere ayırmak lazım. O yüzden denizciyi biz ihraç etmiyoruz. Denizciler kendi kendini ihraç ediyor. Denizcilerimiz her sorununu kendi çözüyor.

TÜRKKAPDER aynı yoldan devam

Sonuçta yıllardır içinde bulunduğum derneğin başına geçtim. Benim için sandalyenin de önemi yok. Üyeyken de uğraşıyordum, genel sekreterken de uğraşıyordum, ikinci başkanken de uğraşıyordum, başkanken de uğraşıyorum. Bütün STK’lar ile işbirliği içindeyiz. Ziyaretlere başladık. Liman başkanlıklarımız, limanlarımız, okullarımız. Diğer STK’larla da konuşacağız, işbirliği içinde olacağız. Onların dertleriyle bugünden sonra da ilgilenmeye devam edeceğiz. Ülkenin sorunları sorunlarımız, öğrencilerimizin sorunları sorunlarımız. Bundan önce de böyleydi, bundan sonra da böyle devam edecek.

Seçimde yine adayız

Dernekler masasının kararı gereği seçimi erken yapacağız. Normal takvime göre 2023’ün Ağustos’unda yapılması gerekiyordu. Biz yönetim kurulu olarak dediklerimizi yapabiliyorsak, bir tık öne götürebiliyorsak, eğer camianın beklentilerini ya da yapmak istediklerimizi yapabildiysek bir dönem daha devam ettirmek istiyoruz. Başarısız olursak da yönetim kurulu olarak bırakmamız lazım. Ben başkan olarak bırakırım ama yönetim kurulu olarak da bırakmamız lazım. Çünkü bu bireysel değil takım oyunu. Ben bir yere oturup da 8-10 yıl kalma tarafı değilim. Maksimum iki dönem. Üçüncü dönem olmaz yani. Kendimizi başarılı görürsek bir dönem daha aday oluruz. Seçerlerse devam ederiz. Seçmezlerse de rakibimizi tebrik eder başarılar dileriz ve yanında oluruz. Sonuçta burada benim maddi bir çıkarım yok manevi haz var. Birileri benden daha iyi yapacaksa niye önünü açmayayım ki yani.

İki yılda 100’den fazla üye

Ben kendi kendimi eleştiririm. O konuda hiçbir sıkıntı yok. Zafer ne yaptın, şunu yaptın? Şöyle söyleyeyim. Son bir ayda 10’dan fazla yeni üyemiz derneğimize katıldı. Aylarca yapamıyorduk. Ki en çok üyeyi son iki yılda yaptık. Üye sayımız son 3 yılda 200 arttı. Senede bize on kişi ya üye oluyordu ya olmuyordu. Burada ben kendime pay biçmiyorum yönetim kuruluna pay biçiyorum. Yönetim kuruluna biri çıkıp biri girmedi. Aynı yönetim kurulu devam ediyor. Yine onlarla beraber üye sayısını artırmaya çalışıyoruz

Kapt. Zafer Akbulut kimdir?

Kapt. Zafer Akbulut 1974 yılında Sivas’ın Suşehri ilçesinde dünyaya geldi. Ailesi 3 yaşındayken İstanbul’a, Fikirtepe’ye taşındı. İlk ve orta okul ile liseyi Fikirtepe’de bitirdikten sonra 1993 yılında İTÜ Denizcilik Fakültesi’ne girdi. 1998 yılında mezun olduktan sonra zabit ve kaptan olarak yerli ve yabancı firmalarda çalıştı. 2006 yılında tersane müdürü olarak İnebolu Tersanesi ile anlaştı. Dört yıl tersane müdürü olarak çalıştıktan sonra 2010 yılında İDO’ya geçti. İDO’da 4 yıl feribot ve deniz otobüslerinde kaptanlık yaptı. Altı yıldır da Derince Limanı’nda kılavuz kaptan olarak görev yapan Kapt. Akbulut, 13 yıldır Türk Uzak Yol Kaptanları Derneği’nde yönetim kurulu üyesi, genel sekreterlik ve ikinci başkanlık görevlerini yürüttü. Kapt. Zafer Akbulut, Ocak ayındaki TÜRKKAPDER Genel Kurulu’nda yönetim kurulu başkanlığına seçildi. Zafer Akbulut evli ve bir çocuk babası.


Bunları da beğenebilirsin