İstanbul Gemi Trafik Hizmetleri eski Müdürü Çehreli, “Türkiye, Boğaz geçiş ücretlerini düzenleyen Altın Frank’ı güncelleyebilir ama Montrö taraflarıyla görüşmeden ‘ben yaptım’ yaklaşımının ciddi sakıncaları olacaktır” dedi.
Boğazlar’daki geçiş ücretleri “Altın Frank” üzerinden hesaplanıyor. 35 yıldır güncellenmemesi nedeniyle Türkiye’nin 22 kat az para kazandığı öne sürülüyor. Independent Türkiye’nin Ali Kemal Erdem’in haberine göre, Tuncay Çehreli, Türkiye’nin Altın Frank’ı güncelleyebileceğini belirterek, bir de uyarıda bulundu.
1936’da kabul edilen Montrö Anlaşması’na göre İstanbul ve Çanakkale boğazlarından geçen gemilerin ödemek zorunda olduğu fener, tahlisiye ve patent ücretleri, “Altın Frank” adı verilen para birimine göre hesaplanıyor.
Ancak hesaplamada kullanılan Altın Frank oranı sabitlendiğinden geçiş ücretlerinde yıllara göre bir değişiklik olmuyor. Yani Türkiye’nin boğaz geçiş ücretlerinden elde ettiği gelir fazla bir değişiklik göstermiyor.
Türkiye, 1983 yılında fiyatlamada bir güncelleme istemişti.
Sabah Gazetesi’nde İbrahim Acar imzasıyla yer alan bir habere göre, iş insanı Fikret Bizimcan ve Avukat Ünal Somuncuoğlu, 20 Ağustos 2020’ta Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne davalının Merkez Bankası olduğu bir dava açtı.
150 milyon dolarlık gelir 3,5 milyar dolara çıkar iddiası
Dilekçede Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından 1983’te belirlenen fiyatlandırma uygulamasının iptali istendi.
1983 yılında sabitlenen fiyat politikası nedeniyle Türkiye’nin alması gereken ücretin 23 kat azına razı olduğu iddia edilerek, fiyatlandırma politikası değişirse, Türkiye’nin emsal deniz geçiş yollarına göre, gemi geçiş ücretlerinden yıllık ortalama 3,5 milyar dolar gelir elde edebileceği öne sürüldü.
Türkiye halen Boğazlar’daki gemi geçişlerinden ortalama 150 milyon dolar civarı gelir elde ediyor
Geçmiş yıllarda da altın frank fiyatının güncellenmesi gerektiği konusunda görüşler olmuştu.
Peki Altın Frank nedir?
Türkiye, tek başına “Ben fiyatı değiştiriyorum” diyebilir mi? Değiştirirse ne olur?
Bu ve benzer soruları İstanbul Gemi Trafik Hizmetleri eski Müdürü ve Uluslararası Seyir Yardımcıları ve Deniz Fenerleri Otoriteleri Birliği (IALA – VTS Komitesi) Başkanı Tuncay Çehreli’ye yönelttik.
Montrö Anlaşması’yla belirlendi
Altın Frank nedir? Boğaz geçişleriyle Altın Frank’ın bağlantısı nedir? Neden Altın Frank seçilmiş?
Geçmişi 1800’lü yılların başında Fransa’da çıkarılan “Germinal Franc”a dayanan Altın Frank, 1920 yılında Milletler Cemiyeti tarafından hesap birimi olarak kabul edilmiş ve 1930-2003 yılları arasında Uluslararası Ödemeler Bankası’nın hesap birimi olarak kullanılmıştır.
Bundan dolayı, 20 Temmuz 1936 tarihinde imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nde,Türk makamları tarafından uğraksız geçen ticaret gemilerinden tahsil edilecek vergi ve harçların hesaplanmasında para birimi olarak Altın Frank kullanılmıştır.
Sözleşme, uğraksız geçen gemilerle ilgili olduğu için Sözleşmedeki ücretler de uğraksız gemiler içindir. “Uğraklı” olarak nitelendirilen yani Boğazlar veya Marmara’da herhangi bir limana uğrayan gemiler için Türkiye tarafından belirlenen ayrı bir skalaya göre ücret uygulanmaktadır. Uğraklı ve uğraksız gemiler için uygulanan ücretlerin birbirine yakın olduğunu vurgulamakta yarar var.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nde herhangi bir tanımı bulunmayan Altın Frank’ın değeri, içerdiği 0,290323 gram 24 ayara denk gelen altınla ölçülmektedir.
2003 yılında Uluslararası Ödemeler Bankası’nda Altın Frank’ın yerini Special Drawing Rights (SDR) almıştır. Ancak Altın Frank’ın günümüzdeki değerini onun yerini alan SDR üzerinden hesaplamak doğru değil zira SDR başlangıçta 0,888671 gram altına eşitlense de daha sonra finansal sistemlerin zorlamasıyla altınla ilişkisi kaldırıldı. Dolayısıyla, günümüzde resmi bir para birimi olarak karşılığı bulunmayan Altın Frank’ın değerini belirleyen sadece içerdiği altın miktarıdır.
“Türkiye, Altın Frank hesaplamasında güncelleme yapabilir”
Türkiye’nin kendi başına Altın Frank güncellemesi yapma hakkı var mıdır? Daha önce güncelleme yapıldı mı? Ne kadarlık bir güncellemeden bahsedebiliriz?
Evet hakkı var, hatta daha önce birkaç kez güncelledi.
Şöyle ki; 1982 öncesi Altın Frank hesap formülünde Altın Frank’ın dolar karşılığı olarak Merkez Bankası tarafından kabul edilen sabit bir değer (0,736662) kullanmaktaydı. 1982 yılında Türkiye tarafından yapılan güncelleme ile Altın Frank’ın değeri yaklaşık 10 kat artırılarak 3,2603 dolar olarak belirlendi.
Bu güncellemeden sonra gelen ticari ve siyasi şikayetler ile uygulamada yaşanan sıkıntılar sonucu 1983’te bu değerden yüzde 75,27’lik bir indirime gidilerek Altın Frank değeri günümüzde de uygulanmakta olan sabit 0,8063 dolar seviyesine indirildi.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi Ek-1’deki dip notta yer alan “Halen 100 kuruş yaklaşık 2,5 Altın Frank’a eşdeğerdir” ifadesi, Altın Frank’ın 1936 yılındaki yaklaşık değerine işaret etmenin yanında, ifadenin başında yer alan ve “halen – şu anda” anlamına gelen Fransızca “actuellement” kelimesinden bu değerin sabit olmadığı ve güncellenebileceği anlamı çıkarılmaktadır.
Boğaz geçiş ücretlerinin Altın Frank’a göre hesaplanması nasıl yapıldı?
Sözleşmedeki dip notta yer alan 1936 yılında 100 kuruş yaklaşık 2,5 Altın Frank ifadesini formülüze edersek;
1936 yılında :
1 gram 24 ayar altın = 1,12 Dolar = 1,41 TL (1 Dolar = 126 Kuruş)
1 Altın Frank = (0,2903 gram altın X 1,12 Dolar) = 0,3251 Dolar = 0,4096 Türk Lirası
100 Kuruş / 40,96 kuruş (1 Altın Frank) = 2,44 Altın Frank (100 kuruşun Altın Frank karşılığı)
Bu hesapta görüleceği üzere 100 kuruş, Altın Frank’ın ihtiva ettiği 0,2903 gram 24 ayar altının 1936 yılındaki değerinin yaklaşık 2,5 katıdır. Yani Altın Frank’ın değeri ihtiva ettiği altın miktarı üzerinden hesaplanmış ve hesaplanmalıdır. O halde günümüze gelecek olursak;
Günümüzde (Eylül 2020 itibariyle)
1 gram 24 ayar altın = 62 dolar olarak alınırsa
1 Altın Frank = (0,2903 X 62) = 18 dolar olmalıdır
Yani halihazırda uygulanmakta olan miktarın 22 katı (18/0.8063).
“Ben yaptım” şeklindeki yaklaşımın da ciddi sakıncaları olacaktır”
Altın Frank’ın güncellenmesi için nasıl bir yol izlenmelidir? Böyle bir güncelleme nasıl sonuçlar doğurabilir?
Bu konuda bugüne kadar birbirinden değerli birçok çalışma yapıldı. Ayrıca konunun devlet kademelerinde de iyi bilindiğine ve değerlendirildiğine eminim ama emin olduğum bir konu da yeni bir güncelleme sürecinin kolay olmayacağıdır. Zira teknik bir konu gibi görünse de zamanlama, izlenecek yol ve yapılacak güncelleme miktarı açısından olumlu ve olumsuz etkiler çok iyi hesaplanmalı ve yönetilmelidir.
Böyle bir güncelleme için Türkiye’nin hiçbir ülkenin onayına ihtiyacı yoktur ancak “ben yaptım oldu” şeklinde bir yaklaşımın da ciddi sakıncaları olacaktır. Güncellemenin gerekçe ve dayanakları öncelikle Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin taraf devletlerine açık ve net bir şekilde anlatılmalı ve onlardan gelecek görüşler en uygun şekilde değerlendirilmelidir.
Denizcilikle ilgili mevzuat çalışmalarında son yıllarda yapılan hatalar ve bu hataların giderilmesi için tekrar tekrar yapılan mevzuat değişikliklerinden ders çıkarılmalı ve istişare mekanizması işletilmelidir.
Güncelleme şekli ve miktarı ne olursa olsun ciddi tepkilerle karşılaşılacağı açıktır, neticede kimse daha fazla ödeme yapmayı kabul etmek istemeyecektir, buna hazırlıklı olmak lazım. Ayrıca, güncelleme sonrası uygulamalarda sıkıntı yaşanmaması için gerekli tüm önlemler de değerlendirilmeli ve alınmalıdır.
Güncelleme sonrası oluşacak ilave kaynak ile yapılacak yeni ve teknolojik girişimlerle, seyir, can ve mal emniyeti ve güvenliğinin daha da artırılacağı ve deniz çevresinin daha iyi korunabileceği güncellemenin denizcilik ve çevre üzerindeki olumlu etkileri olarak ele alınmalı ve proje çalışmalarına başlanılmalıdır.
Bu çalışmalar mevcut hizmet ve sistemlerin modernizasyonu ve genişletilmesi şeklinde olabileceği gibi tamamen yeni sistemler de olabilir.
“Doğu Akdeniz, Ege sıcakken Boğazlar’la ilgili karar almak düşünülmesi gereken bir karardır”
Altın Frank güncellemesi için konjonktürü uygun buluyor musunuz?
Böylesine hassas bir konu için zamanlama çok önemlidir. İfade etmeye çalıştığım aynı anda birçok uluslararası meseleyle ilgilenmek değil, birbirini olumsuz yönde etkileyebilecek meselelerin zamansal yönetimidir, tabii eğer zamanlama elinizdeyse ya da aciliyet yoksa.
Yani doğu Akdeniz ve Ege’de sular hâlâ sıcakken Türk Boğazları ile ilgili bir konuda karar almak ve/veya yeni bir tartışma başlatmak iyi düşünülmesi gereken bir karardır.
Ayrıca Altın Frank’ta yapılacak bir güncelleme girişiminin hiçbir şekilde Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni riske atmaması hatta sözleşmenin varlığıyla ilgili bir tartışmaya bile sebep olmaması gerektiğinin altını çizme istiyorum.
Böyle bir güncellemenin deniz ticareti üzerindeki olumsuz ekonomik etkisi de dikkate alınmalı ve bölgedeki deniz ticaret profiline uygun bir yöntem ve formül belirlenmelidir.
“Sadece Türk boğazları Altın Frank’a göre hesaplanıyor”
Türk Boğazları dışında diğer kanallardaki geçişlerde altın franka göre mi belirleniyor?
Hayır, bildiğim kadarıyla genel olarak ücretler Amerikan Doları üzerinden belirleniyor ve çok sık olmasa da enflasyon oranı ve yapılan yatırımlar üzerinden güncelleniyor.
“Altın Frank’ın güncel değeri mevcudun 22 katı olması gerekir”
Altın Frank güncellenir ise mevcut boğaz geliri ne kadar artabilir? Sizce hangi oranda arttırılmalı?
Yukarıda yaptığım hesapta Altın Frank’ın güncel değerinin uygulanmakta olan değerin yaklaşık 22 katı olması gerektiğini ifade etmiştim.
Türk Boğazları’ndan geçen gemilerden Montrö kapsamında sağlık, fener ve tahlisiye hizmetleriiçin hâlihazırda tahsil ettiğimiz ücretlerin yıllık yaklaşık 100 milyon dolar olduğunu kabul edersek kaybın boyutunu daha iyi anlayabiliriz.
Peki bir anda fiyatı 22 kat artırmamızı boğazlardan faydalanan diğer ülkeler kabul eder mi?
Yani teoride yılda 100 milyon yerine 2,2 milyar dolar tahsil edebilmemiz mümkün görünse de bunun pratikte pek de mümkün olamayacağı, her unsurun ve detayın dikkate alındığı oranların ve formüllerin kullanılması gerektiği görülmektedir.
Zira geçiş ücretlerinin kademesiz bir şekilde 22 kat veya buna yakın bir oranda artırılması Türk Boğazlarını kullanan birçok denizcilik şirketlerinin ticaretleri üzerinde yıkıcı etki yapacaktır.
“Güncelleme için uluslararası konsensusun sağlanması için gayret edilmeli”
Peki konuyla ilgili sizin öneriniz nedir?
Montrö Boğazlar Sözleşmesi kapsamında tahsil ettiğimiz ücretler için kullanılan para birimi Altın Frank’ın günümüz şartlarına göre güncellenmesi ve buradan elde ettiğimiz gelirlerin artırılması kaçınılmaz bir gerekliliktir.
Bu güncellemeyle ilgili atılacak adımlar iyi hesaplanmalı ve büyük bir kararlılıkla atılmalıdır. Güncellemenin deniz ticareti üzerindeki olumsuz etkilerini minimize etmek için gerekli tüm önlemler alınmalıdır.
Konuyla ilgili istişarelere önem verilmeli ve gerek ulusal gerekse uluslararası boyutta mümkün olan en geniş konsensüsün sağlanması için gayret edilmelidir.