Denizcinin anasayfası

Karaismailoğlu: Üç gemi neredeyse bir gemiye dönüştü

Bakan Karaismailoğlu ‘’İstanbul Boğazı son derece riskli bir boğaz. Gemi sayısı düşüyor deniyor ama yük miktarı oldukça arttı.’’ dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, 2019’da 60 milyar liralık yatırım yapan bakanlıklarının 2020’de salgının olumsuz etkilerine rağmen bunu 83 milyar liralık yatırım yaptığını belirterek, “Bizim de dünya ticaretindeki 25 milyar tonluk lojistik harekete hazırlıklı olmamız, planlarımızı ona göre yapmamız gerekiyor.” dedi.

Dünyanın şu anda 12 milyar ton olan dünya ticaret hacminin de 2030’da 25 milyar tona çıkacağını aktaran Karaismailoğlu, “Bizim de dünya ticaretindeki 25 milyar tonluk lojistik harekete hazırlıklı olmamız, planlarımızı ona göre yapmamız gerekiyor. Özellikle Karadeniz’e kıyısı olan ülkeler limanlarına yatırım yapmaktalar. Biz de bu gelecek hedefleri doğrultusunda limanlarımızı büyütüyoruz, yeni limanlar yapıyoruz.” dedi.

Karadeniz’deki lojistik hareketliliğinde İstanbul Boğazı’nın önemine işaret eden Karaismailoğlu, şöyle devam etti:

“İstanbul boğazından yılda 40 bin gemi geçiyor. Dünyadaki 12 milyar ton lojistik hareket 25 milyar tona çıktığında bu yükler, hareketlilikler nasıl sağlanacak. Burada yıllık 40 bin civarında olan gemi sayısı oldukça artacaktır. Bugün bile Marmara denizinde günlerce beklemeler var. Çünkü İstanbul Boğazı son derece riskli bir boğazdır. Güvenli geçişin yıllık sadece 25 bin gemiyi kaldırabilecek vaziyettedir. Bakanlığımızın sorumluluğunda olan Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından olağanüstü tedbirler alınarak, olağanüstü kılavuz gemilerle kaptanlarla 40 bine yakın gemiyi geçirmeye çalışıyorlar. Gemi sayısı düşüyor deniyor ama yük miktarı oldukça arttı. Çünkü geçmişteki üç gemi neredeyse bir gemiye dönüştü. Gemi boyutları belirli standarda oturdu artık gemi sayıları artmaya başlayacak. Bugün bile İstanbul boğazında, Marmara denizinde yüzlerce gemi bekliyor. Yarın sayı arttıkça bekleme süreleri de artacak. Yüzlerce gemi binlerce gemiye dönüşecek. Çünkü Marmara denizi ve İstanbul boğazı bu yükü kaldıracak durumda değil. Kanal İstanbul tamamen bu ihtiyaçtan doğmuş alternatif bir su yoludur.”


Bunları da beğenebilirsin