Denizcinin anasayfası

IMPA pilot işaretinin hikayesi

Denizciliğin günlük rutininde özümsediğimiz ve kökenlerini veya nereden geldiğini hiç sorgulamadığımız birçok şey var. Bunlardan biri Uluslararası Kılavuz Kaptanlar Birliği’nin (IMPA) tavsiye niteliğinde ancak endüstride kabul görmüş olan, gemilerin bordasındaki “Pilot İşareti veya Pilot Markasıdır.”

Muhtemelen denizcilik ile ilgili olan herkes için tanıdık gelen, gemilerin bordasında kılavuz flamasının renklerinde kırmızı üzerine beyaz dikey bir şerit boyanarak yapılan bu markalamanın kılavuz botunun yaklaşımı için olduğu düşünülebilir. Kısmen doğru olsa da bu işaretleme esasında geminin borda yüksekliğinin 9 metreyi aştığını göstermek için yapılır.

Bir geminin borda yüksekliği; güvertenin deniz koşullarından etkilenmesi, geminin stabilitesi, rüzgâr alanının gemi hareketlerine etkisi vb. birçok yönden hesaba katılır, ancak en çok da kılavuz kaptan transferi için dikkate alınmalıdır. Borda yüksekliğinin 9 metrenin üzerinde olması veya altında olmasına göre kılavuz kaptan transferi için hazırlanacak olan donanım fark gösterir.

Kılavuz kaptan transfer donanımlarının, aynı başlıklı SOLAS Bölüm-V 23 numaralı kural ve IMO’nun A.1045(27) numaralı kararı ile belirli bir standartta olması sağlanmıştır. Borda yüksekliği 9 metrenin altında olan gemilerde sadece pilot çarmıhı adı verilen donanım yeterli olurken; borda yüksekliği 9 metreyi aşan gemilerde pilot çarmıhı ve borda iskelesinin birlikte hazırlandığı kombinasyon adı verilen donanım hazırlanmalıdır.

Gemilerin bordasının 9 metreden fazla olduğunu göstermek için kullanılan IMPA tavsiyesi “Pilot İşaretinin” hikayesine gelecek olursak; Hull Limanı-Trinity House* kılavuz kaptanlarından ve 2017 yılında Witherby Seamanship International tarafından yayınlanan “Pilot Ladder Manual” kitabının yazarı Kpt. Kevin Vallance bir yazısında yaptığı araştırmalar sonucu bize aşağıdakileri aktarıyor.


Eylül 1974’te P&O işletmesindeki “Eagle” feribotu, 170 yolcusu ile Southampton’dan İber Yarımadası’na doğru Biscay Körfezi’ni boydan boya kat edeceği pasajının başında ağır hava koşulları ile karşılaştı ve büyük bir dalga yaşam mahalinin üzerinden ona çarparak köprüüstü lumbuzlarını parçaladı. Su almaya başlayan köprüüstünde makine kontrolleri hariç bütün seyir ekipmanları devre dışı kaldı. Devam eden fırtına nedeniyle, Eagle’ın kaptanı Kpt. Renshaw, hasar kontrolü ve gerekli tamirin yapılabilmesi için fırtınadan hırpalanmış olan gemisini Falmouth Limanına yönlendirme kararı aldı.

Eagle, Falmouth kılavuz alma noktasına vardığında rüzgâr hala fırtına şiddetinde esiyordu ve Falmouth Limanı Kılavuz Kaptanı Laurence Kerr Mitchell gemiye binmeyi denediğinde yüksek denizler mevcuttu. Trajik bir biçimde Kaptan Mitchell pilot çarmıhı tırmanışı esnasında denize düştü ve gemi ile pilot botu arasında kaldı. Pilot botu ekibinin bütün çabalarına rağmen sudan çıkarılamayan Kaptan Mitchell’in cansız bedeni kurtarma ekipleri tarafından bulundu.


Bir kılavuz kaptanın denizcilik geleneklerinin gerektirdiği şekilde, tehlikedeki bir gemiye yardım etmek üzere zorlu koşullara rağmen elinden geleni yapmasının neticesinde Kaptan Mitchell arkasında bir dul ve dört çocuk bıraktı.1977’de Falmouth Liman Komisyonu onun bu dünyadan trajik ayrılışının anısına yeni inşa kılavuz botlarına L.K. Mitchell adını verdi, bu tekne yaşam mahali turuncu renk olan ilk İngiliz yapısı kılavuz botudur.

Kaptan Mitchell’in dul eşi Maureen Mitchell, Eagle’ın işletmecisi P&O şirketine karşı açtığı sorumluluk davasını, merhum kocasının ciddi hasarlı gemilerine yardım etmeye çalışırken hayatını kaybetmiş olmasına rağmen kazanamadı. Birleşik Krallık Kılavuz kaptanlar Birliği (UKPA), onun itirazda bulunabilmesi için üyelerinden yardım talep etti, yeterli fon toplandı, ancak temyiz mahkemesindeki dava da kaybedildi. P&O tarafından yapılan savunma; pilot çarmıhının 9 metreden uzun olduğunu görmesine rağmen kılavuz kaptanın çarmıha tırmanmayı seçmesiydi! Bugün olduğu gibi, o zaman da bir kılavuz kaptanın uygun olmayan bir pilot çarmıhına tırmanma zorunluluğu yoktu.
Kılavuz kaptanın tırmanacağı en uzun pilot çarmıhının 9 metre olabileceği şartı uzun süre önce kurala bağlanmıştı. 9 metre çarmıha tırmanan herkes muhtemelen bunun zaten yeterince zorlayıcı olduğu konusunda hemfikridir. Bunun yanı sıra kılavuz teknesindeki herhangi bir kılavuz kaptan, kendisi için hazırlanmış olan çarmıhın yüksekliğini kestirmenin özellikle de bu olaydaki gibi, geceleyin olumsuz hava koşullarında ve hasarlı bir gemiye çıkarken ne kadar zor olabileceğini takdir edecektir.

Yaşanan hadise ve sonrasındaki dava sürecinin camiada yarattığı infial, Tees Limanı Kılavuz Kaptanı Stuart Hellier’in buna çözüm getirmek üzere “Pilot Markası” fikrini bulmasına sebep oldu. Konuyu aylık Tees Kılavuz Kaptanlar toplantısında gündeme getirdi.

Kaptan Hellier’ın önerdiği şey, zor bir soruna basit, kolay anlaşılır ve etkili bir çözümdü. Geminin bordasında, kılavuz flaması renkleri beyaz ve kırmızı aralarındaki sınır 9 metre borda yüksekliğine denk gelecek şekilde bir dikey şerit boyanacak, böylelikle kırmızı rengin görünür olduğu her durumda gemi bordasının 9 metreden yüksek olduğu ve kılavuz kaptan transferi için kombinasyon donanımın hazırlanmış olması gerektiği kolaylıkla tespit edilebilecekti.

Konsepti geliştirme görevi başka bir Tees Limanı Kılavuz Kaptanı Gerald Coates’a düştü. Kaptan Coates, o sırada IMPA’nın kurucu başkan yardımcısıydı. Fikir öncelikle IMPA teknik ve eğitim komitesinin önüne konuldu daha sonra IMO’da başka bir Tees Limanı Kılavuz Kaptanı Mike Irvine tarafından ileri sürüldü.

1981’de IMPA tarafından tavsiye edilen pilot işareti ilk kez uygulandı. Pilot işaretinin güçlü bir savunucusu da o zamanlar Sydney Limanı Kılavuzu Kaptanı olan IMPA’nın başkan yardımcısı Kaptan Malcolm Armstrong’du. Amstrong “Pilot Ladder Safety” kitabının 6. baskısında şu yorumları yapıyordu;
“Uluslararası Kılavuz Kaptanlar Birliği, gemiye binmek için en uygun yeri belirtmek ve kılavuza yüksekliğin aşırı olup olmadığını göstermek için aşağıdaki “Kılavuz İşaretini” önerir.
Pilot çarmıhının donatılması için uygun olan yerde, deniz seviyesinden gemiye erişim noktasına olan mesafenin SOLAS Konvansiyonunun Bölüm V Kural 23 3.2 uyarınca izin verilen maksimum 9 metreyi geçip geçmediğini göstermek için bordanın her iki tarafına bir “Kılavuz İşareti” boyanmalıdır.

Kılavuz işareti, genişliği 50 cm ve uzunluğu 4 metreden az olmayan dikey bir şeritten oluşmalıdır. Şeritin üst yarısı beyaz, alt yarısı ise kırmızı olacaktır. Geminin gövdesi beyaz veya kırmızı ise, uygun kontrast renkler ile görünür kılınmalıdır. Kılavuz işaretinin üst ve alt yarıları arasındaki bölme çizgisi gemiye erişim noktasının 9 metre altında olmalıdır ve bu bölme yükleme hattı markaları gibi dikkat çekici ve kalıcı olması için gemi bordasına kaynak yapılması tavsiye edilir.”

Kılavuzlara hizmet amacıyla adanmış küçük bir grubun çabaları sorunu tam anlamıyla çözmüş olmasına rağmen, Kaptan Mitchell’in kaybının üzerinde geçen 45 senede, görece kolay uygulanabilir ve ucuz bir çözüm sunan; geminin borda yüksekliğinin 9 metreyi aşıp aşmadığını basitçe belirleyebilen IMPA tavsiyesi pilot işaretine halen gereken önemin verildiğini ne yazık ki söylenemeyiz.

Trinity House: XV. yüzyılda sosyal yardımlaşma kurumu, okul ve meslek loncasından oluşan bir denizcilik organizasyonu olarak İngiltere’nin liman kenti Hull’da kuruldu. Modern kılavuzluğun Avrupa’da temellerinin atılmasında ve kılavuz kaptanların örgütlenerek, kılavuzluğun resmi bir hüviyet kazanmasının önemli katkıları olan lonca, 19. Yüzyıla kadar Hull Limanının yönetimi ve Humber Nehri’ndeki fener ve şamandıraların işletilmesi ve kılavuzluk sorumlulukları yürütmüştür.


Bunları da beğenebilirsin