Denizcinin anasayfası

BOTAŞ: Saros’da liman değil iskele yapılıyor

BOTAŞ, Saros Körfezi'nde yapılan FSRU Projesi ile ilgili inşa edilen yapının ticari bir liman değil iskele olduğunu açıkladı

Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ), Saros FSRU (Yüzer Depolama ve Gazlaştırma Tesisi) Gemi İskelesi Projesi ile ilgili olarak “bilime ve mevzuata aykırı bir şekilde proje inşaatına başlandığı” iddialarının gerçek dışı olduğunu bildirdi.

BOTAŞ’tan yapılan yazılı açıklamada, “Saros FSRU Gemi İskelesi Projesi ile ilgili olarak kamuoyunda oluşturulan gerçek dışı algıların giderilmesi ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesine yönelik açıklama yapılması gereği hasıl olmuştur.” ifadesi kullanıldı.

Bilirkişi raporlarının BOTAŞ tarafından dikkate alındığı ve titizlikle irdelendiği belirtilen açıklamada, “Yargıya taşınan uyuşmazlıklarda bilirkişiye başvurulmasındaki amaç uyuşmazlığın sonlandırılması değildir. Bilirkişi raporları takdiri delil niteliğinde olup mahkemeyi bağlayıcı değildir. Uyuşmazlığı sonlandıracak hukuki değerlendirme mahkemeye aittir. Söz konusu proje ile ilgili mahkemece verilen bir iptal kararı veya yürütmeyi durdurma kararı bulunmadığından proje inşaatının sürdürülmesinde hukuka aykırılık yoktur.” bilgisi verildi.

9 üyeden oluşan bilirkişi heyeti tarafından keşif sonrası hazırlanan raporda üyelerin gerekli değerlendirmeleri yaptığı ve 6 üyenin proje lehine görüş bildirdiği vurgulanan açıklamada, “Diğerleri ise süreç iyileştirmesi niteliğinde görüş beyan etmişlerdir. İddia edildiği gibi bilirkişi heyeti projeye bilimsel anlamda ‘hayır’ dememiştir. Dolayısıyla saha çalışmalarını durduran bir karar söz konusu değildir.” ifadeleri kullanıldı.
Öte yandan, ‘açılan dava üzerine Edirne Bölge İdare Mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararı verdiği’ iddiasının da doğru olmadığı ve Saros FSRU Projesi kapsamında devam eden 3 dava bulunduğu bildirildi.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

“Saros FSRU Gemi İskelesi Projesi kapsamında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 19 Nisan 2019 tarihinde verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu Belgesi’nin iptali için Edirne İdare Mahkemesinde açılan davada, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ancak bu iptal kararı Danıştay’ın kararı ile BOTAŞ lehine bozulmuştur.”

Liman projesi değil, iskele yapım projesi

Açıklamada ayrıca FSRU projesinin adının, Saros FSRU (Yüzer Depolama ve Gazlaştırma Tesisi) İskelesi ve Yardımcı Tesisleri Projesi olduğuna ve bir liman projesi değil, iskele yapım projesi olduğuna işaret edildi.

FSRU sistemin bir liman özelliği taşımadığı, gemi ünitesindeki sıvı formundaki doğal gazın (LNG), gaza çevrilerek boru hatları vasıtasıyla Marmara Bölgesi iletim sistemine gönderildiği bildirildi.

Açıklamada, BOTAŞ tarafından Özel Çevre Koruma Alanı’nda çalışmalar yapıldığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kurallarının ihlal edildiği ve halkın çıkarlarının dikkate alınmadığı iddialarına şöyle yanıt verildi:

“Proje alanı ve etki alanında herhangi bir korunan alan bulunmamaktadır. Proje alanı Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde de değildir. Bu Proje sayesinde Saros Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde olmayan komşu bölgeler de proje alanıyla birlikte yeniden hayat bulacaktır. Bu süreçte çevre ve habitatın geliştirilmesine, doğanın ve bölge halkının çıkarlarına çok yönlü bir yaklaşımla ve büyük bir özenle katkıda bulunulmaktadır.”

Açıklamada, söz konusu projenin tarım arazilerine, ormanlık alanlara, denize ve sahile zarar verilebileceği iddiasıyla ilgili olarak “Projenin tarım arazilerine, ormanlık alanlara, denize, sahile ve dolayısıyla çevreye zarar vermediğine ve sürecin hukuka uygun şekilde yürütüldüğüne ilişkin doküman ve ayrıntılı açıklamalarımız Edirne İdare Mahkemesi nezdinde görülen dava dosyalarında da yer almaktadır.” ifadeleri kullanıldı.

Proje sahasında ilgili kurumlardan tarım dışı kullanım izninin alındığı ve tarımsal faaliyetlerin zarara görmeyeceği, proje alanı ve kara boru hattı boyunca kullanılacak arazilerin ve çevre arazilerin mevcut durum tespitlerinin, alınması gereken koruma önlemlerinin Toprak Koruma Projesi kapsamında belirlendiği ve proje sahasında Toprak Koruma Projesi’nde belirtilen bütün hususlara uyulduğu bildirildi.

Gerçekleştirilecek faaliyetlerin deniz ekosistemine olan etkilerinin, inşaat döneminde üç aylık periyotlar şeklinde bir hidrobiyolog tarafından izlenerek ve raporlanarak ilgili kuruluşlara iletileceği belirtilen açıklamada, şunlar ifade edildi:
“Böylelikle deniz ekosistemi hem inşaat hem de işletme dönemleri boyunca sürekli kontrol altında tutulacak ve deniz ekosisteminde herhangi bir olumsuzluk oluştuğunda müdahale edilebilecektir. Son olarak, Türkiye’de bir FSRU projesine ihtiyaç olup olmadığı konusu TBMM tarafından değerlendirmiş olup açıkça bir FSRU iskelesine ihtiyaç olduğuna karar verilmiş ve 11’inci Kalkınma Planı’na dahil edilmiştir. Tamamen kamu yararı, yöre ve ülke refahı odaklı planlanmış olan projede bütün çevresel risklere karşı gerekli önlemlerin üst düzeyde alınarak, bu yatırımda öncelenmesi gereken koruma-kullanma dengesinin gözetildiği ve projenin ülke kalkınmasına sağlayacağı katkı göz önünde alındığında üstün kamu yararı unsurlarının karşılık bulduğu açıktır.”


Bunları da beğenebilirsin