Denizcinin anasayfası

Cem Melikoğlu : “Uzaktan sörvey dönemi başladı”

Türk Loydu Yönetim Kurulu Başkanı Cem Melikoğlu, denizcilikte dijitalleşmenin verimliliği, hızı ve performansı artıracağını söyledi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından düzenlenen “Türkiye Denizcilik Zirvesi’ne” katılan Türk Loydu Yönetim Kurulu Başkanı Cem Melikoğlu, denizcilikte dijitalleşmenin verimliliği, hızı ve performansı artıracağını söyledi. Melikoğlu, “Türk Loydu olarak gemiyi 3 boyutlu çizip, her şeyi bu plan üzerinde işleyip o hafızada olmasını sağlayacağız. Bu ne işe yarayacak. Mesela o gemi el değiştirdiğinde tüm geçmişini verme imkanınız olacak.” dedi.

Melikoğlu şunları söyledi

Dünyada 10’uncu sıradayız

Türk Loydu olarak ilk karşılaştığım soru, ‘siz İngiliz Loydu’nun şubesi misiniz?’ oluyor. Bu işin başlangıcı İngilizlerden çıkmış. Edward Loyd adında biri kafe işletiyormuş. Denizciler sefer bitince buraya gidip bir şeyler içerlermiş. Bu adam da akıllı bir adam. Gemilerle ilgili kayıtlar tutmaya başlamış. Bu bir bilgi. Bilgi de güç getiriyor. Yük taşıtmak isteyenler gidip hangi gemiyle göndereyim, getireyim diye sormaya başlamışlar. Bundan sonra ikinci aşama hangi gemiler fırtınada hasar almıyor diye bir durum başlamış. Bunun ardından da bir İngiliz Loydu oluşmuş. Bunu takip ederek 1821-1860’lı yıllarda Fransız, Amerikan ve Alman loydları kurulmuş. Türkiye’de de yurtdışına gidip okuyup Türkiye’ye dönen mühendisler 1962’de Türk Loydunu kurmuşlar. Kısa sürede Türk Loydu iyi bir performans göstermiş. Şu an dünya devleriyle rekabet eder durumdayız. En son açıklanan performans listesinde onuncu sıradayız”

Klas geminin her yerinde vardır

“Siz bir gemi yaptırmak istediğinizde önce bir plan çizdirirsiniz ve o planın onaylanması gerekir. Planlar incelenir, hataları varsa düzeltilir. Bir sürü emniyet kriterleri var. Saç kalınlıkları var. Özel kurallar var. O planların onaylanması bir süreç. Bir geminin plan onayı bir buçuk, 2 yıl sürüyor. Evraklar gidip geliyor. Bundan sonra bu gemi inşa ediliyor. İnşa edilirken de o planlara göre yapmamız lazım. Gemi bittikten sonra da biz bir belge veriyoruz. Gemi sahibi sonrasında belli aralıklarla onarımlar yapmak zorunda. Gemisini kontrol ettirmek ve belgelerini uzatmak zorunda. Klas belgesi almadan yapsak ne olur gemiyi. Yaparsınız ama kimse sigorta etmez geminizi. Geminizin sağlam olduğunu bir klas belgesiyle kanıtlamanız lazım.”

Müşteri dijitalle mutlu

“Herkes dijitalleşmeyi farklı algılayabilir. Benim yorumum hem verimliliği, hızı ve performansı artırmak yönünde. Bilgi bir güç. Bunu dijitalleşme sayesinde maksimum kullanabilmeniz lazım. Bununla ilgili çalışmalara 4 sene kadar önce başlamıştık. Mesela plan onay sistemimizi elektronik ortama aldık. E-maille gönderiyorsunuz, arkadaşlar büyük ekranlarda inceliyorlar. Bunlar saklanıyor. Tam bu aşamada pandemi girdi araya. Biz de ilk uygulamalı testlerimizi pandemi sürecinde yaptık. Personelimizin 3’te 2’si evden çalıştı. Bir de baktık ki bizim performansımız arttı. Müşteri de mutlu. O zaman biz bu yolda ilerleyelim dedik. Şimdi daha büyük hamlelere uğraşıyoruz. Artık gemiyi 3 boyutlu çizip, her şeyi bu plan üzerinde işleyip o hafızada olmasını sağlayacağız. Bu ne işe yarayacak. Mesela o gemi el değiştirdiğinde tüm geçmişini verme imkanınız olacak. Müthiş bir bilgi.”

Uzaktan sörvey dönemi

“Big data çok önemli bu işte ama mesleki sırlar var. İnsanlar ellerindeki bazı bilgileri paylaşmak istemiyorlar. Onlara uyarak bu teknolojileri yapmak için de başka bir teknoloji gerekiyor. Bilgi çok değerli. Bizdeki nitelikli surveyör arkadaşlarımın bilgileri çok önemli. Mesela uzaktan survey imkanı geliştirdi. Surveyor yollamadan uzaktan kontrol ederek çeşitli kamera sistemleri sayesinde sorunu halledebildiğimizi gördük. Bu da bir performans ve verim artışı sağlıyor. Önümüzdeki yıllarda sektörün çok daha ilerleyeceğine inanıyorum.”

Otonom ve hata ilişkisi

“Otonom gemi çok harika bir fikir ama denizcilikte öngörüleyemeyen şartlar çok fazla. Hatalar olabiliyor, kazası var, korsanı var. İnsansız full otonom sisteme geçmemiz biraz uzun sürecek. Kısa vadede sistemler daha kendini kontrol eder hale geldi ama full otonom biraz zaman alacak. Artık gemi inşa ederken farklı farklı yerlerine binlerce küçük sensörler monte ediliyor. Olabilecek hataları, yıpranmayı önceden fark edebiliyorsunuz. Belki bunlarla ekipman ömürleri uzayacak. Teknolojiden mümkün olduğu kadar faydalanmamız lazım.”

Kazada kim sorumlu olacak?

“Bu zaten otonom gemiler devreye girerse en büyük sorularından biri. Hangi deniz kazasında hangisinin nasıl sorumlu olacağı da denizcilikte dijital dönüşümün getireceği sorunlardan biri. Bu sistem getirilecekse hangi hallerde kim sorumlu olacak bilinmesi lazım. Ben olaya mühendis olarak yaklaşıyorum. Bir gemi sefer yaparken daha küçük bir yolcu gemisinin üzerinden geçiyor. Burada software hatası mı, malzeme hatası mı bunu incelemek lazım. Yazılımda hata varsa onun üzerine giderler, sensörde arıza varsa onu yapanın üzerine gidersiniz. Bu daha çok su kaldırır.”


Bunları da beğenebilirsin