Denizcinin anasayfası

Kerç faciası cinayettir

Kerç faciasından sağ kurtulan stajyer Tamer Yankı Coşar, Genç GEMİMO ve DAD-DER'in düzenlediği panelde o anları anlattı.

Gemi Makineleri İşletme Mühendisleri Odası (GEMİMO) ve Deniz Çalışanları Dayanışma Derneği (DAD-DER), “Kerç Faciası: Kaza mı İş Cinayeti mi?” adlı panelde Kerç Boğazı’nda meydana gelen facia masaya yatırıldı.

Genç GEMİMO Başkanı Ömer Batın Gül’ün moderatörlüğünü üstlendiği panelde, Kerç Boğazı’nda meydana gelen kazadan kurtulan stajyer Tamer Yankı Coşar, DAD-DER Başkanı Kaptan Ural Çağırıcı, Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ITF) Türkiye temsilcisi Muzaffer Civelek ve GEMİMO Yönetim Kurulu Başkanı Feramuz Aşkın hazır bulundu.

Kerç Faciası’na yanan gemilerden ‘Candy’de güverte stajını yaparken Tamer Yankı Coşar, güvenlik önlemlerinin tam olarak alınmadığının altını çizdi.

Acil durum giysilerinin bile standartlarda olmadığını belirten Coşar, arama kurtarma çalışmalarına da geç başlandığını ifade etti

“Bizi kurtarmak yerine sigara içtiler”

“Herhangi bir talim yoktu, her şeyin çalışıp çalışmadığına dair bir denetim yoktu. İlk kez gemiye binenler vardı. Bir anda her yeri gaz kapladı. Bir buçuk metre önümü göremedim. Patlama gerçekleşti. Arkadaşımın montunun alev aldığını gördüm, onu çıkardım. Denize atlayan en az 6 kişi gördüm. Belli bir mesafe can simitlerine tutunarak halka şeklinde suda ilerledik. Patlamayı gören etrafımızdaki gemilerin geleceğinden emindik. 4 derecelik suda 2,5 saat kalınca vücudunuzu hissetmemeye başlıyorsunuz. Hipotermi başladı. Her vuran dalgada bir kişiyi kaybettik. Hintli personelde titreme ve şok başladı. Kurtulan personel 3 farklı gemiye çıktı. Bizi kurtarması gereken gemidekiler yukarıda sigara içip bizi izliyorlardı. Biz ise canımızı kurtarmanın derdindeydik. Güverteye çıkınca zeki arkadaşlar bizi saunaya 60 derece sıcaklığa soktular. Kalp krizinden ölebiliriz diye düşünüp çıkmamız lazım dedik. Duş aldık, battaniyeye sarındık, birbirimize masaj yaptık, bir iki saat sonra kendimize geldik.”

“LPG transfer hortumu yırtıldı”

‘Maestro’ ve ‘Candy’ gemilerinde acil durum tatbikatı yapılmadığını ifade eden Tamer Yankı Coşar, LPG yüklemesi yapılan hortumda oluşan yırtılma ve sıyrılma sebebiyle patlamanın gerçekleştiğini ve LPG transfer hortumunun olması gereken kalite standartlarının çok altında olduğuna dikkat çekti.

“Niye Tanzanya bayrağı?”

Kerç’te yanan gemilerde Tanzanya bayrağı çekili olduğunu belirten Deniz Çalışanları Dayanışma Derneği (DAD-DER) Başkanı Kaptan Ural Çağırıcı ise, “Niye bayrağı Tanzanya? Bu şirket nasıl olur da hiçbir yükümlülüğü olmadan Boğaz’dan geçer, Boğaz’dan geçerken bir kaza olsa 3 km çapında bir alana zarar verebilir. Bu demek Beşiktaş demek bir tarafı Üsküdar demek. Buna nasıl göz yumuyorsunuz? Bunların dört tane gemisi var. Bunlar her ay haftada bir kere Çanakkale Boğazı’ndan İstanbul Boğaz’ından geçiyor. Sorun şu ki, sadece bu gemiler değil; çoğu bu şekilde geçiyor. Bunun ne demek olduğunu düşünebiliyor musunuz? Sonuç? Bu iki gemi de yandı. Aynı şirket kaçak göçek bir gemi daha aldı. Orca M isimli gemi geçen hafta Boğaz’dan geçti, ilk seferini yaptı. Olayın olduğu gece yani 21 Ocak’ta bu gemiler şirket değiştirmiş. Klas bayrağı olmadan bir gemi Temruk Limanı’na nasıl girdi?” dedi.

“Bu bir cinayettir”

Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ITF) Türkiye Temsilcisi Muzaffer Civelek da, piyasada çok fazla eski ve bakımsız gemilerin olduğunu, bu gemilerin Avrupa’ya çalışma şansı olmadığı için Rusya ve Ukrayna gibi ülkelere çalıştıklarını anlattı.

Kerç Boğazı’ndan yaşanan olayın iş kazası değil; cinayet olduğunu vurgulayan GEMİMO Yönetim Kurulu Başkanı Feramuz Aşkın, “Paranın konuşulduğu yerde emeğin değeri konuşulmuyor. Örgütlü olmak zorundasınız. Bunlar iş kazası değil, cinayet. Gemilerde iş güvenliği uzmanı var mı? Yok. Tüm kontrolleri siz yapacaksınız. Kendi hayatınıza değer vermezseniz sermaye size hiç vermez. Bu para için değil, sevilerek yapılacak bir meslek.”

“Gemiler, OFAC listesinde”

“Böyle kazalar denizcilikle normaldir” diyenleri eleştiren Genç GEMİMO Başkanı Ömer Batın Gül de, “LNG patlar dersek böyle kazalar olmaya devam eder, herkes ölür. Amacımız ders çıkarmak, bunların unutulmaması. Aynı durumla karşılaşmamak için neler yapabiliriz? Bu ihmallerin olmaması için ne tip önlemleri alabiliriz? Bize düşen sorumluluklar ne? Gemiler, OFAC listesinde, ambargoda. Eğer gemi ambargodaysa geminin limandan geçmesi söz konusu değil, görüldüğü yerde tutuklanır. Gemiler defalarca kez Çanakkale ve İstanbul Boğazı’ndan geçmişler. İkincisi iki gemide de yangın söndürme sistemleri çalışmıyor, bir denetim yok. Life boatlar ve life guardlar denetlenmemiş. Bu gemiler nasıl seyir hayatına devam ediyor meçhul. Peki, hakkımızı nasıl aramaya çalışalım? Gemilerin sahibinin posta kutusu olduğunu görüyoruz. Zaten işin kılıfı bu. Yasal olarak dava açın. Davanın sonucunu bekleyin. Oradan bir şeylerin düzelmesini umun” diye konuştu.


Bunları da beğenebilirsin