Denizcinin anasayfası

Movers’ın hedefi 3 yıl içinde 25 gemi

Movers Gemi İşletmeciliği Genel Koordinatörü Kapt. Numan Çokgörmüşler : "İşletmesinde sorun yaşanan gemilerle oyundayız"

Katarlı yatırımcıların finanse ettiği Movers Denizcilik Ticaret A.Ş. nin Genel Koordinatörü, YDO 1992 Güverte mezunu Kapt. Numan Çokgörmüşler, 6 olan gemi sayılarını 3 yıl içerisinde 21’e çıkartmayı hedeflediklerini söyledi.

Movers Gemi İşletmeciliği firması 30 Mayıs 2021’de İstanbul Kozyatağı adresinde kuruldu. Katarlı yatırımcıların finansmanında iki gemi daha alarak filosunu altı gemiye çıkartan şirket, sektördeki yatırımlarını arttırmaya devam ediyor.

Movers Denizcilik Ticaret A.Ş.’nin Genel Koordinatörü Kapt. Numan Çokgörmüşler denizcilik sektöründeki gelecek hedeflerini şöyle anlattı:

Deniz sektörüne duyulan güvenin eseri

Yatırımcılarımız Katarlı. Şirketimizin sahibi Türk ama finans ve yatırım Katar sermayesi. Biz yabancı yatırımcıların Türk denizcilik sektörüne güveni dahilinde Türkiye’de başlattığı yeni bir girişim ve firmayız.

Ciddi tecrübeye sahip bir ekibiz

“Şu anda işletmemizde 4, artı iki tane daha yeni aldığımız olmak üzere toplam 6 gemimiz var.

Bunların ikisi çok maksatlı proje gemisi. Hem konteyner hem de ağır parçalar taşıyabiliyor. Diğer 4 tanesi de dökme tip gemilerimiz. Bunlardan ikisi 90+ bin dwt lik geniş gövdeli düşük draftlı post pmax dökme gemiler. Japonya’dan teslim alacağımız bir diğer gemimiz ise 106 bin dwt lik dökme yük gemisi. Temmuz başında da 32 bin tonluk bir başka dökme gemimizi daha teslim alacağız. Bunların satın alma anlaşmaları yapıldı sadece devir teslimlerini bekliyoruz. Bu çerçevede önümüzdeki üç yıl içerisinde filomuzu 20-25 arasında hizmet verecek şekilde planlıyoruz. Yeni kurulmuş, genç bir firma olsak da esasında çok ciddi ve yüksek tecrübeye sahip, profesyonel bir ekibe sahip olmanın haklı gururunun da yaşıyoruz.

İşletmesinde sorun yaşanan gemilerle oyundayız

Eski işletmesinden devraldığımız ve ciddi sorunları olan gemileri çok kısa sürede, çok iyi standartlara getirmiş ve hakikaten hatırı sayılır düzeyde kaliteli bir biçimde işletmeye devam eden bir firmayız. Bununla ben gerçekten gurur duyuyorum. Çünkü muazzam bir ekibimiz var. Bu ofisteki arkadaşlarımın neredeyse hepsinin iş görüşmesini ben yaptım. Her biri ile işe girişleri aşamasında uzun uzun ben görüştüm. Hepsi mesleklerinde, kendi uzmanlık alanlarında ciddi tecrübeye sahip, sektörde de tanınan, değerli, güvenilir, enerji dolu muazzam insanlar. Bu da tabi bize güç veriyor. Daha önceki işletmesinde yatırımcılarının ciddi sorunlar yaşadığı gemileri çok kısa zamanda tekrar oyuna döndürdük. Avustralya limanlarına girişi yasaklan iki gemi bile var bunun içinde.

 

Cazibe merkezi olursunuz

Kimin ne yaptığına bakmadan, iyi denizcilik gelenek ve ahlakı ile işinizi iyi yaparsanız cazibe merkezi olursunuz. Biz de bunu yapmaya çalışıyoruz. Yatırımcılarımızın yaşadığı olumsuz tecrübeleri, ciddi manada onları üzen hususları tabiri caizse, hızır gibi yetişip, çözüp bu gemilerin tekrar sürdürülebilir şekilde ve iyi kondisyonda işletilebileceğini herkese ispat ettik. Bu yolda en başından itibaren kararlı sağlam adımlarla ilerlemenin ve aldığımız bu güzel neticenin önemli başarı hikayesi olduğunu düşünüyorum. O süreçte Avustralya’da tutuklanan iki gemi var. Biri Movers 3, diğeri de Maryam gemileri. Bu gemileri işletmemize aldıktan sonra her biri ikişer tane bayrak deneti, ikişer klas deneti ve birer PSC deneti geçirdi. Bu denetlerde Avustralya’ya girmesi 1 ve 3 yıl yasaklanan bu gemilerin toplam beşer denetten neredeyse sıfır sorun diyebileceğimiz “minör” bulgularla geçmiş olmaları az önce bahsettiğim başarı hikayesinin en önemli somut kanıtıdır diye düşünüyorum. Ufak tefek eksikler oldu tabii ki. Bu az sayıda minör bulguların yazılması bazı açılardan sübjektif olsa da; bunu bir ilerleme/gelişme fırsatı olarak gördük ve üzerine süratle gidip düzeltici faaliyetleri ile hemen kapamalarını yaparak ilgili otoritelere bildirimlerini yaptık.

Dolayısıyla bu durumdaki gemileri ayağa kaldırıp tekrar oyuna döndürmek, samimi söylüyorum her işletmenin bu kadar kısa sürede yapabileceği, başarabileceği bir şey değil. Bunu kendimi hariç tutarak söylüyorum. Çünkü burada bunu yapan 20 kişilik mükemmel bir ekibimiz var, onların sayesinde oldu bu. O arkadaşlarımın her birine minnettarım. Çünkü bana inandılar. Böyle bir ateşten gömleği giymek, insanların şüpheyle baktığı bir filoyu alıp buraya getirmek gerçekten cesaret ister. O cesareti de arkadaşlarımıza “üst yönetim” olarak oldukça iyi ve kuvvetli verdiğimizi düşünüyorum. Çünkü bizim şiarımızda zorlula karşılaşıldığında geri kaçmak veya kafayı başka tarafa çevirmek yok, tam tersi meslekte kendini örnek aldığımız “Beybaba” larımız, denizci ve iyi bir lider olarak bize her zaman bir adım öne çıkmayı öğrettiler. Bu sebeple de buradayım. Bu sebeple bu firmanın genel koordinatörlüğünü yapıyorum. Tekraren söylüyorum çok muazzam, güzel bir ekibimiz var. Hem çekirdek ekibimizde hem de hizmet aldığınız bütün paydaşlarımız açısından çok müstesna insanlarla birlikteyiz. Bu da bize güç veriyor tabii ki.

 

Bir aile gibiyiz

Bize bu gemileri işletir misiniz? diye teklif geldiğinde elbette dedik. Profesyonel insanlarız, şartlar ne olursa olsun en iyi şekilde bu gemileri işletmek için ne gerekiyorsa yaparız dedik ve aldık. Geçen süre zarfında yaptığımız güzel işlerden ve ilerlemeden sebep yatırımcılarımızın bütün tereddütlerinin de ortadan kalktığını gördük. Onlar da çok mutlu oldular ve hemen ilave yatırım kararı aldılar. İlk 8 aylık dönemdeki performansımız, bu konuda ciddi bir referans oldu onlara. Kaldı ki bu konuda bahsettiğim üzere stratejik bazı hedeflerimiz var; hem mevcut filo bazında, hem de 2025’ten sonraki süreç için filo gemilerinin ortalama yaşı ve tipi konusunda bazı değerlendirmeler ve alacağımız kararlar var. Bu bağlamda da bütün arkadaşlarım gece gündüz, 7/24 gerçekten çok büyük emek ve heyecanla oldukça yoğun yoğun çalışıyorlar. Hemen her konuda aldığımız sonuç da beni şahsen çok mutlu ediyor, gururlandırıyor. Bunun gönencini de her açıdan arkadaşlarımızla birlikte yaşıyoruz. Burada bir aile gibiyiz. Esasen “gibi” değil gerçekten bir aileyiz, çünkü bizim ofis yapımız, duygumuz bambaşka. Her zaman söylediğim gibi, bizim odağımızda ticaret değil insan var. Odağınızda insan olduğu sürece -doğru insan için söylüyorum- yapamayacağınız başaramayacağınız şey yok ve o başarı, kazanç gelip sizi buluyor zaten.

Geminin biri Katar – Umman arasında

Gemilerin teknik olarak işletmesi bizde. Gemilerimizden biri Katar-Umman arasında çalışarak sefer yapıyor. Yatırımcılarımızın orada inşaat sektörüne ilişkin birçok faaliyetleri mevcut. Dolayısıyla onların bu açıdan ihtiyacını da karşılamış oluyoruz. Diğer gemilerimiz “world wide” dünya çapında, ticaret nereyi gerektiriyorsa orada çalışıyorlar. Bu bölgelerde en güçlü ve tanınan kiracılar ile çalışıyoruz. Ticari bağlantılarımızı da bu şekilde tesis ve muhafaza ediyoruz.

Önce standart sonra genişleme

2025’in sonuna kadar 21 gemiye ulaşmayı planlıyoruz. Neden diyeceksiniz; bu sene işletmemizdeki gemi sayısı toplam 6 gemi etti. Yıl sonuna kadar bir gemiyi daha kısmet olursa filomuza katma niyetindeyiz, yaptığımız değerlendirmeler sonucunda ofis kapasitemiz açısından optimum sayının yılda 7 gemi olduğunu değerlendiriyoruz. Hem ofis kalitemiz, hem de işletme kalitemiz açısından bunun daha üstene çıkılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bunu yapacak imkanlara sahip miyiz? Evet sahibiz ama kararlı ve sağlam adımlarla ilerlemenin işletme açısından çok daha doğru bir tercih olduğunu düşündük. O açıdan da önümüzdeki üç yıl içerisinde filomuzu çift haneli rakamlara çıkarıp, belli bir standarda ulaştığımıza inandığımızda filomuzun tip ve sayısal olarak gelişmesine odaklanmayı planlıyoruz.

Türk gemi adamı istihdam ediyoruz

Gemilerimiz Panama ve Liberya bayraklı. Türk gemi adamının maalesef kendine has farklı bir düşünsel yapı ve davranış şekli var. Bu günlerde de o yüzden çok iyi bilinen ve tanınan armatörler bile artık Türk gemi adamını çalıştırmama konusunda bir refleks geliştirmiş durumda. Biz ise, ısrarla ve inatla her şeye rağmen, 8-9 aydır bütün zorluklara ve kısıtlara rağmen Türk gemi adamı istihdam ediyoruz. Bence kaliteli Türk gemi adamının dünya çapında bir marka olmaması için önünde hiçbir engel yok. Sadece rasyonel bir davranış modeli, ile doğru zamanda doğru adımlar atılması gerekiyor. Türk zabitan ve personeli istihdam etme konusunda hedeflerimizi değiştirmedik. Bu konuda yatırımcılarımızın yapacağı ilave gemi alım kararları ile, denizcilik sektörümüzdeki Türk gemi adamı istihdamına da ciddi katkıda bulunmaya devam edeceğimize inanıyoruz. Çünkü bir geminin personel sayısını ortalama 3 ile çarptığınızda ve buna onların ailelerini de eklediğinizde filo bazında çıkan rakamlar, bu katkının sektöre ve istihdama olan etkisini çok daha rasyonel şekilde ortaya koyacaktır. Bunlar önemli şeyler.

Denizde en önemli şey liderlik

Denizde en önemli şey liderliktir. İyi bir lider bütün ekibini Allah’ın izniyle selamete ulaştırır, gemisini varış limanına götürür. Limanlar arasında aldığı yükünü, emanetini iyi denizcilik gelenekleri tahtında ve ona halel getirmeden teslim eder. İyi bir liderliğin bir formülü yoktur. Sizi sahada yanlarında görmeyen insanlara liderlik yapamazsınız. Bu çok önemli. O yüzden herkes sizi görecek, dokunacak, gözlerinin içine bakacak. Ofiste mesaiye gelen arkadaşlarımın hepsi sabah odamın önünden geçerken bana “günaydın ağabey” der. Hepsinin gözlerinin içine bakarım, her sabah ve her gün. Nasıllar? mutlular mı? diye. Buna hep ve her zaman dikkat ederim. Demiştim ya “insan odaklıyız” diye. Size gönülden bağlı olmayan, sizin gönülden bağlı olmadığınız insanlara liderlik edemezsiniz. Ancak böyle olursanız, birlikte olduğunuz yol arkadaşlarınızla bir gönül bağınız olur, tesis ettiğiniz samimiyet fark yaratır ve başarı getirir. Bambaşka bir şey olur. Biz de burada, hep birlikte ve bu duygu ile herkesin “Çalışmayı Hayal Edeceği bir Denizcilik Firması” olmak için “bambaşka” bir şey inşa ediyoruz.

Kadının değdiği her yer güzelleşiyor

Ofisimizde kadın çalışan oranımız şu anda yüzde 25’ler seviyesinde. Bunu arttırmanın bir tercih olmadığını herkes bilmeli. Neden mi? Çünkü hayatın her katmanında kadın elinin değdiği her şey güzelleşiyor. Bunu bilmiyorsanız eksiksiniz demektir. Bu konu çoğu insan ve firma tarafından zamansal bir gereklilik veya genel kabul görmüş bir tercih olarak değerlendiriyor ki bu tamamen yanlış bir düşünce. Bazıları da bunu toplumda daha fazla kabul görme adına bir eğilim gibi değerlendiriyor. Ben bunu tırnak içinde çok “sığ” buluyorum. Olması gereken zaten bu, daha fazla kadının her sektörde olmalı. Bana kadın elinin değdiği ve kötü gözüken, güzelleşmeyen bir şey söyleyin, gösterin. Ne olursa? bulamazsınız. Bunu sevgili eşim Fulya dan sebep çok iyi biliyorum. Yani işin özüne baktığınız zaman, hakikaten kadın her zaman ve şartta fark yaratıyor, o yüzden kadın istihdamı bir tercih olamaz. Her şeyi her ortamda çıkmaza sokma ve bozma becerisi ile erkeğe inat, her şeyi güzelleştiren kadın her yerde “must” olmazsa olmaz bence. Ülkemizdeki reel durum ortada. Bakın dünyadaki örneklerine, hakikaten bunu samimiyetle söylüyorum, kadın elinin hayatımızı, dünyamızı, geleceğimizi ilgilendiren bütün katmanlara daha çok değmesi lazım. Henüz çok yeni bir firma olmamız ve çok yaygın tanınmadığımız için gemilerimizde maalesef kadın zabit çalışanımız yok. Ama kapılarımız onlara sonuna kadar açık. Yeter ki bu noktada bizi daha da güzelleştirecek dokunuşu yapacak kadın meslektaşlarımız “Movers” ailemize dahil olsunlar.

Stajyer politikamız var

Bizim için esas olan liyakat ve aidiyet duygusudur. Buna sahip olan herkes, stajyeri de, gemiadamı da, zabiti de hangi kaynaktan olursa olsun fark etmez ailemizin bir parçası olabilir. Bu duyguyu bizle paylaşacak insanlara, yol arkadaşlarına ihtiyacımız var. Genç meslektaşlarımızın kariyer planlamasına da stajlarından itibaren aynı duyguyla bakıyoruz. Bu yüzden de çok ciddi bir stajyer politikamız var. Ayrıca kalifiye gemi adamı ve zabitlerin temini ve istihdamına ilişkin de benzer eğitim ve planlamalarımız da mevcut. Bu proje ve planları, önümüzdeki süreçte kemik kadromuzu oluşturup, gemilerimizi emanet ettiğimiz arkadaşlarımız konusunda artık herşey den emnin olduktan sonra süratle uygulamaya sokacağız. Özellikle bu genç stajyer kardeşlerimiz için, sadece zamanlarını doldursunlar, stajlarını yapıp gitsinler gibi bir düşüncemiz asla yok ve olmayacak. Filo gemilerimize gidiyorlarsa, o stajyer kardeşimiz mesleklerini en iyi şekilde öğrenecek ve bunu sağlayacak en iyi kadroda, gemide ve ortamda olacaklar. Bu sebeple de konuyla ilgili ciddi bir çalışma ve hazırlık içindeyiz.

Yabancılardan denizciliğe yoğun ilgili var

“Yabancı yatırımcılardan Türk denizciliğine yoğun ilgi var. Buradaki en önemli konunun Türk denizciliğine, Türk denizcilik profesyonellerine duyulan güven olduğunu düşünüyorum. Bu noktada tabii ki çok hakim ve merkezi bir noktadayız, coğrafya olarak. Bütün önemli unsurların, teknolojinin, insanın, malların buluştuğu bir yerdeyiz esasen. Bu da bir avantaj bizim için. Ama kendi armatörümüz ve kendi yatırımcılarımız yönünden değerlendirdiğimde ise bizlere duyulan güvenin, yaptığımız işin kalitesine olan inancın ön plana çıktığını görüyoruz. Bu bağlamda sektörümüzde hizmet veren bütün denizcilik paydaşlarının, ticari kaygılardan ziyade yaratacakları “güven” i öncelemelerinin, Türk denizciliğinin uluslararası manada daha da gelişmesine ciddi katkı sağlayacağına inanıyoruz.

Kapt. Numan Çokgörmüşler kimdir?

1992 yılında Yüksek Denizcilik Okulu’nun (YDO) güverte bölümünden mezun oldum. Başta D.B. Deniz Nakliyat T.A.Ş., Dünya Denizcilik, Hayri Baran, Beşiktaş Denizcilik, Arkas ve Uzmar gibi, Türk denizcilik sektörün en müstesna firmalarda çeşitli görev ve pozisyonlarda çalıştım. Şu an ise Movers Denizcilik Ticaret A.Ş. nin genel koordinatörlüğünü yürütüyorum.

Ayrıca, “Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde “Deniz İşletmeciliği ve Yönetimi” yüksek lisansını, İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsünde, “Deniz Ekonomisi” “doktora” sını tamamlamış akademisyen bir denizciyim. Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesinde akademik personel olarak “hocalık” yaptığım süre zarfında ABD nin “Maine Denizcilik Akademisi” ile yapılan protokol gereği orada da 4 ay kadar misafir öğretim görevlisi olarak denizcilik dersleri de verdim.

Aynı zamanda, bu nadide okul (YDO) ve onun bana verdiği bu güzide mesleğin, bana yıllar boyu verdiği, kazandırdığı bütün güzelliklere olan gönül borcunu, yine bu sektöre her konuda geri ödemek için canla, başla çalışan bir deniz sevdalısıyım.


Bunları da beğenebilirsin