Yıllarca kamuda çalışır. Emeklilik sonrasında kariyerine profesyonel olarak devam etme planları yapsa da kamudan, ‘bize iş yap’ teklifiyle işin seyri değişir. Gemi inşaatı ve gemi makineleri mühendisi Nazif İnam, 1996’da İzmir’de Gözüyılmaz Mühendislik’i kurar. Ve süreç içinde, özellikle iş tekneleri üretiminde uzmanlaşır.
Savunma, enerji ve denizcilik sektörlerinde büyük küresel oyuncuların hizmet tedarikçisi ve çözüm ortağı olur. Nazif İnam, bugün ikinci kuşakla birlikte ülke ekonomisine katkı sağlamak için çalışmalarını sürdürüyor. Farklı ortaklıklarla birlikte lüks ve zevk tekne üretiminde de ‘varım’ diyen İnam ailesinin gündeminde ise şirketleri global bir oyuncuk yapmak var. Ayrıca, firmalarını denizciliğin gelişmesine katkı koyan bir okul olarak nesiller boyu yaşatmak da hedefler arasında.
Nazif İnam… Kamuda edindiği bilgi birikimini kendi işine aktararak katma değer yaratan deniz sevdalısı bir iş insanı. Tasarım ve dizaynla sektöründe farkını ortaya koyan bir üretici. Gözüyılmaz Mühendislik’in kurucusu Nazif İnam Hürriyet Gazetesi’nden Mete Tamer Omur’a , girişimcilik serüveninden geleceğe dair planlarına kadar birçok konuyu anlattı. Çiftçi bir babanın ve ev kadını bir annenin oğlu olarak 1954 yılında Kütahya’da dünyaya ‘merhaba’ diyen Nazif İnam, denizi olmayan bir kentte büyüse de denize karşı büyük bir ilgisi olduğunu paylaşarak, hikayenin devamını şöyle aktardı:
Özgür ruhun eseri
“Babam lise mezunuydu. Fransızca, Arapça ve eski Türkçe’yi de bilirdi. Vizyoner biriydi. Farklı düşündüğü için de önümüzü açtı. Bu yapıyla özgür bir ruhla büyüdüm. Ya uçak ya da gemi mühendisi olma hedefim vardı. Bu hedefle de İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Makineleri Bölümü’nü kazandım. 1975 yılında mezun oldum. Ve kariyerime İskenderun Demir Çelik Fabrikası Limanı’nda operasyon mühendisi olarak başladım. Daha sonra askere gittim. Ardından İzmir’e geldim ve DEGAŞ Tersanesi’nde olan kontrol mühendisi oldum.”
Birçok yerde görev
DEGAŞ’ın ardından Alaybey Tersanesi’nde dizayn ve planlama mühendisi olarak kariyerine devam eden Nazif İnam, “Daha sonra tekne imalat ve montaj atölyesinde üretimden sorumlu şef mühendis oldum. Üretim ve planlama şefliği yaptım. Değişik tipte geminin imalat ve donatım işlerinde bilfiil yer aldım. Birçok geminin bakım ve onarım işlerini gerçekleştirdim” diyerek, kamudan çalışanına fayda yaratan birçok farkındalığı hayata geçirdikten sonra 1996 yılında emekli olduğunu paylaştı.
Anneannesinden ilham aldı
42 yaşında emekli olan Nazif İnam, yoluna profesyonel olarak devam etme kararı alır. Ama bu karar, yıllarca emek verdiği tersaneden, ‘bize iş yap’ teklifiyle değişir. Nazif İnam, o dönem yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Kamudan gelen bu teklifle; endüstriyel tekne imalat, gemi blok imalat, bakım onarım, çelik işleme ve gemi sörvey alanlarında hizmet vermek üzere İzmir’de 1996’da Gözüyılmaz Mühendislik’i kurdum. Gözüyılmaz anneannemin soyadı. Dedemi çok erken kaybettiği için de tek başına mücadele eden bir figürdü. Bu nedenle şirketimize onun soyadını verdim. Bir süre kamuya taşeronluk yaptım. Bu süreç girişimcilikte çıraklık dönemim oldu. 2000’den sonra 150 metrekarelik küçük bir atölyede tekne üretimine başladık. Zamanla üretim yerimizi büyüttük. Bugün İzmir Sasalı’da iş gemileri, deniz dibi tarama gemileri, araştırma ve batimetrik inceleme gemileri, patrol botlar ve deniz mühendisliği hizmetlerine yoğunlaşmış bir deniz endüstrisi firması olarak yolumuza devam ediyoruz.”
Ünü sınırları aştı
Süreç içinde rotayı yurtdışına çevirdiklerini dile getiren Nazif İnam, “Burada İzmir Shipyard markasıyla yolculuğumuza devam ediyoruz. Avrupa’dan Amerika’ya birçok ülkeye iş yapıyoruz. Aralarında Papua Yeni Gine bile var. Liman yapan bir Rus şirkete tekne göndereceğiz. Türk polisinin envanterinde de yer alan botları Rusya ve Nijerya’nın da aralarında bulunduğu birçok ülkeye gönderiyoruz. Şimdi de Arnavutluk’a ihracata hazırlanıyoruz. Avrupa Birliği tarafından finanse edilen, ‘Avrupa’nın Yeşil ve Mavi Sınırlarının Etkin Yönetimi’ projesi kapsamında, Arnavutluk Polis Teşkilatı ihale açtı. Hollanda, Norveç ve İtalya’dan firmaların yarıştığı ihaleyi biz kazandık. Proje kapsamda, İzmir’de 15 metrelik alüminyum tekne ile devriye ve denetimde kullanılacak 10 metrelik fiberglas botun yapımına başlandı. Botlar, mart ayında denize indirilerek Dıraç kentinde Arnavutluk İçişleri Bakanlığı yetkililerine teslim edilecek” diyerek, ihracatta geldikleri noktayı paylaştı.
Güç birliği
Gözüyılmaz Mühendislik’in kendi kulvarında yoluna devam ettiğini dile getiren Nazif İnam, bunun yanı sıra ortaklıklara da imza attıklarını belirterek, şöyle devam etti: “Rockharbour A.Ş. ile Done Yatçılık A.Ş. şirketlerinin ortağıyız. Burada motor yat ve zevk tekneleri üretimi için güçbirliğine gittik. Denizciliğe gönül verenlerle bir ortaklık yapıldı. Burada ikinci kuşağın payı büyük. Temkinli olsam da onlara destek verdim. Bu iki ortaklıkta seri üretim planlıyoruz. Global bir oyuncu olma gibi hedeflerimiz var.”
Denizcilik sektöründeki en önemli farklarından birini dizayn ofislerinin olması olarak aktaran Nazmi İnam, “Dizayn ofisi bize hızlı hareket kabiliyeti veriyor. Buradan aldığımız güçle Sasalı’da 3’üncü fabrikamızın inşaatını yapıyoruz. Bunun yanı sıra Çaltılıdere’de de kurulacak tersanede de bir tesis kurma planımız bulunuyor. Bunun 3 yıl içinde olacağını düşünüyorum. Ben hep hayal ettim ve cesaretimle buralara geldim. Bunu çocuklarıma da aktardım. Şimdi onlar benden aldıkları bayrağı daha da yukarılara taşıyacak. Pabucumun dama atılmasını umuyorum. Amacımız bu tesislerimizin İzmir’den dünyaya açılan bir tersaneye dönüşmesi. Aynı zamanda denizciliğin gelişmesine katkı koyan bir okul olarak da nesiller boyu yaşatmak planlarımızdan biri” diye konuştu.
* Gözüyılmaz Mühendislik bir aile işletmesi. Bugün ikinci kuşaktan Özgür ve Onur İnam kardeşler de işin içinde. Nazif İnam, “Büyük oğlum Özgür, satış-pazarlama ve kurum temsilinden sorumlu. Onur ise mali ve idari işlerden sorumlu. Uyumlu bir çalışmayla yolumuza devam ediyoruz” diyor.
* “ASELSAN ile otonom ve insansız tekne üretimi de yaptık” diyen Nazif İnam, “Bunlar envantere girdi. ROKETSAN’a da üretim yapıyoruz” diyor.
