Denizcinin anasayfası

Göktuğ Yıldız : “İstanbul depreminin can simidi denizde”

İTÜ Denizcilik Fakültesi öğrencisi Göktuğ Yıldız tarafından hazırlanan “Olası Marmara Depremi Deniz Yollu Afet Yönetimi” projesi tamamlandı.

İTÜ Denizcilik Fakültesi öğrencisi Göktuğ Yıldız tarafından Dekan Prof. Dr. Özcan Arslan danışmanlığında hazırlanan ve TÜBİTAK tarafından kabul alan “Olası Marmara Depremi Deniz Yollu Afet Yönetimi” projesi, Transbosphor Denizcilik’in desteğiyle Nobel yayınlarından kitap olarak yayınlandı.

Yıldız tarafından sekiz ay önce başlatılan proje olası bir İstanbul depreminde hem kurtarma hem de sonrası için deniz ve deniz araçlarına kullanımına yöneli bir rehber görevi yerine getiriyor.

Hayati önem taşıyor

İstanbul depreminin yıkıcı etkisinin karada olacağına dikkat çeken Yıldız, bu nedenle ilk yardımdan lojistiğe kadar denizi kullanmanın şart olduğun söyledi. Yaptığı çalışmada deniz yollarının ve deniz araçlarının etkin kullanımını araştırdığını belirten Yıldız, “Bu çalışmayı askeri ve sivil denizcilikle beraber limanlar da dahil olmak üzere sosyal politika ürecek kişilere bir rehber olması için hazırladık. Örneğin her gemi insanını aynı zamanda kayıtlı birer AFAD gönüllüsü olarak sisteme kayıt edilmesini önerdik. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü ile yaptığımız hesaplamalarda üç saatte yüzer iskele kurabildik. Depremde limanların devre dışı kalma olasılığını düşünürsek yüzer iskelelerin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor” dedi.

Amfibi gemiler

TCG Anadolu ile TCG Bayraktar ve TCG Sancaktar’ın hastane olarak kullanılmasını önerdiklerini dile getiren Yılıdız şunları söyledi :

“inşaat makineleri de düşük draftlarından dolayı çıkarma görevi yapabilen amfibi gemiler ile taşınabiliyor. 10 tank kapasitesi bir çıkarma gemisi ile 15 iş makinası taşınabiliyor”

Yedek görevliler olacak

“Röle taliminde olduğu gibi her görev için bir de yedek personel belirleneceğini belirten Yıldız, “Asil görevlinin depremzede olma olasılığına karşın İstanbul dışından bir de yedek görevli belirliyoruz. Onların da çalışacağı nokta tam olarak belli olacak. Haber verildiği anda deniz yoluyla görevine gelecek”

Kitap 8 ayda yazıldı

“Çalışmayı yazılı hale getirdiğim ‘Olası Marmara Depremi Deniz Yollu Afet Yönetimi’ adlı kitap, okulumuzun 2012 mezunlarından Müh. Nuri Mert Can’ın genel müdürlük görevini yürüttüğü Transbosphor Denizcilik’in desteğiyle basıldı. Kendisine özellikle teşekkür etmek istiyorum. Bu sürede İTÜ Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özcan Arslan bana akademik danışmanlık verdi. İTÜ Denizcilik Fakültesi öğrencileri Umut Toker, Arda Çiftçi ve Salim Efe Erken de yazım sürecinde destek sağladı. Nobel Akademik Yayınları tarafından basılan kitapta Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar, Cumhurbaşkanlığı Kütüphaneler Daire Başkanı Ayhan Tuğlu, İstanbul Valisi Davut Gül, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Mustafa Bankaoğlu gibi önemli isimlerle görüştüm ve afet yönetiminin paydaşları olacak bu kurumlar ile kendi ilgi alanlarına ilişkin bilgi alışverişi yaptık”

Etkin plan ortaya çıkmalı

“İTÜ Denizcilik Fakültesi’nde gerçekleşen Geleneksel Balık Günü’nde kitabımı İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu’ya ve Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nafiz Arıca’ya da sundum. Rapor kitapçığını paydaş kurumlarla paylaşarak afet sonrası süreçte etkin ve uygulanabilir bir planın ortaya çıkartılmasına katkıda bulunmayı hedefliyorum”

Deniz varsa biz varız

Kitabın basımına destek veren Transbosphor Denizcilik’in genel müdürü Müh. Nuri Mert Can ise projeyi gördükleri anda destek sunmaya karar verdiklerini söyledi.

Böyle bir çalışmanın hayata geçirilmesinin hepimizin yarınlarını daha güvenli hale getirme yolunda önemli bir adım olacağını belirten Can, “İnsanların depremin ardından ne yapacağını bilemez halde panik içerisinde kalması kaosu daha da artıracaktır. Teknik olarak da olası bir İstanbul depreminin ardından toparlanma sürecinin deniz ve deniz araçaları kullanılmadan sağlıklı bir şekilde yürütülmesi mümkün değil. Bu nedenle kitapta yer alan planların ve önerilerin mutlaka hayata geçirilmesini diliyorum. Böylece İstanbul’da yaşayanlar depremin yıkıcı etkisini en az zararla atlatma yorundaki ciddiyeti fark ederler. Burada bahsettiğimiz sadece İstanbul değil, Türkiye’nin de geleceği”dedi.


Bunları da beğenebilirsin