Denizcinin anasayfası

Ufuk Teker : “Deniz iş kanunu reformu gerekiyor”

İTÜ Denizcilik Fakültesi Mezunlar Derneği 75'inci yıl seminerlerinin ikincisi gerçekleşti.

İTÜ (YDO) Denizcilik Fakültesi Mezunları Derneği (DEFAMED) tarafından düzenlenen, “Denizcilikte Emek ve Çalışma Barışı Temelinde Deniz İş Kanunu Reformu İhtiyacı” adlı seminer Kozyatağı Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Seminerin açılış konuşmasını yapan İTÜ DEFAMED Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Teker, iş mevzuatına ilişkin olarak hemen hemen yürürlükte bulunan tüm mevzuatın güncellenmiş olduğu günümüzde modern denizicilik hayatının ihtiyaçlarını cevap vermekte yetersiz kalan deniz iş kanunu hakkında reforma ihtiyaç bulunduğunu söyledi.

Çok sorun var

Reform ihtiyacına gerek gemi adamları gerek armatörler gerekse de sigortacılar tarafından sıklıkla hissedilen bir şekilde ihtiyaç bulunduğunu belirten Teker, “oldukça eskiyen deniz iş kanununun özellikle yabancı bayraklı gemilerde çalışan deniz insanlarının iş akitlerinin Türk işletmeleri tarafından yapılmasına rağmen başta sosyal güvenlik olmak üzere yaşadığı sorunlar, halen yürürlüğe konmamış denizcilik ve gemi insanları için düzenlenmiş EMC şartlarının deniz iş kanununda karşılık bulamaması ve Türkiye tarafından onaylanan gemi adamlarına ilişkin IMO sözleşmeleri hükümlerinin kanun hükmüne entegre edilmemiş olması, aynı işverene ait farklı gemilerde çalışan gemi insanlarının iş akitlerinin bir bütün olarak değerlendirilip değerlendirilmemesi, kıdem tazminatı gibi hak edişlerin nasıl hesaplanacağı, fazla çalışma ücretleri, ulusal tatiller, .gemi insanları bakımından geçerli olacak askeri ücretin belirlenmesi noktasındaki belirsizlikler, gemi adamlarının çalışma şartlarının belirlenmesinde genel hükümlere atıf yapılması ve durumun uygulamada karşılığına yol açarak etkin ve elverişli denetimlere imkan vermemesi, deniz iş kanununda denizcilik özelinde düzenlenen iş kazası, meslek hastalığı ve iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin onlarca sorunu birlikte taşımaktadır. Çağ dışı kalan deniz iş kanunumuzun güncellenmesi Türk denizciler için reform niteliğinde ve büyük önem arz ediyor” dedi.

Konuşmacılar şunları söylediler :

İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Efe Yamakoğlu :

“En risksiz yol, şu andaki Deniz İş Kanununu güncellemek”

“Sıklıkla bu alanda yazmaktan, çizmekten kaçındık. 1967 tarihli Deniz İş Kanunu yayınlandıktan sonra bu konuda çalışan çok az insan var. Denizcilik hukukunun uygulanışıyla ilgili bir resim çekmemiz gerekirse Yargıtay kararlarının bu konuda nasıl ilerlediği, güncel kararların ne yönde olduğu önem taşıyor. Deniz İş Kanunu yürürlüğe girdikten sonra Borçlar Kanunu 2002 yılında yürürlüğe girdi. 4857 sayılı İş Kanunu 2003 yılında yürürlüğe girdi. Bu kanunlar arasındaki ilişki kafa karışıklığına yol açtı. Böyle olunca yargıtay kararlarını da takip ettiğinizde belirli hususlarda devamlı farklı kararlar verilebildiğini görüyoruz. Belli bir noktada kararlar verebiliyor, sonra içtihadından dönebiliyor”

“Acaba yeni bir iş kanunu mu yapılacak yoksa Fransa’da olduğu gibi bir iş kolu içinde özellik arz eden özel düzenlemeler mi gerçekleştirilecek? Sektörün ihtiyaçları doğrultusunda buna ilişkin sonuca nasıl varabileceğimiz noktasında beraber tartışarak karar vermemiz gerekiyor. En risksiz yol, şu andaki Deniz İş Kanunu’nu güncellemek.”

Çavuş&Coşkunsu Hukuk Bürosu Ortağı ve İTÜ DEFAMED Genel Sekreteri Av. Kapt. Çağlar Coşkunsu :

“Yabancı bayraklı gemi ayrımı kalkmalı”

“Türkiye’de Denizcilik İş Kanunu’nda ilk önce yabancı bayraklı gemi ayrımının kalkmasını istiyoruz. Yabancı bayraklı gemilerde çalışan Türk denizcilerin sosyal güvenlik haklarının, ücretlerinin etkilenmeden, anlamlı kayıplara uğramadan sağlanmasını, denizcilerin ağır şartlarda çalıştığının anlaşılmasını ve kabul edilmesini, yıpranma payının verilmesini, iş kazalarının önlenmesini, denizcilerin istihdamıyla ilgili sürdürülebilir politikaların izlenmesini öneriyoruz”

Deniz Çalışanları Dayanışma Derneği (Dad-Der) Yönetim Kurulu Başkanı Ural Çağırıcı :

“Standartlarımızı herkese eşit uyguluyoruz”

“2006 yılından itibaren Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu’nun (ITF) Türkiye temsilciliğini sürdürüyoruz. Görev alanlarımız Türkiye’den kontrol edilen yabancı bayraklı gemilerdeki gemi adamlarının haklarının düzenlenmesi, Türkiye’ye gelen gemilerde ortaya çıkan sorunlarda ve Türk gemi insanlarının yaşadığı sorunlarda gemi adamlarına destek verilmesi. Bizim bakış açımız Türkiye’den farklı. Biz dünyadan Türkiye’ye bakıyoruz. Dünyadan bakıldığında durum şu: Gemi insanlarının haklarını dünya çapında işleri standartlara yerleştirmeye çalışıyoruz. Biz herkese bu standartları eşit uygulamaya çalışıyoruz”


Bunları da beğenebilirsin