Denizcinin anasayfası

Sanal gerçeklikte devler ligine çıktı

Kapt. Levent Şen'in dört sene önce İngiltere'de kurduğu Orka, VR endüstrisinde daha şimdiden başa güreşiyor.

Çelik Çelikyaman
celik@DenizcilikDergisi.com

İTÜ Denizcilik Fakültesi Güverte (2004) mezunu Levent Şen’in 2011 yılında İstanbul’da, 2016 yılında da İngiltere’de kurduğu AR-GE firması Orka, sanal gerçeklik alanında dünya devleriyle yarışıyor. Orka 2019 yılında uluslararası 3 ödüle, 2020’de ise şu ana kadar 2 ödüle aday gösterildi.

Orka’nın başa güreştiği VR endüstrisinin 2024 yılında dünya çapında 44.7 milyar dolar hacime ulaşacağı tahmin edilirken, sadece VR ile eğitimin dünya ekonomisindeki hacminin 2030 yılında 294 milyar dolar olacağı ön görülüyor.

Levent Şen henüz okul yıllarındayken kafasında bir sanal eğitim gemisi tasarladı. Denizde çalıştığı yıllar boyunca da bu fikrini nasıl ileri taşıyabileceğini planladı. 2011 yılında ise Ar-Ge firması Orka’yı kurdu. Levent Şen, 9 yılda dünya devleriyle boy ölçüşen, Türkiye’nin sanal gerçeklikte gururu olan Orka’yı Denizcilik Dergisi okurlarına anlattı:

Orka nasıl doğdu?

Genel olarak sorgulamayı ve içinde bulunduğu ortam, durum veya koşulları daha iyiye nasıl götürebileceğini düşünmeyi seven bir insanım. Seçtiğim okulum ve mesleğim de bu yönümü geliştirmemde fazlasıyla faydalı oldu. Denizcilik Fakültesinde öğrenci olduğum zamanlarda, okulumuzun idaresinde bulunan Akdeniz Eğitim Gemisi Orka’nın kurulmasının ilk tohumlarını attı diyebilirim aslında.

Her şeyin temeli Akdeniz mi?

Ne yazık ki artık sadece anılarda kalmış olan Akdeniz gemisine, ilk defa okulumuzun oryantasyon eğitimi esnasında çıkmıştık. Sonrasında da birkaç ders haricinde onu ziyaret etme fırsatımız olmadı. Bir devlet okulunun bir gemiyi idame etmesinin, onu işletmesinin ve kullanmasının ne kadar zor olduğunu bizlere açıklamışlardı. Ancak, her ne kadar Akdeniz ile sefere çıkamasak da, en azından onu o an ki mevcut durumundan daha etkili ve verimli kullanabilmemizin bir yolu olmalı diye düşünmeye başlamıştım. Daha sonra bu fikir sesli hale geldi ve bizim o zaman “Aktif Eğitim Sistemi” olarak adlandırdığımız bir proje oluştu. Kısaca anlatmak gerekirse bu proje, farklı sınıflardaki gönüllülerin bir araya gelerek tecrübe ve kıdeme göre edindikleri bilgi ve tecrübeleri daha alt sınıflara Akdeniz gemisinde anlatması, bunu yaparken de mezunlarla bir araya gelerek nesiller arasında bir bağ yaratılmasını amaçlıyordu. O dönem okulumuzun dekanı olan Sayın Prof.Osman Kamil Sağ başta olmak üzere okulumuz yöneticileri ve Akdeniz gemisi kaptanları Sayın Kapt.Münip Baş ve Kapt.Ali Cömert’in sorumluluğu üzerlerine alması, gemi mürettabatının da Akdeniz’in bir nevi hayata dönüyor olması heyecanına emekleriyle destek vermesi, Vakıf Başkanımız Sayın Müh.İlker Meşe’nin de maddi ve manevi destekleri ile bu proje hayata geçti. Öğrenciler hafta sonlarını Akdeniz gemisinde geçirdi, her bir parçasına dokundu, kullandı, hissetti. Hep beraber yemeklerini pişirdi, mezunlarımızla bir arada sohbet etti ve uzun bir süre bizden sonra da bu aktivite devam etti. “Aktif Eğitim Sistemi” tanımlaması ve proje çıktıları o kadar beğenilmişti ki, o yıllarda IAMUS’in dergisinde örnek olarak gösterilmiş ve hakkında bir makale yayınlanmıştı. Bu proje benim için de; iş planlaması yapma, organizasyon oluşturma, lojistik sağlama vb gibi kavramların edinilmesinde bir tecrübe olmuştu. Ve şu fikir zihnimde yer etmişti. “Bir devlet okulu, bu boyutlardaki bir gemiyi işletme riskini alamaz, ancak gerçek boyutlarda bir gemi, eğitimin kalitesi ve anlaşılırlığı açısından çok önemli. Bunun bir yöntemi olmalı…”

Denizcilik yaşantınızın nasıl bir etkisi oldu?

Denizcilik yaşantımın son iki yılında, görev yaptığım Genel Denizcilik’in Güney Kore ve Çin’de bulunan tersanelerde devam eden yeni inşa projeleri bulunmaktaydı ve ben de tersanede deneme seyri öncesinde görev alan ekipten biri olmuştum. Yaklaşık 2 yıla yakın bir süre boyunca gemilerde katıldığımız testler, denetlemeler ve hazırladığımız uygunsuzluk raporlamaları, asli görevimdeki operasyonel becerilerimi geliştirmeye başlamıştı. Örneklemek gerekirse, daha önce sadece mimic diagram üzerinden kurduğunuz bir yükleme veya tahliye operasyonu esnasında sürdürmüş olduğunuz farklı operasyonel süreçlerin, gerçek boyutlarda nerelerde nasıl etkiler yarattığını ve nasıl bir harekete sahip olduğunu görebiliyordum. Çalışma sürecini bilmekten öte, çalışma prensiblerini de çok daha iyi anlamaya başlamıştım. Bu da net bir şekilde operasyonel kazanımlarımı artırmıştı. İşte bu zaman dilimindeki yapılan gözlemler, okul yıllarımda aklıma takılan sorgunun son aşamasını oluşturdu. Hem Akdeniz gemisinde, hem de tersanedeki test süreçlerinde aslında beni geliştiren şeyin görsel öğrenme olduğunu anlamıştım. O zaman bu görselleştirmeyi bir şekilde diğerlerine ulaştırabilirsem, faydalı bir model geliştirmiş olabilirim dedim ve kendimi bu konularda geliştirmeye başladım. İşte o zaman “Sanal Eğitim Gemisi” fikri olgunlaştı. Belli bir kabiliyet ve finansal güce geldiğimde de nihayetinde de doğru zaman geldi diyerek Orka’yı kurdum.

Nedir bu ‘Sanal Eğitim Gemisi’?

Sanal eğitim gemisi, Orka’nın başlıca kurulma sebebidir. Tamamen birebir boyutlarda ve yüksek görsel kalitede dijital olarak tasarlanmış, gerçek bir geminin manevra vb gibi tüm fiziksel simulasyonlarını içinde barındıran, kullanıcıların çeşitli seviyelerde öğrenimleri ve tecrübeleri edinebildikleri, tamamen operasyonel, kullanıcılarının ilerlemelerini ve eksikliklerini bulut tabanlı geliştirdiğimiz ODENES isimli analiz sistemimizle anlık olarak takip edilebilmesine olanak sağlayan, gerçek zamanlı bir eğitim simulasyonu ve gemisidir. Yaklaşık 6 yıl önce ilk prototip versiyonu doğdu ve son 3 yıldır da İngiltere’de İngiliz Deniz Ticaret odasına bağlı MNTB (Merchand Navy Training Board) ile koordineli bir şekilde onların sistemine uygun bir şekilde gelişimini tamamlamak üzere olan bir projenin ürünüdür. Kullanıcılar eğer Sanal Gerçeklik gözlüklerine sahiplerse bu deneyimi Sanal Gerçeklikte yaşayabilecekleri gibi, normal bir bilgisayar oyunu formatında kendi bilgisayarlarına indirerek, kendi öğrenme ve edinimlerini de sürdürebilirler.

Orka sadece denizcilik alanında mı var?

Altında barındırdığı teknoloji ve detay sadece denizcilik sektöründe değil, diğer endüstrilerde de fazlasıyla üzerimize dikkatlerin çekilmesini sağladı. Geçen sene Orka’nın aday gösterildiği ödüllerin tamamı bu projedeki teknoloji ve hedeften dolayıdır.

Nedir bu ödüller?

Kapt. Levent Şen ve İngiltere Ulaştırma eski Bakanı, Parlamento Üyesi Nusrat Ghani

Bunlardan ilki “International VRAwards”. Bu organizasyonu VR dünyasının Oscar’ları olarak da nitelendirebiliriz. Tamamen sektörün uzmanları tarafından oluşan 80 civarı juri tarafından yapılan değerlendirmeler sonucu finalistler ve kazananlar belli oluyor. Biz de bu ödüllere “VR Education and Training of the Year” kategorisinde aday gösterilen 10 firmadan birisi olduk.

Diğer adaylığımız Virtuality XR Awards. Bunda da benzer bir kategori olan ancak XR’ı kapsayan “XR Training Simulation of the Year” kategorisinde aday gösterilen 3 firmadan birisi olduk.

Bizim için duygusal anlamda en kıvanç verici adaylık ise MaritimeUK ödülleriydi. O sırada İngilterede daha 3.yılımızdaydık ve ilk defa düzenlenen bu onur ödülüne Orka, “Future Skills” dalında “The Nautical Institute” ve “Cornwall Maritime Academy” ile birlikte aday gösterdi. Bunların hiçbirini kazanamadık ama bizim için büyük bir motivasyon ve gurur oldu.

Sanal Eğitim Gemisi’ni Türkiye’de değerlendirmediniz mi?

Bu soruya şu şekilde bir parantez açarak cevap vermek isterim. “Sanal Eğitim Gemisi” ile ilgili yaklaşık 1.5 yıl kadar önce biz Deniz Ticaret Odası ile görüşerek ülkemiz denizcilik öğrencilerinin faydalanabilmesi için temasta bulunduk. Hatta o zaman önerdiğimiz şey; zaten çok büyük bir kısmı tamamlanmış olan bu projenin ülkemiz denizcilik eğitimine, öğrencilerin staj defterlerine göre tekrar düzenlenerek/revize edilerek tüm denizcilik öğrencilerinin kullanımına ücretsiz sunulmasıydı. Kendilerinden talebimiz ise, bu güncelleme için gereken maliyetin karşılanmasıydı. Yani kar amacı gütmeden, tüm öğrencilerin faydalanabilecekleri, okulların da kendi öğrencilerinin ilerlemesini takip edebilecekleri bir platform önerisiydi. Ama beklediğimiz ilgiyi bulamadık ve geçmişte kaldı. Bu yıl da, mevcut pandemi dolayısıyla öğrenciler açık deniz eğitimi yapabilecekleri gemi bulmakta problem yaşıyorlar. Sadece Türkiye değil, tüm dünya aynı durumda takdir edersiniz. Müh. Erkan Dereli ve Kapt. Koray Karagöz desteğiyle Türkiye Denizcilik Federasyonu’nun ve başta Prof. Dr. Özcan Arslan olmak üzere İTÜ Denizcilik Fakültesi’nin çabası ile bu proje tekrar gündeme getirildi ama yine olumlu bir ilerleme kaydedilemedi. Eğer destek sağlamak isteyenler olursa bu projeyi tekrar gündeme getirmek istiyoruz.

Yurt dışında ilgi nasıl?

Yurtdışında bu proje ile ilgili ciddi ilerlemeler kaydettik. Dünyanın en büyük gemi işletme firmalarından bazıları, kendi sponsor oldukları stajyerleri hedefleyerek, kendi özellerinde bu sistemi kurdurmak için bizimle görüşüyor. Örneğin V.Ships yaklaşık 1500 stajyer ve görev yükseltmesi vermeyi planladığı zabitler için kendine özel bir Sanal eğitim gemisi simülasyonu üretmemiz için bizimle uzun süredir temasta. Bu örneği de, sistemin sektörümüzde oluşturduğu ilgiye örnek göstermek için veriyorum. Diğerler taleplere ticari sır diyelim.

Bu yıl da ödüllerde aday mısınız?

Kapt. Levent Şen ve eşi, Türkiye’nin ilk kadın kılavuz kaptanı, Kapt. Nildeniz Sütçü Şen

VRAwards 2020 içerisinde 2 kategoride birden Orka ödüle aday gösterildi. Bunlardan birisi geçen sene de aday gösterildiğimiz “VR Education and Training of the Year” kategorisi. DHL Supply Chain için yapmış olduğumuz bir VR eğitim platformu ile yarışacağız.

Diğer kategori ise benim için çok özel ve önemli bir kategori olan “Innovator VR Company of the Year”. Yani artık ürettiğimiz projelerle değil, yaptığımız geliştirmeler ile Dünyada VR endüstrisine etki eden ve onu şekillendiren 8 firma arasında gösterildik. Takdir edersiniz ki bu yıllardır süren emeğin güzel bir takdiri. Kazanıp kazanmayacağımızı bilmiyorum. Şansımız çok yüksek ama rakipler de çok güzel işlerle karşımızda.

Bu kategorinin diğer bir güzel yanı ise, adaylığımızın denizcilik sektörü hedeflenerek üretilmiş olan bir teknoloji/ürün ile gelmiş olması. Gemilerde bulunan VDR kayıtlarını, Sanal gerçeklik sistemimiz içerisinde, dışarıdan hiçbir ek veri girişi olmadan 1e1 olarak tekrar canlandırabiliyoruz. Yani sizi zamanda geri götürebiliyor ve olay yerinin içerisine sokabiliyoruz. Özellikle gelenekçi yapısıyla bilinen ve her yeniliğin öncelikle biraz dirençle karşılaştığı bu sektörde üretilen bir ürünün, tüm endüstriler içerisinde en inovatiflerden biri olarak gösterilmesi üzerinde durulması gereken bir konu olmalı.

Orka bugünlere nasıl geldi?

Bu sorunun cevabı biraz uzun olabilir. Kısaca, aile desteği, doğru mentorlar, doğru müşteri, doğru ekip, doğru strateji, cesaret, verimli çalışmak ve biraz da şans. “Bir fikrim var ve ben böyle bir şey yapacağım” dediğimde öncelikle ailemin, ve sevgili eşim Kapt.Nildeniz Sütçü Şen’in desteği çok önemliydi. Arkadaşlarımın bana olan inancı ve desteği paha biçilemezdi.

Öğrencilik yıllarımın ilk yıllarından beri beni fikirleriyle etkileyen çok değerli insanlar oldu. Onlarla yaptığım sohbetler, onların tecrübelerinden faydalanmamı sağladı.

Kapt. İlhan Önerdem, Kapt. Tahir Sarıoğlu, Kapt. Ferit Biren sayesinde denizcilik kültürünü ve disiplinini öğrendim. Kendilerini büyük bir saygıyla anıyorum. Kapt. Tayfun Sözer sayesinde iyi bir yöneticinin nasıl olması gerektiğini öğrendim. Kapt. Uğur Ziya Soku sayesinde mutevazılığı, olayları sakince irdelemeyi öğrendim. Hoş mütavazılık konusunda bazen hata yapıyor olabilirim. Kapt. Suat Hayri Aka ve Müh. Turgay Kaya sayesinde mücadeleyi öğrendim. Müh. İlker Meşe ve Müh. Feramuz Aşkın sayesinde girişimciliği öğrendim. Müh. Sena Nomak sayesinde çabalamak ve emeğin neler getirdiğini öğrendim. Ve tabi ki üstümde en çok emeği olan sayın Kapt. Enver Bilgi, aldığım kararlar öncesinde benle çok değerlerli saatlerini harcayan ve bana uluslararası başarı yakalamanın mümkün olduğunu öğreten kişi. Lütfen ismini şu an sayamadığım kişiler de gücenmesinler, herbirinin katkısı kalbimde. Etrafınızda böyle isimler mentor olursa, ve siz bu tecrübeleri almak isterseniz, hayatta bir kaç adımı daha hızlı atma şansınız olacaktır.

Orka’nın yerli çözüm ortakları oldu mu?

Orka kurulduğundan bu güne kadar hizmetlerini ilk başta belirlediği bazı firmalara sunmaya gayret etti. Özellik bir Ar-Ge firmasıysanız ve yeni ürünlerinizi ticarileştiriyorsanız, kurmuş olduğunuz strateji ve iş planı tek başlarına yeterli olmuyor. Bu inovatif süreçte sizinle beraber hareket edecek çözüm ortalarınıza ihtiyacınız var.

Benim ilk günden beri hedefim tamamen yurtdışıydı. Ancak yurt dışına açılmadan önce elinizde kuvvetli referanslar olması gerekiyor. Buna göre de bir strateji geliştirmiştim. Limanlardan ilk müşterimiz Evyapport olmuştu, çok büyük bir online eğitim yapısını onlarla beraber oluşturduk. Başta Kapt.Ali Keskin olmak üzere tüm ekipleri özveri ve anlayışlı bir şekilde koordine oldu ve çalıştı. Kendilerinin bu inovatif yatırımları, destekleri ve talepleri bizleri de geliştirdi.

Gemi işletmecilerinden Arkas Denizcilik ile 3 yılı aşkın bir çözüm ortaklığımız oldu. Öncelikle eğitim konusunda verdikleri önem bakımından ülkemizin önde gelen gemi işletme firmalarından oldukları kanaatimi belirtmek isterim. Öyle ki, onlarla yaptığımız toplantılara sadece Eğitim Departmanı değil, tüm üst düzey yöneticileri ile katılırlardı. Her biri, o değerli vakitlerini o toplantıda geçirir ve emek harcardı. Başta Kapt. İbrahim Kontaytekin olmak üzere, tüm yöneticilerin bu şekilde bir emek veriyor olması bir firmanın eğitim politikalarındaki ciddiyeti de örneklemiş oluyordu. Genel olarak yenilikler üst düzey yöneticiler tarafından dirençle karşılanır ama en azından bizim yaşadığımız tecrübede, yenilikler onlar tarafından filolara benimsetiliyordu ki bu da son derece önemlidir. Profesyonel yaklaşımlarla çözüm ortaklığımız sistemlerimizi ve o süreçte ürettiğimiz prototiplerimizi geliştirmemizde çok büyük katkı sağladı. Uluslararası kural ve/veya gereksinimlerden ötürü değil, gerçekten faydasına inandıkları için eğitime yaptıkları yatırım ve emek gerçekten fazlasıyla takdir edilmeli.

Evyapport, Arkas gibi çözüm ortaklığı kurduğunuz firmalarla büyümek sanırım en doğru ve de riskli stratejiydi. Kaliteli bir ekibimizin olması, Ar-Ge yatırımlarımızın tamamının öz sermaye ile yapılmış olması ve tabi ki yurt dışına açılmış olmak diğer etkenlerdi. Bizim tecrübemize göre yurt dışı firmalarda sadece “Evet” veya “Hayır” var. “Belki” ya da “Sen şu işi bir yap bak sonra çok daha büyük işler yaparız” yok. Bu da bir firmanın hayatta kalması için o kadar önemli ki!

Yurt dışına açılma nasıl oldu?

İşte biraz önceki soruda eksik kalan şans kısmı aslında bu sorunun cevabında anlatılmış olacak. Doğru zaman, doğru yer ve tabi biraz da şans/kader… OCIMF’in bir toplantısına katılan Sayın Selim Güngen bize yurtdışı kapısını aralayan kişidir. OCIMF’in komitelerinden birisi olan STS komitesi toplantısında, yaşanan problemleri önlemek için yapmayı planladıkları bir eğitim demosu gösterilmiş. Toplantının kahve arasında Selim Bey, gördüğü demo üzerine, böyle bir işi yapabilecek bir firma olarak Orka’yı önermiş. Bunun ardından da bizimle temasa geçtiler ve çözüm önerimizle ilgili bir sunum yapmak için bizi İngiltere’ye davet ettiler. Valizimizi hazırladık, OCIMF’e gittik, yaşadıkları problemi nasıl çözebileceğimizi anlattık ve işi hala denizcilik sektöründe marketin en büyük pay sahipleri olan firmaların elinden aldık. Yaptığımız iş o kadar beğenildi ki, buna sponsor olan firma tarafından yüzde 15 bonus ödemesi yapıldı ve sonrasında da zaten bu referans ile ilerlemeye başladık.

Tüm yurt dışı serüveni böyle mi başladı?

Aslında ilk fitili bu ateşledi. Biz o dönemde Teknopark Istanbul içerisindeki Start-Up firmalarından birisiydik. Teknopark Istanbul bizi Birleşik Krallığın Ulusalararası Ticaret ve Yatırım birimi ile tanıştırdı. Normalde bu birim büyük firmaların ana merkezlerini Birleşik Krallığa taşıması için çalışan ve danışmanlık veren bir birimdi. Ancak onlar da, stratejilerinde bir revizyon yaparak, ileride büyüme potansiyeli olan firmalara da destek olmaya başlamışlardı. Kendilerinin destekleri ile İngiltere’de de Orka kurulumunu yaptı. Sağladıkları destek sadece firma kurulumu da değildi, işimizle ilgili bize danışmanlar atandı, sorduğumuz her soruya uzmanları tarafından cevap verildi. O dönemde Orka, bu şekilde danışmanlık verilen start-up boyutundaki firmaların ilkelerinden biriydi. Ekipleri bizi gerçekten değerli gördü ve bunu hissettirdi. Düzenledikleri “Teknoloji Yatırımları” temalı konferans ve etkinliklerde kendimizi dev firmaların CEO ları ile panelist olarak bulduk. Gösterdikleri değer firmanın cirosuna değil, yapılan işlereydi ve herkes için aynıydı.

Orka İngiltere’de nasıl büyüdü?

İngiltere’de firma olarak var olmaya başladıktan sonra da sıra sesimizi orada duyurmaya gelmişti. Sonuçta yurtdışında işe yapmakla ilgili çok tecrübemiz yoktu. Hatalar yaptık ve bunlardan dersler çıkardık. Nasıl toplantı yapılacağını onlarla öğrendik. Çok riskler aldık ve cesaretle uzun süreli oyunlar kurduk. Bu iki hamleyi tek bir anı ile örneklemek isterim.

Her iki yılda bir düzenlenen “London International Shipping Week – LISW” vardır. Sektörün ciddi oyuncularının bir araya geldiği bu buluşma bir hafta boyunca yüzlerce etkinlik ile devam eder. LISW 2017’e biz katılmak istedik ve sonra, o zaman için bize büyük bir yük getirecek olmasına rağmen, “Neden sponsor olmuyorum ki?” diye düşünerek sponsorlardan birisi olduk ve LISW 2017’e dahil olduk. Sponsorlar listesindeki her firma, endüstrinin içindekiler tarafından biliniyor, Orka hariç tabi ki. Orka bilinirliği, en azından isim olarak katılımcılar arasında var olmaya başlamıştı. Sponsorluğumuzu kullanarak çok özel toplantılara da girmeye başlamıştık. Bunlardan birisi “Ship Managers” toplantısıydı. Sektörün uluslararası önde gelen işletme firmaları ve armatörler bir araya gelmiş, düzenlenen panellerde management firmaları kendilerini ön plana çıkararak PR yapıyorlardı.

Unutamadığınız bir anı var mı bu süreçte?

İsmini vermeyeyim ama önde gelen işletmecilerden birisi bir panel esnasında denizcilik eğitim piyasasının lideri konumundaki bir firma ile yenilikçi eğitim çözümleri geliştirdiğini ana temaya oturtarak uzun bir sunum yaptı. Kahve arası verildiğinde kendisinin yanına gittim ve paneldeki sunumu için teşekkür ettim. Ardından da kendisine kartımı uzatarak şunu söyledim; “Sunumunuz oldukça etkileyiciydi. Eğitim teknolojilerine yapmış olduğunuz yatırım sizin bunu ne kadar ciddiye almış olduğunuzu gösteriyor, tebrik ederim. Ancak yaptığınız bu yatırımın daha etkili, kaliteli ve işe yarar olmasını istiyorsanız, bana kartımdaki iletişim bilgilerinden ulaşabilirsiniz”

Bu cümlem onu rahatsız etmişti ve bana nazikçe sunumu pek iyi dinlememiş olmam gerektiğini, çünkü zaten sektörün en iyisiyle çalıştıklarını söyledi. Teşekkür ettim ve yanından ayrıldım.

Risk almış ve hedefime ulaşmıştım. Nasıl mı? O firma zaten buna ciddi bir yatırım yapmış ve uzun süreli bu yatırımda ilerleyecekti, benim için bir müşteri potansiyeli değildi. Ama ben onla bu konuşmayı yaparak, kendimi salondaki diğer katılımcılara duyurmuştum. Birkaç dakika bile geçmeden, diğer işletme firmalarının üst düzey yöneticileri yanıma gelmeye başladı ve onlar için ne yapabileceğimizi sormaya başladı. Etkinliğin sürdüğü günler boyunca bir araya geldik, daha sonra da kendilerini faaliyet gösterdikleri ülkelerde ziyaret edip çeşitli işbirliklerine başladık. Şu an temasta olduğumuz dünyanın önde gelen gemi işletme firmaları ve armatörleri ile tanışmamız böyle oldu.

Daha nice örnekler verebilirim. Ancak ana nokta sadece biraz cesaret! Küçük sularda değil, engin denizlerde boğulma riskini almak lazım.

Orka’dan gelecekte ne bekliyorsunuz?

Orka, ilk baştada belirttiğimiz gibi bir Ar-Ge firması ve sürekli yeni projeler üzerine çalışarak ürünler ortaya çıkarma planında ilerliyor. Kısa bir süre önce, başka bir Ar-Ge firması ile ortak yürüttüğümüz çalışmalar neticesinde, öncelikle denizcilik sektöründe kullanılmak üzere “Marinspector” isimli uzaktan gemi, platform ve tesis denetlemesi yapılmasını sağlayan bir platformu piyasaya sunduk. Özellikle pandemi dönemine denk gelmesi de, bizim için doğru zamanlama oldu. Ürüne ciddi bir talep var ve kullanımı yaygınlaşıyor. Sanırım 5-6 ay içerisinde iyice kendine yer etmiş olur.

Şu an iş ortağımız olan Zenith Gemi İşletmeciliği için üretilen yenilikçi simülasyon uygulamalarımız var. Onlar da kısa bir süre sonra, Zenith haricinde diğer gemi işletme firmalarına ve armatörlere duyurulmaya başlayacak. Ayrıca uzun süredir üzerinde çalıştığımız ve birkaç ay sonra aktif edilecek olan yenilikçi bir crewing platformu ürünü sektöre girecek. Ülkemiz denizcileri öncelikli olmak üzere, denizciler ile firmaları bir araya getiren, altında kayda değer algoritmalar bulunduran bu platformun da sektörde yer edeceğini düşünüyoruz. Ve daha bir çok yeni proje… Orka, yeni çözümler ile karşımıza çıkacak.


Bunları da beğenebilirsin