İTÜ Denizcilik Fakültesi Dekanlığı, Türk Deniz Araştırmaları Vakfı ve İTÜ Türk Boğazları Denizcilik Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin düzenlediği çalıştayda, denizcilik sektörünün tüm bileşenleri Türk denizciliğinin olası depremle ilgili öneri ve tedbirlerini tartıştı.
İTÜ Denizcilik Fakültesi Suat Umay Amfisi’nde düzenlenen ‘Denizcilik Sektörü Olası İstanbul Depremine Hazır mı?’ başlıklı çalıştaya denizcilik sektörü temsilcileri, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, tersaneciler, limancılar, marinacılar, balıkçılar, dalış sektörü ve lojistik gibi denizcilik sektörünün tüm paydaşları katıldı. Deprem gerçeğinin unutulması ve denizcilik sektörünün olası depremde ayakta kalması için yapılması gerekenlerin irdelendiği toplantıda toplumsal yardımlaşma, kurumsal ve sektörel işbirliği vurgusu yapıldı. İki oturum ve soru-cevap şeklinde yapılan çalıştaya değişik disiplinlerden uzmanlar katılarak bilgi alışverişinde bulundu.
Marmara Denizi ve Boğazlar mutlaka açık tutulmalı
Çalıştayda, deprem anında ve sonrasında ulaşım yollarının açık tutulmasının önemi vurgulandı. Bu kapsamda Marmara Denizi içerisindeki mevcut limanların, iskelelerin ve diğer deniz yapılarının sağlamlıkları, depreme dayanıklı olup olmadıkları büyük önem taşıdığı belirtildi. Olası depremde hastanelere ulaşım, insan tahliyesi ve güvenliğin sağlanmasında şehir içi yolların kısmen de olsa kapalı kalabileceği öngörüsünden dolayı deniz yapılarının ayakta kalması ve işlevini sürdürmesinin hayati önem taşıdığı anlatıldı. Denizciler, Marmara Denizi’nin dünya deniz ulaşımında da kritik bir geçiş konumu olması nedeniyle bu denizin ve Türk boğazlarının açık tutulması konusunda fikir birliğine vardı. Çalıştayda, Marmara Denizi kıyılarındaki marinaların, limanların, çekek yerlerinin, tersanelerin, balıkçı barınaklarının durumu, tsunami riski ve hazırlık, depremle ilişkili olası yangınlar ve müdahale, petrol ve diğer zehirli maddelerin yayılması ile mücadele ile toplu olarak sektörün depreme hazırlık durumunun gözden geçirilmesi gibi konu başlıkları geniş bir katılımcı grubu tarafından takip edildi.
Deprem hafızası ve farkındalık oluşturulacak
Çalıştayın son oturumunda soru cevap şeklindeki tartışma ortamında katılımcılarında katkılarına ve görüşlerine yer verilerek bu tür çalıştayların Marmara Denizi başta olmak üzere Ege Sahillerinde de deprem riski olan bölgelerde da yapılarak “deprem hafızası” ve farkındalık oluşturulması önerileri kabul gördü.
