Denizcinin anasayfası

Ece Üngör: Hedefim 2028 Olimpiyat Oyunları

YDO 1985 Mk. mezunu Şenol Üngör’ün kızı olan milli artistik yüzme sporcumuz 16 yaşındaki Ece Üngör, gösterdiği başarılı performansla dünyadaki ilk 10 arasına girdi. Ece Üngör hedefinin Los Angeles’te yapılacak 2028 Olimpiyat oyunları olduğunu açıkladı.

Dünyanın en başarılı sporcuları arasına girerek, ailesinin yanı sıra camiamızı da gururlandıran Ece Üngör Eurosport Türkiye’den Kaan Meriç’e spor hayatını, başarılarını ve hedeflerini anlattığı bir ropörtaj verdi. Ece Üngör’ün ropörtajı şöyle:

– Artistik yüzmeye nasıl başladın? Bu yeteneğini nasıl keşfettin?
Beş yaşındayken bir yıl süreyle ritmik jimnastik yaptım. Bu sporu yaparken mutlu olmadığımı gören antrenörüm beni Fenerbahçe Spor Kulübü’nün artistik yüzme antrenörüne yönlendirdi. Buraya gittiğimde henüz yüzme dahi bilmiyordum. Deneme antrenmanında vücut esnekliğimin bu spora uygun olduğunu söylediler ve bu şekilde başlamış oldum. Sonra çok kısa bir zaman içinde yüzmenin temel stillerini öğrendim.

 

– Antrenmanların ve okul hayatındaki denge nasıl ilerliyor?
Haftada her gün (bazı günler çift olacak şekilde) antrenman yapıyorum. Genelde bu antrenmanlar okulun hemen sonrasında başlıyor. Ancak yarışlar öncesinde antrenmanlarım aşırı çoğalıyor. Bu durumda bazı günler okulumu ve derslerimi kaçırabiliyorum. Sonrasında, telafi etmek için okulda etütlere katılıp eksiklerimi kapatıyorum. Şunu da söylemeliyim ki okulum, milli görev öncesi bana bu konuda çok destek oluyor.

– Aileden ve antrenöründen aldığın destekler için neler söyleyebilirsin?
Ailem, özellikle, annem benim en büyük destekçim, yardımcım. Antrenmanlara zamanında yetişmek, antrenman aralarında beslenmem çoğunlukla ailemin desteğiyle sorunsuz hale geliyor. Antrenörüm Laçin Kökçay benim bu başarıları elde etmemde en önemli faktörlerin başında geliyor. Havuzda bana verdiği teknik eğitimlerin ötesinde, havuz dışında da beni motive eden ve benim için bir antrenörden çok daha fazlası olan bir kişi.

– Büyüme çağında bir genç olarak spor kariyerinde gerçekleştirdiğin başarılara dönüp bakıyor musun?
Tabii ki bakıyorum, başlangıçtan bu yana katettiğim yol çok uzun ama benim için daha gidilecek çok yol var. Gelecekte ulaşmayı istediğim hedeflerim beni çok heyecanlandırıyor.

– Çevrendeki tepkileri paylaşmak ister misin? Okulda arkadaşların sınavlarla uğraşırken sen bir yandan organizasyonlarda ülkemizi temsil ediyorsun…
Evet, okulda sınav haftası yaklaştığında arkadaşlarım sadece sınavları düşünürken ben sınavların yanında yarışları ve antrenmanları da düşünüyor oluyorum. Arkadaşlarım şaşırıyor çoğunlukla beni anlamıyorlar. Okul sonrası buluşmalara antrenmanlarımdan dolayı katılamıyorum, bu da onlara çok garip geliyor. Ama benim için yaptığım spor her şeyden daha önemli.

 

 

– Temmuz ayında Japonya’da gerçekleşen Dünya Şampiyonası’nda ilk 10’a girmenin kendi spor hayatındaki geleceğine dair etkisi?
Türkiye’nin artistik yüzme sporu solo kategorisi tarihinde daha önce hiçbir Dünya veya Avrupa Şampiyonası’nda finale kalınmamıştı. Başka bir deyişle Japonya’daki bu final başarısı ülkemiz sporu için bir ilkti. Bu başarıyla diğer ülkelerin ve spor otoritelerinin dikkatleri bir anda ülkemizin üzerine çevrildi. Bundan sonra büyük başarıların ülkemiz için bir hayal olmayacağını herkese göstermiş olduk. Japonya’daki yarışlardan kısa bir süre sonra gittiğim Funchal/Portekiz Avrupa Gençler Şampiyonası’nda solo kategorisinde 5. olarak final yüzme hakkı kazandım. Bu sonuçla, Japonya’daki başarımın da tesadüf olmadığını herkese göstermiş oldum. Şimdi eminim ki, bu final başarıları ile ülkemizin bu spordaki değeri ve yeni başarılar elde etme olasılığı arttı.

– 2028 Los Angeles Olimpiyat Oyunları bir hedef. Bu hedefin gerçekleşmesi için neler yapılması gerektiği?
Olimpiyatlara gitmek için düet veya takım kategorisinde yarışmamız gerekiyor. Bunun için de çok çalışılması gerekiyor. Benim için kısa vadede en büyük hedef solo kategorisinde Dünya veya Avrupa Şampiyonaları’nda kürsüye çıkmak ve bir gün bu branşta istiklal marşımızı okutarak tarihe geçmek.

– Artistik yüzmede seni en çok zorlayan durum?
Akşam antrenmandan saat 23:30’da çıkıp, ertesi sabah okula gitmek için saat 06:30’da kalkmak zorunda olmak beni bazen çok yoruyor. Ama bu tempoda yaşamaya alıştım.

– Örnek aldığın sporcu.
Örnek aldığım tek bir sporcu yok ama değişik sporcuların üstün yönlerini takdir ediyorum ve örnek alıyorum.

– “Yapamıyorum, olmuyor” dediğin anlarda veya kendinden vazgeçmeye çok yakın anlarda nasıl toparlıyorsun?
Böyle zamanlarda antrenörüm ve ailemin psikolojik desteği ön plana çıkıyor. Başlangıçtan bu yana katettiğim yolu düşünüp, emeklerimin heba olmasına izin vermeyeceğimi kendime hatırlatıyorum.

 

– Antrenmanların ve yeme-içme alışkanlıklarını nasıl dengede tutuyorsun?
Bu konuda alanında uzman diyetisyenlerden profesyonel destek alıyorum.

– Yarışmalar sırasındaki en şaşırtıcı bir anından bahseder misin?
Bu yıl Japonya’da düzenlenen Dünya Şampiyonası’nda finale kaldığımızı öğrendiğimiz an çok şaşırmıştık çünkü aslında en yakınlarımız bile bunun gerçekleşebileceğine inanmamışlardı.

– Yarışmalarda çoğunlukla en küçük sporcu olmak seni nasıl hissettiriyor?
Her ne kadar yaşım küçük de olsa benim için ülkemi temsil ediyor olmak heyecan ve gurur verici. Dünya Şampiyonu 32 yaşındaki Japon yarışmacının ardından suya girmek ve ülkemi temsil etmek 16 yaşında olmama rağmen aslında bu yolun çok başında olduğumu hissettirdi ve ileriki yaşlarımda neleri başarabileceğim konusunda beni çok heyecanlandırdı.

– Hobilerin nelerdir?
Eğer antrenman ve okul dışında ayırabileceğim ekstra vaktim kalırsa seyahat etmeyi ve yeni yerleri keşfetmeyi çok seviyorum.


Bunları da beğenebilirsin