Denizcinin anasayfası

Sürdürülebilir denizcilik için girişim : İnomare

Türk girişimciler, IMO'nun iklim stratejisini iyileştirmek üzere belirlediği stratejiler için bir araya geldi.

Uluslararası anlaşmalar doğrultusunda hayata geçirilen çevreci projeler, denizcilik sektörünü de etkisi altına aldı.

Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) iklim stratejisini iyileştirmek üzere 2030 ve 2050 yıllarına yönelik stratejilerini belirledi. IMO’nun stratejileri, sürdürülebilirlik temelli yatırımların denize girmesini sağladı.
IMO’nun stratejileri doğrultusunda dünyada örneği az, Türkiye’de ise ilk kez uygulanacak olan teknoloji temelli sürdürülebilir denizcilik girişimi Türk girişimcilerinin ortaklığı ile hayata geçecek. İnomare firması altında bir araya gelen Türk girişimciler Kapt. Ömer Berkay Dağlı, Av. Selçuk Esenyel ve Müh. Nuri Mert Can teknoloji ile çevreci yaklaşımları denizcilik alanında bir araya getirmek istediklerini açıkladılar.

“Denizcilik alanında Türkiye’ye büyük katkı sağlayacak”

2030 ve 2050 yıllarına kadar iki aşamada deniz taşımacılığından kaynaklanan emisyonları yarıya indirmeyi hedefleyen IMO’nun stratejisine uygun şekilde teknolojik çalışmaları denize dahil edeceklerini ifade eden iş insanı Kapt. Ömer Berkay Dağlı şu şekilde konuştu :

“Türkiye’de bir ilki gerçekleştiren bu ortaklık, IMO’nun belirlediği standartlar doğrultusunda denizcilik sektörünün daha çevreci hale gelmesini sağlayacak. Çevreci hedeflerimize hızla ulaşmak ve teknolojik yatırımlarımızı büyütmek için Uzakdoğu ve Avrupa’dan altı firma ile birlikte çalışıyoruz. Deniz sahalarında, limanlarda ve gemilerde kullanılan ürünlerimiz, Türkiye’nin denizcilik alanında atması gereken sürdürülebilirlik adımlarına büyük katkı sağlayacak.”

“Türkiye’nin hukuki sorumlulukları var”

IMO tarafından düzenlenen Oturumlar Arası Çalışma Grubu Görüşmeleri için 20-24 Mart tarihlerinde İngiltere‘nin başkenti Londra’da bir araya gelindi. Bu görüşmelerin sonucunda Türkiye de dahil olmak üzere 45 ülke, IMO’nun denizcilik sektöründe “2050 yılına kadar sıfır emisyon” hedefini destekledi.

Uluslararası anlaşmalar doğrultusunda Türkiye’nin sorumluluklarına dikkat çeken Ömer Berkay Dağlı, bu sorumluluklar doğrultusunda İnomare olarak denizcilik sektöründeki yatırımların sekteye uğramaması için bir adım attıklarını belirtti.

Hukuki sorumluluklar doğrultusunda hedeflerini açıklayan Dağlı, şu şekilde konuştu:

“IMO’nun hedeflerini destekleyen ülkelerden biri de Türkiye oldu. Geleceğe temiz denizler bırakmak için atılan bu çevreci adımlara destek veren ülkemiz, desteğinin beraberinde sorumluluklar aldı. Ülkemizin sorumluluklarının yerine getirilmesi ve denizcilik sektöründeki yatırımların sekteye uğramaması için bir adım attık. İnomare’nin teknoloji yatırımı ile firmaların da hukuki sorumluluklarını yerine getirmesini kolaylaştırarak Türk denizciliğini uluslararası arenada güncel tutmayı hedefliyoruz.”

“Sektörü ilkleri yaşatarak dönüştüreceğiz”

IMO’nun stratejileri, çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim alanlarında Türkiye’nin de kabul ettiği standartları belirledi. Kabul sonrasında 2030 ve 2050 yılları arasında iki aşamada standartları yerine getirmesi beklenen Türk denizciliği, finansal olmayan göstergelerin yer aldığı bu alanlarda kapsamlı bir risk ve fırsat analizi uygulamak durumunda kalacak.

Sektörün uzun yıllardır oturmuş olan standartlarının yenilenmesinin zorlu bir süreç olduğunu belirten Dağlı, sürdürülebilirlik adaptasyonu sürecindeki yol haritası olan ESG analizinin ve danışmanlığının Türkiye’de ilk kez kendileri tarafından uygulanacağını ifade etti.

Dağlı, sıfır emisyon hedefine ulaşırken Türk denizciliğine kolaylık sunacaklarını ifade ettiği açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı :

“Sürdürülebilir projelerin denizcilik alanından uygulanmasında standartlar belirlendi. Çevreci fikirlerin sektöre adapte edilmesinde ilk hedef olan 2030, uzak bir zaman gibi görünse de meşakkatli geçecek bu süreçte kısa bir zaman dilimini işaret ediyor. İnomare olarak denizcilerimizin yol haritasını belirleyen ESG analizini yaparken bir yandan da danışmanlık hizmeti sunarak süreci daha kolay hale getirmeyi hedefliyoruz. Uzun yıllar oturmuş olan bir yapının dönüşümü hem teknoloji hem danışmanlığımız ile çok daha kolay hale gelecek. Sektörü ilkleri yaşatarak dönüştüreceğiz.”


Bunları da beğenebilirsin