Denizcinin anasayfası

Tamer Kıran : ‘Kanal İstanbul’un ticaret tarafındayız’

İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Ocak 2020 Meclis Toplantısı'na Kanal İstanbul tartışması damga vurdu.

Son günlerin gündem konusu Kanal İstanbul, İMEAK DTO Ocak 2020 Meclis Toplantısı’nda da gündeme geldi.

Kanal İstanbul projesinin kendilerini deniz ticareti açısından ilgilendireceğini belirten İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, “Kanal İstanbul bir devlet projesi. Kişilerin, şahısların problemi değil, devlet projesi. İki üç ay öncesine kadar bu kadar tartışma yoktu. Hemen hemen her kanalda onlarca kişi, sosyal medyada belki milyonlarca kişi bu konu hakkında yazıyor, çiziyor. Doğru bulan var, yanlış bulan var. Devletimizin resmi açıklamaları var. Bu konu sosyal medyanın gazına gelip de bu doğrudur, yanlıştır denecek bir konu değil. Bizi ilgilendiren tarafı deniz ticaretini ilgilendiren tarafıdır. Burası meslek örgütü.” dedi.

Kıran şunları söyledi :

Profesörler bile farklı konuşabiliyor

“Ülkenin gelişmesi için faaliyetler sivil toplum örgütlerinde derneklerde daha rahat yapılır. Böyle bir ciddi konuda çıkıp da böyle düşünüyorum, şöyle düşünüyorum diye açıklama yapmam yanlış olur. Deniz ticareti açısından tartışıyoruz. Hayatını ilime bilime adamış profesörlerin bile farklı bir şey söylediği konuda görüş ortaya koymak istemiyoruz. Yönetim Kurulumuzun ilk iki saatlik gündem maddesi buydu. Nasıl hareket etmemiz gerektiğine karar vermeye çalıştık. Şu an itibariyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”

Armatörler nasıl geçecek?

DTO Meclis Üyesi ve Kabotaj Hattı Kuruyük Taşımacılığı Komisyonu üyesi Levent Karaçelik ise gündemin en üst maddesi Kanal İstanbul olmasına rağmen odanın bu konuyla ilgili açıklama yapmamış olmasını eleştirdi.

Karaçelik, “Kanal İstanbul hakkında odamızın görüşü nedir? Bilen var mı? Hiçbir yerde görüş beyan edilmemiş durumda. Biz, armatörüz. Biz armatörler olarak o kanaldan nasıl geçeceğiz? Bu kanal tehlikeli mi, güvenli mi? Bu ve benzeri konularda görüş bildirmeye de hakkımız olsun değil mi? DTO’da bir meclis toplantısı yaparak bunu ele almalı ve oda olarak bir karara varmalıyız. Ereğli Demir Çelik’in özelleştirilmesi konusunda bunun örneğini vermiştik. Yine yapabiliriz” dedi.

Oda susunca kirli bilgi dolaşıyor

DTO Meclis Üyesi ve Her Nevi Yolcu Taşımacılığı ve Turistik Amaçlı Gemi İşletmeciliği Komisyonu Üyesi Yunus Can ise DTO’nun denizcilik camiasının tepe noktasını olduğuna işaret ederek, “Kanal İstanbul hakkında odamızın susması çok kirli bilgilerin özellikle sosyal medyada dolaşmasına neden oluyor. DTO bu camianın tepe noktasıdır. En yetkili, yetkin kuruluş olan DTO’nun suskun kalması akıl işi değildir. Ben, belediye meclis üyesiyken bu konuda 540 sayfalık bir ÇED raporu karşımıza gelmişti. O zaman bu proje reddedildi. Ama şimdi bakıyorsunuz bu işin sözde tarafları, hocalar, akademisyenler akıl tutulması içinde. Her işin bir matematiği var. Matematiği inkar edecek şekilde insanlar Kanal İstanbul’u savunuyorlar. Kılavuz Kaptanları Derneği’nin, Uzakyol Kaptanlar Derneği’nin bu konuda dernek olarak açıklamalarda bulunması gerekiyor. Hiçbir kaygıya kapılmadan ülkemizin ali menfaatleri baz alınarak açık, samimi açıklamalar yapılması şart. Ben, esef duyuyorum, utanıyorum. DTO’nun korkmadan, çekinmeden görüş bildirmesi gerekiyor. İçim yanıyor. Meslek erbaplarının meslekleriyle ilgili değerlendirmelerde bulunması şart” dedi.

Saim Oğuzülgen “En çok ben konuşuyorum”

Kaptan OğuSaim Oğuzülgen ise kimse konuşmayında kendisinin Kanal İstanbul konusunda en çok konuşan olarak görüldüğünü belirterek, “Bu projenin artıların ve eksileriyle değerlendirilmesi ve siyasete kurban edilmemesi gerekiyor. Görüş bildirmekten korkmamak gerek. Bu konuda kaptanların görüşleri alınmalıdır. Sonuçta milyon dolarlık gemileri biz kaptanlar kullanıyoruz. İstanbul Boğazı’nda her türlü emniyet alınmıştır. Bir iki alınacak emniyetle bu konu minimalize edilebilir. İstanbul Boğazı’nın tehlikeli olduğu söyleniyor. Peki, Kanal İstanbul en azından 10 yılda yapılacak. Bu tehlike 10 yıl boyunca devam mı edecek?” diye konuştu.


Bunları da beğenebilirsin