Denizcinin anasayfası

Meslek komiteleri sordu, bakanlık ve DTO cevapladı

Toplantıda Ulaştırma Bakanlığı ve İMEAK Deniz Ticaret Odası’ndan yer alan heyet, meslek komitelerinin sıkıntılarına cevap verdi.

Heyette Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Deniz Ticareti Genel Müdürü Durmuş Ünüvar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Deniz ve İç Sular Düzenleme Genel Müdürü Okay Kılıç, İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Danışmanı Ali Kurumahmut, Deniz Ticaret Odası Meclis Başkan Yardımcısı Kenan Türkantoz, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürü Salim Özpak ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Hızırreis Deniz yer aldı.

Toplantının başında İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Tamer Kıran: “2018 yılının ikinci Müşterek Meslek Komiteleri Toplantısı için bir araya geldik.

Katılım gayet iyi. Sektörümüzle ilgili sorunları, sıkıntılar, Bakanlıkla ilgili tüm yetkililer burada. İnşallah güzel, hayırlı ve sonuca ulaşan bir toplantı olur. Davetimize icabet eden herkese teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Kıran, Kartal İstimbotu Onursal Sertifikası hazırlayan Türk Loydu Başkanı Cem Melikoğlu’na teşekkür ederek Melikoğlu’nu kürsüye davet etti.

“Geldikleri gibi giderler’ sözünü hissetmek anlatılmaz bir duygu

Kürsüye çıkan Cem Melikoğlu: ‘Geldikleri gibi giderler’ sözünü hissetmek anlatılmaz bir duygu. Atamızın 13 Kasım 1918’de güvertesinde ‘Geldikleri gibi giderler’ sözünü söylediği Kartal İstimbotu batık halde duruyordu.

Arif Ertek’e ve Gökhan Karakaş’a özellikle teşekkür ederim. Gemiyi buldu ve platform oluşturuldu. Birçok insanın emeği oldu. Deniz Ticaret Odası’nın yoğun emeği vardı ve gemi kurtarıldı.

Bu platform bir yıl süren restorasyondan sonra gemiyi orijinal haline sokup 13 Kasım 2018’de Deniz Kuvvetlerine teslim etti. Gemi müze olarak kullanılıyor.

İstanbul Deniz Müzesi’nde ziyaret edilebilir. Kartal istimbotu, gemi değil Türk Milletinin ümitsizliğe karşı sembolüdür. Cumhuriyetimizin kurucu taşlarından bir unsurdur.

Deniz Ticaret Odası Başkanı Tamer Bey’in sayesinde anı objesi olarak da sertifikayı dağıttık.” şeklinde konuştu.

“Türk Loydu’nun gücünü görmüş olduk”

Türk Loydu’nun son dönemlerde önemli işler başardığını dile getiren Melikoğlu:

“Türk Loydu’nun elde ettiği bir başarı var. IMO’da GPS onayı aldık. 150 metrenin üzerinde akaryakıt, kimyasal gemi inşası için IMO’dan onaylı klas kuruluşu olmanız lazım.

Türk Loydu da Ajax dışında bu yetkiyi alan tek kuruluş oldu. Türk Loydu’nun bu yetkinliği tüm dünya ülkelerine sirküle edildi. İdarenin çok yardımı oldu. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na, Dış İşleri Bakanlığı’na teşekkür ediyorum. Türk Loydu’nun gücünü görmüş olduk.

Türkiye artık Uluslararası alanda daha büyük bir güce sahip.” diye konuştu.

Cem Melikoğlu’nun ardından Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan, son ekonomik gelişmelerle ilgili sunum gerçekleştirdi.

Erdoğan yaptığı sunumda şu ifadeleri kullandı:

“Üniversitemiz iki gün önce iskanını tamamen aldı. Çok zor bir süreçti. Her aşamada üç yıldır iskan almaya uğraştık. Tuzla Belediye Başkanı Şadi Bey’e teşekkür ediyorum.

“Milli gelirde artış beklentisi devam ediyor”

2017-2018 döneminde dünya büyümesini sürdürdü. 2019’a geldiğimizde ticaret ve milli gelirde artış beklentisi devam ediyor. Korumacılık eğilimi de hız kazanmış durumda.

Milli gelir açısından 2017-2018 döneminde 80 Trilyon Dolarlık dünya ekonomisi var. 2019’da 88 Trilyon Dolar bekleniyor. Büyümeye devam edilmesi bekleniyor. Petrolde spotta biraz daha düşük bir fiyatlandırma var bir sene sonrası için.

Amerika kaynaklı yeni bir resesyon eşiğinde olduğumuz görünüyor. 2019 sonu 2020 başı gibi resesyon olasılığı çok yüksek. Altın böyle dönemlerde yukarı hareket yapar.

Bu tuzaktır ya da gerçektir ama yapar. 2019’da tedbirli olmak gerektiğine inanıyorum. Türkiye ekonomisinde bankacılık sermaye oranımızın yüzde 18’de olması dimdik ayakta durduğumuzu gösteriyor.

Kamuda tüm borcu toplasanız milli gelirimizin yüzde 55’indeyiz. Batılı ülkelerde yüzde yüzün üzerinde de var. Varlıklarınıza göre hükümlülükleriniz yeterliyse sonrasında likiditeye bakarız.

Türkiye’nin varlıkları yükümlülüklerinin çok çok üstünde. Bu yüzde 55 oranı sadece bir tane parametre. Bunun dışında başka faktörler de var. Ufak bir likiditeyi karşılayamazsanız varlıklarınızdan ödün vermeye başlıyorsunuz. Türkiye’nin de sorunu bu.

“Bankaların üzerinde düşen görevi anladığı kanaatinde değilim”

Türkiye’de de finans kısmına çok büyük görev düşüyor. Bankaların üzerinde düşen görevi tam anladığı kanaatinde değilim.

Tedbirli olma adı altında tedbirli gibi giderken aşırı kar yapıyorlar. Reel sektör düşen değerler yüzünden ek varlıklarını teminat olarak göstermeye başlıyor.

Bu da şirketlerin sıkıntıya düşmesine neden oluyor. Yılın genelinde yüzde 3’lük büyüme bekliyoruz. Son çeyrekte sıfır düzeyinde bir büyüme gerçekleşecek.

Bu da yılın genelini etkileyecek. Bir resesyon başlangıcı olabilir mi diyoruz. İki çeyrek üst üste daralma resesyonun içindeyiz demektir. Ekonomide durgunluk var ise işsizlik oranlarında yükselme var ise, enflasyon yüksekse stagflasyon deniyor.

Enflasyonla mücadele gibi istihdamda da aynı mücadelenin olması gerektiğini düşünüyorum. Dış Ticaret açığı verip ekonomimizin büyümesini düşünürsek bu kolay olmayacak, ıstıraplı bir süreç olacak.

“Dünya’da deniz taşımacılığına yatırım yapmada 29. sıradayız”

Deniz Ticaretinde toplam hacim 57.3, 2019 için 63 Triyon Ton/Mil tahmin ediliyor. İş hacmi artarken karlılık o derecede artmayabilir beklentisi var.

Gemi İnşadaki arz ile oluşan filo kapasitesi dünya taşımacılığının ihtiyacının üzerinde. Bu da kısa vadede navlun fiyatlarının aşırı yükselmemesine işaret ediyor.

Türkiye, sahiplik açısından son dönemde yatırımcı olarak devreye girmiş görünüyor. Dökme yük ve petrol tankerinde hareketlilik var.

Dünya’da deniz taşımacılığına yatırım yapmada 29. sıradayız. Dünya ticaretinin yüzde 88’i denizden taşınıyor diyoruz ama bunun büyük kısmını yabancı şirketler taşıyor.

Türkiye ciddi bir deniz taşımacılığı filosuna sahip olacak güce ulaşamıyor. Dünya’da büyük birliktelikler stratejik ortaklıklar dönemi var. Denizcilik camiası büyüyecekse tek yürek olması gerektiğine düşünüyorum.

Cem Melikoğlu ve Prof. Dr. Oral Erdoğan’ın konuşmalarının ardından Meslek Komitesi Başkanları yaşadıkları sıkıntıları anlattı.

Meslek Komite Başkanlarının konuşmalarının ardından Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Danışmanı Ali Kurumahmut, söz aldı.

Ali Kurumahmut’un açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

Deniz ülkesiyiz ama denizcilik hizmet sektöründen karasal hizmetlerin çok altında katma değer temin ediyoruz. Şu veya bu nedenle sorunlar halledilememiş.

Yeni bir sistem var. Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi. 5 aydır farklı bir şekilde çözüm üretmeye başladığımızın farkındayız. Uyum içerisinde çalışıyoruz.

Sonuç odaklı çalışmalar yapıyoruz. Hukuk sistemi de bizi zorluyor. Hızır Bey ve Okay Bey ile yaptığımız çalışmalarda Türk Boğazları Tüzüğü’nün 23. Maddesinin 20 yıldır uygulanmadığını gördük.

Araştırdık. Öyle bir işlem yapalım ki hem şimdiki arkadaşlarımızı sıkıntıya sokmayalım hem de geçmişteki arkadaşlarımızı sıkıntıya sokmayalım dedik. Bir işlem yaptık.

Hukuki zorunluluktan dolayı yaptık bu işlemi. 1 Ocak’a kadar süre verdik. İlk çözümü tüzüğün 1. maddesinin düzenlemek. Çalışmalarımızı tamamlayıp Cumhurbaşkanlığı makamına sunacağız. Kısa bir süre kaldı. Sektörün önünü tıkamayız.

Bir işlem daha yapıp üç ay daha uzatırız yeni bir düzenleme yapılana kadar.

23. Maddeyi tümüyle kaldırmanın sakıncalı olacağını düşünüyoruz”

  1. Madde ne diyor? ‘Demirleme yerlerine gelen gemiler kılavuz kaptan ile demirler ve kılavuz kaptanla yol alır.’ Kuzey Girişi, Güney Girişi, Çanakkale Boğazı ve Zincirbozan’ı saymayalım diyoruz ama bu da mümkün değil. 10 gemilik Karantina demir yerimiz var. 168 saat amacıyla demirleyen gemiler önce Karantina yerine sonrasında C yerine demirlesin diyebiliriz. Tümüyle kaldıramayız ama tehlikeli yük taşıyan gemilerin bu işten muaf tutamayabiliriz. Cumhurbaşkanımız yönetmelik teklifinin gerekçesini bile okuyor. Makul, kabul edilebilir bir teklifte bulunmak lazım. Tümüyle kaldırdık diyelim Allah korusun kaza olunca bunun hesabını vermekte zorlanırız. Bize gelen yazılarda 4-6 bin dolar rakamında gidip geldi rakamlar. Hızır Bey ile görüştük. 275 ile 500 Dolar arasında rakam alındığını söyledi. Tüzük değiştirilene kadar bu bir hukuki zorunluluk. Sizleri sıkıntıya sokmayacağız. Çözüm bulacağız. Bizlere güvenin. Yeni bir tüzük değişikliği yapılıp yürürlüğe girene kadar bu uygulamaya size zarar vermeksizin devam ederiz. Yapılan düzenlemenin ardından tehlikeli yük taşıyan gemilerin kılavuz kaptanla devam etmesi yönünde karar alırız. Limana giriş çıkış yapan gemiler zaten kılavuz kaptan alıyor. Devlet olarak egemenlik yetkilerimizi kullanırız. Türkiye’nin geçişi düzenleme yetkisini kullanarak yapmış olduğu düzenlemedir bu tüzük. Bu nedenle 23. Madde konulmuştur. Karanlık Limana giriş çıkış yapan gemiler kılavuz kaptan alıyor. Karadeniz girişinde de uygulama yapılsın da denebilir. Sektörün tümünde o kadar tepki aldık ki 20 yıldır yapılmayan hükmü hatırlattık. 20 yıldır da büyük sıkıntı yaşamadık. Ona da güveniyoruz. Yapacağımız yeni düzenleme ile Çanakkale, güney girişini kaldıracağız. Limana giriş yapanlar ve karanlık liman devam edecek. Tehlikeli yük taşıyan gemilere 168 saati aştıklarında biraz istisna tanıyacağız. Bir taraftan devlet tarafından işlem yapıyoruz diğer taraftan sizleri düşünüyoruz.

“Bir Milyon Amatör Denizci ufkun ötesini görmeyi deneyen bir proje”

Amatör Denizcilik ile ilgili de konuşmak istiyorum. Bir deniz ülkesiyiz ama denizci bir ülke değiliz.

Denizci bir millet ve denizci bir devlet de olamadık. Bir Milyon Amatör Denizci ufkun ötesini görmeyi deneyen bir proje. Vatandaşımızın yüzünü denize döndürebilmek istiyoruz.

Sadece vatandaşımızın yüzünü denize döndürebilsek ufkun ötesini gösterebilsek bu bizim için yeterlidir. Bir doküman hazırladık. Amatör denizcinin bilmesi gerekenleri 60 cümleye sığdırdık.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Deniz ve İç Sular Düzenleme Genel Müdürü Okay Kılıç’ın Meslek Komiteleri Başkanlarının sorularına verdiği cevaplar şöyle:

“Amacımız gemilerimizi izlemek onların emniyetini sağlamak”

Bakanlık olarak tüm kıyılarda otomatik tanımlama sistemini kurduk. Tüm kıyılarımızı izliyoruz.

Sonrasında karar aldık. 2008 yılında çıkan tebliğ ile Cclass B tüm gemilere takılma zorunluluğu getirildi.

Şu anda gemileri yüzde 50 bile izleyemiyoruz. 10 yıllık süreçte cihazların çoğunun çalışmadığını gördük.

Ağustos ayında bir düzenleme yaptık. Amacımız gemilerimizi izlemek ve onların emniyetini sağlamak.

1 Ekim 2018’den sonra yağılan belgelendirmede bu cihazların çalıştığını görmek istiyoruz. 45 teknede denetim yapıldı. 50’sinin hiç çalışmadığı görüldü.

Uygun montaj yapılmaması, sahte cihaz, anten sorunları gibi sıkıntılar olduğunu gördük. Sektörde günden güne giderek artmaya başladı bu konu.

Biz bunu 1 Ekim 2018’den sonra tüm belgelendirmelerde görmek istiyorduk. Bu sene tüüm cihazların çalışır hale gelmesini sağlarsak bundan sonra her yıl değil daha farklı mekanizma hazırlayabiliriz.

Şu anda cihazların çalışma konusu bizim için önemli. Heöm sizi teknelerinizin güvenliği, hem de kıyılarımızın güvenliği için.

12 metrenin altındaki balıkçı gemilerde radar istenmemesi zorunluğu sorusu geldi. Bu konu Tarım Bakanlığı ile ilgili.

24 metrenin üzerinde zorunlu. Bunun amacının şu olduğu gördük. Kaçak balıkçılığı önlemek amacıyla olduğunu söylediler. Balık sürülerini takip için kullanılan radarlar kullanıldığı için. Emniyet ile iligli sorun görünmüyor.

9.9 beygirden az olanlarda amatör denizci belgesi istemiyoruz.

40 beygirin altında istenmemesi gibi soru geldi. 1 Milyon Amatör denizci projemiz var.

243 tane sınav yapmışız. 50 bin vatandaşımızı amatör denizci yapmışız, 30 bin vatandaşımız randevu almış. 40 beygirin altında istemiyoruz dersek şu andaki hedefimizle ters düşen uygulama olacak. Vatandaşımızın rahat bir şekilde belgesini alacağını düşünüyoruz.

– Kabotaj Kanunu gereği bazı konularda Türkiye’de bulunmayan deniz araçları ile çalışmak gerekiyor. Deniz Ticaret Odaları ile birlikte böyle bir geminin olup olmadığını araştırıyoruz. Türkiye’de bu özelliklerde gemi yoksa izin veriyoruz.

– Kabotajdaki tankerlerde, gaz taşıyıcılardan ISM istiyoruz. Emniyet tedbirlerin nasıl alınması gerektiği gibi konuların kayıt altına alınması amacıyla.

Tehlikeli yük taşıyan gemilerin daha emniyetli taşınması için yaptığımız bir uygulama. Bunun yapılması gerektiğini düşünüyoruz.

Bu konuda bir çalışma yapacağız. Alternatif bir konu yapabilir miyiz, sizlerle bir kez daha bir araya gelmek gerekebilir. Tamamen emniyetle ilgili bir konu.

Boğazlarda demir yeri konusunda çalışma yapıyoruz.

–  Ordino konusunda 60 günlük liman çıkış belgesi veriyoruz. Neler yapabiliriz değerlendireceğiz.

–  Yerel Trafik Merkezi kurmaktaki amacımız Türk Boğazlarından geçen gemilerle ilgili. Çok yoğun yerel trafiğimiz var. Bu merkez şu anda otomatik olarak çalışıyor. Sistem üzerinden ihlalleri tespit ediyor. Yetkili firmalar uyarılıyor.

–  Liman sınırları değişmeden vatandaşlarımızın işlemlerini kolaylaştırabiliriz.ROC konusunda bir düzenleme yapmamız gerekiyor. Sınırlı Vardiya Zabitlerinin belgelerini yenileme süresi geldi. Sınavla almaları lazım ama Liman Başkanlıklarına yetki vererek yerinde çözmeyi düşünüyoruz.

–  Çevre Kanunu’ndaki cezaların yüksek olması ile ilgili sorunları Çevre Bakanlığı’na iletiriz.

–  Denizcilik Eğitimini Bakanlığımız veriyor. IMO’da beyaz listedeyiz. Gemi adamları konusunda 91 okulumuz var. STCW konusunda yaptıklarımızı uygun yapıyoruz. IMO’ya raporlarımızı sunuyoruz.

STCW’ye neyin uyup uymadığını bilen idaredir ve biz bunu uyguluyoruz.

–  İngilizce konusuyla ilgili iyileştirmeler oldu. Yönergeyle birlikte YDS’te azaltılmalar oldu ve bazılarını kaldırdık. Çalışmalar devam ediyor ama ayrı bir İngilizce sınavı konusunda çalışmalar devam ediyor.

–  Dalış konusuyla ilgili tekne tanımında çalışmalar tamamlandı. Ticari dalış merkezleri ile ilgili konu gündemimizde.

–  Sınırlı Vardiya Zabitlerine Yat Kapntalığı imkanı verilmişti, şimdi de İngilizce şartı geldiği için alamıyorlar. O yıllarda Sınırlı Zabit olduğunu belgeleyenlere Yat Kaptanlığı vereceğiz.

– Türk Bayrağından kaçışla ilgili kanuni düzenlemeler yapıldı. Yurtdışındaki bayraklarla aynı seviyede vergisel düzenlemeler yapıldı ancak daha çok şeyler yapılması lazım.

– Neden Türk sahipli yabancı bayraklı gemide Filipinli çalışıyor? Bunun irdelenmesi lazım. Bunu hep beraber çözmemiz lazım.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Deniz Ticareti Genel Müdürü Durmuş Ünüvar’ın açıklamalarından öne çıkan kısımlar ise şöyle:

 “Denizcilik sektörüyle ilgili vergilendirme konusunda değerlendirme yapacağız”

– Gemi İnşa sektörünün stratejik sektör olarak değerlendirilmesi ile ilgili Genel Müdürlüğümüz görevlendirilmiş durumda.

Ocak ayında denizcilik sektörüyle ilgili vergilendirme konusunda değerlendirme yapacağız. Yeni bir yol haritası çizeceğiz.

– Yeni İnşa gemilerde ÖTV’siz yakıt konusunu görüşeceğiz. Değiştirilebilir bir şey. Değerlendiririz.

– Marinalar EURO ile çalışıyor ifadesi vardı. Marinalar artık Türk Parasını Koruma Kanunu nedeniyle Türk vatandaşına Euro ile fiyat veremiyorlar.

– 2013-2017 arasında Bunker sektörü yüzde 100 büyümüş durumda. Tüm tedarik ikmal sektörünün büyümesi için Bakanlığımız bu alanda çalışmaya hazır. Sektörü büyütmek için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız.

– Dünya’da tonaj olarak ilk 5 ülkenin yabancı bayrak oranı yüzde 81, Türkiye’de bu oran yüzde 74.5. Türk bayrağını daha avantajlı hale getirmek için ne yapmamız gerekiyorsa bir çalışma yapıp ilgili Bakanlıklarla biz Deniz Ticaret Genel Müdürlüğü olarak bu çalışmaları yürütmeye talibiz.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürü Salim Özpak ise Meslek Komiteleri Başkanlarını sorunlarına şu cevapları verdi:

“20 binin üzerinde tekneye bağlama imkanı sağlanacak”

-Strateji Belgesinin hazırlanması ile ilgili sektörden ve yan sanayiden datalara ihtiyaç bulunmaktadır. Bu bilgiler için sektörden yeterli bilgileri toparlayamıyoruz.

Gemi cinsleri Avrupa birliği ile uyumlu liste olarak yayınlanmaktadır. Deniz ve İç Sular tarama yönetmeliğinde tarama faaliyetlerinde kullanılan deniz taşıtları sınıflanmıştır.

– Teknelerin barınma yerleri ile ilgili 2016 yılındaki tebliğ ve yönetmelikteki değişiklikle özel sektörün yat limanı yapmasının önü açılmıştır. Geçen süreçte 14 yat limanı izni verilmiştir.

– Amatör denizcilere yönelik teknelerin güvenli bağlama yeri ile ilgili çalışmalarımız devam etmektedir. 20 binin üzerinde tekneye bağlama imkanı sağlanacaktır.

Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Hızırreis Deniz, Şile açıklarında karaya vuran geminin personelinin kurtarılmasıyla ilgili olarak, “Bu operasyon denizci devlet, denizci millet olduğumuzun göstergesidir” ifadelerini kullandı.

“Denizci Millet, Denizci Devlet olduğumuzun göstergesi”

Hızırreis Deniz yaptığı açıklamada:

“İki gün önce 16 denizcinin kurtarılması olayına dikkatin çekilmesini istiyorum. Bu bireysel değil ülkenin denizcilikteki deneyimi ve dünyaya örnek olacak operasyon olduğunu belirtmek isterim.

Bu operasyon denizci devlet, denizci millet olduğumuzun göstergesidir. ” şeklinde konuştu.

Toplantıda söz alan KOSDER Başkanı Hüseyin Kocabaş:

‘’ Koster Yenileme Projesi ile ilgili ümitliyim. Boğazdan bir gemi ayda üç kez girip çıkabiliyor.

Yakıt ikmalini yapıyoruz. Kaptanlara 3-4 bin dolar maaş veriyoruz. Burada düzenleme ile ilgili müjde verildi. Düzenleme en kısa zamanda yapılacaktır.

Türk Bayrağı azalıyor söylentileri var. Nasıl eski günlerimize döneceğiz? 80’li yıllarda Karadeniz – Akdeniz havzasında Türk tonajının hegemonyası vardı.

Şimdi olmadığını görüp üzülüyorum. Türk Bayrağından gidişe çare bulmak lazım diye düşünüyorum. Türk Bayraklı 126 geminin klastan kaynaklı sıkıntısı var.

Belki onlar da Türk Bayraktan çıkmak zorunda kalacaktır. Herkes ister istemez yabancı gemi adamına yöneliyor. Bu da bizim sıkıntımız. Türk Bayrağına dönüş özendirilerek Türk gemi insanlarını da ihraç yönünde artacağını düşünüyorum.” diye konuştu.

Kaynak: Türk Deniz Medya


Bunları da beğenebilirsin