Denizcinin anasayfası

Türk P&I : ‘’Tekne sigortalarında artış yaşanmayacak’’

Türk P&I Sigorta Genel Müdürü Ufuk Teker yaşanan salgın ve krizlerin denizcilik sigortasına yansımalarını ve 2022 piyasa tahminlerini anlattı.

Türk P&I Sigorta’nın Genel Müdürü Ufuk Teker, Habertürk TV’de katıldığı Bakış programında pandeminin dünya denizciliğine etkileri denizcilik sigortasına yansımaları, dövizdeki artışın sektöre olan etkisi, 2022 piyasa tahminleri hakkında bilgi verdi.

Soru cevap şeklinde yapılan programda Ufuk Teker şunları anlattı:

-Dünya ticaretinde deniz ticaretinde ciddi bir kaos var. Bu pandeminin getirdiği kaos mu?

Aslında dünya denizciliği çok komplike bir yapıdan oluşuyor. Dünya ticaretinin yüzde 90’ı deniz yoluyla taşınıyor. Artan navlun fiyatlarına rağmen hala çok ekonomik bir taşıma modeli hava ve karayoluna göre kıyaslandığında. Bu anlamda baktığınız zaman bu komplike yapı içerisinde bir takım dinamikler zaman zaman tetikleniyor. Artan ve inen eğri şeklinde artan ve inen navlun dönemleri oluyor. Ne zaman tetiklendi aslında bu navlun artışının tetiklenmesi. 2020 Mart Nisan ayında petrol fiyatları o kadar dibe indi ki depolanacak alan bulunamadı. O dönemde çok büyük ölçekli tankerler yük sahipleri tarafından kiralanarak navlun fiyatlarında tankerlerdeki navlun fiyatlarında bir tavan yaşandı. Onun akabinde dünyadaki navlun fiyatlarındaki belirleyici unsurlardan bir tanesi tersanelere verilen yeni gemi siparişleri ve hurdaya giden gemi arasındaki korelasyon navlun fiyatlarını ciddi anlamda etkilendi. 2020 yılında  WLCC dediğimiz çok büyük ölçekli ham petrol taşıyan gemilerle ilgili siparişler yüzde 125 oranında arttı. Adetsel olarak çok olmasa bile tonaj anlamında çok büyük bir artışlar yaşandı. .Bunun sonucunda tanker navlunlarında yine aşağıya doğru bir yuvarlanma meydana geldi. Pandemiyle birlikte bu sefer salgın sebebiyle limanlardaki gümrük süreleri çok uzadı. Karantina sebebiyle gemiler gittikleri limanlarda çok uzun süre kalmak zorunda kaldı. Liman işçilerinin sayısı ve çalışma süreleri kısıtlandığı için bazı otoritelerde gemi kabul etmeme yönünde bile bazı limanlarda bir takım sıkıntılar yaşandı. Bu durum  aksamalara sebep oldu. Aksaklıklar yaşandıkça  bu sefer konteyner bölümünde  dünya ticaretinde konteynere olan talep arttı. Son 30 yılın en yüksek seviyesine ulaştı neredeyse.  Bu durum konteyner gemilerinin de sayısının artmasına neden oldu.  Böylece  yük sahipleri ihracatçılar çok kolay bir şekilde yüklerini ihraç edebilir ithal edebilir hale geldiler.  Dolayısıyla  şu anda ticaret konteyner taşımacılığına bağımlı hale geldi. Ancak bir müddet sonra Çin’de çok fazla sayıda boş konteyner birikti ayrıca yük hareketleri sebebiyle  konteyner sıkıntısı baş gösterdi ve  ihracat veya ithalat yapmak isteyen tüccarlar konteyner bulamaz hale geldi. Hala da şu anda dahi o kriz devam ediyor.

-Bu sigortayı nasıl etkiliyor?

Tabi bu her şey emtia fiyatlarıyla ilintili. Aslında emtiayı nasıl etkiliyor diye bakacak olursak bazı navlun taşıma ücretleri şu anda navlun fiyatından daha az. Yani on bin dolarlık basit bir yük getiriyorsunuz yükü tanımlarken basit nitelikteki yük elektronik cihaz veya nitelikli bir kargo değil ama basit bir yükün navlunuyla malın bedeli neredeyse eşit d urumda olan durumlar meydana gelmeye başladı bu da tabi sigortalama durumunda primleri de yukarıya doğru hareket ettiriyor.

-2022’de tekne sigortalarında artış olacak mı?

Artan navlun fiyatlarıyla birlikte denizcilikteki bütün denizcilik öğelerinin fiyatları da arttı. Hem yük gemilerinde konteynır gemilerinde tankerlerde hatta pandemi sebebiyle hepimiz eve sıkıştığımız zaman otellere gitmek istemediğimiz zaman turizm anlamında da deniz turizminde deniz araçlarının kullanılması daha hijyenik ortam mesafe anlamında sosyal mesafe anlamında da çok daha avantajlı olduğu iç in tercih edilmeye başlandı. Burada tabi kruvaziyer gemilerinden bahsetmiyorum. Pandeminin ilk başlangıcında çünkü cruise gemileri üç dört bin kişi taşıyan o devasa yolcu gemileri bu krizden en çok etkilenen taraf oldu. Soruya geri dönecek olursak sigortalı bedeller çok arttı. Burada sigortalı olan tüm tekne sahiplerini hassasiyetle ikaz etmek istiyoruz ki piyasa ile uygun sigorta bedellerini tespit etmeleri gerekiyor. Sigortacılarına bunu ihbar etmeleri gerekiyor. Sigortacıları otomatik olarak bedel artışı yapmayacaktır tamamıyla bedel artışı yapmak teknenin kendi sahibinin uhdesinde olan görevi olan bir husustur. Bedellerini artırıp piyasa rayicine uygun bedelleri uygulamaları uygun olacaktır. Tekne sigortaları piyasasında son dört beş yıl hep artış trendi vardı. Uluslararası pazardan bahsediyorum. Son dört beş yıl içerisinde yaklaşık olarak yüzde 40-50 oranında primler yukarıya doğru arttı zaten. Şu anda aslında hasar prim oranlarına baktığımızda tekne sigortacıları için çok sert bir piyasa şartı olduğunu söyleyemeyiz. Yani alınan primler ödenen hasarları karşılar nitelikte şu anda bir dengeye oturmuş durumda. Ben önümüzdeki birkaç yıl çok yoğun prim artışı olmayacağını düşünüyorum tekne sigortalarında.

-Teknelerin değerleri de dövizdeki artıştan dolayı

Mutlaka iki katına yakın çıktı. O anlamda bakınca sigortalının cebinden çıkacak prim bir miktar artacak olsa bile kıyasen bakıldığında bir artış yaşamayacaklar.

-Konteyner navlunlarında düşüş öngörüyor musunuz?

Bunun olabilmesi için aslında mevcut gemi sayılarında artış olması gerekiyor. Biraz daha geniş cevap verirsem; aslında taşıyıcı orijini olmayan yani asıl mesleği armatörlük, gemi işletmeciliği, taşımacılık yapan firmalar haricindeki yatırımcılar bu yüksek navlun dönemlerinde denize hızlı bir şekilde yatırım yapıyorlar. Örneğin ihracatçı bir firma yükselen navlunlardan dolayı gidip kendisine gemi almayı tercih edebiliyor. Bu sayede hem navlun taşımacılığın karından faydalanmayı hem de cebinden fazla navlun çıkmadan bu süreci geçirmeyi planlıyor fakat denizcilikte periyotlar bir miktar daha uzundur yatırımcılar için. Ve denizcilik çok özel bir konu. Bu özel konunun içerisinde başarılı olabilmek için yani belli bir yatırım sağladıktan finansmanı sağladıktan sonra gemi alarak taşıyıcı olmak o kadar kolay değil. Denizciliğin çok fazla kuralı var dinamiği var. Yüksek sezonda gemiyi alıp pahalı zamanda daha sonra piyasa aşağıya döndüğünde gemi fiyatları da tekrar geriye gelebilir büyük bir risk taşımış olduğunu düşünüyorum ben bu anlamda. Şimdi yatırımcı sayısı artı. 2020’deki tankerlerde olduğu gibi konteyner gemisi siparişlerinde de bir artış gözlemleniyor. Bunun karşılığında da konteyner gemi sayısı arttığı anda navlunlar otomatik olarak bir miktar aşağıya doğru gevşeyecektir.

-Dövizdeki artış asgari ücretteki artış sizi nasıl etkiliyor?

Bizim yüzde 65 müşterimiz yabancı aslında. İtalya, Almanya, Yunanistan

-İhracat var o zaman?

Tabi iki körfez ülkelerinde birçok müşterimiz var. Biz hizmet ihracı yapan poliçesi dövizli olan primini döviz tahsil eden şirketlerden bir tanesiyiz. Hem P&I,  hem gövde sigortalarında.

– P&I‘yı anlatır mısınız?

Nasıl karada bir otomobiliniz varsa kasko sigortaları varsa,  tekne makine sigortaları  P&I da deniz araçlarının trafik sigortası olarak basit olarak anlatabiliriz. Hem çevre kirliliği, personele karşı olan sorumluluk taşıdığı yüke karşı olan sorumluluk gibi çok geniş spektrumu olan bir sorumluluk sigortasıdır P&I: Teminat limitleri de 1 milyar dolara kadar gemi başına teminat sağlıyoruz.

-Kaza ölüm sakatlanma olursa siz devreye giriyorsunuz

Kesinlikle tabi çok geniş spektrumlu cenazenin alınması hastaysa nakledilmesi helikopterle nakiller uçuşa hazır hale getirilmesi tedavisinin üstlenilmesi gibi geniş çaplı..

-Bu dünya çapı için geçerli değil mi

Evet bizim 145 ülkede temsilcimiz var.  Yerel olarak servis verebiliyoruz dünyada 370’ün üzerinde temsilcimiz var.

-Yurt dışındaki gemiler Türkiye’den sigorta yaptırmaya başladılar mı?

Hizmet kalitesi çok önemli. Bu konuda bilgi birikim çok önemli. Deniz sigortasını klasik sigortacılıktan ayıran birçok kesit var. Yabancı dil bilmek, hızlı olmak anında servis verebilmek, 24 saat servis verebilmek teknik bilgi birikim ve networkün olması, temsilciler ve avukatlarımızla birlikte kompakt bir servis verebiliyoruz.

-Lodosta yan yatan tekne sizin alanınız mı?

Ekranda gözüken geminin sigortalı olup olmadığını bilmiyorum ama bizim de lodos esnasında birçok deniz aracımızda hadiseler oldu, hatta bir tanesi liman içerisinde battı, şu an enkaz kaldırma çalışmalarımız devam ediyor. Tabi yüzde yüz çevre hassasiyeti var,  özellikle buradan idareyi de tebrik etmek istiyorum. Marmara artık doğal koruma alanı ilan edildiği için Marmara Denizi bu anlamda hassasiyet seviyesi çok yükselmiş durumda zaten yani kirlilik. Biz denizciler çevresel hadiselere çok daha önceden adapte oluyoruz. Şu anda karbon salınımıyla ilgili deniz kaynaklı yani deniz taşıtları kaynaklı karbon salınımında sıfır emisyon hedefiyle yakılan yakıttan başka ülkelerden alınan ağırlık balans suyunun rehabilite edildikten sonra suya verilmesi gibi birçok uygulama boğazdan geçen ticari gemilerde şu anda başlamış durumda. Türkiye’de böyle çok sıkı tutulmuyor henüz baca emisyonu ile ilgili durum. Ama ön hazırlıklarının yapıldığını biliyorum AB ve Amerika’da  2023 yılı itibarıyla çok sıkı uygulamalar olacak.

– Fırtınada zarar gören balıkçı tekneleri bunlar sigortalı mı?

300 grostonun üzerinde belli bir büyüklüğün üzerinde olanlar mutlaka sigorta satın almak zorunda. Birçok balıkçımız aslında artık 300 grostonun üzerinde. Ağ balıkçılığı yapan taka diye tabir ettiğimiz balıkçılarımızın çoğu 300 gross tonun üzerinde onların sigortaları zorunlu olduğu için mutlaka bulunuyor. Onların altındakilerin çoğu sigortasız maalesef.

-Risk değil mi?

İki türlü durum söz konusu. Bir kendi mal varlığını korumak için zaten sigorta yaptırılması gerekiyor yani mal sahibinin sigorta yapması gerekiyor. Çevreye karşı vereceği üçüncü şahıslara karşı vereceği riskleri de teminat altına alması bence çok gerekli bir konu. Zorunlu değil ama kesinlikle yaptırmaları gerektiğini düşünüyorum.

-Gemi personelinin ihtiyaçlarına karşı yapılan ve karşılanan sigorta maddeleri nelerdir?

Denizcileri gittikleri gemilerin genel sigortacısının kim olduğunu önceden öğrenmelerini ben ağırlıklı olarak tavsiye edebilirim. Çünkü başlarına Allah korusun herhangi bir kaza yaralanma veya ölüm hadisesi meydana geldiğinde doğrudan muhatap olacakları kuruluş geminin ilgili P&I kuruluşudur. Bu P&I kuruluşları ne tür teminatlar sağlıyor. Ölüm, yaralanma, ölüm anında o personelin ülkeye nakli yaralanması esnasında da en uygun tedavinin nerede yapılabilecekse personelin oraya nakline kadar hizmetler veriyor. Ayrıca iflas eden armatör varsa gemide kalan maaşı, ödenmemiş personelin dört aya kadar maaşlarını dahi uluslararası denizcilerin MLC konvansiyonu gereğince P&I kuruluşları ödüyor.

-Deniz turizmindeki araçların tümüne P&I zorunluluğu getirilmesi

Turizm teşvik kanununda bir değişiklik yapılmasıyla şu anda kanuni olarak zorunlu. Büyük ihtimalle yeni sezonda bütün deniz araçlarının deniz turizm araçlarının sigortalı olması gündeme gelecek.


Bunları da beğenebilirsin