Denizcinin anasayfası

Turkon Line, ABD’ye 25 yıldır taşıma yapıyor

Turkon line müşterilerine sağlayacağı online hizmetlere hız kazandırmak için Maritime 4.0 Dijital Dönüşüm projesini hayata geçirecek.

Dünya deniz ticaretinde çok önemli bir yeri olan ABD’ye konteyner taşımacılığı yapmak üzere kurulmuş olan Turkon Line, sektöründe en kısa transit süreyi sağlayarak, Amerika’ya direkt servis veren ilk Türk firmalarından biri olmuştu. Dünya Gazetesi’nin haberine göre Turkon Line Ticaret Genel Müdür Yardımcısı Cem Taş, Turkon Line’ın tam 25 yıldır ABD’ye direkt ve düzenli deniz taşımacılığı yapan tek firma olduğuna dikkat çekerek, “Turkon sonraki yıllarda kurduğu ülke ve bölge müdürlükleri, acente anlaşmaları ile servis ağını genişleterek odaklandığı pazarlarda büyümesine devam etti” dedi.

Turkon Line’ın yurt dışında ABD’de New York, Norfolk ve Savannah, Almanya’da Hamburg, Belçika’da Antwerpen ve İngiltere’de Felixstowe’da ülke müdürlükleri ve ofisleri bulunuyor. Türkiye’de, İstanbul, İzmir, Mersin, Bursa, Ankara’da bulunan bölge müdürlükleri ile hizmet sunuyor. Ayrıca 19 ülkede çalıştığı 37 acente ofisi ile 4 kıtada 38 limana servis vererek dünyanın çeşitli bölgelerindeki faaliyetlerini sürdürüyor.

Amerika, Avrupa, Akdeniz ve Karadeniz pazarlarında 8 ana hatta aktif olarak konteyner taşımacılığı hizmeti sunan Turkon Line, özellikle odaklandığı pazarlardan Doğu Akdeniz, ABD’nin Doğu kıyısı ve Türkiye’de pazar liderleri arasında yer alıyor. Turkon Line’ın hedef pazarları arasında ABD, Mısır, İsrail, İspanya ve Almanya bulunuyor. Bunlara ek olarak, Lübnan, İngiltere, Benelux, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Ukrayna, Romanya, Gürcistan, Fas, Portekiz, İtalya ve Fransa servis verdiği yerler arasında. İhracat taşımalarında çoğunlukla kimyasal madde, beyaz eşya, elektronik eşya, tütün, kâğıt, tekstil ve halı sektörleri yer alırken, ithalat taşımalarında ise otomotiv, pamuk, kâğıt ve kimyasal madde gibi sektörler yer alıyor.

 “Hedef pazarlarda hizmet çeşitliliğini artıracağız”

Turkon Line olarak, operasyonel mükemmellik, sürdürülebilirlik ve bunun çıktısı olarak da müşteri memnuniyetini iyiden mükemmele taşımayı hedeflediklerine vurgu yapan Cem Taş, yeni yatırım planlarına yönelik şu açıklamayı yaptı: “Tedarik zinciri sıkıntısının tüm dünyayı derinden etkilediği bu dönemde biz özellikle Türk İhracatçısına verdiğimiz desteği sürdürmek adına, hizmet verdiğimiz tüm servislerde hız kesmeden rotamıza devam ediyoruz. Bu açıdan liman sıkışıklıklarına, savaş ortamına rağmen seferlerimizi planladığımız gibi sürdürüyoruz. 2021 yılında kabul edildiğimiz Turquality Marka Programı kapsamında hazırladığımız 27 proje planı çerçevesinde, hedef pazarlarımıza yönelik marka faaliyetleri ve hizmet çeşitliliğini artırmak amacıyla ek hizmet yatırımları önceliklerimiz arasında. Hedef pazarlarımızda hizmet çeşitliliğini geliştirerek, müşteri sadakatini artırmak da büyüme planlarımız arasında.”

SAP’IN CSL uygulamasını kullanan ilk konteyner firması

Deniz taşımacılığında hem operasyonların hem de hizmetlerin dijitalleşme ihtiyacı bulunduğuna dikkat çeken Taş, “Bu ihtiyaçtan yola çıkarak, müşterilerimize sağlayacağımız online hizmetlere hız kazandırmak için, bugünlerde geçiş çalışmalarını yaptığımız Maritime 4.0 Dijital Dönüşüm projemiz de yine ajandamızda yer alıyor. 1 Ocak 2022 tarihinde canlıya aldığımız projenin halkalarının yakın zamanda tamamlanmasını planlıyoruz. Bu projeyle, SAP’nin ilk sektörel çözümü olan Container Shipping Line’ı (CSL) tüm modülleriyle kullanan dünyadaki ilk konteyner taşımacılık firmasıyız” dedi.

Özellikle S4HANA olanaklarından faydalanarak geliştirdikleri yeni web siteleri ve uygulamalarıyla, teklif alma, booking oluşturma, konşimento oluşturma ve gelişmiş yük takip olanakları gibi birçok hizmeti dijital olarak müşterilerine sunabilir hale geleceklerini ifade eden Taş, “Dijital hizmetlerimizi, müşterilerimize bir opsiyon olarak sunuyor, onların bu sistemleri kullanmalarını zorunlu kılmıyoruz. Müşteri odaklılık önceliğimiz ve online hizmetlerimizi de müşterimizin ihtiyaç, istekleri doğrultusunda kullandığımızın da altını çizmek istiyoruz. Müşterilerimiz için Turkon’u tercih sebeplerinden biri olan, seferlerimizin planlanan – gerçekleşen uyumunu gösteren “Servis Güvenilirliği” (Schedule Reliability) de her zaman ön planda tuttuğumuz ve hep daha iyiye taşıdığımız bir diğer güçlü yönümüz” açıklamasını yaptı.

2021’nin hatların yatırım yaptığı, risk aldığı ve finansal olarak iyi sonuçlar elde ettikleri bir yıl olduğunu ifade eden Taş, “Aşı uygulanmasının yaygınlaşması, kısıtlamaların nispi olarak azaltılmasıyla birlikte üretim tekrar artmaya başladı. Ancak geçtiğimiz yıl başlayan ve hala devam eden tedarik zincirinin bir halkası olan, limanlarda tam kapasite çalışılmaması, kara nakliye hizmetlerindeki aksamalar ve limanlarda yaşanan sıkışıklıklardan dolayı yanaşma için günler haftalar süren beklemeler sektörü zorluyor” dedi.

En iyimser tahminle 2022 yılında tedarik zinciriyle ilgili sorunların, liman sıkışıklıklarının, ekipman ve filo sıkıntısının devam edeceğinin öngörüldüğünü söyledi. Taş, “Bu açıdan sektördeki firmaların özellikle hizmet devamlılığı için ekipman konusunda yatırımlarına devam edeceği tahmin edilmekte, bunun sonucu ekstra maliyetlere neden olmaya devam edecektir. Bu sebeple, müşterilerimize yaşanan sıkıntılardan en az etkilenmeleri adına hatlarla 2023 yılını kapsayan uzun vadeli taşıma anlaşmaları yapmalarını özellikle tavsiye ediyoruz” şeklinde konuştu.

Taş ayrıca, Ukrayna’daki savaş nedeniyle hizmet verdikleri Odessa Limanı’nın kapanmasıyla bu ülkeye yük kabulünü bırakmak zorunda kaldıkları bilgisini verdi.”

“Sektörde çevreci dönüşüme öncülük edeceğiz”

Taş, ilerleyen yıllarda karbon sıfır hedefi doğrultusunda mevcut filolarda bir dönüşümün olacağı ve yatırımların bu hedefi merkeze alacak şekilde yapılacağının öngörüldüğünü aktardı. Yeşil Mutabakat kapsamında 2050 yılında karbon-nötr hedefine ulaşmak için denizcilik sektörünün de üzerine düşen çok sayıda görev olduğunu dile getiren Taş, “Biz gelişmeleri yakından takip edip planlamalarımızı sürdürüyoruz. Geçtiğimiz yıllarda gemilerimizin emisyon miktarlarını azaltmak için, gemilerimize Scrubber sistemi takmıştık. Bu uygulamamızla Türkiye’de, sektörün yol gösterici ve öncüsü olarak bir ilke imza atılmıştır” dedi.

Navlun endeksi 14 haftadır düşüyor

Cem Taş, konteyner piyasasındaki son gelişmeleri değerlendirdi. Konteyner navlunun düşüş trendinde olduğunu ifade eden Taş, “2022 yılının ilk haftasında SCFI (Şanghay Konteyner Navlun Endeksi) tüm zamanların rekoru olan TEU başı 5.109$ seviyesine kadar yükseldi. Ancak ilerleyen haftalarda küçük sayılsa da geri gelmeye başladı. Yaklaşık 14 haftadır düşüş trendinde olan SCFI nisan ayı ortasına geldiğimizde TEU başı 4.228$ seviyesine kadar geriledi. Yine de geçen senenin aynı döneminin yüzde 50 üzerinde olduğunu söyleyebiliriz. Drewry’nin 14 Nisan verilere göre, Dünya Konteyner Endeksi’nin (WCI) bileşik endeks rakamı yüzde 1.2 düşüşle, 40ft konteyner başına navlun 7.945.31 $’a geriledi. Ancak 2021’de aynı haftaya göre yüzde 62 daha yüksek olduğu görülüyor. Özellikle Atlantik ve Pasifik bölgesi navlunlarındaki artışların diğer bölgelere göre daha yüksek gittiğini gözlemliyoruz” diye konuştu.


Bunları da beğenebilirsin