Denizcinin anasayfası

Yerli istihbarat gemisi TCG Ufuk göreve başladı

Türkiye'nin yerli ve milli ilk istihbarat gemisi TCG Ufuk (A-591), İstanbul Tersanesi'nde düzenlenen törenle hizmete girdi.

TCG Ufuk (A-591), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı törenle Deniz Kuvvetleri Komutanlığına teslim edildi. Türkiye’nin ilk istihbarat gemisi olan 99,5 metre boyundaki TCG Ufuk, 45 gün kesintisiz seyir yapabilme özelliğine sahip.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilen törene; Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, MİT Başkanı Hakan Fidan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, Milli Savunma Bakanı Yardımcısı Muhsin Dere, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım ve STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz’ün de aralarında bulunduğu çok sayıda isim katıldı.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) tarafından 31 Mart 2017’de başlatılan Test ve Eğitim Gemisi Projesi’nin ana yükleniciliğini STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ yürüttü.

Proje kapsamında TCG Ufuk (A-591) gemisi, 9 Şubat 2019’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törenle denize indirilmişti. TCG Ufuk (A-591), İstanbul Tuzla’daki İstanbul Denizcilik Tersanesi’nde düzenlenen törenle bugün hizmete girdi.

Milli güvenliğe yönelik tehditleri anında tespit edebilecek

Korvet, milli imkan ve kabiliyetlerle üretilen Türkiye’nin ilk istihbarat gemisi olma özelliğini taşıyor. Dünyada az sayıda ülkenin sahip olduğu bir teknoloji, Ufuk Korveti ile Türkiye’nin de kullanımına sunulmuş oldu.

99,5 metre boyu, 14,4 metre azami genişliği, 110 personel kapasitesi, yaklaşık 2 bin 250 ton deplasmanı ve 3,6 metre su çekimiyle Ufuk Korveti’ne 10 tonluk bir helikopter iniş yapabilecek. Ufuk Korveti, ağır iklim ve deniz şartlarında, uluslararası sular dahil 45 gün kesintisiz seyir yaparak milli güvenliğe yönelik tehditleri anında tespit edebilecek. Yaklaşık 194 yerli firmanın katkı verdiği Ufuk Gemisi’nin yerlilik oranı yüzde 70’e ulaştı.

Bölgede söz sahibi ülke olduk

TCG Ufuk’un hizmete açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan savunma sanayiindeki gelişmelere değindi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Tersanesi’nde, Test ve Eğitim Gemisi TCG Ufuk’un Hizmete Giriş Töreni’ndeki konuşmasında, üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’nin gerektiği gibi korunabilmesinin ancak mavi vatanın en iyi şekilde savunulmasıyla mümkün olduğunu dile getirdi.

Mavi vatanın güvenliği için donanmayı daha güçlü ve caydırıcı kılacak birçok projeyi hayata geçirdiklerine işaret eden Erdoğan, milli savaş, amfibi, sismik araştırma, Sahil Güvenlik, lojistik gemileri ve botları üretebildiklerini söyledi. Bu projelerde yüzde 70’e varan yerlilik oranına ulaştıklarını vurgulayan Erdoğan, şimdi de insansız hava araçlarında edindikleri tecrübeyle silahlı insansız deniz araçları ürettiklerini, bunların “sürü” şeklinde hareket eden versiyonları üzerinde de çalıştıklarını anlattı.

Envanterde bulunan birçok deniz aracının günün şartlarına uygun şekilde son teknolojiler eklenerek modernize edildiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

“İnşa edilen ve modernize edilen deniz araçlarımızın silah, radar, muhabere ve elektronik sistemleri yerli ve milli ürünlerle donatılıyor. Geçtiğimiz yıl yine bugünlerde ambargolar sebebiyle dışardan temin edemediğimiz her bir sistemin alternatifini geliştirerek ürettiğimiz İ sınıfı fırkateynlerimizin ilki olan İstanbul’u denize indirmiştik. Bugün hizmete sunacağımız ülkemizin ilk istihbarat gemisi Ufuk da milli mühendislik kabiliyetleriyle inşa edildi. Sadece bu gemimizin inşası yüklenici firmamız STM’nin öncülüğünde ASELSAN, HAVELSAN, ANEL, İŞBİR, YALTES gibi, sektörlerinin lideri kuruluşların başını çektiği 194 yerli firmamızın katkısıyla gerçekleştirildi. Ülkemiz hali hazırda dünyada bir savaş gemisini milli olarak tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülke arasında yer alıyor. Üstelik bu neticeyi yabancı muadillerinden çok daha üstün özellikler ve uygun maliyetlerle elde ettik. Bu başarıda bakanlıklarımızın ve Savunma Sanayi Başkanlığımızın yanı sıra Genelkurmayımızın, Deniz Kuvvetlerimizin, askeri ve özel tersanelerimizin, üniversitelerimizin, özel sektör firmalarımızın, KOBİ’lerimizin çok önemli payı vardır. Ülkemize bu gururu yaşattıkları için her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.”

“Bir adım daha ileri giderek yüksek teknoloji gerektiren sistemlere odaklanıyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemiz tersanelerinde kendi ihtiyaçlarımız yanında dünyanın dört bir yanı için de gemiler ve botlar yapılıyor. Nitekim şu ana kadar 25 ülkeye, 180 adet deniz platformu ihracatı gerçekleştirdik. İnşallah yakın zamanda bu konuda yeni hayırlı haberler de alacağız.” diyerek, başarılarından dolayı sektör mensuplarını tebrik etti.

Şimdi bir adım daha ileri giderek yüksek teknoloji gerektiren sistemlere odaklandıklarına işaret eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Fırkateynlerimizin ana silah grubu olan dikey atım sistemini bugüne kadar dışarıdan alıyorduk artık milli ve yerlisine sahibiz. MİLGEM Projemiz kapsamında inşası süren İstanbul ve ihalesine çıktığımız diğer üç adet fırkateynimizde yerli ve milli dikey atım sistemiyle yerli ve milli hava savunma füzelerimiz olacak. Atmaca gemisavar füzemiz, Gökdeniz yakın hava savunma sistemimiz, ÇAFRAD, Akrep, Cenk-S gibi radarlarımız, ADVENT ve MÜREN savaş yönetim sistemlerimiz gibi birçok silah, sensör ve sistemi artık kendimiz tasarlayıp, üretiyoruz. Önümüzdeki 2 yılda donanmamızı daha da güçlendiriyoruz. Hava savunma muhribimiz TF-2000’in ihalesine yakında çıkıyoruz. Üzerine konuşlandıracağımız helikopter ve İHA’larla hava operasyonları yapabileceğimiz, deniz ve hava gücümüze çarpan etkisi oluşturacak amfibi gemimiz Anadolu’yu bu süreçte hizmete alıyoruz.

Yeni tip denizaltılarımızla, denizde ikmal ve muharebe destek gemimizle denizlerimizde çok daha güçlü ve caydırıcı olacağız. MİLGEM istif sınıfı fırkateynlerin 6, 7 ve 8. gemileri için de ihaleye çıktık. Burada da üç savaş gemimizi aynı anda inşa ederek yine bir ilke imza atıyoruz. İHA ve SİHA’ların yanı sıra insansız ve otonom deniz araçlarının da kullanılabileceği kara, hava, deniz unsurlarının müşterek görev icra edeceği sistemler tasarlıyoruz. Denizaltı platformlarından uçak gemilerine kadar çeşitli muharip deniz platformlarını ileri teknolojiye sahip yerli, milli silah ve sensör sistemleriyle birlikte geliştirip ihraç edeceğiz. Ayrıca yerli ve milli imkanlarla üreteceğimiz uçak gemimizin sağlayacağı deniz, hava gücümüzle bu alanda dünyanın en üst ligine de çıkmış olacağız. Hedefimiz savunma sanayinde tam bağımsız bir Türkiye’dir. Ülkemiz ve milletimiz için çalışan, işinin ehli, üretken, samimi tüm girişimcilerimizin ve firmalarımızın yanındayız.”

“Bu gemimiz sayesinde denizlerde de gücümüzün artacağına inanıyorum”

Erdoğan, 95. kuruluş yıl dönümünü geride bırakan Milli İstihbarat Teşkilatının terörle mücadele ve dış istihbarat konularında yaptığı hizmetlerle milli güvenliğe önemli katkılar sunduğunu belirterek, “Sahadan temin ettiği taktik istihbarat ve yürüttüğü operasyonlarla oyunun seyrini ülkemiz lehine değiştiren, başarılara imza atan teşkilatımız, siber güvenlikten yapay zekaya kadar her alanda kapasitesini güçlendiriyor. Hizmete alacağımız istihbarat gemimiz, teşkilatımız için yeni ve önemli bir imkandır. Dünyada pek az istihbarat teşkilatının sahip olduğu en modern donanımlara sahip bu gemimiz sayesinde kara ve havada olduğu gibi denizlerde de gücümüzün artacağına inanıyorum.” diye konuştu.

Teşkilatın bir sonraki hedefinin uydu istihbaratı yoluyla uzaydaki yerini alarak tüm bu unsurları en etkin şekilde kullanmak olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Yeniliklere hızla adapte olan, birikimini ilgili tüm kurumlarımızla paylaşan teşkilatımızın çoğu görülmeyen, bilinmeyen, gün yüzüne çıkmayan başarılarıyla gurur duyuyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi önümüzdeki dönemde de teşkilatımızı her alanda destekleyerek büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası yolundaki mücadelemize daha fazla katkı vermesini sağlayacağız. Teşkilatımıza kazandırdığımız Ufuk gemimizin hizmete girmesinde emeği ve katkısı olan herkese bir kez daha teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir ve STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz’e gemi teslim belgesini verdi.

İsmail Demir de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir tablo hediye etti.

“Ana Vatan’ın güvenliği Mavi Vatan’ın savunmasından geçer”

Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir de , TCG Ufuk gemisinin, hizmete alınış töreninde yaptığı konuşmada “Ana Vatan’ın güvenliği Mavi Vatan’ın savunmasından geçer” sözünü kendine şiar edinen neferlerin güç birliğine güzel bir örnek olduğunu belirterek, “Ülkemize karşı uygulanan gizli-açık ambargo ve benzeri kısıtlamalar göstermektedir ki savunma sanayiimizin hiçbir alanında yurt dışına bağımlı kalamayız.” dedi.

İsmail Demir, Barbaros Hayreddin Paşa’nın “Denizlere hakim olan dünyaya hakim olur” sözüne atıfla, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde şanlı ordumuz başta olmak üzere, güvenlik birimlerinin Mavi Vatan’daki gücünü artırmak ve bu konuda daha da ileri gitmek için var güçleriyle çalışmaya devam ettiklerini söyledi.

Savunma Sanayii Başkanlığınca yürütülen projelerle çok sayıda platformun denizlerde hizmet verdiğini ve Türk bayrağını dalgalandırdığını aktaran Demir, “Projelerimiz, Başkanlığımızın koordinasyonunda, Deniz Kuvvetleri ve Sahil Güvenlik Komutanlıklarımız ile ilgili kamu kurumlarımızın desteğiyle, ana ve alt yüklenici şirketler, KOBİ’ler, üniversiteler ve araştırma merkezleriyle geniş bir iş birliği ağı sayesinde askeri ve özel tersanelerimizde hayata geçirilmektedir. Muharip güçten destek unsurlarına, arama ve kurtarmadan düzensiz göç ve kaçakçılıkla mücadeleye, karakol ve devriyeden maden kaynaklarını aramaya kadar geniş bir yelpazede, sadece askeri değil sivil alana dönük de projelerimizi geliştirdik, gerçekleştirmeye devam ediyoruz.” diye konuştu.

“Savunma sanayimizin hiçbir alanında yurt dışına bağımlı kalamayız”

Demir, MİLGEM Projesi’nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gösterdiği iradeyle bugüne kadar, Ada Sınıfı 4 korveti hizmete aldıklarına işaret ederek, şunları kaydetti:

“Bu projenin 5. gemisi ülkemizin ilk milli fırkateyni olacak, 2023 yılında hizmete alacağımız İstanbul’un da inşası sürüyor. İstanbul gemimizin de ana yüklenicisi olan STM’nin sorumluluğunda inşa edilen test ve eğitim gemimiz Ufuk bugün hizmete giriyor. Ana alt yüklenicimiz İstanbul Denizcilik Tersanesi’ne, alt yükleniciler; ASELSAN, HAVELSAN, İŞBİR, ANEL, YALTES, GÜRDESAN, MEG GEMİ ve POYRAZ başta olmak üzere gemide emeği olan 194 firmamıza ve Türk Loydu’na ayrı ayrı teşekkürü bir borç bilirim.

Ayrıca, bütün deniz projelerinde birlikte yol yürüdüğümüz, bu projede de tecrübe ve desteklerini bizden esirgemeyen Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’mıza teşekkür ediyorum. Bu gemi, ‘Ana Vatan’ın güvenliği Mavi Vatan’ın savunmasından geçer’ sözünü kendine şiar edinen neferlerin güç birliğine güzel bir örnektir. Ülkemize karşı uygulanan gizli-açık ambargo ve benzeri kısıtlamalar göstermektedir ki savunma sanayimizin hiçbir alanında yurt dışına bağımlı kalamayız.”

“Mavi Vatan’da çok daha güçlü ve caydırıcı bir deniz gücü için çalışmayı sürdüreceğiz”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları doğrultusunda, özellikle kritik teknolojiler ve stratejik alanlarda yüzde 100 yerli ve milli olma hedefiyle çalışmalarını sürdürdüklerini aktaran Demir, “Deniz projelerimizde de geçmişte ithal edilen birçok kritik teknolojinin yerli ve milli imkanlarla gerçekleştirildiğini ifade etmek isterim. Hava savunma sistemlerimizden, gemisavar füzelerimize, elektronik harp ve radar sistemlerimizden elektro-optik sensörlere, kızılötesi arama takip sisteminden, dikey atım sisteminden SONAR sistemine kadar birçok alt sistemi artık kendimiz geliştiriyor, kullanıyor, hatta ihraç ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Demir, Mavi Vatan’da çok daha güçlü ve caydırıcı bir deniz gücü için çalışmayı sürdüreceklerini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

“İhtiyaç duyulan tip ve özelliklerde yeni platformların inşalarına ve envanterde bulunan araçlarımızın modernizasyonlarına devam edeceğiz. İnşası süren Anadolu gemimiz, Denizde İkmal Muharebe Destek Gemimiz ve yeni tip denizaltılarımızla, son teknolojiyle muhtelif çeşitlerini geliştiriyor olduğumuz silahlı insansız deniz araçlarımızla, çok yakında ihalesini sonuçlandıracağımız İ sınıfı fırkateynlerimizle, talimatını verdiğiniz uçak gemimiz ve TF2000 hava savunma muhribimizle donanmamızın gücüne güç katacağız.

İlk günden bu yana Başkanlığımıza her anlamda her tür desteği veren ve liderlik eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bize talimatları son derece nettir. Tam bağımsız savunma sanayii hedefimizde kararlıyız. Ülkemiz ve Başkanlığımız özelinde gizliden ya da açıktan uygulanan her türlü kısıtlamanın bizi daha güçlü kılacağına yürekten inanıyoruz. Projede emeği geçen tüm paydaşlara bir kez daha teşekkür ediyor, Ufuk gemimizin vatanımıza ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.”

Güleryüz “Ülkemizde askeri gemi inşası alanında önemli atılımlar yapılıyor”

TCG Ufuk’un (A-591) hizmete giriş töreninde konuşan STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, TCG Ufuk’un Mavi Vatan’da önemli görevler üstlenmeye hazır olduğunu belirterek, “Milli gururumuz MİLGEM’ler formunda inşa edilen Test ve Eğitim Gemimizin boyu 99,5 metre, eni 14,4 metre, deplasmanı 2 bin 250 ton.” dedi.

Özgür Güleryüz, 1991’den beri STM olarak başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere, güvenlik güçlerinin sahadaki ihtiyaçlarını, Savunma Sanayii Başkanlığı öncülüğünde milli ve yenilikçi sistemlerle karşılamak için var güçleriyle çalıştıklarını söyledi.

Bu yolculuğa, sistem mühendisliği, proje yönetimi, teknoloji transferi ve danışmanlık çalışmalarıyla başladıklarını belirten Güleryüz, “Bugün geldiğimiz noktada, yurt içinde ve yurt dışında askeri deniz platformları, yurt dışında ve özellikle dost ve kardeş ülkelerde büyük ilgiyle karşılanan taktik mini İHA sistemleri, siber güvenlik, radar sistemleri, uydu teknolojileri ve komuta kontrol sistemleri gibi geniş bir faaliyet alanında çalışıyoruz. Askeri deniz platformları kapsamında, milli korvetlerimizde önemli görevler üstlenen ve ilk milli fırkateynimiz MİLGEM 5 TCG İstanbul’un ana yüklenicisi olan STM, Ukrayna ve Pakistan başta olmak üzere gerçekleştirdiği deniz platformları ihracatları ile ülkemizin ihracat gücüne de, küresel düzeyde rekabet gücüne de katkı sağlamaktadır.” diye konuştu.

Güleryüz, ana yüklenicilik görevini üstlendikleri bu projede, askeri gemi tasarım, inşa, elektronik sistem geliştirme, üretim ve entegrasyon konusunda ekosistemin kabiliyetlerini en etkin şekilde kullanarak, Türkiye’nin denizlerdeki gücüne katkı sunmaktan büyük gurur duyduklarını dile getirdi.

Savunma Sanayii Başkanlığı ile 30 Aralık 2016’da “Test ve Eğitim Gemisi Tedariki Sözleşmesi”ni imzaladıklarını hatırlatan Güleryüz, şunları kaydetti:

“Proje kapsamında ana yüklenici olarak geminin tasarımı, gemi ve gemi sistemlerinin performansını, entegrasyon, test ve tecrübeleri, malzeme ve ekipmanların tedariki ile tersane ve kullanıcı eğitimlerini sağladık. Ayrıca içinde bulunduğumuz İstanbul Denizcilik Tersanesi’nde gerçekleştirilen inşa ve donatım sırasında tersaneye teknik destek ve danışmanlık verecek şekilde çalışmalarımızı tamamladık.

Projenin tasarım, inşa ve donatım faaliyetlerinin sertifikalandırılmasını da STM olarak üstlendik. İlk kaynağını 2 Mayıs 2017 tarihinde attığımız, denize inişini 9 Şubat 2019 tarihinde gerçekleştirdiğimiz TCG Ufuk, Mavi Vatan’da önemli görevler üstlenmeye hazırdır. Milli gururumuz MİLGEM’ler formunda inşa edilen Test ve Eğitim Gemimizin boyu 99,5 metre, eni 14,4 metre, deplasmanı 2 bin 250 ton.”

Güleryüz sözlerini şöyle tamamladı:

“Ülkemizde özellikle son dönemde askeri gemi inşası alanında önemli atılımlar yapılıyor. Şüphesiz bu atılımda Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın bilgi, birikim ve deneyimlerini bizlerle paylaşması çok önemli bir rol oynuyor. STM olarak her projemizde olduğu gibi denizcilik faaliyetlerimizde de günümüz teknolojisine uygun, yüksek standartlara sahip ve milli kaynakların kullanıldığı çalışmalara imza atma konusundaki kararlılığımız sürüyor. İnsansız su üstü ve su altı sistemleri ile milli denizaltı tasarım çalışmaları ve STM 500 küçük tonajlı denizaltı konularında yoğun bir çalışma içerisindeyiz. ‘Sınırsız teknolojiler güvenli yarınlar’ hedefiyle, yeni projeleri savunma sanayine kazandıracak olmanın heyecanı ile çalışmaya devam edeceğiz. Ülkemizin 2023 savunma sanayii hedeflerine ulaşması için durmaksızın çalışacağız.”

SSB projesiyle, STM ana yükleniciliğinde inşa edilen gemide görev alan  alt yükleniciler

“İstanbul Tersanesi (Geminin inşa edildiği tersane). ASELSAN (Gemide yer alan görev sistemlerinin tasarım, üretim ve entegrasyonu-Radar, Muhabere, Gemi Seyir Sistemleri). HAVELSAN (ADVENT Savaş Yönetim Sistemi, Gemi Veri Dağıtım Sistemi, Gemi Entegre Bilgi Sistemi, CCTV Sistemi, Mesaj İşletim Sistemi). İŞBİR (Gemide yer alan jeneratör üretimi), ANEL (Gemi elektrik sistemi altyapısının tasarlanması, tedarik, üretim ve entegrasyonu). YALTES (Entegre Platform kontrol ve izleme sistemi ve gemide yer alan konsolların tasarım ve üretimi).”


Bunları da beğenebilirsin