Denizcinin anasayfası

Denizde rüzgar enerjisi Türkiye’yi uçuracak

DÜRED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Veli Bilgihan Yaşacan "Türkiye denizüstü rüzgâr enerjisi potansiyeli'nin en yüksek olduğu ülkelerden biri" diyerek, denizcilik sektörü'ne çağrıda bulundu.

Denizüstü rügzar enerji santralleri dünyada son 10 yılda ilgi çeken ve en çok yatırım yapılan önemli enerji alanlarında biri. Denizüstü Rüzgâr Enerjisi Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Veli Bilgihan Yaşacan konu ile ilgili çarpıcı ve detaylı açıklamalarda bulundu.

Teknoloji’nin gelişmesiyle birlikte rüzgar türbinleri’nin boyutları da arttı. Boyutlar, denizin içine kazıklar çakılarak 50-70 metreye kadar ulaştı. Günümüzde 200-300 metre kanat çapı ve 200 metre kule uzunluğunda 15 megawatt türbin’ler de mevcut. Türbin’lerin kara’nın dışına çıkıp denizlere yapılmasının sebebi ise denizlerde hiç durmayan bir rüzgar olması.
Santraller’in en çok yaygın olduğu ülkeler Amerika, Çin, İskandinav ve Avrupa ülkeleri. Bu ülkeler son yıllarda rüzgar santralleri’ne ciddi yatırımlar yapıyor.

“Ülkemize kaliteli enerji getirmek için çalışmalarda bulunuyoruz”

Yaklaşık 1.5 yıl önce kurduğumuz Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği olarak, ülkemize kaliteli enerji getirmek için çalışmalarda bulunuyoruz.
Özel şirketler ve devletimizi buraya çekmek için çalışmalar yapıyoruz, lobi oluşturuyoruz, konuyu anlatıyoruz. Rüzgar santrallerin yapılması çok stabil ve basittir. Santralleri sipariş verirsiniz, hazır şekilde gelir ve takarsınız. Denizüstü santraller’de ise bu iş biraz daha zordur. İnşaat’ı, üretimi, kazık çakılması, denizaltı kablolama gibi zahmetleri olsa da, Santral denizde olduğu için verimlilik çok daha yüksek oluyor ve aldığınız verim de tabi ki artıyor.

Rüzgar türbinleri ile ekonomi ve istihdam yaratmanızın yanı sıra, kaliteli enerji’de üretmiş oluyorsunuz. Teknoloji’nin ilerlemesiyle artık yüzer türbin’ler ortaya çıktı. Aslında çok da basit bir teknoloji. Denizin içine ağırlığı koyup halatlarla sabitliyorsunuz ve bu şekilde 1000-2000 metre açığa santralleri yerleştirebiliyorsunuz. Bu şekilde Derinlik kaygısı da ortadan kalkıyor.

Etrafımızda trilyon dolarlık ekonomi var. Ege Denizi’nde yaklaşık 12 gigavat potansiyelimiz var, bu da yaklaşık 36 milyar dolar yapar. 60 gigavat yüzer santral potansiyelimiz var, bu ise 180 milyar dolar yapar. Ege Denizi’nde olan bu potansiyel herkesin dikkatini çekiyor. özellikle de komşumuz Yunanistan’ın. Kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik alan gibi uluslararası ilişkiler konusunda itilaf halinde olduğumuz birçok konu da var.

Yunanistan yaklaşık 2000 megavat kapasiteli denizüstü rüzgâr santrali kurulumunda hedef açıkladı. Her bir rüzgâr türbinini 10 megavat olarak düşünecek olursak yaklaşık 200 adet türbin denizin içine konulacak. Ancak bu alanların neresi olacağı henüz belli değil. Yunan hükümeti bu alandaki izin süreçlerini başlatmış durumda.

Benim ütopya’mda Yunanistan ile ortak konsorsiyum oluşturup Ege denizi’ndeki rüzgârı değerlendirip her iki ülkenin de şebekesine vererek bir barış rüzgârı yaratmak. Ege’de bulunan enerjiyi ortak şirketler kurarak birlikte çıkarmak ama dediğim gibi bu muhtemelen ütopya olarak kalacak.

“Türkiye dünyadaki denizüstü rüzgâr enerjisi potansiyelinin yüksek olduğu alanlara yakın bir coğrafyada bulunuyor”

Dünyada ve Türkiye’de hızla yeşil enerjinin çeşitlendirilmesine yönelik bir eğilim var ve denizüstü rüzgâr enerji piyasası karasal rüzgâr enerjisi piyasasına göre daha hızlı büyüyor. Küresel Rüzgâr Enerjisi Konseyi’ne göre, denizüstü rüzgâr enerjisi kapasitesi 2025’te yıllık 20 Gigavat artış oranını aşacak. Aynı dönemde denizüstü rüzgâr enerjisinin, toplam elektrik kurulu gücündeki payı ise yüzde 20’ye yükselecek. Türkiye de dünyadaki denizüstü rüzgâr enerjisi potansiyelinin yüksek olduğu alanlara yakın bir coğrafyada bulunuyor.

Ülkemiz karasal rüzgâr türbini kurulumu, üretimi ve tedariki konusunda oldukça ilerleme kaydetmiş durumda. Bu tecrübe ve potansiyel denizcilik alanı ile birleştirilip, deniz inşaatları da dahil bir tedarik üssü haline gelebilir. Denizüstü rüzgâr santralı kurmak isteyen ülkeler, tüm ekipmanlarını Türkiye’den tedarik edebilir. Bu alanda 1MW’lık yatırımı 3 milyon Euro olarak alırsak, ülkemiz ve civar ülkelerdeki potansiyelleri hesaba katarsak trilyon dolarlara kadar ulaşan yatırımlardan ve tedarik zincirinden bahsediyoruz. Bu pastadan pay almak için ülke olarak çeşitli alanlarda adımlar atmamız gerekiyor.

“Denizcilik sektörünün dikkatini çekmek istiyoruz”

Denizcilik sektörünün dikkatini çekmek istiyoruz. Türkiye karasal rüzgar türbini kurulumu, üretimi ve tedariği konusunda oldukça ilerleme kaydetmiş durumda. Bu tecrübe ve potansiyel denizcilik alanı ile birleştirilip, deniz inşaatları da dahil bir tedarik üssü haline gelebilir. Denizüstü rüzgar santrali kurmak isteyen ülkeler, tüm ekipmanlarını Türkiye’den tedarik edebilir. Bizim amacımız inşaatı yapacak, deniz altına kablo döşeyecek, türbin’lerin montajını yapacak, elektrik üretim tesisleri kurabilecek başarılı firmaları ortaya çıkarmak.
Denizcilik şirketleri’mizi bu işin içine dahil etmek istiyoruz. Türkiye’de çok fazla limanı, tersanesi olan başarılı firmalar olduğunu biliyoruz. Santallerdeki enerjilerden hidrojen ve amonyak da üretebiliyorsunuz. Türkiye’de yeşil hidrojen/yeşil amonyak üretiminde aktif olarak bu santrallar kullanılabilir.
Bu konuda ön ayak olup, böyle bir verimli endüstri’de ülkemizi ön plana çıkarmak istiyoruz.

“Devletimizin hedef bütçe açıklamasını bekliyoruz”

Devletimizin hedef bütçe açıklamasını bekliyoruz. örneğin 2030’a kadar 6 milyar dolarlık bütçe ayırıyoruz, 2 gigavat yapacağız gibi. Yunanistan, denizüstü rüzgâr enerjisi kurulumunda Ege denizinde 2 gigavat kapasiteli hedef belirledi. Bizim de buna benzer bir hedef açıklamamız gerekiyor ki, yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisini çeksin, verimli yatırım ortamı ve tedarik zinciri yapıları oluşsun. Hedef açıklanması endüstri yatırımcıların ilgisini daha çok çekecek.

Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği 

Türkiye’de denizüstü rüzgâr santrallerinin yatırımlarının yapılması, geliştirilmesi, denizcilik ve enerji sektörünün bir araya getirilmesi, işbirliklerinin koordine edilmesi amacıyla 05Mart2021 tarihinde Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED) kurulmuştur. Derneğin merkezi Ankara’dır. İstanbul ve İzmir’de şubeleri açılması hedeflenmektedir.
DÜRED olarak hedeflerimiz denizüstü rüzgâr enerjisi ile ilgili sivil toplum faaliyetlerinin etkinleştirilmesi ve geliştirilmesini sağlamak ve bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek vermek, Kamu Kurumları ve üniversiteleri de aktif olarak dernek faaliyetlerinde kullanarak farkındalık yaratılmasıdır.
Ayrıca ülkemizin denizüstü rüzgar enerji kaynakları alanında mevcut potansiyelini ortaya koymak, denizüstü rüzgar enerji kullanımının oluşmasını sağlamak, mevzuatın oluşturulmasında katkıda bulunmak, ihale süreci ve şartname hazırlama sürecine katkı sunulması da ana hedeflerdendir.

Veli Bilgihan Yaşacan

ODTÜ Makine Mühendisliği Bölümü’nden 2001 yılında mezun olan Veli Bilgihan Yaşacan, enerji sektöründeki 18 yıla yaklaşan profesyonel kariyerinde Gama Power Systems Inc. ve Siemens Wind Power gibi firmalarda çalıştı. Yaklaşık 4 yıldır Kuzey Brokerlik firmasında enerji ve mühendislik sigortaları konusunda çalışan Yaşacan, aynı zamanda kurucu üyesi olduğu Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği’nin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini de yürütüyor.

Kaynak : Endüstri Radyo 


Bunları da beğenebilirsin