Mavi Vatan 2019 tatbikatında petrol platformlarına SAT komandolarının operasyonları detaylarda kaldı.
Tatbikatın isim babası emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, Doğu Akdeniz ve hidrokarbon arayan platformlara yönelik tatbikat senaryo ve enjektelerinin Türkiye’nin bölgede devamlı bulunacağı mesajını içerdiğini söyledi.
Cumhuriyet tarihinin en büyük deniz tatbikatı Mavi Vatan 2019’da donanmamız küresel güçlerin enerji arayışlarıyla gündeme gelen Doğu Akdeniz’de boy gösterdi. 1998 yılında Ege Denizi ve Doğu Akdeniz’de 50 gemi ile gerçekleşen Deniz Kurdu-98 Tatbikatından 21 yıl sonra bu sayının iki katı 103 modern savaş gemisi ile gerçekleşen tatbikata kara, deniz ve hava kuvvetlerinin yanı sıra Sahil Güvenlik Komutanlığı da katıldı.
Karadeniz, Ege ve Doğu Akdeniz’deki 462 bin kilometrelik mavi vatan alanında gerçek cephane ile yapılan atışların yanısıra, MİLGEM projesi ürünü TCG Heybeliada, TCG Büyükada ve TCG Burgazada korvetlerinin ve milli insansız hava araçlarının bu seçkin tatbikatta aynı anda boy göstermesi dikkat çekti. Karadeniz-Ereğli, İstanbul-Umuryeri, Kocaeli-Gölcük, Balıkesir-Erdek, Çanakkale, İzmir-Foça, Muğla-Aksaz ve Hatay-İskenderun’dan çıkış yapan savaş gemilerimizin 3 denizde bulunması kadar dikkat çeken bir ayrıntı daha vardı. Bu ayrıntı, Türk Deniz Kuvvetleri’nin en gözde operasyonel birliği SAT timlerinin petrol platformlarına yönelik eğitimleriydi.
Petrol platformlarına ‘’Fast Rope’’
Karadeniz’de TCG Burgazada’da ki SAT timi Seahawk 70 SB deniz helikopteriyle petrol platformuna yapılacak olası bir askeri operasyonu canlandırmak için Fast Rope (halatla hızlı iniş) yaptı. Doğu Akdeniz’de ki TCG Gaziantep firkateynindeki SAT timi de aynı operasyonu tekrarlayarak, petrol platformlarında karşılaşılacak terör, rehin alma ya da saldırı gibi sorunlara karşı askeri güç kullanma yeteneğini en etkin şekilde kanıtladı. Türkiye’nin satın aldığı ikinci Açık Deniz Petrol Platformu Yavuz (DEEPSEA METRO-1), İyon Denizi’nde TCG Gür denizaltısıyla karşılanırken, Girit Adası açıklarından TCG Heybeliada refakatiyle Marmara Denizi’ne girmişti.
Soğuk savaş sonrası Kürdistan kurulmak isteniyor
Mavi Vatan tanımlamasını 2006 yılında ilk kez kullanarak, uluslararası yankı uyandıran donanma güç gösterisinin isim babası emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, tatbikatı Milliyet gazetesinden Gökhan Karakaş’a değerlendirdi.
Gürdeniz, “Doğu Akdeniz, Türkiye’nin 21. Yüzyıl jeopolitiğinin ağırlık ve endişe merkezidir. Bu dönemde Doğu Akdeniz’in öne çıkmasının temel sebeplerinden ilki deniz tabanında ispatlanmış ve ispatlanma potansiyeli yüksek doğalgaz, petrol ve nadir metal kaynaklarının varlığıdır. Bu alan içinde Türkiye’nin müstakbel deniz yetki alanından yani mavi vatanından kabaca 100 bin km kare Yunanistan ve GKRY lehine çalınmaya çalışılmaktadır. Diğer taraftan soğuk savaş sonrası denize çıkışı olan sözde bir Kürt devletinin kurulma hedefi de Doğu Akdeniz’i öne çıkarmaktadır. Böyle bir devletin denize çıkışının olması ve hatta küresel deniz taşımacılığına ev sahipliği yapan bir limana sahip olması stratejik dengeleri alt üst eder. Ayrıca, Hidropolitik perspektifte Dicle Fırat havzasının geleceğin en ciddi beka sorunu olacak su ve gıda güvenliği çerçevesindeki rolü de göz önünde bulundurulmalıdır. Böyle bir sözde devlet hem Rusya’yı güneyden kuşatacak hem de Çin’in Bir Kuşak Bir Yol rotalarına müdahale edebilecek jeopolitik konumda olacaktır. Bu iki endişe alanına KKTC’nin varlığına son verme ve adadan Türk askerinin çekilmesi konusunda Türkiye’ye uygulanan baskıları ve KKTC’de beyni yıkanan halk kitlelerini de ekleyebiliriz.’’ dedi.
Türk mühendisliği sahneye çıktı
Gürdeniz, “Mavi Vatan tatbikatı tüm dünyada özellikle Akdeniz çanağında büyük yankı uyandırdı. Bu enerjinin sönümlenmesi gerekiyordu. Atışlı tatbikat gününde Amerikan Exxon Mobil firması 10 numaralı sahada çok büyük bir rezervin keşfedildiğini ortaya attı. Bu doğru değil. Rezerv boyutunun tek delmeyle bulunamayacağını başta bu alanda en yetkin isimlerden Sayın Necdet Pamir olmak üzere pek çok uzman değişik medya organlarında ilan etti. Kaldı ki ilan edilen rezerv 130 milyar metreküp civarı kapasiteye sahip. Ekonomik olmayan bir rezervin apar topar ilanı tatbikatın yarattığı etkiden kaynaklanıyor. Güney Kıbrıs Yönetiminin bulunan rezervin KKTC ile paylaşılacağını duyurması da tatbikatın etkisidir. Buradan çıkarılacak sonuç açıktır. KKTC’den vazgeçilmemelidir. Bu tuzağa düşmemeliyiz. Tatbikatın psikolojik boyutu çok önemli. İcrası, kontrolü ve senaryosu net mesajları içeriyor. Tatbikatın basına açık olması, serbest oyun şeklinde kara birlikleri ile beraber icra edilmesi ve 165 kişilik karargah ekibi tarafından yönetilmesi dikkat çekti. Türk mühendislik ürünü MİLGEM, UMTAS ve Cirit ile ANKA ve Bayraktar İnsansız Hava Araçlarının kullanımı tatbikatın etkinliğine ayrı bir boyut kattı.
Tatbikat ile Türkiye denizcileşeceğini gösterdi
İlk kez 2006 yılında kullandığı Mavi Vatan tanımlamasıyla 462 bin kilometrelik deniz yetki alanlarımızı kastettiğini söyleyen Gürdeniz, “ Tatbikatın yarattığı diğer etki Türkiye’nin önlenemez denizcileşmesidir. Yunanistan bu tatbikatı kendine ait gördüğü deniz alanlarına Türkiye’nin rakip çıkması ya da sahiplenmesi olarak gördü. Türkiye, Mavi Vatan ile kıta sahanlığına ve Münhasır Ekonomik Bölge’sine yan gözle bile bakılamayacağı mesajını verdi.” diye konuştu.
Petrol platformlarına SAT operasyonu
Cem Gürdeniz, Doğu Akdeniz’de sondaj platformu bulunan Türkiye’nin tatbikatta yaptığı SAT operasyonlarını da değerlendirdi. Gürdeniz, “Bu yeteneği geçmişte özellikle deniz haydutluğu ile mücadele ya da rehine gemi olaylarında kullanan donanmamız ilk kez petrol platformlarında ya da sismik araştırma gemilerimizde yaşanacak olaylara müdahale amaçlı denemiştir” dedi.