Denizcinin anasayfası

1948’lerden…

Asgari ücret, emekli aylıları artış oranları, seyyanen zam beklentileri, ÖTV-KDV zamları hararetli şekilde konuşulurken ve uygulanırken saygıdeğer emekli büyüğümüzün ezbere okuduğu şiir dikkatimi çekti. Uzunca şiiri bir solukta, tüm kafiye ve vurguları ile içten ezbere okuyor ve dinletiyordu.

Asgari ücret, emekli aylıları artış oranları, seyyanen zam beklentileri, ÖTV-KDV zamları hararetli şekilde konuşulurken ve uygulanırken saygıdeğer emekli büyüğümüzün ezbere okuduğu şiir dikkatimi çekti. Uzunca şiiri bir solukta, tüm kafiye ve vurguları ile içten ezbere okuyor ve dinletiyordu.

Rahmetli Cemile Yarman’ın yazmış olduğu bu şiir 1953 yılında yayımlanmış. 1948 bütçe taslağından bahsediyor…

Yetmişbeş yıl öncesinden…

Şiirin önsözü şöyle başlıyor; “Günlerden Pazar. Radyoda Yurttan sesler. Türk milletinin dertleri yine doldurmuş gökleri. İçli, yanık türküler dalga dalga taşıyor havalardan. Gaz bombası bir havadis gazeteleri gümbürdetmekte; Meb’us yoluklarının , ballıklarının artırılması için yine bir önerge torpillemişler Mecliste diye. Kahrolmamak kaabil değil. O kerte çökmüş ki olayın kâbusu, karman çorman bir kafanın zehrini yarım saat içinde kalem mısralara aktarıyor…”

Anket

Bin dokuzyüz kırk sekiz yılı bütçe taslağı- Konuşulmak üzreyken Mecliste basbayağı;
İki değerli Vekil Millet adına çıkıp,
Coşkun bir hamiyetle yumruklarını sıkıp, Demişler: “Pahalılık vesaireden nâşî;
Millet vekillerinin artmalıdır maaşı.
Fikir amelesiyiz bizler bugüne bugün, Ağır işçiler gibi bunalmışız büsbütün, Ayda dokuzyüz değil, bin bile yetmez bize; Eğer artırmazsanız hizmet etmeyiz size..” Doğrusu bir bakıma hakları da yok değil; (El-vekil-ü kel asil velevkâne kör Vasıl.)
Gerçi bazı dostlardan bir takım hediyeler. Azçok fayda sağlayan tesirli tavsiyeler,
Çeşitli piyangolar boş bırakmasa bile, Apartıman çıkmıyor onbeş yirmi bin ile. Yetmiş milyon liraya hazırlanan Meclise, Yakışmak üzre önem verilmek gerek süse,
Bu nâzik kördüğümü çözsün diye Memleket, Yurda ve yurttaşlara hazırladık bir anket.

Ey orta halli yığın, gündelikçi vatandaş,
Ey Erzurum, Erzincan, Sivas, Kayseri, Maraş, Ey bütün Anadolu siz ki seçmenlersiniz, Ödenek istiyorlar bu işe ne dersiniz? !

Ey üç ayda onsekiz lira aylık alan dul;
Ey bayramlarda bile sırtında paçavra, çul; Ey en az iki milyon eli beratlı yoksul; Günde on iki saat tek ayak tepinenler; Yarım ölçek mısırla beş nufus geçinenler; Seçtiğiniz baylara sekizyüz yetmiyormuş, Çok yoruluyorlarmış, idâre etmiyormuş; Bir yandan ağlar belki bir yandan gülersiniz, Ödenek istiyorlar bilmem siz ne dersiniz?!
Ey limansız gemiler, ey gemisiz limanlar;
Ey anıtlar, stadlar, parklar, yeşil alanlar;
Ey bakımsız boz kırda öten aç saksağanlar; Ey Tilkiler, Çakallar, Kuzgunlar, Papağanlar, Sizler nasıl geçinir, ne yer, ne içersiniz.? Ödenek istiyorlar, acebâ ne dersiniz?!
Ve etini satarak yetimler besleyenler;
Ve çarıklı, çarıksız, saraylar süsleyenler;
Ve mezbele damları baykuş tüneği köyler,
Bakın yine sizlerden para istiyor beyler;
Vatan, millet uğruna, üstün feragat için (!)
Nam ve hesabınıza azbuçuk rahat için !)
— Ki sizler yük altında dâimâ inlersiniz — Ödenek istiyorlar, söyleyin ne dersiniz ?!
Ey çamurlu yollara koyverilmiş çocuklar;
İnlerde kurtlar gibi yaşayan yavrucuklar;
Zavallı veremliler, aç şehit anaları;
Ey çökeleğe kurban mehmetcik sunaları ;
Ey gözleri trahom yüz kırklık Veli dayı ;
Ey düşkünler, naçarlar, bakımsızlar alayı;
Doktorsuz ve ilâçsız, yolsuz, yolaksız eller; Her yıl bir memleketi silip süpüren seller ; Ey kımıllar, sinekler, yılanlar, haşereler;
Ey sabunsuz köylerde pisler, bitler, pireler; Bin beş yüz lira yolluk bize azdır diyorlar; Yine zam istiyorlar, ödenek istiyorlar…
Susuyor sanki Vatan utanç içinde, vakur, Susuyor kapkaranlık; millî vicdan ve şuur. Seni beklemekteyiz ey doğma bilmeyen nur.

Varsın gene bu yıl da yoklukla kışlayalım, Onlar para dedikçe bizler alkışlayalım…

Cemile Yarman’a içten saygılarımla. Kalemine sağlık. Ruhu şad olsun.


Bunları da beğenebilirsin