Denizcinin anasayfası

Yerebatan’daki Medusa başlarının sırrı

İki hafta önce, uzun seneler sonra Yerebatan Sarnıcı’nı ziyaret ettim. Beni en çok etkileyen, sarnıç sütunlarının altına konulan 2 adet Medusa başı oldu. Peki neydi bunların sırrı? O zaman haydi buyurun birlikte araştırmaya.

İki hafta önce, uzun seneler sonra Yerebatan Sarnıcı’nı (Yerebatan Sarayı) ziyaret etme fırsatı buldum. Gerçekten de çok güzel düzenlenmiş, ışık oyunlarıyla da renklendirilmiş. Herkese gitmesini tavsiye ederim.

Ancak bu gezi sırasında beni etkileyen, sütunların altındaki 2 adet Mudasa başı oldu. Zannediyorum ki bütün ziyaretçileri de etkilemiştir. Herkesin bu sütunları görünce şu soruyu sorduğunu düşünüyorum: “Bu Medusa başlarının Yerebatan Sarnıcı’nda ne işi var?”

Doğrusunu bulmak için araştırmak gerek

Sarnıçtaki görevli, sadece Medusa hakkında bilgi verebildi ama neden burada oldukları hakkında bilgi veremedi. Ziyaret sırasında kendimce bir takım düşünceler geliştirdim ama yine de doğrusunu bulmak için hemen araştırmalara başladım. Ancak her kaynakta farklı bir bilgi buldum.

 

Bulabildiğim en eski tarihli kayıt, 1948 yılında Hakkı Talas ve Sıtkı Dinç tarafından yazılan İstanbul isimli kitaptı. Kitapta Yerebatan Sarayı şöyle anlatılıyor:
“İstanbul’un en büyük sarnıcıdır. Şimdiki halde suyu vardır. İçindeki su Belgrat Ormanları’ndan gelmektedir. Bu saray Jüstinyen zamanında MS 527-565 yılları arasında yaptırılmıştır. Sarnıcın içi elektrikle aydınlatılmıştır. Eskiden kapalı ve gösterişsiz olan yeri açılmış, kapısı asfalt yol üzerinde olan güzel bina yaptırılmıştır. Sarnıcın boyu 140 m.dir. Eni bunun yarısı kadardır. İçinde 4’er metre aralıklı, 28 sütunlu 12 sırası vardır. Sütun yüksekliği 8 metredir. Toplam 336 tane sütun vardır.1602 yılında sularında balık vardı. İç görünüşü incelemeye değer.”

Ancak kitapta Medusa başlarıyla ilgili herhangi bir açıklama yoktu. En yeni kaynak ise, bizim kütüphanede de bulunan, 2007 yılında Tuna Köprülü’nün yazdığı ve İBB tarafından bastırılan “Kültür Başkenti İstanbul” isimli kitaptı. Kitapta, “Doğu Roma devrinde geniş bir sahayı kaplayan imparatorların ikamet ettiği büyük sarayın ve bölgenin su ihtiyacı karşılayan Yerebatan Sarnıcı, İstanbul’un Osmanlılar tarafından 1453 yılında fethinden sonra bir müddet daha kullanılmış ve padişahların oturduğu Topkapı Sarayı’nın bahçelerine buradan su verilmiştir. Osmanlıların şehirde kendi su tesislerini kurduktan sonra kullanmadıkları anlaşılan Sarnıç, 16. yüzyılın ortalarına gelinceye kadar Batılıların meçhulü olarak kalmış, nihayet 1544-1550 yıllarında Roma kalıntılarını araştırmak için İstanbul’a gelen Hollandalı gezgin P.Cyllius tarafından yeniden keşfedilerek Batı alemine tanıtılmıştır” yazıyordu.

En mantıklı cevap

Nihayet bu sayfanın devamında Medusa başları ile ilgili iki paragraf buldum. Bence de en mantıklı cevabın bu olduğunu düşünüyorum. Ve sizlerle bunu paylaşmak istiyorum.

 

Kitapta ki açıklama şöyledir: “Sarnıcın kuzeybatı köşesindeki iki sütunun altında kaide olarak kullanılan iki Medusa başı, Roma Çağı heykeltıraşlık sanatının şaheser örneklerindendir. Sarnıç’ın içersindeki 4’ncü yüzyıla ait başların Genç Roma dönemine ait antik bir yapıdan sökülerek götürüldüğü tahmin edilmektedir. Sütun kaidesi olarak kullanılmalarını açıklayan yazılı bir bilgiye ratlanmamakla birlikte Medusa heykellerinin, Sarnıç’ın inşasında salt sütun kaidesi olarak ihtiyaç olduğu için kullanıldığı görüşü araştırmacılar arasında genel kabul görmektedir.
Medusa’yla ilgili mitolojiye göre, Medusa yeraltı dünyasının dişi canavarı olan üç gorgonadan biridir. (Gorgonlar, Yunan mitolojisinde keskin dişli, saç yerine başlarında canlı yılanlar olan, dişi canavarlardır. Kız kardeşleri Euryale ve Stheno’dır. Ayrıca Medusa içlerinde ölümlü olan tek kişidir.) Bu üç kız kardeşten yalnızca Medusa olumludur ve kendisine bakanları taşa çevirme gücüne sahiptir. O dönemde büyük yapıları ve özel yerleri kötülükten korumak amacıyla gorgona kafaların resim ve heykelleri gibi Medusa’nın heykeli de buraya konulmuştur.”

Bakanlar taş kesilmesin diye ters konulmuş

21 Şubat 2024 tarihli Sabah Gazetesi’nde ise Medusa başlarıyla ilgili şöyle bir bilgi yer alır:
“Bir rivayete göre Medusa Yunan mitolojisinde yeraltı dünyasının dişi canavarı olan üç Gorgonadan biridir. Bu üç kız kardeşten sadece Yılan Başlı Medusa olumludur. Kendisine bakan kişileri taşa çevirme özelliğine sahiptir. O dönemde büyük yapıları ve önemli yerleri korumak için Gorgona kafalarının resim ve heykellerinin koyulduğu, Medusa’nın da bu düşünceyle buraya koyulduğu düşünülmektedir. Başka bir rivayete göre Medusa simsiyah gözlü, upuzun saçlı ve mükemmel vücutlu bir kadındır. Zeus’un oğlu Perseus’a aşık olmuştur. Aynı zamanda Athena’nın da Perseus’a aşık olduğu ve Medusa’yı kıskandığı bilinmektedir. Athena Medusa’nın saçlarını yılana çevirir ve böylece Medusa’nın baktığı herkes taşa dönüşür. Medusa daha fazla dayanamaz ve aynaya bakarak kendini taşa çevirir. Medusa neden ters diye düşünenler için bu sorunun cevabını şöyle verebiliriz; Medusa başı sütun kaidelerine bakanların taş kesilmemesi için ters koyulmuştur. Ayrıca Yerebatan Sarnıcı neden para atılır derseniz, suya dilek dileyerek para atıldığında bu dileklerin gerçek olacağına inanılır.”

1985’te keşfedildiler

İBB Kültür AŞ Yerebatan Sarnıcı Müzesi’nin resmi internet sitesinde ise Medusa başlarıyla ilgili şu bilgiler yer alır: “Osmanlı’da, III. Ahmet döneminde mimar Kayserili Mehmet Ağa tarafından ilk kez, II. Abdülhamid döneminde ise ikinci kez onarım gören Yerebatan Sarnıcı, ilerleyen yıllarda da onarımdan geçmeye devam etmiştir. 1955-1960 yıllarında kırılma riski altındaki 9 sütunu kalın bir beton tabakasıyla kaplanarak dondurulmuştur. 1985-1987 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği kapsamlı onarım ve temizlik çalışmalarında, Yerebatan’ın en önemli simgesi olan Medusa başı kabartmalı bloklar keşfedilmiştir. Sütun kaidesi olarak kullanılan Medusa başlarından yapının batısında konumlanmış olanı ters, doğusundaki ise yatay olarak durmaktadır. Roma heykel sanatının en özel örneklerinden biri olan ve ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaşan Medusa başları, birçok efsaneye de konu olmuştur.”

Perseus’a savaş kazandıran kesik baş

Tour Mag Turizm Magazin sayfasında ise Medusa ile ilgili farklı bir anlatım yer alıyor: “İstanbul’un en önemli tarihi eserleri arasında yer alan Yerebatan Sarnıcı, 22 Temmuz 2022 tarihi itibariyle yeniden ziyarete açıldı. Sarnıç içerisinde yer alan yüzlerce sütun ile birlikte en dikkat çeken heykellerden biri de yüzü ters yerleştirilmiş Medusa Başı. Bu konuda pek çok efsane var yazılı kayıtlarda. Bunlardan biri de Medusa’nın baktığı herkesin taşa dönüştüğü hakkında… Efsaneye göre Herakles’in ataları arasında yer alan Argoslu Perseus, Medusa’nın başını kesti ve onun bu gücünden yararlanarak pek çok düşmanını yendi. Bizans’ta Medusa Başı, sütun kaidelerine bakanların taş kesilmemesi için ters olarak yerleştirildi. (Örn. Yerebatan Sarnıcı)”

Korku yaratmak için de kullanılmış olabilir

News Findy Haber sitesinde ise Medusa heykellerinin hikayesini farklı bir açıdan ele alıyor: “Yerebatan Sarayı’nın en sonunda kuzeybatı köşesindeki iki sütunun alt tarafları Medusa başı şeklindeki kaidelerden oluşmaktadır. Bu kaidelerden bir tanesi tam ters şeklinde diğeri ise yana yatık şeklinde Medusa heykeli şeklindedir. Bu Medusa heykelleri Roma döneminde yapılmıştır. Medusa başları’nın asıl yerleri bilinmemek ile birlikte araştırmacılar bu Medusa başlarının yapısı ve sağlamlığı gereği salt sütun kaidesi olarak getirilmiş olacağını düşünmektedir. Medusa Başları tarih boyunca onlarca efsaneye konu olmuştur. Efsanelerden en bilineni ise, Yunan mitolojisinin yer altı dünyasında yaşayan, üç kardeşten birisi Medusa’dır. Medusa canavar bir varlık olarak kendisine bakan herkesi taşa çevirebilme yeteneğine sahip olan bir kadındır. Sarnıcın yapılmış olduğu zamanlarda ise Medusa (Gorgona Yaratıklarından Bir Tanesi) ve benzeri gorgona yaratıklarının heykelleri veya resimleri korku yaratmak ve saray gibi özel yerleri korumak için sıkça kullanılırdı. Bu Medusa başlarının ise Yerebatan Sarnıcı’na getirilme sebebinin, sarnıcı koruması için olduğu düşünülmektedir. Medusa sütunlarının Yerebatan Sarnıcı’nın sütun altlarına kaide olarak yerleştirilirken ters olarak yerleştirilmesinin sebebi ise bakan kişilerin taşa dönüşmesini engellemektir.”

Ayna etkisiyle düzelsinler diye ters konulmuş

Dr.Ergun Koçer ise Medusa başlarıyla ilgili duyduklarını şöyle anlatır: “Benim bildiğimde su dolu iken ters duran başlar, sudaki yansıması ayna etkisi ile düzelmesi nedeniyle böyle konulmuş şeklinde idi. Çocuktum 14 yaşında Dedem Yerebatan sarayı gezdirirken böyle anlatmıştı.”


Bunları da beğenebilirsin