Denizcinin anasayfası

Nazi işgali altındaki Yunanistan’a yardıma koşan fedai

Nazi işgali altında açlık ve hastalıkla boğuşan komşu Yunanistan'ın yardımına S/S Kurtuluş gemimiz koşmuştu. Bu yazıda size o kahramanı anlatmak istiyorum.

 

Onun fotoğrafını ilk kez Kaptan Oktay Sönmez ağabeyin ‘Anılarda Gemiler-Ufkun Ötesinde Kayboldular’ kitabında gördüm.

S/S Kurtuluş Anadolu Yarımadası’nın kıyılarında yer almış, irili ufaklı ve hemen hepsi o zamanlar fırtınalara karşı korunmasız açık limanlar olan şirin kasabalar, özellikle de Karadeniz-İstanbul arasında ne bulursa taşır, navlun getirir. 1939’da ikinci Dünya savaşı patlar. Avrupa’nın neredeyse yarısı Nazi mezaliminin, Hitler ordularının kaz adımları altındadır. Çok geçmeden bu adımlar Yunanistan’ı da çiğner. Yunanlı yeniden savaşa girer, ülke per perişan olur. Teknesi olanlar Karaburun, Çeşme, Ayvalık sahillerine kendilerini zor atarlar. Türkiye mültecileri alır, yedirir, içirir, yatırır ve daha sonra onları güney illerimizden Kıbrıs’a gönderir. Gestapo korkusu ve açlık içinde kıvranan komşumuza ilk dostluk eli Anadolu’dan uzanır. 6 Ekim 1941 günü S/S Kurtuluş, tam yük gıda ve tıbbi malzeme ile İstanbul’dan Pire’ye yol verir. Açlık ve hastalığa Hızır gibi yetişen S/S Kurtuluş’u bütün Atinalılar limana inerek sevinç gözyaşları ile karşılarlar. Seferler birbirini izler. Ne var ki altıncı seferini yaptığı 21 Şubat 1942 gecesi amansız kışın, kar ve tipi ile patlayan bir fırtınanın kurbanı olan S/S Kurtuluş Marmara Adası Domuzburnu’nda batar. S/S Kurtuluş’un batışından sonra S/S Tunç, S/S Dumlupınar, S/S Konya, S/S Güneysu, S/S Aksu adlı vapurlar aynı göreve devam eder. İsmi ne olursa olsun, hangi geminin ufukta dumanı gözükse halk “Kurtuluş! Kurtuluş geldi! diyerek sahile yığılır. S/S Kurtuluş iki halk arasında bir dostluk simgesi olmuş bir gemidir.

Araştırmamda S/S Kurtuluş’a “Türk Ticaret-i Bahriyesi ve Mübadele Gemileri” adlı kitabın 158. sayfasında rastladım. Kaptan Oktay Sönmez Ağabeyin kitabında okuduğum ve bu yazının başındaki bilgilere tekrar başvurdum.

 

1940 Ekim’inde Yunanistan, İtalyan ordusunun saldırısı ile kendini II. Dünya Savaşı’nın ortasında buldu. Almanların da desteğini alan acımasız Mussolini kuvvetlerine karşı Yunanlılar ancak 6 ay direnebildi. Naziler, barış zamanında dahi topraklarında yetişen ürünlerin yiyecek ihtiyacını karşılamaya yetmediği Yunanistan’ı işgale, yiyecek stoklarına el koyarak başladı. Avrupa’da ilerleyen Alman ordusuna gereken kumanya için buğday depoları, mandıralar, çiftlikler, süratle yağmalandı. Birkaç ay içinde açlıktan ölümler başladı. Bir lokma ekmeğe muhtaç kalan Yunan halkı, çaresizlik içindeydi. Atina sokaklarında açlıktan ölenler, kamyonlarla toplu mezarlara taşınıyordu. Sivil halkın yaşadığı bu dehşet günleri uzun sürecek ve Yunanistan, savaş süresince 70.000 kişiyi, bu felakete kurban verecekti. Aynı günlerde Türkiye’de de kıtlık yaşanıyordu. Tarımda çalışabilecek nüfusun büyük bölümü savaşın başlarında askere alınmış, yiyecek stokları, olası bir savaş ihtimaline karşı, orduyu beslemek üzere ayrılmıştı. Buna rağmen Türk halkı, komşu ülkede yaşanan büyük açlığı anlatan haberleri dikkatle takip ediyor, bir an önce bir şeyler yapmak istiyordu. Sonunda İsmet İnönü, 19 yıl önce topraklarından attığı düşman ordusunun halkına yardım etmek için alınan karara imza attı. Yunanistan’a dostluk elini uzatan ilk ülke Türkiye olacak, yurt çapında başlatılan kampanya ile komşuya yiyecek ve ilaç gönderilecekti. Herkes dişinden artırdığı birkaç lokmayı yardım merkezlerine bırakıyor, yiyecek paketleri İstanbul limanına taşınıyordu. Hükümet, yardımları Yunanistan’a götürmek üzere, Tavilzade şirketinden 1883 yılı yapımı 2400 tonluk, bir kuru yük gemisi kiraladı. Geminin adı 18 yıl önce Yunanistan ile yaşanan savaşla aynı adı taşıyordu: S/S KURTULUŞ.
Sevinç çığlıklarıyla karşıladılar
S/S Kurtuluş dört tarafına Kızılay amblemleri konularak sefere hazırlandı. Vapur, toplanan 2000 tonluk gıda yardımı yüklü olarak 6 Ekim 1941’de, Karaköy rıhtımından, binlerce kişi tarafından gözyaşları içinde uğurlandı. Vapur, Pire limanına vardığında Türkçe ve Yunanca sevinç çığlıklarıyla karşılandı. İndirilen her yiyecek paketi, limana varan her kutu ilaç, Alman askerlerinin sert bakışları altında, halkın açlıktan kurtuluşunu müjdeliyordu.

 

Marmara Denizi’nin soğuk sularında yatıyor
Kurtuluş Vapuru, sonraki aylarda 4 sefer daha gerçekleştirerek yaklaşık 8.000 ton insani yardımı Yunan halkına ulaştıracaktı. Ta ki o güne kadar… 20 Şubat’ı 21’ine bağlayan gece, iki gün önce 2000 ton yiyecekle İstanbul’dan ayrılan S/S Kurtuluş, Marmara Adası açıklarında şiddetli bir fırtınaya yakalandı. Yoğun tipi, metrelerce yükselen dalgaların arasında adeta bir fındıkkabuğu kadar kalan S/S Kurtuluş‘u kıyıya doğru sürüklüyor, vapurun yaşlı gövdesi adeta inliyordu. Dört saat süren müthiş mücadele sonunda kayalıklara bindiren gemiyi, mürettebat gözyaşları içinde terk etti. Günün ilk ışıkları fırtına bulutlarının arasından denizi aydınlattığında S/S Kurtuluş, kendisini bekleyen binlerce Yunanlının umutlarıyla birlikte, Marmara Denizi’nin soğuk sularına gömüldü. Talihsiz vapurun 34 kişilik mürettebatı, Marmara Adası’na sığınarak kurtuldu. Saatler süren yürüyüşten sonra Pulatya Köyü’ne varan kazazedeler, daha sonra İstanbul’a getirildi.  Batışının üzerinden 64 yıl (2005) geçen S/S Kurtuluş vapuru ise, kayıtlarda Hayırsız Ada’da battığı sanılmasına rağmen, bugün Marmara Adası’nın Saraylar Köyü yakınlarında 25 ile 43 m derinliklerde yatıyor. Kurtuluş gemisinin batışıyla Yunanistan’a yapılan insani yardım seferleri, 6 ay kadar aksadı. Ancak Türkiye, konuya olan hassasiyetini korudu ve toplam 50.000 ton gıda yardımını S/S Dumlupınar, S/S Tunç, S/S Konya, S/S Güneysu ve S/S Aksu gemileri ile 1946 yılına kadar Yunanistan’a gönderdi.

Yapım Yılı: 1883
Yapım Yeri: İngiltere, Caird Purdie&Co. Barrow Tersanesi
Boyutları: 76,4 m x 10,6m x 6,4 m
Groston: 1741, Net ton: 994
Tipi: Kömür Yakıtlı Buharlı Gemi
Motor Tipi: 2 silindirli 900 hp
Tarihçesi :
1883 S/S Euripides Yunan
1915 N41 Rus Donanması
1918 S/S Michael Archangel Sırp
1924 S/S Teşvikiye Türk
1930 S/S Bülent Türk
1934 S/S Kurtuluş Türk, (Tavilzede Kardeşler)
6 Ekim 1941 Yunanistan’a ilk Seferi
22 Şubat 1942 Marmara Adası Kıyılarında Batışı

 

Kızılay komşunun da kara gün dostu

Alman işgaline uğrayan Yunanistan’da açlık ve sefalet baş gösterince, Türk halkı daha 22 yıl önce kendi topraklarını işgal eden Yunan halkının sıkıntılarını görmezden gelememişti. Büyük duyarlılıkla neredeyse bir kampanya ile bu komşu ülke için para, yiyecek ve gıda toplanmıştı. Kızılay, o dönemin parasıyla 28.861 lira harcayarak kuru sebze, meyve, tuzlu balık, yumurta gibi erzakın Türk vapurlarıyla 12 seferde Pire Limanı’na taşınmasını sağladı. Kurum, halkın topladığı başka tüketim malzemeleri ile 505.908 lira 51 kuruşu da üzerine 43.398 lira, 5 ton sabun, ayrıca yiyecek ve içecek de katarak S/S Konya Vapuru ile Yunanistan’a gönderdi.

 

Kurtuluş’u Ölümsüzleştiren Belgesel

Yunanistan’da halen sevgi ile hatırlanan S/S Kurtuluş Vapuru, sonunda belgesel oldu. Erhan Cerrahoğlu yönetiminde 15 kişilik Demo Productions ekibi tarafından 1,5 yıllık çalışma sonucu hazırlanan belgesel ‘Barışı Taşıyan Vapur: Kurtuluş’ adını taşıyor. Tarihin tozlu sayfalarında kaybolan bu öykünün Yunanistan’da halen hatırlandığını da belirleyen ekip, dönemin canlı tanıklarına ulaşarak bir dizi röportaj yaptı. Özellikle 2. Dünya Savaşı’nda 70.000 kişinin açlıktan öldüğü Pire ve Atina’da sağ kalanlar Kurtuluş Vapuru ’nu kurtarıcıları olarak görüyor. Usta oyuncu Çetin Tekindor’un seslendirdiği “Barışı Taşıyan Vapur: Kurtuluş” belgeselinin müzikleri Derya Köroğlu’nun. Belgesel için Kurtuluş vapurunun az sayıdaki fotoğrafından yola çıkılarak 3 boyutlu animasyonları yapılmış. Tarihin tozlu sayfalarında kaybolan bu öykünün Yunanistan’da halen hatırlandığını da belirten Erhan Cerrahoğlu, “Çalışmamızın bir diğer ayağı da Yunanistan oldu. Orada savaşı yaşamış gaziler derneği üyeleriyle görüştük. Yaşananlar zihinlerde taptaze hâlâ duruyordu, gazilerin söylediğine göre S/S Kurtuluş, o dönem adeta bir efsaneydi. Kurtuluş’un limana demirlemesi, Atina’nın boşalıp Pire Limanı’na akması demekti ki bu, adeta bir şölendi” diyor.

Dr. Georgeos Margaritis: Kurtuluş’un Anıtı Yapılmalı

Yunanlı tarihçi Dr. Georgeos Margaritis: “O dönem durum gerçekten çok acıklıydı. Kurtuluş gerçekten gözle görülür biçimde ulaşan tek yardımdı ve bunun sonucunda; insanların gözünde değeri ölçülmez oldu. Onu hatırlatacak bir anıt yapılmalı”.

Basiliov Miholis: “İnsanlar şehirden Pire’ye gidiyorlar ve sabırsızlıkla Kurtuluş’un gelişini bekliyorlardı, bir ihtimal indirilen çuvallardan biri delinip de bir şeyler kapabilirim düşüncesiyle…”

Koulis Georgiadis: “O zamanlar tüm ailelerin, ekmek gibi ihtiyaçlarını cüzi de olsa karşılayabilmeleri için verilen, ekmek karneleri vardı. Aileden biri öldüğü zaman, ölümü kaydettirmiyor ve gizlice mezarlığa taşıyıp terk ediyorlardı. Böylece karne ellerinde kalıyor ve biraz daha yemek alabiliyorlardı.”

 

Umarım o belgeseli izleme şansımız olur

Kaynaklardan belgeselin 2006 yılında yapıldığını öğrenince, belgeselin yönetmeni Erhan Cerrahoğlu’nun sahibi olduğu medya şirketinin e-posta adresine gemiyle ilgilendiğimi bildiren ve bu belgesele nasıl ulaşabileceğim konusunda bir mesaj gönderdim. Yönetmen Cerrahoğlu beni telefonumdan arayarak, gemiye olan ilgim için hoş sözler söyledikten sonra, filmin piyasada satılmadığını ancak bir kopyasının bana göndereceğini bildirdi. Ancak bu konuşmanın üzerinden yıllar geçti, 2 kere e-posta bir kez de telefonla hatırlatmam da yeterli olmadı. Henüz belgeselden (2012) bir haber yok. Umarım gelecekte bir gün izleme şansımız olur. Film ile ilgili detaylara http://www.sskurtulus.com ulaşılabilir. (1)

İşte bir gemi, bir yangın uçağı veya helikopteri, deprem yardım ekibi yeri geldiğinde ülkeler arasında sıcak ilişkilerin doğmasına, karşılıklı güvenin tazelenmesine yol açabiliyor. Bu fırsatları kaçırmamak, insanlık neyi gerektiriyorsa derhal harekete geçmek ve onu gerçekleştirmenin önemi yine öne çıkıyor.

Uluç HANHAN

www.uluchanhan.com

 

1-Bu makale ilk kez Nisan 2012’de yazıldı. Yazıda verilen gemi ile ilgili web sitesi günümüzde (7/ 2023) faal değildir.

2- SS Kurtuluş was a Turkish cargo ship which became famous for her humanitarian role in carrying food aid during the Great Famine Greece suffered under the Occupation of Greece by Nazi Germany in World War II. She sank on 20 February 1942 in the Sea of Marmara during her fifth voyage from İstanbul, Turkey to Piraeus, Greece.

3- Το Κουρτουλούς ήταν τουρκικό φορτηγό πλοίο το οποίο κατά τη διάρκεια του Β’ Παγκοσμίου πολέμου χρησιμοποιήθηκε για την μεταφορά ανθρωπιστικής βοήθειας στον μεγάλο λοιμό στην κατεχόμενη από τις γερμανικές δυνάμεις Ελλάδα. Βυθίστηκε στις 20 Φεβρουαρίου του 1942 στη θάλασσα του Μαρμαρά, κατά τη διάρκεια του πέμπτου ταξιδιού του από την Κωνσταντινούπολη στον Πειραιά.

4-S/S: Steam Ship, buharlı gemi

 

Kaynaklar:

Anılarda Gemiler- Ufkun Ötesinde Kayboldular- Kaptan Oktay Sönmez

Türk Ticaret-i Bahriyesi ve Mübadele Gemileri- Prof. Dr. Kemal ARI

http://www.ktgemikurtarma.org/tarihin-tozlu-sayfalarindan-ss-kurtulus-gemisi/

  1. Can Yücel ( Adalı Dergisi)

http://tr.wikipedia.org/wiki/SS_Kurtulu%C5%9F

http://kizilaytarih.org/dosya014.html

https://www.denizcilikdergisi.com/denizcilik-gundem-haberleri/insanlik-gemisi-kurtulusu-andilar/

http://www.sskurtulus.com ( 2023’de faal değil)


Bunları da beğenebilirsin