Denizcinin anasayfası

Nuri Demirağ’ın ustası Halil Ziya’dan hatıra

YDO 1972 Mk. mezunu Kasap Mustafa Erdoğan, Türk sanayi devrimine damga vuran isimlerden Nuri Demirağ’ın da ustası olan babası Halil Ziya Erdoğan’ın kullandığı marangozluk aletlerini İlkfer Denizcilik Müzesi’ne armağan etti. El aletleri, Halil Ziya Erdoğan’ın özgeçmişiyle birlikte müzemizin en güzel köşesinde yerini aldı.

 

Sevgili ağabeyim Kasap Mustafa Erdoğan ile aynı gemide çalışamadık ama Loyd Register Firması’na surveyor olmadan önceki son gemisi olan Deniz Nakliyat’a ait Fırat’ta birlikte ana makine overhaul yaptık. Bu nedenle çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Çünkü insanın meslek hayatında örnek alacağı insanlarla aynı gemide çalışmış olması çok önemli. Ben bu konuda çok şanslı bir zabitlik geçirdim. Mustafa Ünlü, Feridun Ede, Osman Şahin, Cafer Gökpınar gibi mesleklerinde çok başarılı ağabeylerimle aynı gemide uzun süre çalıştım. Onlardan çok şeyler öğrendim. Ancak, Kasap Mustafa Erdoğan kadar keyifli ve seyredilesi bir çalışma yapanı görmedim.
Zannediyorum, babası ile çalıştığı dönemde marangozluk sanatının bütün inceliğini makine sökerken kullanıyordu. Çünkü, makineler, onunla beraberken birlikte şarkı söylüyordu diyebilirim. Mustafa Ağabeyi seyretmesi bile çok keyifliydi. Bu arada, Fırat Gemisi’nin şaft tünelinde çalışmayan (ancak taşıma su ile çalışan) yangın pompasını birlikte ne kadar zorlukla çalıştırdığımızı bilmesine rağmen, sefer sonu gemiye Klas olarak kontrole geldiğinde bana, “Yangın Pompasını çalıştır bakalım görelim” demesini de hiç unutmayacağım.
Bu güzel hediye ile bu anımı da paylaşmak istedim. Mustafa ağabey, bu hediyesinin yanında babası ile kısa bir özgeçmişini bizimle paylaştı.
Umuyorum, keyifle okuyacaksınız.

 

Babası Sultan Abdülhamit’le birlikte Selanik sürgünü

Babam Halil Ziya Erdoğan 1917 yılında Elazığ’a bağlı (şimdi Erzincan’a bağlı) Eğin (Kemaliye) ilçesinin Ençiti (Topkapı) köyünde doğdu. Babası Hakkı Bey, Sultan II. Abdülhamit’in yardımcısı iken birlikte gittiği Selanik sürgünü dönüşü İstanbul’da kalmayıp ailece köye dönüp yerleşmişler. (Aile şeceremizde 9 nesil görülmektedir.)
Babam köyde 3 yıllık köy ilkokulu bitirmiş, yetişkinliğinde rençberlik etmiş, köy evi inşaatı ve evlerin marangozluk imalat/tamir işleri yapmış. Köyde yaptığı her evin 1. katının görünür ön köşesine, hepsi birbirinden farklı, blok taşlara oyma şekiller, yazılar yaparak değişmeyecek şekilde kalıcı olarak köşe taşları oyup monte etmiş. Köy 400 haneli, içinde çarşısı, demirci, kuyumcu, sağlık ocağı, cami vs. olan bir belde imiş, zamanla göç vererek küçülmüş, fakat Keban Barajı yapılırken evleri, arazileri su altında kalan yurttaşlarımızın taşınması ile tekrar büyümüş, şimdi ilk ve orta öğretim okulu olan, civardaki en büyük köy konumunda.
Babam köyde muhtarlık yaptığı sırada köye gelen misafirleri köy odasında konaklatıp, evde yemek verip ağırlarmış (Bizim köylerde halen kahvehane yoktur, köy meydanındaki bir binanın üst katı dayalı, döşeli misafir odası, arka tarafta kütüphane olarak yapılmış, alt kat ahır (şimdi garaj vs.)
Bir gün Rahmetli Nuri Demirağ ve mühendis arkadaşı bizim köye gelmiş, bizde kalmışlar. Bu dostluktan sonra babam Nuri Demirağ’ın Fırat nehri üzerine Alman mühendislerle birlikte yaptığı asma köprüde görev almış, yıllar içinde İstanbul’da farklı görevlerde bulunmuş. Nuri Bey’in işlerini bırakmasından sonra Nuri Bey’in damadı Y. Mak. Müh. Pilot Mehmet Bey’in yanında çalıştı. Türkiye’deki petrol ürünleri depolama tanklarının ve boru hatlarının bir çoğunu yaptılar. (Ambarlı, İskenderun, Derince Tesisleri ve gemi/tankerlerin açıkta yükleme/boşaltma yaptığı iskele ve boru hatları gibi)
Ben çocukluğumdan Nuri Beyin Yeşilköy Uçak Fab. Pilot Okulu’nu ve Ambarlı Tesisleri’ni hatırlarım. Babam Halil Ziya uzun yıllar Mehmet Bey’in yanında çalıştı ve rahatsızlığı nedeniyle emekli oldu. 1987 yılında da rahmete gitti. Allah merhameti ile cennetine kabul buyursun inşallah.

Kasap Mustafa Erdoğan
Gemi Mak. ve Gemi İnşa Müh.

 

 


Bunları da beğenebilirsin