Denizcinin anasayfası

Kapt. Muzaffer Akar’dan “Denizden Damlalar”

Sadece Denizcilik Dergisi’nde

1997’de bir kimyasal tanker firmasında enspektör olarak görev yapıyordum. Yurt dışından aldığımız yaşı hayli ileri bir tankerin yüklü tersane işleri ortaya çıkınca tıpış tıpış Tuzla’nın yolunu tuttuk. Tersanede birkaç ay kalarak geminin planlı bakım ve onarımlarını yaptırdık. Geminin işleri için İstanbul’a gidip gelmeler arasında Yüksek Denizcilik Okulu Mezunları derneğimize (İTÜDEFAMED) uğramıştım. Dernek merkezindekilerle kısa bir sohbetten sonra gözüm satılan kitaplara ilişti ve rahmetli Muzaffer Akar Ağabey’in kitabını gördüm ve beğendiğim birkaç kitapla beraber satın aldım. Kitabı o yıllarda okumuştum. Daha sonra 2003’te kitap yazan denizci bir arkadaşıma verdim. Kendisi kitaptan çok faydalandığını söyledi. Bu yazıyı hazırlarken kitabı tekrar gözden geçirdim.

Peki, rahmetli Muzaffer Ağabey, bu kitabı nasıl yazmış, kendi satırlarından öğrenmek ister misiniz?

“Üç sene (1993) önce yaptırandan Allah razı olsun Antalya tesislerimizde on beş günlük ikametimiz süresince bir araya gelen sekiz, dokuz kaptan ve başmühendis tıpkı o eski gemi salon toplantıları gibi hikâyeler, nükteler, esprilerle, göçmüş ve yaşayan denizcileri andık. Gene buz üzerine yazmıştık. Kamp sonu eve geldim. Düşündüm, her şeyin bir başlangıcı, bir acemiliği olur. Acaba ben duyduklarımdan hatırımda kalanları, deniz hayatımdaki enteresan anıları yazsam; yaşayan arkadaşların da yardımıyla, bu tip olayları onlardan istesem, onları toplayıp bir kitapçık yapsam, cemiyetimiz bunu bassa, bu işlem her on senede bir tekrarlansa deniz ticaret hayatımızın bir albümü gibi olsa, nasıl olur? Deneyelim dedik. Bu konuların durgun denizinde gemimize yol verdik. Pruvada civarına( sağanak) oluştu. Ben de civarına damlalarını toplamaya (pardon yazmaya) başladım. İnşallah düşündüğüm şey, arkadaşlarımın da ilgisiyle gerçekleşir.” (1)

Rahmetli Muzaffer Ağabey kitabın sonunda sitemde bulunur :

“Üç senedir her toplantıda, her rastlantıda rica edip, söyleyip kolektif bir mozaik çıkarılmasını arzu etmeme rağmen çok az arkadaşım yazdı ve söyledi. ‘Gayret dayıya düştü’ Hafızamın ambar dibi süpürüldü kitapçık bitti. Ama bence eksik oldu. Amacıma varamadım. Kişisel oldu. Eksiksiz olması için tüm arkadaşlarımın birleşmesi gerekirdi. Olmadı, olamadı!”

Ama Muzaffer Ağabey Çelebiliği elden bırakmaz. “Gene de sevinçliyim. İlk olanın verdiği acemiliğe, noksanlara rağmen her konuyu kapsamına sokarak, deniz hayatımızdan 60-70 senelik bir demet sunduğumu zannediyorum. Kitabın yazılmasında beni destekleyen teşvik eden Sayın Refik Akdoğan Kaptan kitabın basılmasını gerçekleştireceğini söyledi. Basılırsa geliri Mezunlar ve Kaptanlar Cemiyeti’ne eşit olarak verilmesi en büyük arzumdur. Şahsıma bir şey istemem.”

Muzaffer Ağabey’in bir öğüdü ve isteği var :

“Bu kitabı okuyan meslektaşlarım, bu da bir şey mi? Bende neler var diyeceklerdir. Aman siz de yazın, bana ve cemiyete gönderin, ikinci kitap olur, sizle gitmez. Cemiyetimizin de bir komisyon kurarak tüm arkadaşlardan toplayacaklarıyla daha kapsamlı bir kitap basılmasını dilerim. Denizde gezenlere Yaradan yardımcı olsun.”

Muzaffer Ağabey’in kitabından onun biyografisi çıkarmak mümkün olabildi. Şimdi kendi ağzından dinleyelim :

“1923’te doğdum. 1938’de Yüksek Deniz Ticaret Mektebi’ne lise birinci sınıfına başladım. 1938-1944 arası mektepte okudum. İlk resmi elbisemizi giyerek Ata’mızın cenaze törenine katıldık. 23 Nisan 1944’te okuldan mezun oldum. Okulda okurken, İkinci Dünya Savaşı sürdüğünden yaz aylarında askeri talimlere katılırdık. 1 Mayıs 1944’te Hamidiye(2) gemisinde yedek teğmen oldum ve Donanma’dan 30 Eylül 1946’da terhis oldum. Yedek Teğmen iken 30 Haziran 1946’da evlendim. 1 Ekim 1946’da Devlet Deniz Yolları İşletmesi’ne girdim. İlk gemim Akar tankerinde (ex. İstanbul, ex. Audor) 1947’den 1949’a kadar çalıştım. Mart 1949’da Antalya’da 2. Kaptanlık, 1950-1952 arasında S/S Tarı(3) vapurunda ve Kars gemisinde 2. Kaptanlık yaptım. 1953’te Kocaeli(4) tankerinde 2. Kaptandım. İlk süvariliğimi Ağustos 1954’te Sivas gemisinde aldım ve 1955’te de bu gemide çalıştım. 1956’da Kars gemisine kaptan oldum, Kontinant’a ( Kıta Avrupası) seferler yaptım. 1960’ta Kars’tan ayrıldım. 6 Temmuz 1961’de Japonya’dan Mimar Sinan’ı teslim aldık ve Türk Bayrağı çektik. 1963’te DB. Deniz Nakliyatı T.A.O şirketinde enspektör oldum. 1966’da Kaptanlar Sendikası’nın kurulmasına ön ayak oldum. 1969’da Deniz Nakliyat’tan ayrıldım. 1969-1975 arasında Gemi Kurtarma İşletmesi’nde çalıştım. Ağustos 1975’te emekli oldum. 1978’te eşimle beraber, Amerika’da doğum yapan kızımı ziyaret etmek için Ali Fuat Cebesoy Gemisi ile yolcu olarak Amerika’ya gittik. Aynı yıl Mehmet Kefeli adlı gemide çalıştım. Temmuz-Aralık 1983’te Z.K. adlı gemide çalıştım. 30 Haziran 1996’da eşim, çocuklarımız, gelinimiz, damadımız ve torunlarımızla 50. Evlilik yıldönümümüzü kutladık.1993 ile 1996 yılları arasında şimdi makalesini okuduğunuz kitabı yazdım. Bakalım kitabım nasıl olacak?”

Muzaffer Ağabey yukarıda da belirttiği gibi başta arkadaşlarından anı alacağını düşünmüşse de, düşündüğü gerçekleşmemiş. Kitapta daha çok onun anılarına rastlıyoruz. Birkaç arkadaşının kitaba katkısı olmuş. Bu kitap denizci anılarını anlatmayı hedeflese de, aslında kendisinin de dediği gibi “60-70 senelik bir dönem” hakkında bizleri bilgilendiriyor. Bu anılar bize; o dönemin denizciliği, denizcileri, o zaman ülkede tek olan okulun imkânları, Türkiye’nin denizciliğe bakışı, denizcilik sektörünün temel taşları sayılan işletmeler hakkında değerli bilgiler sunuyor. Muzaffer Ağabeyin kitabını kısaca göz gezdirirsek şu hususlara rastlarız :

“Atamızın cenaze törenine katılan mektepli ağabeylerimiz, Yıldız kotrası, Söğütlü yatı, S/S Hamit Naci Eğitim gemisi (ex. Balık)(5), okuldaki spor olanakları, okul müdürleri, okuldaki hocalar (Niyazi Tevfik, Kamil Eyice, Celal Hoca, Hayri Baran, Rıfat Hoca, Mekki Hikmet Gelenbeğ, Saim Nuri Uray, Ata Nutku, Etem Babçum, Abdülkerim Baba, Cevdet Bey, Halit Gürdeniz) okuldaki disiplin, S/S Trak Gemisi(6) batışından hemen sonra, geminin battığı yere gelen Hamit Naci eğitim gemisi, Kaptan Aziz Derya ( Hamidiye kahramanı Rauf Beyin yeğeni, Ankara Vapuru süvarisi), Kaptan Sait Özege(7) ( Ege vapuru süvarisi, mektep müdürü, Ata’nın sağlığında Ertuğrul Yatı süvarisi), Kaptan Ekrem Savat(8), Kaptan Gıyasettin Tüney, Kaptan İhsan Kazanlıoğlu, Kaptan Abidin Doran, Hadi Kaptan, Kaptan Ziya Turan, Kaptan Kamil Günan, Kaptan Asım Alnıak(9), D.B. Deniz Nakliyat’ın kuruluşu, Emin Kul kaptan, Kaptan Refik Akdoğan, Genel Müdür Servet Yüca, Kaptan Zeki Görkey, Kaptan Nevzat Kaçar, Kaptan Bülent Erol, Büyükelçi Orhan Eralp, M/V Mimar Sinan’ın(10) Japonya’dan alınışı, Kaptanlar Sendikasının Kuruluşu, Cevdet Sunay, Denizyolları İşletmesi, Şehir Hatları İşletmesi, Yalova Kaplıcaları, Gemi Kurtarma İşletmesi, Liman İşletmeleri ve Kılavuzluk Teşkilatı, Antalya Gemisi ile bir 18 Mart Töreni, Turgut Özal, İsmet İnönü, Hanımı İtalya’dan kaçırışım, Biraz Nostalji Tophane Civarı, Ata’mızı Venizelos ( Ekim 1930) ve İran Şahı I. Rıza Pehlevi ( Temmuz 1934) ile gördüm, denizciliğimiz, Atılay’ın batması, askerlik hatıraları, denizci hanımları, deniz ticaret eğitimi, D.B. Deniz Nakliyat’a dost olmayanlar.”

Kitapla ilgili olarak geçenlerde Refik Akdoğan Ağabeyi aradım. Kendisi bana şunları anlattı :

“Muzaffer Akar Kaptan buluşmalarımızda çok güzel anılar anlatırdı, bunların yazılı olmasını arzu ederdim. Her seferinde bu anıları yazması için kendisini teşvik ederdim. Kendisi nasıl basılacak? sorusunu sorardı. Ona -sen yaz, parayı düşünme- dedim. Kitabın son sayfalarında görüleceği üzere yedi şirket ve derneğin iştiraki ile kitabı 1996 yılında bastırdık. Kitabı matbaadan aldım, arabama koydum ve onun evine doğru yola çıktım. Maalesef eve geldiğimde, kendisinin naaşı ile karşılaştım. Kendisi kitabının basıldığını göremedi.”

Rahmetli Muzaffer Akar ağabeyimiz yazdığı kitabı göremedi ama bu kitabı yazarak sonsuzluğa demir attı. Bundan yüz sene sonra bile bu kitabı okuyan birisi, iki yüz sene öncesinin denizcileri ve denizciliği hakkında bir fikir sahibi olabilecek. Ruhu şad olsun!

uluchanhan@gmail.com

Kaynaklar

(1) Kaptan Muzaffer Akar, Denizden Damlalar, kendi yayını, İstanbul, 1996
(2) Hamidiye Kruvazörü, Balkan Savaşı sırasındaki başarılı deniz çarpışmalarıyla ünlenen Osmanlı savaş gemisi. İngiltere’de yaptırılarak 1905’te İstanbul’a getirildi. II . Abdülhamid’in donanmaya duyduğu kuşku nedeniyle 1908’e değin Haliç’te demirli kaldı. Balkan Savaşı başlayınca Hüseyin Rauf Bey (Orbay) komutasında Karadeniz’de görevlendirildi. Aralık 1912’de Varna’yı ve öteki Bulgar limanlarını bombaladı. 20 –21 Aralık 1912 gecesi bir Bulgar torpil gemisince vuruldu. Baş tarafı tümüyle suya gömülü olarak İstanbul’a gelmeyi başardı ve Haliç’te onarıma alındı. Ocak 1913’te bu kez Ege Denizi’ne açıldı. Yunanistan’ın Syrus Adası’ndaki barut ve dinamit fabrikasını yok ettikten sonra Yunan donanmasının ünlü “Makedonya” kruvazörünü ve 11 Mart 1913’te Adriya Denizi’ne girerek bir Yunan kuru yük gemisini batırdı. Dıraç’taki (Durres) Sırp kuvvetlerinin karargâhlarını bombaladı ve büyük kayıplar verdirdi. Şingin’de beş Sırp nakliye gemisini batırdı (Turkforum.net).
(3) Tarı vapuru için; Oktay Sönmez, Anılarda Gemiler Ufkun Ötesinde kayboldular, İş bankası Kültür yayınları, İstanbul, 2008, s. 161.
(4) Kocaeli tankeri için; Oktay Sönmez, age, s. 197.
(5) Hamit Naci eğitim gemisi için; Oktay Sönmez, age, s. 145.
(6) Trak gemisi için; Oktay Sönmez, age, s. 177. ( S/S Marakas ve S/S Sus)
(7) Kaptan Sait Özege için; Oktay Sönmez, age, s. 123 ve 129.
(8) Kaptan Ekrem Savat için; Oktay Sönmez, age, s.339.
(9) M/T Kaptan Asım Alnıak için, Oktay Sönmez, ages. 369
(10) M/V Mimar Sinan, Eser Tutel, Gemiler, Süvariler, İskeleler, s. 243-244.


Bunları da beğenebilirsin